Etiket arşivi: Piyango

Piyango Yılbaşı İkramiyesi 50 Milyon TL! Peki Helal Mi?

Piyango’nun 50 milyon liralık Yılbaşı özel çekilişinin biletleri satışa sunuldu. Ancak zenginlik hayalleri kuran vatandaşın da kafası karışık. Konuyu Diyanet’e sordular.

Alo Fetva hattına gelen bir soruyu cevaplayan Diyanet İşleri Başkanlığı fetva uzmanları, “Loto, Toto, İddia, Yılbaşı çekilişi haramdır. Bilet almak da caiz değildir. Kuran’da bunların hepsi kumar hükmündedir” açıklaması yaparak özetle ‘Piyango biletinden kazanılan para haramdır’ dedi.

haber 7

İşte Kazandığını Düşünüp Kaybedenler

“Milli piyango bileti aldığım için pişmanım”

Edirne’de 11 yıl önce Milli Piyango’dan büyük ikramiyeyi kazanan Ayhan Yalçınkaya zengin olduktan sonra bıraktığı memurluğuna dönmeye çalışıyor. Parayı bulunca hayatının değiştiğini belirten Ayhan Yalçınkaya huzurunun bozulduğunu kötü günler geçirdiğini ve Milli Piyango bileti aldığı için pişman olduğunu söylüyor.

Bir anda zengin olmasına rağmen paranın çabuk tükendiğini belirten Ayhan Yalçınkaya “Eskiden daha güzel bir hayatım vardı. Dostlarımı kaybettim. Devlet memurluğuna devam etseydim param olmayacaktı ama huzurum olacaktı. O zaman çok mutluydum. Devlet memurluğuna geri dönmek istiyorum. Ticaret hayatından bıktım. Buradan herkese sesleniyorum para her şey değildir. İnsanın hayatında ne dost ne de tutunacak dal kalıyor” şeklinde konuştu.

Milli Piyango talihlisi donarak öldü

Denizli’nin Sarayköy ilçesine bağlı Tırkaz köyünde 40 yıl önce Milli Piyango biletine büyük ikramiye çıkan Mehmet Sarıoğlu yaşadığı baraka tipi evde donarak öldü. Hiç evlenmeyen Sarıoğlu’nun hayatı 40 yıl önce aldığı piyango biletine büyük ikramiye çıkmasıyla değişti. Bir anda zengin olan Sarıoğlu köyünde bir ev yaptı ancak zamanla parası kalmayınca ona komşuları bakmaya başladı. Yeşil kart sahibi Sarıoğlu devletten aldığı yaşlılık maaşıyla geçimini sürdürürken kısa bir süre önce evi yandı. Köylüler aralarında topladıkları paralarla evi tamir ettirdi. Kimsesi olmayan Sarıoğlu’nun Sarayköy Devlet Hastanesi’nde yapılan otopside donarak öldüğü belirlendi.

Marangozluktan para babalığına

Denizli’nin Çivril ilçesinde marangoz olarak geçimini sağlayan Osman Kaplan çeklerini ödeyemediği için hapse girmiş ve 1999 yılında hapisten çıktıktan 2 gün sonra sayısal lotodan 340 milyar lira kazanmış. İki çocuk babası Kaplan’ın ilk işi eşinden boşanmak olmuş. Ardından İzmir’de Pınar Şirin adlı şarkıcıyla 20 milyar lira harcayıp Hilton’da nişan yapmış ve 6 ay sonra ayrılmış. Hızlı yaşayan Kaplan’ın parası kısa sürede tükenmiş. Paraların nasıl bittiğini anlayamayan Kaplan “İkramiyeyi kazanınca akrabalarım çoğaldı. Daha önce borç para isterim diye herkes kaçarken ikramiyeden sonra neredeyse bütün Çivril akrabam oldu. Nereden akraba olduğumuzu anlayamadım ama onlar Orta Asya’ya kadar uzanıp bir yerlerden tutturdu. O kadar yol kat edip geldiler diye her birine para veriyordum. Hızlı bir hayat yaşadım para bitti.” diyerek yaşadıklarını anlatıyor.

