Etiket arşivi: dua sözleri

Cuma Duası.. Cumamız Mübarek Olsun!

 40080Peygamber Efendimiz(ASM)’ın Cenab-ı Hakk’a sığınmakla ilgili hadislerinde geçen dua mealleri:

“Allah’ım! Cehennem azabından Sana sığınırım, kabir azabından Sana sığınırım. Mesih deccalin şerrinden Sana sığınırım. Hayatın ve ölümün fitnelerinden Sana sığınırım.”

“Cebrail, Mikail ve İsrafil’in Rabbi olan Allah’ım kızgın ateşten ve kabir azabından Sana sığınırım.”

“Allah’ım! Yaptıklarımın ve yapmadıklarımın şerrinden Sana sığınırım.”

“Allah’ım! Yüksekten düşmekten, yıkıntı altında kalmaktan, suda boğulmaktan, yangından Sana sığınırım. Son nefesimde şeytanın gelip beni aldatmasından senin yolunda savaşırken düşmandan kaçarken ölmekten ve zehirli hayvanların sokarak öldürmelerinden Sana sığınırım.”

“Azabından affına sığınırım, gazabından rızana sığınırım. Senden Sana sığınırım.”

“Allah’ım! Beni bağışla, bana hidayet ver, beni rızıklandır, bana afiyet ver.”

“Allah’ım! Acizlikten, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, ihtiyarlığın bunaklığından, kabir azabından Sana sığınırım. Allah’ım! Nefsime takva bilinci -Sana karşı sorumluluk bilinci- ver, nefsimi günahlardan temizle. Sen temizleyenlerin en hayırlısısın sen o nefsin dostu ve mevlasısın. Allah’ım! Doymayan aç gözlü nefisten, korkmayan kalbten, faydasız ilimden ve kabul olunmayan duadan Sana sığınırım.”

“Bismillah Rabbim ayağımın kaymasından, Sapıtmaktan, zulmetmekten ve zulme uğramaktan, cahillik etmekten ve cahillikle itham olunmaktan Sana sığınırım.”

AMİN AMİN AMİN VESSALATU VESSELAMU ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ VE SAHBİHİ SEYYİDİNA MUHAMMED…

www.NurNet.Org

Cuma Duası.. Cumamız Mübarek Olsun!

Ey kudret ve Hâkimiyet ve Mâlikiyeti bütün zâhirî seyyid ve meliklerin hadsiz derecede fevkinde bulunan, şeref-i intisâbı hiçbir seyyidin intisâbına benzemeyen ve Ona mensup olana kudretiyle herşeyi musahhar eden Hâkim-i Ezelî,

Ey lisân-ı hal ve kal ile edilen bütün dualara nihayetsiz rahmet ve kudretiyle ve nihayetsiz hikmetinin muktezâsınca icâbet eden Mücîb-i Rahîm,

Ey bütün hayır ve hasenât Onun elinde bulunan ve Onun tevfikiyle vücuda gelen, her hayrâtı yazan, her hasenâtı kaydeden, her a’mâl-i sâlihayı muhâfaza eden ve her hizmetin ücretini ve her hasenâtın mükâfâtını veren Hafîz-i Alîm,

Ey kemâlât-ı kibriyâsı mümkün ve mutasavver bütün mertebelerin üzerinde bulunan ve mahlûkatı mektûbat-ı Samedâniye ve memurîn-i İlâhiye mertebelerine çıkaran ve îman ve itaatle Ona intisab edenleri a’lâ-yı illiyîne yükseltip fazl ve keremiyle ulvî derecelere mazhar eden Fâtır-ı Hakîm,

Ey maddî ve mânevî nimetlere, rızıklara, ömürlere, hayır ve hasenelere bereket ihsân eden, nihayetsiz rahmet ve gınâ ve cûd ve sehâsıyla ziyadelikler veren Muhsin-i Kerîm,

Ey âsî kullarının hatalarını mağfiret etmek şanından olan Gafûr-u Rahîm,

Ey havl ve kuvvetiyle bütün belaları def eden Mevlâ-yı Azîm,

Ey büyük küçük bütün mevcudatın gizli ve açık bütün seslerini birden işiten ve hiçbir sadâ Ondan gizli kalmayan Semî-i Alîm,

Ey bütün mahlukatın sual ve dua lisanıyla ettikleri fakr ve ihtiyâcâtına dâimî cevap veren ve yerine getiren Kerîm-i Pürnevâl,

Ey en gizli mahlukatının en gizli arzularını ve en hafî niyazlarını bilen, işiten ve icâbet eden Alîm-i Zülcemal,

Sen aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki bize imdad etsin. El-aman, el-aman! Bizi azap ateşinden ve Cehennemden halâs et.

