Etiket arşivi: Hadis

Tevbekar gençten daha sevimli hiçbir insan yoktur… Pek acelecidir bu insan!

Günün Ayet-i Kerime meali…

Bismillahirrahmanirrahim

İnsan, bazan şerri, tıpkı hayrı istercesine ister. Pek acelecidir bu insan!” [İsrâ Suresi 17,11]

“İnsan, peşin zevk peşindedir. Âhiret nimetlerini de dünyada görmek ister. Acelecilikle, vakti gelmeyen nimete çarçabuk ulaşmak isteyen, ondan mahrum kalmakla cezalandırılır. Öyleyse müminler beddua değil, sabır ve ihtiyat ile hayra dua edip yararlı işler yapmalıdırlar.”

……..

Günün Hadis-i Şerif’i…

Bismillahirrahmanirrahim

Resulullah Sallallahu Aleyhi Vessellem buyurdular ki:

Allah’a tevbekar gençten daha sevimli hiçbir insan yoktur.

(Camiussagir)

…….

Risale-i Nur’dan;

Halbuki, imânın rükünlerinden(esaslarından, temellerinden) birisinde hâsıl olacak bir şüphe veya inkâr, dinin teferruâtında (detaylarında) yapılan lâkaydlıktan pekçok defa daha felâketli ve zararlıdır.

Bunun içindir ki, şimdi en mühim iş, taklidî imânı tahkikî imâna çevirerek imânı kuvvetlendirmektir, imânı takviye etmektir, imânı kurtarmaktır.

Herşeyden ziyâde imânın esâsâtıyla meşgul olmak, katî bir zarûret ve mübrem(vazgeçilemez) bir ihtiyaç, hattâ mecburiyet hâline gelmiştir.

Bu, Türkiye’de böyle olduğu gibi, umum İslâm dünyasında da böyledir.

Evet, temelleri yıpratılmış bir binânın odalarını tâmir ve tezyine(süslemeye) çalışmak, o binânın yıkılmaması için ne derece bir fayda temin edebilir? Köklerinin çürütülmesine çabalanan bir ağacın kurumaması için dal ve yapraklarını ilâçlayarak tedbir almaya çalışmak, o ağacın hayatına bir fayda verebilir mi?

İnsan, saray gibi bir binâdır. Temelleri erkân-ı imâniyedir(imanın esaslarıdır).

İnsan bir şeceredir(ağaçtır). Kökü esâsât-ı imâniyedir(dinin esaslarıdır).

İmânın rükünlerinden en mühimi, imân-ı billâhtır, Allah’a imândır; sonra nübüvvet(peygamberlik) ve haşirdir(tekrar diriltilme). Bunun için, bir insanın en başta elde etmeye çalıştığı ilim, İmân ilmidir.

İlimlerin esâsı, ilimlerin şâhı ve padişahı İmân ilmidir.

İmân, yalnız icmâlî bir tasdikten ibâret değildir. İmânın çok mertebeleri vardır.

Taklidî bir imân, husûsan bu zamandaki dalâlet, sapkınlık fırtınaları karşısında çabuk söner.

Tahkikî İmân ise sarsılmaz, sönmez bir kuvvettir. Tahkikî imânı elde eden bir kimsenin İmân ve İslâmiyeti dehşetli dinsizlik kasırgalarına da mâruz kalsa, o kasırgalar bu İmân kuvveti karşısında tesirsiz kalmaya mahkûmdur. Tahkikî imânı kazanan bir kimseyi, en dinsiz feylesoflar dahi bir vesvese veya şüpheye düşürtemez.

…….

Cevşen’den;

77.
Allah’ım, ismin hürmetine sana el açıyor (hacetimi) senden diliyorum;
Ey yardım eden,
Ey emân veren,
Ey (açıklanması gerekenleri) açıklayan,
Ey (hiç bir şeyden) sarsılmayan,
Ey (her şeye) muktedir olan,
Ey (her şeyi) doğru ve kâmil olan,
Ey övgüye layık olan,
Ey azamet ve yücelik sahibi olan,
Ey azab ve kahri) şiddetli olan,
Ey (alemde olup biten herşeye) şahid olan!
Münezzehsin sen,
Ey kendisinden başka bir ilah olmayan…
Kurtar bizi ateşten ey Rabb’im!

