Etiket arşivi: Ahmet Tanyeri

Hoş Geldin Ey Ramazan (Şiir)

On bir ayın sultanı

Hoş geldin ey Ramazan

Rahmet dolu her anı

Hoş geldin ey Ramazan

 

Bu ay mağfiret ayı

Çok edelim duayı

Yok edelim hatayı

Hoş geldin ey Ramazan

 

Hakka yakın olmalı

Çokça namaz kılmalı

Dua niyaz yapmalı

Hoş geldin ey Ramazan

 

Teravih namazıyla

Sahur ve iftarıyla

Ve Kadir Gecesiyle

Hoş geldin ey Ramazan

 

Ruhları arındıran

Sevapları arttıran

Ve nefisleri kıran

Hoş geldin ey Ramazan

 

Şeytanları bağlayan

Cennet kapısı açan

Cehennemi kapatan

Hoş geldin ey Ramazan

 

Fakiri hatırlatan

Bereketi çoğaltan

Sevaba sevap katan

Hoş geldin ey Ramazan

 

Günahları yok eden

Sevapları çok eden

Ve açları tok eden

Hoş geldin ey Ramazan

 

O’nun başı rahmettir

Ortası mağfirettir

Sonu ise cennettir

Hoş geldin ey Ramazan

 

Ahmet TANYERİ – DİYARBAKIR

Üstad’ın’ın Kastamonu Hayatı (Şiir)

Eskişehir hapsindeyken Üstad çıkarılıyor

Oradan Kastamonu’ya cebren gönderiliyor

 

Bir Polis Karakolunda O’na yer veriliyor

Burada uzun bir müddet bilmecbure kalıyor

 

Karakolun karşısında bir ev temin edilir

Üstad tarassut altında eve yerleştirilir

 

Orada tam sekiz sene göz hapsinde kalıyor

Çok sıkıntılı bir sürgün hayatı geçiriyor

 

Fakat orda da katiyen boş vakit geçirmiyor

Risale-i Nur yazmaya gizli devam ediyor

 

Fırsat buldukça kırlara, bayırlara çıkıyor

Tabiat içinde dua ve tefekkür ediyor

 

İnebolu’dan yanına talebeler geliyor

Bu fedakâr talebeler yanında yetişiyor

 

Şevkle Risale-i Nur’u durmadan yazıyorlar

Ve etrafa neşretmeye gizlice başlıyorlar

 

Ancak O’nu ziyarete gelenler sorgulanır

Görüşmek isteyenlerin talebi reddedilir

 

Bütün engellere rağmen Risaleler yazılır

İmanın hakikatleri herkese anlatılır

 

Üstad ve talebeleri çok çalışıyorlardı

Onların hedeflerinde iman kurtarmak vardı

 

Tam yirmi yedi senelik uzun süre zarfında

Hizmeti imaniyeye ve İslami mevzuda

 

Üstad talebelerine bazı mektuplar yazar

Onlar da elle yazarak bunları çoğaltırlar

 

Zamanın din düşmanları takibe alıyorlar

Postaya vermelerini kat’i yasaklıyorlar

 

Bu nedenle talebeler bir araya gelmişler

Üstad’ın mektuplarını çoğaltıp neşretmişler

 

Kasabadan kasabaya köyden köye gitmişler

Vilayetten vilayete bizzat yetiştirmişler

 

Bütün ruh-u canlarıyla bu hizmeti yapmışlar

Bunun kudsi bir vazife olduğunu bilmişler

 

Bu “Lahika Mektupları” herkese rehber olmuş

Ruhi ihtiyaçlarını mükemmel tatmin etmiş

 

Ümitsizliğe düşenin kalbine sürur vermiş

Zayıf gönüllere iman aşkını yerleştirmiş

 

Ve böylece müminleri yeisten kurtarmıştır

Zaferler işaret etmiş ve müjdeler vermiştir

 

Muhalifleri bu işe anlam veremiyorlar

“Bir teşkilat kurmuş” diye şüpheye düşüyorlar

 

Üstad’ı bu rejim için tehlikeli bulanlar

Önünü kesmek için de plan hazırlıyorlar

 

Denizli Çivril’de bir zat kitapla yakalanır

Bu bahane edilerek o şahıs tutuklanır

 

Ankara’nın emri ile talimat çıkarılır

Denizli Valisi bütün illere bilgi verir

 

Çevre illere şifreli telgraflar çekilir

Özellikle Isparta’da aramalar yapılır

 

Cumhurbaşkanı İnönü ile diğer Bakanlar

Gelişmeleri yakından hep takip ediyorlar

 

Ekim ayının üçünde bin dokuz yüz kırk üçte

Ankara’ya getirilip tutulur bir otelde

 

Otelde sivil giyinmiş gizli polisler vardı

O’nun hareketlerini takip ediyorlardı

 

Bir gün Ankara Valisi Üstad’ı çağırıyor

Sarık yerine şapkayı takmasını istiyor

 

Boynunu işaret edip Valiye çıkış yapar

Diyor ki: “Bu sarık ancak başla beraber çıkar.”

