Etiket arşivi: Ahmet Tanyeri

Bayram

Bayram ortak sevincimiz

Bayramınız kutlu olsun

Sevinir yaşlı – gencimiz

Bayramınız kutlu olsun

 

Sabah camiye gidilir

Bayram Namazı kılınır

Dua ve niyaz edilir

Bayramınız kutlu olsun

 

Önce kabir ziyareti

Giyin güzel kıyafeti!

Sonra eş – dost ziyareti

Bayramınız kutlu olsun

 

Hatırlansın akrabalar

Önce anne ve babalar

Bu yönde olsun çabalar

Bayramınız kutlu olsun

 

Dargın kimseler kalmasın

Kimse şeytana kanmasın

Hilesine aldanmasın

Bayramınız kutlu olsun

 

İhya edilsin Bayramlar

Kalmasın keder ve gamlar

Bütün dostlara selamlar

Bayramınız kutlu olsun

 

Ahmet TANYERİ – DİYARBAKIR

01.11.2011 – SALI

Nefis Muhasebesi (Şiir)

Varlıkların arasında en üstünü insandır

Bunu hiç düşünmeyenin aklı, fikri noksandır

 

Allah’ın yeryüzündeki halifesidir insan

Verdiği aklı kullanıp hesabını yaparsan

 

İnsanlar yaratılmamış başıboş ve gayesiz

Ölünce karşılığını görecektir eksiksiz

 

Ecelin ertelenmesi söz konusu değildir

Dünyaya geri dönmekse hiçte mümkün değildir

 

İnsanın amel defteri boynuna asılacak

Hesap günü yaptıkları birebir sorulacak

 

Kim zerre kadar iyilik yaparsa görür onu

Kim de kötülük yaparsa hüsrandır onun sonu

 

Her insan yaptıklarının hesabını alacak

Hesap günü hiç kimseye haksızlık olmayacak

 

Allah yaptıklarımızdan her zaman haberdardır

Yapılan bütün işlerden O’nun bilgisi vardır

 

Bir şeye itiraz etmek, yoktur bizim hakkımız

Zira ortaya konulan kendi yaptıklarımız

 

Bilin ki cennete gitmek hiçte ucuz değildir

Bilinen cehennem dahi hiç lüzumsuz değildir

 

Gelin manevi hesabı göz ardı etmeyelim

Nefis muhasebesini her an yenileyelim

 

Günahlardan tövbe edip pişmanlık duymalıyız

Günah-sevap hesabını iyice yapmalıyız

 

İyi-kötü, yanlış-doğru seçip hesaplamalı

Allah’tan iyiliklerle nefsi satın almalı

 

Tartılmadan önce, kendi nefsimizi tartalım

Yaşadığımız hayata iyilikler katalım

 

Yoksa Hakkın huzuruna ne yüzle çıkacağız

O mahşerin dehşetinden nasıl kurtulacağız

 

Bu yüzden dikkatli olup yanlışlar yapmayalım

Gafil olup sağa-sola kat’iyyen sapmayalım

 

Şuurlu ve ihlâslı bir hayat tarzımız olsun

Nefsin muhasebesi de aklımızda bulunsun

 

Ya İlâhi günahkârız rahmetinle affeyle

Sırat-ı Müstakim’inde Kur’anı rehber eyle

 

Tanyeri affını ister, Sen’in rahmine muhtaç

Kurtuluşa giden yolu kereminle ona aç

 

 

Ahmet TANYERİ – DİYARBAKIR

www.NurNet.org

Ayasofya

Bir zamanlar ilâhi bir seda yükselirdi

Günde beş kez Allah’ın şanını yüceltirdi

 

Müminleri çağırır Mevlâ’nın huzuruna

Herkesi davet eder Yaradan’ın nuruna

 

Bu çağrı Ayasofya Camiinden çıkardı

Pasaklaşmış kalpleri pak ve temiz yıkardı

 

O bir cennet kapısı bir nur meşalesiydi

Gönüllerde akacak iman şelalesiydi

 

Yükselirdi her zaman oradan Hakk’ın sesi

Oradan açılırdı müminlerin nefesi

 

İstanbul’u fethinde Fatih Sultan Mehmet Han

İbadete açtırdı Ayasofya’yı o an

 

Tekbir sedalarıyla çınlanırdı her taraf

Müminler namaz için toplanırlardı saf saf

 

Şimdi ise müşrikler onda dolup taşıyor

Aklı olan her kişi bu duruma şaşıyor

 

Zira müze yapıldı Ayasofya Camisi

Müslüman bir ülkede hiç çıkmadı hamisi

 

Öksüz bir yavru gibi himayesiz kalmıştı

Mümin geçinenler de tam gaflete dalmıştı

 

Oysa yüz karasıdır bütün Müslümanlara

Nasıl izin verdiler yazık olsun onlara

 

Hiç Allah’ın mabedi bir müze yapılır mı?

Yüce Mevla’dan başka kimseye tapılır mı?

 

Hani o bülbül gibi şakıyan minareler?