Eğer kabul etmezsen, Senin kapından başka hangi kapıya gideyim? Hangi kapı var?

Günün Ayet-i Kerime meali…

Bismillahirrahmanirrahim

Rabbiniz ruhlarınızdaki duyguları pek iyi bilir. Eğer siz iyi kimseler iseniz şunu bilin ki Allah kötülüklerden, tövbe edenlere karşı, günahları çok affedicidir.” [İsrâ Suresi 17,25]

……..

Günün Hadis-i Şerif’i…

Bismillahirrahmanirrahim

Hz. Ebu Şüreyk Radiyallahu Anh’tan rivayetle Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vessellem buyurdular ki:

Bir müslümanın içine sevinç sokmak, üzüntüsünü gidermek, borcunu ödemek veya onu açlıktan doyurmak, Allah’a (c.c.) en sevimli amellerdendir.

(İbnül Mübarek)

…….

Risale-i Nur’dan;

Ey Hâlık-ı Kerîmim ve ey Rabb-i Rahîmim!…

… Senin rahmetine iltica ediyoruz.

Hadsiz günah ve hatîatlarımızı(hatalarımızı) itiraf ediyoruz.

Evham ve türlü türlü illetlerle(bela,hastalıklara) müptelâ olmuş, Sana tazarru ve niyaz ederiz.

Eğer kemâl-i rahmetinle bizi kabul etsen, mağfiret edip rahmet etsen, zaten o Senin şânındır.  Çünkü Erhamürrâhimînsin.

Eğer kabul etmezsen,

Senin kapından başka hangi kapıya gideyim?

Hangi kapı var?

Senden başka Rab yok ki dergâhına gidilsin.

Senden başka hak mâbud yoktur ki ona iltica edilsin.”  (17. Lem’adan)

…….

Cevşen’den;

76.
Ey ismi mübârek olan,
Ey şa’nı, makamı yüce olan,
Ey kendisinden başka ilah bulunmayan,
Ey medh-ü senâsı yüce olan,
Ey isimleri mukaddes olan,
Ey bekası devam eden,
Ey yücelik onun cemal ve cilvesi olan,
Ey kibriya ve büyüklük libâsına bürünen,
Ey gizli nimetlerinin haddi hesabı olmayan,
Ey zahirî nimetleri sayılmayan!
Münezzehsin sen,
Ey kendisinden başka bir ilah olmayan…
Kurtar bizi ateşten ey Rabb’im!

Büyük mükâfatı müjdeler, acı bir azap hazırladığımızı bildirir…

Günün Ayet-i Kerime meali…

Bismillahirrahmanirrahim

Gerçekten bu Kur’ân insanları en doğru yola, en isabetli tutuma yöneltir. Güzel ve makbul işler yapan müminlere nail olacakları büyük mükâfatı müjdeler. Âhirete inanmayanlara ise gayet acı bir azap hazırladığımızı bildirir.

[İsrâ Suresi 17,9,10]

……..

Günün Hadis-i Şerif’i…

Bismillahirrahmanirrahim

Hz. Ebu Hüreyre Radiyallahu Anh’tan rivayetle Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vessellem buyurdular ki:

Bir kimse Allah’ın (cc.) indinde kendisinin durumunun ne olduğunu anlamak isterse, kendisi yanında Allah için neyin var olduğuna baksın.

(Ebu Nuaym/Hilye)

…….

Risale-i Nur’dan;

Eğer iman hayata hayat olsa;o vakit hem geçmiş,hem gelecek zamanlar imanın nuruyla ışıklanır ve vücud bulur. (Sözler)

…….

Cevşen’den;

75.
Ey zikri zikredenler için şeref olan,
Ey şükrü şükredenler için kurtuluş ve saâdet vesilesi olan,
Ey hamdî kendisini hamdedenler için izzet vesilesi olan,
Ey itaati, itaat edenler için lurtuluş vesilesi olan,
Ey kapısı (kendisini) arayanlar için açık olan,
Ey yolu dönüş yapıp (tevbe edenler )için aşikâr olan,
Ey âyetleri (basiret gözüyle) bakanlar için delil olan,
Ey kitabı takva sahipleri için öğüt ve ibret vesilesi olan,
Ey rızkı itaatkar veya âsi olan olan her kesi kapsayan,
Ey rahmeti iyilik yapnalr için yakın olan!
Münezzehsin sen,
Ey kendisinden başka bir ilah olmayan…
Kurtar bizi ateşten ey Rabb’im!

