Ailede iktisat ve “beyin iğfal” şebekesi
Yapılan araştırmalarda tüketim konusunda ailede kadın ve çocukların tercihlerinin
ön plânda olduğu ortaya çıkmıştır.
Erkek, fıtrî “himaye” vazifesiyle eşinin ve çocuğunun isteklerini yerine getirmeyi görev bilir. İşte bu fıtrî hal tüketim, israf ve şükürsüzlükle bozulduğunda erkek eşinin ve çocuklarının doymak bilmeyen
“İktisat eden maişetçe aile belâsı çekmez” hadisinin bir hikmeti de bu hal olsa gerektir.
O yüzden tüketim sektörünün hedefi kadın ve çocuklardır.
En önemli silâhı olan reklâmla, gerektiğinde beyin araştırmalarını desteklediği laboratuvar çalışmalarıyla tüketimi arttırmayı hedefler. Alış veriş merkezlerinde rafların dizaynından, ortama sıkılan kokuya, fondaki müziğe kadar her şey beyindeki alış veriş mekanizma noktalarını harekete geçirmeye yöneliktir. Bugün dünyaca ünlü bir çok firmanın araştırma laboratuvarlarına destek olduğu zaman zaman basında yer alan bilgiler arasındadır.
KÜRESEL ŞEBEKE
“Beyin iğfal şebekesi” araştırmacı yazar Armand Mattelart’ın bir kitabının adı. Küreselleşmiş reklâm sektörü için bu ifadeyi kullanıyor Mattelart. İçinde bulunduğu sefih medeniyeti farklı bakış açısıyla değerlendirip, akla kapı açıyor. Dikkatli olmayı tavsiye ediyor.
Şöyle diyor: “’Yükselen değerler’in en gözde mesleği olan reklâmcılık, ‘seçkin’, ‘bireyci’ girişimcilerinin, bütün
Küresel reklâm şirketleri, girdikleri uluslar arası ittifaklarla askerlerin ve devlet adamlarının yapamadığını başarıp dünyayı global bir imparatorluğa dönüştürmüşlerdir. Darbecilerin halkla ilişkilerini üstlenip, demokratik girişimler aleyhine kamuoyu hazırlayan ve her türlü partinin seçim kampanyasını yürütebilenler, yenidünya düzensizliğinin (!) “parlak” aktörleri olan reklâmcılardır. Ünlü markaları dünyanın her yerinde mevcut ve “arzulanır” kılan; aynı ürünü değişik ülkelerde farklı imajlarla pazarlayan, hayalî ihtiyaçlar oluşturanlar yine reklâmcılardır.
Gelişmemiş ülkelerde ise reklâm saldırgan bir modernliğe dönüşmüştür. Cips, corn flakes, hamburger ve gazozlu
HÜLÂSA
Hadislerde ahirzaman belirtilerinden biri olarak zikredilen “israf” konusunda âyette ifade edildiği üzere “düğümlere üflenen” teknik çalışmaların yapıldığı herkesin bildiği bir hakikat. Bu ortamda Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye ölçülerinden başka sığınacak bir yer de yok!
Yasemin GÜLEÇYÜZ
www.NurNet.Org