Hani günde beş vakit tekbir getiren diller?

 

Fakat bu böyle kalmaz mabede açılmalı

Oradan gönüllere vaazlar saçılmalı

 

Yükselsin tekbir sesi yüce minarelerden

Yüce Allah’ın adı işitilsin her yerden

 

Ey şanı yüce Rabbim yardım et müminlere

Kâinatta bulunan mümin ins ve cinlere

 

İstiyorum susmasın minareler lal gibi

Müslüman uyumasın durmasın aptal gibi

 

Onlara bir şuur ver uyanmak nasip eyle

Birlik ve beraberlik içinde kaim eyle

 

İlâhi Tanyeri’nin duasını kabul et

AYASOFYA’da namaz kılmayı da nasip et

 

Ahmet Tanyeri – DİYARBAKIR

www.NurNet.org

Sabır Timsali Hz. Eyyub Nebi A.S. (Şiir)

Hazreti Eyyub Peygamber Allah’ın bir nebisidir

Vazifesini tam yapan Rabbinin sevgilisidir

Eyyub Peygamber zengindi malı ve mülkü pek çoktu

Allah’ın rahminden başka kimseye minneti yoktu

 

Birçok oğul ve kızları yanında yaşıyorlardı

Nebi servet sahibiydi Dünyada her şeyi vardı

Sabah-akşam ümmetiyle vaktini geçiriyordu

Geri kalan zamanlarda hep ibadet ediyordu

 

Böyleyken Eyyub Nebi’yi Rabbi imtihan ediyor

Çeşitli hastalıklara vücudu maruz kalıyor

Kalbi ve dili dışında bütün vücut yaralanır

Her yeri çıbanla dolar iltihaplarla kaplanır

 

Hastalık ilerledikçe yaralara kurtlar dolar

Günbegün kötüye gider vücudu bozulup kokar

Bir de şeytan kendisine durmadan musallat olur

Çocuklarını kaybeder mal-mülkü hepsi kaybolur

 

Bu durumda hiçbir kimse yanaşamıyor yanına

Yalnız eşi “Rahmet” hariç hizmet eder kocasına

Buna rağmen hiçbir zaman kaybetmemiştir sabrını

Ve Cenabı Hakk’a olan hakiki bağlılığını

 

Eyyub Nebi’nin durumu dayanılmaz bir hal alır

Rabbine yalvarmak için mecburen bir karar alır

Nebi diyor ki: “Ey Rabbim şu halım malumdur Sana

Sen’in şifana muhtacım ne olur şifa ver bana

 

Adını anamayacak kadar hasta bir haldeyim

Emir ve yasaklarına her şeyimle amadeyim”

Yıllar süren bu sıkıntı nihayet sona eriyor

Sabırla denenen Nebi imtihanı kazanıyor

 

Cenabı Hakkın emriyle toprağa ayak vuruyor

Ayak vurulduğu yerden şifalı su fışkırıyor

Fışkıran su kaynağından su içerek yıkanıyor

Daha önce kaybettiği sağlığına kavuşuyor

 

Rabbine pür şükür eder Sabır Küpü Eyyub Nebi

Ondan sonra yine olur mal-mülk ve evlat sahibi

 

Ahmet Tanyeri – DİYARBAKIR

www.NurNet.org

Ya Muhammed Mustafa (Şiir)

Sabahın seherinde Kâbe’yi geziyordum

Belki görürüm diye hep Sen’i arıyordum

Oradan gelen geçen herkesten soruyordum

Canım özledi Sen’i Ya Muhammed Mustafa

 

Görürüm ümidiyle Safa-Merve’ye vardım

Gidiş gelişlerimde her tarafa bakardım

İhramımı belime kefenim gibi sardım

Canım özledi Sen’i Ya Muhammed Mustafa

 

Belki bulurum diye çıkmıştım Sevr Dağı’na

Baktım güvercinlere ve örümcek ağına

Sonra çıktım Nur Dağı, Hira Mağarasına

Canım özledi Sen’i Ya Muhammed Mustafa

 

Dedim ki Peygamberim basmıştır buralara

Defalarca çıkmıştır mübarek kayalara

Yüzüm gözümü sürdüm bastığın topraklara

Canım özledi Sen’i Ya Muhammed Mustafa

 

Ümitsiz bir haldeyken Arafat’ı yokladım

Hatıran vardır diye toprağını kokladım

Sana olan sevgimi yüreğimde sakladım

Canım özledi Sen’i Ya Muhammed Mustafa

 

Titreyen vücudumla Sen’i sordum her yerden

Cennetül Mualla’dan, Mina, Müzdelife’den

Hatta en son gittiğim Sen’in doğduğun evden

Canım özledi Sen’i Ya Muhammed Mustafa

 

Cenabı Allah beni mahşerde kavuştursun

Sancağının altında bizleri buluştursun

Rahmini ihsan edip Sen’inle görüştürsün

Canım özledi Sen’i Ya Muhammed Mustafa

 

Ahmet TANYERİ – DİYARBAKIR

www.NurNet.org