Evet, inkâr etmemek başkadır, îman etmek bütün bütün başkadır.

Günün Ayet-i Kerime meali…

Bismillahirrahmanirrahim

Sakın Allah ile beraber başka tanrı edinme, yoksa yerilmiş, bir kenara itilmiş vaziyette kalırsın.” [İsrâ Suresi 17,22]

……..

Günün Hadis-i Şerif’i…

Bismillahirrahmanirrahim

Resûl-ü Ekrem Aleyhissalât-ü Vesselâm buyurdular ki:

Mizanın sevap kefesinde güzel ahlaktan daha ağır gelen hiçbir şey yoktur.

(Tirmizi, Birr)

…….

Risale-i Nur’dan;

Evet, inkâr etmemek başkadır, îman etmek bütün bütün başkadır.

Evet, kâinatta hiçbir zîşuur(şuur sahibi), kâinatın bütün eczâsı(cihazları, varlıkları) kadar şâhitleri bulunan Hâlık-ı Zülcelâli(Allah’ı) inkâr edemez. Etse, bütün kâinat onu tekzib edeceği(yalanlayacağı) için susar, lâkayd kalır.

Fakat, O’na îman etmek, Kur’ân-ı azîmüşşânın ders verdiği gibi, o Hâlıkı(Allah’ı) sıfatlan ile, isimleri ile umum kâinatın şehâdetine istinâden kalben tasdik etmek ve elçileriyle gönderdiği emirleri tanımak ve günah ve emre muhâlefet ettiği vakit kalben tevbe ve nedâmet etmek(pişmanlık) iledir.

Yoksa, büyük günahları serbest işleyip, istiğfar etmemek ve aldırmamak o îmandan hissesi olmadığına delildir.

(Hizmet Rehberi)

…….

Cevşen’den;

74.
Ey zıddı olmayan Ehad,
Ey benzeri bulunmayan Ferd,
Ey her hangi bir kusur ve ihtiyacı bulunmayan Samed,
Ey niteliği olmayan tek,
Ey zulmü olmayan Rabb,
Ey zilleti bulunmayan Aziz,
Ey fakirliği olmayhan Gâni,
Ey (kimsenin) azledemiyeceği sultan,
Ey benzeri olmadan vasfedilen!
Münezzehsin sen,
Ey kendisinden başka bir ilah olmayan…
Kurtar bizi ateşten ey Rabb’im!

Eczanelerde satılmayan en etkili ilaç “Namaz”

Kur’an-ı Kerim’den Seçmeler:

BAKARA SURESİ

3- Onlar ki gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcarlar.

43- Hem namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.

45- Bir de sabırla, namazla yardım isteyin. Şüphesiz bu, (Allah’a) saygılı olanlardan başkasına ağır gelir.

83- Hani bir vakitler İsrailoğulları’ndan şöylece mîsak (kesin bir söz) almıştık: Allah’dan başkasına tapmayacaksınız, ana-babaya iyilik, yakınlığı olanlara, öksüzlere, çaresizlere de iyilik yapacaksınız, insanlara güzellikle söz söyleyecek, namazı kılacak, zekatı vereceksiniz. Sonra çok azınız müstesna olmak üzere sözünüzden döndünüz, hâlâ da dönüyorsunuz.

110- Siz namazı hakkıyle kılmaya bakın ve zekatı verin! Kendi nefsiniz için her ne hayır yaparsanız, Allah katında onu bulursunuz. Muhakkak ki, Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir.

152- O halde beni anın, ben de sizi anayım. Bana şükredin de nankörlük etmeyin.

177- Yüzlerinizi bazan doğu, bazan batı tarafına çevirmeniz erginlik değildir. Fakat eren o kimselerdir ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve bütün peygamberlere iman edip, yakınlığı olanlara, öksüzlere, yoksullara, yolda kalmışa, dilenenlere ve esirleri kurtarmaya seve seve mal verirler. Namazı kılarlar, zekatı verirler. Bir de andlaştıkları zaman sözlerini yerine getirenler, hele sıkıntı ve hastalık durumlarında ve harbin şiddetli zamanında sabır ve kararlılık gösterenler var ya, işte doğru olanlar da bunlardır, korunanlar da bunlardır.