“Talih bize huzur değil felaket getirdi”

Milli Piyango’nun 1990 yılbaşı çekilişinde 1 milyar 250 milyon lira kazanan Adanalı Cem Postacı paranın kendisine aradığı huzuru vermediğini söyledi. 1996’da oğlunu trafik kazasında kaybeden Postacı “Talih kuşu bize huzur değil felaket getirdi” diyor. Oğlunu kaybettikten sonra bir daha bilet almamaya karar veren talihli kendisine çıkan paranın hayırlı olmadığını dile getiriyor. Kazandığı ikramiyeyle emlak işine giren Postacı bir süre sonra iflas etmiş. İşlerinin bir dönem çok iyi gittiğini hiç tanımadığı kişilerin akraba olarak karşısına çıktığını anlatan Postacı şimdi kimsenin kendisine yardıma yanaşmadığını vurguluyor. Postacı “Para mutluluk getirmiyor yuvam dağıldı toparlamak için varımı yoğumu harcadım. Eşim beni terk etti. Şimdi bir otomobilim evim ve emekli maaşım var. Keşke o bileti almasaydım da o para çıkmasaydı.” diyor.

“Eşime kalmasın diye hepsini harcadım”

53 yaşındaki Mustafa Savgan’ın macerası ise çiçekçi bir kadının kendisine 2 lira harçlık vermesiyle başlıyor. Bu parayla piyango bileti alan Savgan 1978 yılında 10 bin lira ikramiye kazandı. Savgan eşinden ayrılmak istedi ama ayrılamadı. “Paralar eşime kalmasın diye harcamaya başladım.150 memurun maaşını 2 ayda yiyordum. Lokantalarda ödediğim hesabın 5-6 katını bahşiş olarak bırakıyordum. Sonunda paraları tükettim. Evlenirken karıma aldığım 1 kilo altını da sattım harcadım. Eşimi de annesinin yanına gönderdim evdeki bütün eşyaları satıp tekrar İstanbul’a döndüm. Yıl 1985’ti. Cağaloğlu’nda bir handa hem gece bekçiliği hem de ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. Eşimin açtığı dava sonucu boşandım. Sevgi olmadan para bir işe yaramıyor. Hayatımda biri yok sevgisizim ama huzurluyum” diyerek ibretlik hikâyesini paylaşıyor.

Kızı evi terk etmiş

1984 yılında aldığı bilete 7 milyon lira isabet eden Orhan Ulusoy’un huzur içindeki hayatı ancak 3 sene sürebilmiş. İşleri ters gittiği için kızı evi terk etmiş. Oto yedek parça dükkânı bulunan ve minibüsçülükle uğraşan Ulusoy paranın eline geçmesiyle kendisinden para isteyenlerin sayısının da arttığını belirtti. Çıkan parayı soğan ve fasulye işine harcayan Ulusoy üst üste 3 yıl istediği kazancı elde edemeyince iflas etti. 4’ü erkek 8 çocuğu olan Ulusoy “Hiç rahat bir yaşantım olmadı; bir arkadaşım ‘bu para sana felaket getirir’ demişti dediği çıktı. Bir kızım evi terk etmişti. Uzun aramalardan sonra buldum. Bana para çıktığını duyanlar hep bir beklenti içinde oldular. En yakınımdan en uzağıma kadar hep bir şeyler bekliyorlardı. Başlangıcında psikolojim alt üst olmuştu.” diyor.

“70 milyonun âhı var”

Evli ve 3 çocuk babası olan Nusrettin Çınar’a da Turhal’da Milli Piyango’dan 6 milyar lira çıktı. Önce yurt dışına giden Çınar otobüs alarak Turhal’a şehirlerarası otobüs şirketi kurdu. İşleri iyi gitmeyen Çınar 1995 yılında iflas etti. Çınar yaşadığı olayları şöyle anlatıyor: “Sefa kısa sürdü. 70 milyon kişinin verdiği biletlerden bir iki kişi yararlanırsa böyle olur. Hepsinin âhı var üstünde hayrı olmaz. Sonradan araştırdım kimseye hayır getirmemiş.”

Şimdi işsiz olan ve emekliliğinin planlarını yapan Çınar artık Milli Piyango bileti satın almıyor.

“Para beni perişan etti”

Ali Atıcı çay ocağı işletirken 2004’te sayısal lotodan 543 bin YTL kazanır. Parayı aldıktan sonra memleketi Erzincan’a yerleşen Atıcı boşandığı eşi ve çocuklarını İsviçre’ye gönderir ve ikinci evliliğini yapar ancak ondan da ayrılmaya karar verir. Atıcı Doğu Beyazıd’a gidip 14 yaşındaki A.K.’yi başlık parasını verip evine götürür. Gelişen olaylar zincirinde A.K. babası Arif K.’ya teslim edilir. Ali Atıcı’nın pişmanlık dolu sözleri ise şöyle: “Hayal edemeyeceğim kadar zengin oldum ama hayatım da alt üst oldu. Huzurum kaçtı. Geceleri gözüme uyku girmez oldu. Lotodan çıkan para beni perişan etti.”

