…..ve Yalnız Lale, Çiçeği çok sevdi
balçıktan toprağa baktı, baktı
Gül’ün anavatanını gördü
bulutların üstünden bakan Papatyalar
toprağı kıskandılar, filizleri kıskandılar
hüzünle baktılar, Yalnız Lale’ye
Ateş de kıskandı, toprağı,
kibirle başkaldırdı , Lale’ye…
Emir büyük yerden, sonuç değişmedi,
nice Sümbüller, Zambaklar çıktı topraktan
ve nice Zehirli Sarmaşıklar, örttü üstlerini
kanlı savaşlar, hiç bitmedi.
…ve yıllar sonra o çöldeki bir çift filizden
bir Gül açtı, ta gönülden
önce yetim, sonra öksüz kalırken
doldurdu kokusu yeri, göğü
hiç kesilmeden
Yalnız Lale’nin dilinden dökülen fermanlar Gül’ün elinden dağıtıldı, senelerce tek tek
Zehirli sarmaşıkların ayakları altında inleyerek Sümbüller, Zambaklar açtı çölde renk renk
Gülün kokusunun ardından
Sümbüller, Zambaklar da kokularını bıraktılar
kaç asır geçse de aradan
Gülün kokusu gelmiyor mu sana
Kubbe-i Hadra’ dan?…
Dr.Selçuk Eskiçubuk
www.NurNet.Org