Ey af ve mağfireti her zaman en güzel mertebede tecellî eden Erhamürrâhimîn,

Ey nusreti her zaman en güzel surette imdâda yetişen ve Onun yardım ettiğine hiç kimse galebe edemeyen Hayru’n-Nâsırîn,

Ey hükmünü âdilâne ve hakîmâne veren ve kadîrâne kazâ eden ve hâkimiyet-i mutlakası bütün mevcûdat tabakalarında en güzel bir surette tezâhür eden Hayru’l-Hâkimîn,

Ey bütün hayır kapılarını açan, bütün mevcudatın ayrı ayrı ve muntazam suretlerini en güzel mertebede fetheden ve her hayır ve bereket ve fetih ve muvaffakıyet Onun en güzel mertebedeki tecelliyât-ı rahmetiyle vücuda gelen Hayru’l-Fâtihîn,

Ey kendisini zikredenlere rahmetinin en güzel cilveleriyle cevap veren ve gayb âlemlerinin en hayırlı meclislerinde onları anmakla şereflendiren Hayru’z Zâkirîn,

Ey asılların zevâlinden sonra bâkî kalan nesillerde, beşerin muhâsebe için hıfz edilen amellerinde ve âlem-i âhiretin mevcûdatında bekasını ve mâlikiyetini en ekmel surette izhar eden Hayru’l-Vârisîn,

Ey hâmidlerin hamdlerini en hayırlı surette mükafatlandıran ve bir teveccüh-ü rahmeti ve rızâsı bütün kâinatın bütün medih ve senâlarından hayırlı olan Hayru’l-Hâmidîn,

Ey hadsiz ve çeşit çeşit ve lezzetli ve tatlı rızıkları umulmadık yerlerden zamanında yetiştirip yüz binler mahlûkat tâifelerinin herbirini ona lâyık ve onu memnun ve mütelezziz edecek bir surette ve en güzel mertebede veren Hayru’r-Râzıkîn,

Ey herşeyi en güzel mertebede fasl ve tefrik edip hüküm veren Hayru’l Fâsılîn,

Ey ihsânından daha ahsen bir ihsan olmayan Hayru’l-Muhsinîn,

Sen aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin. Senden başka ilâh yok ki bize imdad etsin. El-aman, el-aman! Bizi azap ateşinden ve Cehennemden halâs et.

www.NurNet.Org

Cumanız Mübarek Olsun! (Cuma Duası)

Rabbim! Günahlarım beni susturmuş; söyleyecek bir sözüm, ileri sürecek bir hüccetim (mazeretim) kalmamış. Sıkıntılarımın esiri, amellerimin rehini olmuşum.

Hatalarım arasında bocalayıp durmaktayım. Orta yolu şaşırmış, öylece kalakalmışım. Bulunduğum yer; hor ve zelil günahkârların, sana karşı cür’etkâr olan bedbahtların ve vaadini küçümseyen yazıkların yeridir. Münezzehsin sen! Hangi cür’etle sana karşı geldim?!

Neye aldanarak kendimi tehlikeye attım?! Ey Mevlâ’m! Sürçüp yüz üstü yere yığılmama ve ayağımın kaymasına acı. Hilminle cahilliğimi, iyiliğinle kötülüğümü bağışla.

Ben, günahımı ikrar, hatamı itiraf ediyorum. İşte elim, işte perçemim! Yaptıklarımdan dolayı kısas edilmeye hazırım. (Mevlâ’m!) Yaşlılığıma, günlerimin bitmesine, ecelimin yaklaşmasına, güçsüzlüğüme, düşkünlüğüme ve çaresizliğime acı.

