Van’daki sevdiklerini bırakıyor geride
Şarkta bir Üniversite kurmaktı düşüncesi
Arzu ettiği bu istek her şeyden en öncesi
Fen ve din ilimlerini beraber okutmaktı
Hazırladığı mektubu Padişaha sunmaktı
Daha önce Tahir Paşa bir risale yazmıştı
Bu referans mektubunu kendisine vermişti
Bu düşünceyle beraber İstanbul’a geliyor
Ve Ferik Ahmet Paşa’nın evine yerleşiyor
İlk önce dilekçesini hükümete sunuyor
Hükümetse mektubunu hiç dikkate almıyor
İki ay gibi bir zaman bu mekânda kalıyor
Buradan Şekerci Han’a gelip orda yaşıyor
Odasının kapısına Üstad bir levha asar
O levhanın üzerine şöyle bir yazı yazar
“Burada her bir suale hemen cevap verilir
Kimseye sual sorulmaz her müşkül halledilir.”
Bu levhayı astırmakla sanki meydan okuyor
Âlimlerle aydınları bununla korkutuyor
Said Nursi’nin gelişi herkesçe duyuluyor
O’nun meydan okuyuşu her yere yayılıyor
İnsanlar bu genç âlimin yanında toplanırlar
Hükümet yetkilileri O’ndan kuşkulanırlar
Birkaç kere tutuklanır ve serbest bırakılır
Sonunda tımarhaneye insafsızca atılır
Tımarhanenin doktoru sağlam rapor veriyor
Ne yazık ki yine Üstad serbest bırakılmıyor
Tımarhaneden çıkarıp O’nu tutukluyorlar
Hiçbir fırsat verilmeden içeri atıyorlar
Tutukluyken Padişah’tan O’na teklifler gelir
“Bunlar sus payıdır” diye cümlesi reddedilir
Ancak Üstad Padişah’la görüşme talep eder
Ne isteği kabul olur, ne de gelir bir haber
Ahmet Tanyeri – DİYARBAKIR