Abdü’l-Muttalib, Abdullah’ı aldı yanına
Develerle birlikte düştüler Kâbe yoluna
İşin en hayırlısına Cenabı Hak’tan talip
Yüce Allaha dua etti Abdü’l-Muttalib
Oğlu Abdullah bir yanda, develer bir tarafta
Kura için Abdü’l-Muttalib “ok çek” dedi memura
Çekildi ok, kura Abdullah’a etti isabet
Develerin sayısı yirmiye çıkacaktı elbet
İkinci kez tekrar edildi bir daha
Abdullah yazılıydı yine okta
Tamamlandı develerin sayısı otuza
Oklar uzatıldı bir daha görevli memura
Yapıldı kura çekimi üçüncü defa
Bu seferde çıkmıştı ok Abdullah’a
Kırk… Yetmiş, seksen, doksan derken
Develerin adedi yüze çıkmıştı birden
Onuncu sefer ısrarla tekrar ediliyordu bu kura
Merak içinde herkes, sonuç ne olacaktı acaba
Mekke ve Kureyş’liler heyecan içinde
Abdü’l-Muttalib’deki büyük gaye ise
Razı etmekti Yüceler Yücesi Cenabı Hakkı
Umurunda değil ne Mekke, ne de Kureyş halkı
Abdullah bir yanda, yüz tane deve bir tarafta
Bütün Mekke halkı merakla seyrediyordu etrafta
Yüz adet deve ile Abdullah için çekildi kura
Bu sefer “develere” çıktı ok, onuncu defada
İkna olamadı yinede Abdü’l-Muttalib
Kura çekimine yeniden oldu talip
Yüz deve karşılığında, Abdullah var
Ok çekimine devam edecek verdi karar
Üst üste üç sefer daha kura çekti
Hepsinde de oklar “develere” çıktı
“Allahuekber” diyerek getirdi tekbir
Anında kurban edildi develer bir, bir
Kesilen develerin etrafında tüm halk birikti
O yıl halk, hayvan, kurt, kuş doyasıya et yedi
Peygamberimizin soyu Hazreti İsmail’e dayanır
Babasının ismi Abdullah olduğu herkesçe bilinir
Aradan geçer çok uzun seneler
Peygamberimiz sahabelerle sohbet eder
“Ben iki kurbanlığın oğluyum” der
Bu vesileyle ta! Bizlere müjde eder
Bekir Özcan
www.NurNet.org