Ey Mevlâ’m! Dünyadan eserim kesildiği, yaratıklar arasında anım silindiği ve unutulanlar arasında unutulup gittiğim zaman bana acı.

Ey Mevlâ’m! Cismim eskidiği, organlarım dağıldığı, eklemlerim birbirinden ayrıldığı zaman çehrem ve durumum değiştiğinde bana acı. Başıma geleceklerden gafil ve bîhaber oluşumdan dolayı yazıklar olsun bana!

Ey Mevlâ’m! Kabirden çıkartılıp diriltileceğim gün bana acı. O gün beni dostlarınla haşreyle; sevdiklerinin içine kat ve (rahmetinin) komşuluğunda yer ver bana, ey âlemlerin Rabbi!

(İmam Zeynelabidin Hz.(RA)’nin Sahife-i Seccadiye Mecmuasından, Allah’ın Karşısında Hakirliğini İtiraf Etme Hakkındaki Duası)

www.NurNet.org

Cumanız Mübarek Olsun!

Allah’ım! Bana olan ihsanının güzelliği, nimetlerinin bolluğu, bağışlarının çokluğu karşısında ve benden esirgemediğin rahmetin, bana tamamladığın nimetin için sana hamdederim ve sen hamda lâyıksın.

Gerçekten de şükründen âciz olduğum nimetler vermişsin bana. Eğer senin bana yönelik ihsanın ve bol nimetlerin olmasaydı, (kendi çabamla) ne nasibimi elde edebilir, ne nefsimi ıslah etmeyi başarabilirdim.

Ne var ki, ben istemeden sen ihsanda bulundun; tüm işlerde bana yeterlilik verdin; tahammülü zor belâları benden uzaklaştırdın ve sakınılan kaderi başıma getirmedin. Allah’ım! Nice tahammülü zor belâları benden uzaklaştırdın; nice bol nimetlerle gözümü aydınlattın ve nice büyük iyilikler ettin bana.

Çaresiz kaldığımda çağrıma icabet ettin; ayağım sürçtüğünde hatamdan geçtin ve düşmanlardan hakkımı aldın.

Allah’ım! Senden bir şey istediğimde cimri bulmadım seni; sana yöneldiğimde bezgin görmedim seni. Tam tersine, seni; duamı işitici, istediklerimi verici olarak buldum. Her hâlimde ve her anımda nimetlerini bol buldum. O hâlde sen, benim yanımda övülmüş birisin; ihsanın da pek makbul, pek güzeldir. Canım, dilim ve aklım, hamdın hakkını ödeyecek, şükrün hakikatine ulaşacak, seni benden son derece razı edecek bir hamd ile sana hamdetmektedir. Şu hâlde, gazabından kurtar beni. Ey farklı farklı görüşler beni bitkin düşürdüğünde sığınacağım kale!

Ey hatamdan geçen (şefkatli Rabbim)! Eğer ayıplarımı örtmeseydin, rezil olurdum. Ey yardımıyla beni destekleyen! Eğer senin yardımın olmasaydı, yenik düşerdim. Ey yüceliği karşısında padişahların, boyunlarına zillet boyunduruğu koyduğu, galebesinden korktuğu kimse! Ey takva ehli ve ey güzel isimlerin sahibi! Senden, beni affetmeni ve beni bağışlamanı istiyorum. Zira ne suçsuzluğumu ispat edecek bir mazeretim; ne yardım alabileceğim bir gücüm; ne de kaçacak bir yerim var. Senden, hatalarımdan geçmeni, beni mahveden ve beni kuşatıp helâk eden günahlarımı bağışlamanı istiyorum.

Rabbim! O günahlardan tövbe ederek sana kaçtım. O hâlde, tövbemi kabul buyur. Onlardan sana sığınıyorum; sığınma talebimi kabul et. Senden yardım istiyorum; yardımsız bırakma beni. Rahmetini dileniyorum; esirgeme benden. İpine sarılmışım; başkasına teslim etme beni. Seni çağırıyorum; eli boş geri çevirme beni. Rabbim! Miskin, düşkün, korkan, ürken, yoksul ve çaresiz biri olarak seni çağırıyorum.