 

Aynı akşam Isparta’ya Üstad gönderiliyor

Daha sonra Denizliye sevki gerçekleşiyor

 

Ahmet TANYERİ – DİYARBAKIR

Bediüzzaman’ın Isparta Hayatı (Şiir)

Üç ay kadar İstanbul’da kalan Bediüzzaman

Emirdağ ve Isparta’ya döner tekrar oradan

 

Bin dokuz yüz elli üçte Isparta’ya yerleşir

Gizli dinsiz tahrikçiler, karşısında birleşir

 

Muhalefet yükleniyor Demokrat Partisine

Baskı yapmaları için Nur Talebelerine

 

Üstad ise Menderes’i mektupla uyarıyor

Mektubunda tavsiye ve ikazda bulunuyor

 

Bu Partiyi ehvenişer görüp destekliyordu

Talebeleriyle O’na güç vermek istiyordu

 

Çünkü Müslümanlar için büyük fırsat doğmuştu

Rahat hizmet vermek için bir ortam oluşmuştu

 

Bu süreçte Risaleler serbestçe okunuyor

Serbest ortamda basılıp bir de çoğaltılıyor

 

Böylece Bediüzzaman hukuken kazanmıştı

O haksızlıklara rağmen bir zaferle çıkmıştı

 

Uzun süre devam eden o mahkemeler bitmiş

Risale-i Nurlar için ilan hükmüne geçmiş

 

Anadolu insanları adresini bulmuştu

İman hakikatlerinin yerini öğrenmişti

 

Bu günden sonra da Üstad seyahate başlıyor

Sürgün kaldığı yerlere ziyarete gidiyor

 

Bin dokuz yüz elli dokuz Ankara ziyareti

Artık Üstad’a olmuştu bir veda seyahati

 

Otuz bir aralık günü Ankara’ya geliyor

Beyrut Palas Otelinde bir gecelik kalıyor

 

Bu defaki gelişleri tartışmaya yol açar

İstanbul’a gitmek için aynı gün yola çıkar

 

İstanbul’da Piyer Loti Otelinde kalıyor

Bir gece kaldıktan sonra Ankara’ya dönüyor

 

Oradaki talebeler ve dostlarla görüşür

Fazla zaman kaybetmeden onlarla vedalaşır

 

Tekrar Ankara’ya dönüp Beyrut Palas’ta yatar

Talebelerle beraber son derslerini yapar

Oradaki son dersinde bazı öğütler verir

Ve kendi hayatından da bazı örnekler verir

 

Öğütlerinde diyor ki: “Resulüllah’ı anın

Allah’ı hiç unutmayın ve cenneti kazanın

 

Sahabelerin yolundan başka yola sapmayın

İstikametten ayrılıp bozgunculuk yapmayın

 

Hayatınızda daima müspet hareket edin

Sonra iman hizmetine ihlâsla devam edin”

 

Bir hafta geçtikten sonra Konya iline varır

Vardığında beklenmedik bir şeyle karşılaşır

 

Şehrin giriş çıkışları her yanı tutulmuştu

Güvenlik güçleri ile tedbirler alınmıştı

 

Üstad’ın arabasını gören bütün polisler

Etrafını kuşatarak O’nu takip ettiler

 

Kardeşi Abdülmecid’i önce ziyaret eder

Daha sonra Mevlana’nın türbelerine gider

 

Bu ziyaretler bitince Konya’dan da ayrılır

Emirdağ’a gitmek için tez zamanda yol alır

 

Dört gün kalır Emirdağ’da ve Ankara’ya döner

Ancak Şehre girmesini bu kez polis engeller

 

Yaklaşık otuz senedir sürgün hayatı süren

Büyük zulümler altında haksızlıkları gören

 

Emniyet kuvvetlerince takip ve de gözlenen

Bütün hal ve hareketi çok yakından izlenen

 

Fakat suçu görülmeyen Üstad’a rahat yoktu

Bir de O’nu istemeyen zalim insanlar çoktu

 

Ankara’ya girmesine müsaade etmezler

Üstad ise Emirdağ’a oradan geri döner

 

Burada bir hafta kalıp Isparta’ya gidiyor

O da Isparta’da ancak bir buçuk ay kalıyor

 

Ahmet TANYERİ – DİYARBAKIR

Bediüzzaman’ın istiğnası (Şiir)

Üstad hayatı boyunca mâsivadan el çekmiş

Bunu bir meşrep ve meslek olarak kabul etmiş

 

Bu meslek kendi şahsına münhasıran kalmamış

O’nun talebelerine örnek intikal etmiş

 

Nur deryasında yıkanan mümtaz talebelerin

Gösterdikleri istiğna için binler aferin

 

Her kesin uğrunda esir olduğu bazı şeyler

Maaş, rütbe ve de servet gibi çok menfaatler

 

Kabul etmeyen bir insan nasıl sevgi kazanmaz

Nasıl imanlı gönüller O’nun nuruyla dolmaz

 

Ahmet TANYERİ – DİYARBAKIR