238-Namazlara ve orta namaza devam edin ve Allah için boyun eğerek kalkıp namaza durun.

239-Eğer bir korku hâlindeyseniz, yaya veya binekli olarak giderken kılın, (korkudan) emin olduğunuz zaman da böyle bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah’ı zikredin (namazlarınızı yine her zamanki gibi huşû ile kılın).

277- İman edip iyi işler yapan, namazı dosdoğru kılıp zekatı verenlerin Rabbleri katında elbette mükafatları vardır. Onlara hiçbir korku olmadığı gibi, onlar mahzun da olmazlar.

NISA SURESİ

12 – Allah, İsrailoğularından söz almıştı. İçlerinden on iki müfettiş göndermiştik… Allah şöyle demişti: ” Ben, muhakkak sizinle beraberim. Namazı dosdoğru kıldığınız, zekatı verdiğiniz, peygamberlerime iman ettiğiniz ve onlara yardımda bulunduğunuz, (mallarınızı) Allah yolunda güzelce sarfettiğiniz takdirde, günahlarınızı mutlaka örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere korum. Fakat sizden her kim de, bundan sonra küfrederse, dosdoğru yoldan sapmış olur.

55- Sizin asıl dostunuz Allah’tır, O’nun Resulüdür ve namazlarını kılan zekatlarını veren ve rükû eden müminlerdir.

58- Namaza çağırdığınız zaman, onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu onların, akıllarını kullanmayan bir toplum olmalarından dolayıdır.

91 – Şeytan, içki ve kumarla sizin aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?

106- Ey iman edenler! İçinizden birine ölüm (emareleri) geldiği zaman, vasiyet sırasında aranızdaki şahitliğin hükmü, kendi içinizden iki adaletli şahit, yahut yeryüzünde yolculuğa çıkmış iseniz, ölüm (emareleri de) size gelip çatmışsa, sizden olmayan diğer iki şahit tutmaktır. Eğer (bunlardan) şüpheye düşerseniz, namazdan sonra onları alıkorsunuz. Onlar da Allah’a şöyle yemin ederler: “Akraba bile olsa, yemini bir çıkar karşılığı satmayacağız, Allah’ın şahitliğini gizlemeyeceğiz. Aksi halde günahkârlardan oluruz”.

ENAM SURESİ

72- Bize: “Namazı dosdoğru kılın, Allah’a karşı gelmekten sakının” (diye emredildi), toplanacağınız yer O’nun huzurudur.

92- Bu Kitap (Kur’ân), kendinden önceki kitapları tasdik eden, şehirler anası (Mekke) halkını ve çevresindeki bütün insanlığı uyarman için indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Ahiret gününe iman edenler bu Kitab’a da iman ederler ve onlar namazlarına da devamlıdırlar.

162- De ki: Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm hep âlemlerin Rabbi Allah içindir.

ARAF SURESİ

170- Kitaba sarılanlara ve namazı kılmaya devam edenlere gelince, biz o iyilerin ecrini hiçbir zaman yitirmeyiz.

ENFAL SURESİ

3- Onlar ki, namazı gereği gibi kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yoluna harcarlar.

TEVBE SURESİ

71- Erkek ve kadın bütün müminler birbirlerinin dostları ve velileridirler. İyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirirler, namazı kılarlar, zekâtı verirler, Allah’a ve Resulüne itaat ederler. İşte bunları Allah rahmetiyle yarlığayacaktır. Çünkü Allah azîzdir, hakîmdir.

YUNUS SURESİ

87- Biz Musa ile kardeşine şöyle vahyettik: “Kavminiz için Mısır’da birtakım evler hazırlayın ve evlerinizi kıbleye karşı yapın ve namazı kılın ve müminlere müjde verin.”

RAD SURESİ

22. Rablerinin rızasını kazanmak arzusuyla sabrederler ve namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açıkça Allah yolunda harcarlar ve çirkinlikleri güzelliklerle yok ederler. İşte bunlar, bu hayatın akibeti kendilerinin olacak olanlardır.