İşte aynı şekilde başlayan ve yine aynı şekilde son bulan hayat hikâyeleri… Belki birbirlerinin değil yüzünü adını bile duymamış birçok insanın aynı dertlere gebe olduğu sabahlar… Uykusuz geçen geceler gözlerini kırpmadan sabah eden birçok insanın paylaştığı aynı kader… Her şeyin aynı olduğu bu süreçte ağızlarından çıkan cümle de aynı oluyor: “Çok pişmanım!”

maxsicep.com

Piyangodan zengin olanlar mı?

Yapılan araştırmalara göre, piyangodan en büyük ikramiyeyi alanların genelde ruh sağlıkları bozulmuş, hastanelere düşmüş!

Kimisinin tedavisi devam etti, kimisi tımarhaneye düştü…

Piyango kumardır ve gafil insan için büyük bir mantıksızlık, akılsızlık hâlidir aynı zamanda.

Bediüzzaman, bu ‘akıl dışılığı’ şöyle ifade eder: “Bin adamın iştirak ettiği bir piyango kumarına yarı malını vermek, akıl kabul ederse—halbuki, kazanç ihtimâli binde birdir—sonra yirmi dörtten bir malını yüzde doksan dokuz ihtimâl ile kazancı musaddak bir hazîne-i ebediyeye vermemek, ne kadar hilâf-ı akıl ve hikmet hareket ettiğini, ne kadar akıldan uzak düştüğünü kendini âkıl zanneden adam anlamaz mı?”(1)

Gazete manşetlerinden, televizyon ekranlarından, radyo programlarından inmeyen “kirlilik” ve dehşet saçan inançsızlık, yalan-dolan, hile, rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık, dolandırıcılık, israf, fâiz, tefecilik, kumar, AIDS, uyuşturucu, alkol, fuhuş, boşanma, cinâyet vs. gibi fenalıkların sebeplerinden birisi de, piyango kumarıdır.

Aldatmaya yönelik bir davranıştır kumar. Zararı, yalnızca zaman öğüten bir çark, başkasını aldatarak parasını almak veya para kaybetmekle sınırlı değil. En tehlikeli tarafı, bağımlılık yapmasıdır. Bu sûretle nice servet, mal, mülk, âile şerefi, nâmus, hatta hayat elden gidiyor! Zira, iş cinâyetlere kadar varabiliyor.

Kumar, insanı tenbelliğe iter. İnsanlar arasındaki güven ve dayanışmayı sarsar. Emeğin, hile veya şans yoluyla el değiştirmesine sebep olur. Bundan ötürüdür ki, bir âyet-i kerîmede, kumar açıkça zikredilerek, ondan uzak durulması emredilir:

Ey imân edenler! İçki, kumar, putlar ve kısmet çekilen zarlar hep şeytanın işinden birer pisliktir; ondan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.”2

Bir diğer âyet de şöyle:

Ey îmân edenler! Birbirinizin malını haram şekilde yemeyin; ancak karşılıklı rıza ile yaptığınız ticâret başkadır. Birbirinizi ve kendinizi öldürmeyin; canlarınızı da boşu boşuna tehlikeye atmayın. Muhakkak ki Allah size çok merhamet edicidir.”3

Kumar, hayatı anlamsız yapar ve çekilmez hâle getirir. İslâm medeniyeti, insanı, maddeten ve mânen bir bütün olarak ele alır. Duygu ve kâbiliyetlerini en ince teferruatına kadar tahlil eder. Neyin nereden kaynaklandığını iyi tespit edip, tedbir yollarını gösterir.

Böylece nefsi terbiye olmuş, duyguları tatmin olmuş bir insan, piyango ve kumara değil, çalışmaya, meşrû dairede kazanmaya, helâl rairesinde yaşamaya çalışır.

Zirâ bilir ki, helâl dairesi keyfe kâfîdir, gayr-i meşrû daireye, harama girmeye lüzum ve ihtiyaç yoktur.

Dipnotlar:

1-Sözler, s. 41.

2-Kur’ân, Mâide Sûresi, 90.

3-Age, Nisâ Sûresi, 29.

Ali Ferşadoğlu (19.12.2010)

Kaynak : saidnur.de