Etiket arşivi: kaylule

Gaylule Nedir?

Güneşin doğmaya başlamasından kerahet denilen vakit bitinceye kadar, yani güneşin doğmasından sonra yaklaşık 40-50 dakikalık zaman diliminde uyunulan uykuya İslami literatürde “Gaylule” denir. Ve bu dönemde Müslümanların uyumaması öğütlenir.

 “Sabah namazından sonra uyumak rızka manidir”( (Beyhakî, el-âdâb, 1/276; Şarani, Levakıh-u’l-Envar, s. 295)

 Kalp krizi oranları genellikle pazartesi sabahları 04.00-06.00 saatleri arası oldukça yüksektir. Bu saatler arasında vücut kendini yeni güne hazırlamaya başlar ve enerji üretilmeye başlanır. Kan basıncında yükselme ve damarlarda gerilmeler oluşmaya başlar. Hafta başı stresin en yoğun olduğu dönemdir. En düşük yoğunluk ise hafta sonu tatil yapılan dönemdir.

Kanda bulunan bir protein olan PAI-1 yüksekliği ile kalp krizleri arasında bir ilişki vardır. PAI-1 seviyeleri ayrıca mevsimlere ve günün saatlerine göre değişimler gösterir. Mevsimsel olarak kandaki oranları kışın daha yüksek yazın ise daha düşüktür ve sabahın erken saatlerinde akşamüstü saatlerine göre daha yüksektir.

Akşamüstü erken yatan, gece namazına kalkan ve sabah namazını kıldıktan sonra işe moral toplayarak ve stres atarak başlayan başlayanlar için gün, elbette verimli geçecektir. Bu hadisin ışığında yaşayanların başına kalp krizi gelirse uykuda ona yenik düşme yerine uyanık bir halde onu gidermek için sebeplere yapışmak, onları diğerlerine karşı bir adım önde yapacaktır.

Kalp krizi vakalarının üçte biri hastaneye ulaşamadan ölürler. Dolayısıyla geçen her dakikanın büyük önemi vardır. İlk 1 saat onlar için altın değerindedir.1 tablet Aspirini çiğnemek ve 112 acil servisi arayarak ambulans gelinceye kadar sırtüstü yatmak yapılacak en basit ve kolay bir işlemdir.

Ömrü boyunca peygamberin hadisine uyarak yaşayan bir mümin, diğerlerine göre her zaman en kârlı olacaktır.

Dr. Selçuk Eskiçubuk

www.NurNet.Org

Bediüzzaman’ın Sağlıklı Uyku Formülü

bediuzzaman.uykuUyku, insan sağlığının en önemli parçalarından biridir. Dinlendirici bir uyku sağlıklı bir yaşam için şarttır. Düzensiz bir uyku insanın maddi hayatını olduğu gibi manevi hayatını da etkilemektedir. Gün içindeki uyku alışkanlıklarımız sosyal hayatımızı, manevi hayatımızı hatta Hadis-i Şerif’in ifadesiyle rızkımızı bile etkilemektedir. Bunlar gibi uykunun insan hayatı üzerinde birçok etkisi vardır.
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, günümüze ışık tutacak birçok meseleye Risale-i Nur Külliyatı’nda açıklık getirmiştir. Bir talebesinin suali üzerine uyku meselesini de ele almış Efendimiz (s.a.v) ‘in bu konudaki hadislerini tam bir açıklıkla ifade etmiştir.
BEDİÜZZAMAN UYKU ÜÇ NEVİDİR DER;
Birincisi: Gayluledir ki, fecirden sonra ta vakt-i kerahet bitinceye kadardır. Bu uyku, rızkın noksaniyetine ve bereketsizliğine hadisçe sebebiyet verdiği için, hilaf-ı sünnettir. Çünki rızık için sa’yetmenin mukaddematını ihzar etmenin en münasib zamanı, serinlik vaktidir. Bu vakit geçtikten sonra bir rehavet arız olur. O günkü sa’ye ve dolayısıyla da rızka zarar verdiği gibi, bereketsizliğe de sebebiyet verdiği, çok tecrübelerle sabit olmuştur.
Görüldüğü gibi sabah gün doğumundan keharet vakti bitinceye kadar olan zaman çalışma için en doğru en sağlıklı zaman olduğunu bildirmekte bu saatte yapılan uykunun rızkın bereketsizliğine sebebiyet verdiğini açıklamaktadır. Zira gelişmiş bütün ülkelerde çalışma zamanı çok erken saatlerde başlamaktadır. Hatta bir süre önce çalışma saatlerinin öne alınması bizim ülkemizde de konu olmuştu.
İkincisi: Feyluledir ki, ikindi namazından sonra mağribe kadardır. Bu uyku ömrün noksaniyetine, yani uykudan gelen sersemlik cihetiyle o günkü ömrü nevm-alud, yarı uyku, kısacık bir şekil aldığından maddi bir noksaniyet gösterdiği gibi; manevi cihetiyle de o gün hayatının maddi ve manevi neticesi ekseriya ikindiden sonra tezahür ettiğinden, o vakti uyku ile geçirmek, o neticeyi görmemek hükmüne geçtiğinden, güya o günü yaşamamış gibi oluyor.
İkindi vaktinden akşama kadar olan sürede günün maddi ve manevi neticeleri görüleceğinden, o saatlerde yapılacak uykunun insanı sersemleştirmesi neticesinde o neticelerinin görülemediği bildirilmektedir.
Üçüncüsü: Kayluledir ki, bu uyku sünnet-i seniyedir. Duha vaktinden, öğleden biraz sonraya kadardır. Bu uyku, gece kıyamına sebebiyet verdiği için sünnet olmakla beraber, Ceziret-ül Arab’da vakt-üz zuhr denilen şiddet-i hararet zamanında bir ta’til-i eşgal, adet-i kavmiye ve muhitiye olduğundan, o sünnet-i seniyeyi daha ziyade kuvvetlendirmiştir. Bu uyku, hem ömrü, hem rızkı tezyide medardır. Çünki yarım saat kaylule, iki saat gece uykusuna muadil gelir. Demek ömrüne hergün bir buçuk saat ilave ediyor. Rızık için çalışmak müddetine, yine bir buçuk saati ölümün kardeşi olan uykunun elinden kurtarıp yaşatıyor ve çalışmak zamanına ilave ediyor.
Görüldüğü gibi Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri hadislerin ışığı altında gün içinde yapılan uykunun insan hayatı üzerinde nasıl bir etki yaptığını aklen izah ediyor. Sünnet-i Seniye’nin kaylule uykusu olduğunu belirterek insan ömrüne hergün bir buçuk saat ilave ettiğini belirtiyor.
10.01.2013
Risale Ajans