IBRAHIM SURESİ

31- (Ey Muhammed!) İman eden kullarıma söyle: “Namazı dosdoğru kılsınlar, alış-veriş ve dostluğun olmadığı bir günün gelmesinden önce, kendilerine verdiğimiz rızıktan açık ve gizli (Allah için) harcasınlar.”

37- “Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bir kısmını namazı dosdoğru kılmaları için, senin Beyt-i Haram’ının yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan bir kısmını onlara meylettir. Ve onları bazı meyvelerle rızıklandır ki şükretsinler.

40- “Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazını dosdoğru kılanlardan eyle! Ey Rabbimiz! duamı kabul et!

MERYEM SURESİ

31- “Beni, nerede olursam olayım mübarek kıldı. Hayatta bulunduğum müddetçe namaz kılmamı ve zekat vermemi emretti.”

55- Ailesine ve çevresine namaz kılmayı ve zekat vermeyi emrederdi ve Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti.

TA-HA SURESİ

14- Şüphesiz ben Allah’ım, benden başka hiçbir ilâh yoktur. Onun için bana kulluk et ve beni anmak için namaz kıl.

132- (Ey Muhammed!) Ehline namaz kılmalarını emret, kendin de ona sabırla devam et. Biz senden bir rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırırız. Güzel akibet takva sahiplerinindir.

ENBIYA SURESİ

73- Onları buyruğumuz altında (insanlara) doğru yolu gösterecek önderler kıldık. Kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden kimselerdir.

MÜ’MİNUN SURESİ

2- Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler.

9- Ve onlar ki, namazlarını muhafaza ederler.

HAC SURESİ

35- Ki Allah anıldığı vakit onların kalpleri titrer. Onlar başlarına gelene sabreden, namaz kılan kimselerdir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar.

78- Artık namaz kılın, zekat verin, Allah’a sarılın. O sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır!

NEML SURESİ

3- Ki o (müminler) namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve ahirete de kesin olarak iman ederler.

NUR SURESİ

37- Birtakım insanlar (Allahı tesbih ederler) ki, ne ticaret ne de alış veriş onları Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.

56- Hem namazı kılın, zekatı verin ve peygambere itaat edin ki rahmete eresiniz.

RUM SURESİ

31- Başkasından geçerek hep O’na gönül verin ve O’ndan sakının. Namaza devam edin ve müşriklerden olmayın.

LOKMAN SURESİ

4- Onlar, namazı kılarlar, zekatı verirler, âhirete de kesin olarak inanırlar.

17- “Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten sakındır. Başına gelenlere sabret, çünkü bunlar, azmi gerektiren işlerdendir.”

AHZAB SURESİ

33- Namazı kılın, zekatı verin. Allah ve Resulü’ne itaat edin. Ey ehli beyt! Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pampak yapmak istiyor.

FATIR SURESİ

18- Hem günah çeken bir kimse, başkasının günahını çekmeyecek; yükü ağır basan, onun yüklenilmesine çağırsa da ondan bir şey yüklenilmeyecek, isterse bir yakını olsun. Fakat sen ancak o kimseleri sakındırısın ki, gaybda Rablerinin korkusunu duyarlar, namazı dürüst kılarlar. Temizlenen de sırf kendisi için temizlenir. Nihayet dönüş Allah’adır.

29- Allah’ın kitabını okuyan, namazı kılan ve kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık olarak verenler, kesinlikle batma ihtimali olmayan bir ticaret umarlar.

MÜCADELE SURESİ

13. Gizli (özel) bir şey konuşmanızdan önce sadaka vermekten korktunuz da mı yerine getirmediniz? Fakat Allah da sizi affetti. Şu halde namazı kılın, zekatı verin, Allah’a ve Resulüne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.

MEARİC SURESİ

22- Ancak namaz kılanlar bunun dışındadır.

23- Onlar ki namazlarını sürekli kılarlar.

34- Namazlarına devam ederler.