Allah’ım! Dostlarına vadettiğin şeylere doğru koşmadaki zaafımı, düşmanlarını korkuttuğun şeylerden kaçınmadaki güçsüzlüğümü, üzüntülerimin çokluğunu ve tutkularımın dürtüsünü sana şikâyet ediyorum.

Allah’ım! Batınımın kötülüğünden dolayı beni rüsva etmedin; günahlarımdan dolayı beni helâk etmedin. Sen beni çağırdığında ağır davrandığım hâlde, ben seni çağırdığımda hemen icabet ediyorsun. Dilediğim her ihtiyacımı senden isteyebiliyorum. Nerede olursam olayım, sırrımı sana açabiliyorum. Bu yüzden, senden başkasını çağırmam; senden başkasına ümit bağlamam.

Lebbeyke lebbeyk! (Davetine icabet ettim, emrindeyim!) Sana şikâyette bulunanı duyarsın; sana güvenerek seni vekil edene kucak açarsın; sana sarılanı kurtarırsın ve sana sığınanın üzüntüsünü giderirsin.

Allah’ım! Şu hâlde, şükrümün azlığından dolayı beni ahiret ve dünya hayrından mahrum etme ve bildiğin günahlarımı bağışla. Eğer azap edecek olursan, (bunu hak etmişim; çünkü) ben, kendine zulmeden, fırsatları kaçıran, ömrünü zayi eden, günahkâr, suçlu, ihmalkâr, tembel, nasibinden gaflet eden biriyim. Eğer bağışlayacak olursan, sen, acıyanların en merhametlisisin.

( İmam Zeynelabidin Hz.’nin Sahife-i Seccadiye Mecmuasından, Allah’a Yalvarıp Yakarma ve Boyun Eğme Hakkındaki Duası )

www.NurNet.Org

Resûl-i Ekrem Efendimiz(ASM)’den Dualar (Cumamız Mübarek Olsun)

Resûl-i Ekrem Efendimiz(ASM) Hz. Ebû Bekir’e(RA) şu duâyı öğretmiştir:

“Allahım! Peygamberin Muhammed aleyhisselam, dostun İbrahim aleyhisselam, sırdaşın Mûsâ aleyhisselam, Kelîme ve ruhundan olan Îsâ aleyhisselam hürmetine, Mûsâ’ya inen Tevrat, Îsâ’ya inen İncil, Dâvûd’a inen Zebûr, Muhammed’e aleyhisselema inen Kur’ân hürmetine, bütün peygamberlerine yaptığın vahiy hürmetine,

Mahlûkâtın üzerindeki kazâ ve takdîrin, senden isteyenlere verdiğin, fakir ettiğin zenginler, zengin ettiğin fakirler, hidâyete ulaştırdığın sapıklar hürmetine; Mûsâ Aleyhisselâma bildirdiğin, kulların rızıklarını böldüğün yeryüzünün, hareketten sükûna erdirdiğin dağların, ayakta tuttuğun, arş-ı âzamı taşıttığın ism-i âzamın hürmetine;

Kur’ân-ı Kerîmde nâzil olan samed, ahad ve tâhir isimlerinin hürmetine; gündüzleri aydınlatıp geceleri karartan ismin hürmetine; azamet-i Kibriyân ve nûr-i vechin hürmetine,

Senin kuvvet ve kudretinle Kur’ân-ı Kerîmi okuyup anlamağı ve onu bütün vücûduma duyurmanı ve bütün hareketlerimi ona uydurmamı senden dilerim. Kuvvet ve kudret ancak sendendir. Yâ erhamerrahimîn.”

*                      *                      *                      *                      *

Resûl-i Ekrem Efendimiz(ASM) Hazret-i Fâtıma(RA)’a şöyle buyurdu:

“ Duâ ederken şöyle söyle:

Ey hayy u kayyûm olan Allahım! Bütün işlerimi düzeltmeni, bir an bile beni kendi başıma bırakmamanı, rahmetine sığınarak senden isterim.”

www.NurNet.Org