MÜZZEMMİL SURESİ

20-Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden daha azında, yarısında ve üçte birinde kalktığını, seninle beraber bulunanlardan bir topluluğun da böyle yaptığını biliyor. Gece ve gündüzü Allah takdir eder. O, sizin onu sayamayacağınızı bildi de sizi affetti. Bundan böyle Kur’ân’dan size ne kolay gelirse okuyun. Allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip Allah’ın lütfunu arayan başka kimseler ve Allah yolunda savaşan daha başka insanlar olacağını bilmiştir. Onun için Kur’ân’dan kolayınıza geldiği kadar okuyun, namazı kılın, zekatı verin ve Allah’a güzel bir borç verin (Hayırlı işlere mal sarfedin). Kendiniz için gönderdiğiniz her iyiliği, Allah katında daha hayırlı ve sevapça daha büyük olarak bulacaksınız. Allah’tan bağış dileyin. Kuşkusuz Allah bağışlayandır, merhamet edendir.

BEYYİNE SURESİ

5- Halbuki onlar, dini sadece Allah’a tahsis ederek, Allah’ı birleyerek, ancak Allah’a ibadet etmekle, namazı kılmakla ve zekatı vermekle emrolunmuşlardır. İşte dosdoğru din budur.

CUM’A SURESİ (cuma namazi)

9- Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman, Allah’ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. 10- Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan (nasibinizi) arayın. Allah’ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz.

NISA SURESİ (Munafiklarin Namazi)

142- Münafıklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Halbuki Allah, onların oyunlarını başlarına geçirecektir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah’ı pek az anarlar.

.

NAMAZIN FAYDASI

Ankebut-45- Sana vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir.

NAMAZIN VAKİTLERİ

ISRA 78- Güneşin batıya kaymasından, gecenin karanlığına kadar (belirli vakitlerde) gereği üzere namazı kıl, bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazında, gece ve gündüz melekleri hazır bulunur.

ISRA 79- Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur’ân ile teheccüd namazı kıl, Rabbinin seni bir makam-ı mahmuda (şefaat makamına) göndermesi kesindir.

RUM 17- O halde akşama girdiğiniz zaman da, sabaha girdiğiniz zaman da tesbih Allah’ındır. (daima O, tesbih edilir).

RUM 18- Göklerde ve yerde, ikindileyin de, öğleye erdiğiniz zaman da hamd O’na mahsustur.

Hadis-i Şeriflerden Seçmeler:

“Şüphesiz ki benim ümmetim, kıyamet gününde, abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaktır. Yüzünün nûrunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın”

“İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur’a çekmek zorunda kalsalardı kur’a çekerlerdi. Şayet camide cemaate erken yetişmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, birbirleriyle yarışa girerlerdi. Eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti bilselerdi, emekleyerek ve sürünerek de olsa bu iki namaza gelirlerdi.”

– “Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da, o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı?”
– “Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder”

“Bir müslüman, farz namazın vakti geldiğinde güzelce abdest alır, huşû içinde ve rükûunu da tam yaparak namazını kılarsa, büyük günah işlemedikçe, bu namaz önceki günahlarına keffâret olur. Bu her zaman böyledir.”

“Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir.”

Risale-i Nur’dan Seçmeler:

Namazda ruhun ve kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır. hem cisme de o kadar ağır bir iş değildir. hem namaz kılanın diğer dünyevi mübah amelleri, güzel bir nyet ile ibadet hükmünü alır.(sözler | dördüncü söz | 27 )

Her mü’minin namazı, onun bir nev’i mi’racı hükmündedir. (şualar | altıncı şua | 486)

İslamiyet’te imandan sonra en yüksek hakikat namazdır. (tarihçe-i hayat | birinci kısım: ilk hayatı | 84 )

Yirmi dört saatten yalnız bir saati, beş namaz için halık teala bizden istedi; (tarihçe-i hayat | birinci kısım : ilk hayatı | 120 )

Tembellikle namazı terk eden veyahut kıymetini bilmeyen, ne kadar cahil, ne derece hasir, ne kadar zararlı olduğunu bilahare anlar, ama iş işten geçer. (işaratül-icaz | huruf-u mukattat | 47 )

Birtek saat, beş vakit namaza abdestle kafi gelir. (sözler | dördüncü söz | 27 )

Namaz kılanın diğer mübah dünyevi amelleri, güzel bir niyet ile ibadet hükmünü alır. (sözler | dördüncü söz | 27 )

Eğer namaz kılmazsan, senin o günkü alemin zulümatlı ve perişan bir halde gider. (sözler | yirmi birinci söz, birinci makam | 246 )