Etiket arşivi: cami

Türk Öğrencilerinin Cami Projesine ABD’den Ödül

cami4 Türk öğrencinin Yeşil Cami adlı projeleri ABD’de Green Dot Awards yarışmasında birincilik ödülü aldı. ABD basını “tüm zamanların camisi” diye yazdı. Caminin en dikkat çeken yönü sadece ibadet mekanı değil dini bir kompleks olarak tasarlanmış olması…

Dünya Çevre Oscar’ları olarak bilinen ABD’deki Green Dot Awards yarışmasında, ODTÜ, İzmir Yüksek Teknoloji ve Berkeley Üniversitesi mezunu 4 öğrencinin cami projesinde birincilik ödülü aldı.

DİNİ BİR KOMPLEKS OLARAK TASARLANDI

“Yeşil Cami” olarak adlandırdıkları projeyi, cami tipolojisi, yüzyıllardır süregelen geleneksel formu tamamen yok saymak yerine ana öğelerle tekrar yorumlayarak tasarladılar.

Camiyi sadece bir ibadet mekânı olarak değil, kütüphane, derslikler ve imarethane gibi birçok sosyal aktiviteyi destekleyen dini bir kompleks olarak tasarladıklarını ifade eden tasarım ekibi, daha sürdürülebilir bir kullanım için yağmur suyu ve güneş enerjisinden yararlandıklarını belirtti. Çatıların, yeşil çatı olarak tasarlanarak aşırı sıcak günlerde ısının düşürülmesi ve iç mekanlarda hava kalitesinin artırılmasının hedeflendiği projede, su tüketimini azaltmak amacıyla yağmur suyu toplanıp arıtılarak yüksek verimli damla sulama sistemi ile kompleks içerisinde tasarlanan tarım bahçelerinin su ihtiyacı karşılanıyor.

‘EN İYİ BAĞIMSIZ DİNİ YAPI’ 

Aynı proje, daha önce de Chicago’da Faith in Place’in düzenlediği ‘The Building: Problem or Solution?’(Yapı: Sorun ya da Çözüm?) yarışmasında ‘En iyi bağımsız dini yapı’ ödülünü kazanmıştı.

Haber7.com

Moskova’ya 3 Yeni Cami Yapılacak

Rusya’nın başşehri Moskova’ya mevcut dört caminin yanı sıra 3 yeni cami daha inşa edilecek. 1,5 milyon Müslüman’ın yaşadığı şehirde, 4 camiyi yeterli bulmayan Müslümanlar yeni camilerin inşası için şehir yönetimi ile görüşmeleri sürdürüyor.

Interfax, yeni camilerle ilgili konuya belediyenin sıcak baktığını ve karar aşamasında olduğunu yazdı. Ajansa açıklamada bulunan Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynuddin, “Butova’ya, İslam Üniversitesi’nin bulunduğu Lyublina’ya ve İslam Kültür Merkezi’nin inşa edileceği Shosse Entuziastov’a birer cami inşa edilecek” dedi.

Moskova şehir yönetiminden Interfax’a bilgi veren kaynaklar, üç ayrı alanda cami kurulmasının uygun görüldüğünü, henüz son kararın verilmediğini belirtti. Kaynak, “Yerel vatandaşlar ve diğer ilgililerle konular müzakere ediliyor” bilgisini verdi.

Gaynuddin açıklamasında, “Moskova’da en azından 1,5 milyon Müslüman yaşıyor. Bunu 10 ayrı bölgeye bölersek, bin 500-150 bin kişi arasında vatandaşa bir cami düşecek. Bu zaruri ihtiyaç” ifadelerini kullandı.

timeturk.com

Moskova’da Hangi Camiler Var?

Moskova Ulu Camii… Vıpolzovuy ara sokağında bulunan Moskova’nın ikinci en büyük ve en ünlü camidir. 1894–1904 yılları arasında Moskova’da Müslüman topluluğunun artması sebebiyle ve Zamoskvoreçye’de bulunan birinci caminin sadece 1500 kişi kapasiteli olması dolayısıyla inşa edilip ibadete açıldı. 1894 yılında Mula Bedretdin Alimov, S. Bakirov ve H. Akbulatov tarafından Çar II. Nikolay’ya bir dilekçe sunulmuştu. Ama XX. yüzyılın başlangıcında Rusya liberalleşmeye başlamasına rağmen,  Maryina koruluğu bölgesindeki bu Moskova’nın ikinci camisini yapmak için 10 sene beklemek lazımdı. Nihayet 1904 yılında Tatar tüccar Salih Erzin’in maddi yardımıyla inşa edildi.

Yapıldıktan sonra Sovyet döneminde bile insanlara kapısını hiç kapamayan ve vazifesini hep gören tek camiydi. En zor durumlarda tek bir Cuma bile kaçırmadılar buradaki Müslüman ahali.  Ulu cami sadece Moskova Müslümanları için değil, bütün Sovyetler Birliği ve Rusya’da yaşayan dindar insanlar için önemli bir rol oynadı.

1980 yılında Moskova’da yaz olimpiyat oyunları olduğunda cami, Olimpiyskiy spor kompleksinin yanında bulunması dolayısıyla yıkılması gündeme geldi. Ama Moskova’daki İslam âlimleri ve Arap ülkelerin büyükelçileri Ulu Cami’yi yıkılmaktan kurtardılar. 1996 yılından beri Ulu Cami’nin yanında ayrı bir binada Moskova Müftülüğü de bulunuyor.

Farklı yıllarda hizmet eden ve Allah’ın yolundan hiç şaşmayan Ulu Cami imamlarından bazıları İsmail Muştariy, Ahmetzyan Mustafin, Rızautdin Basırov, Ravil Gaynutdin, Rais Bilalov,İldar Alautdinov, Mustafa Kütükçü. Bütün imamlar Allah’ın emir ve yasaklarını insanlara iletmeye çalıştılar. Ulu Cami kendi imamlarıyla gurur duyuyor.

2005 yılının Mayısında restore edildikten sonra 75 metre yüksekliğindeki minaresiyle Ulu Cami Kremlin Sarayından da görülebiliyor. 30 Haziran 2008 yılında Moskova Tarih – Kültür Bilirkişi Kurulu, camiyi kültür mirasından biri saymaya karar aldılar. Ancak 2009 yılının Kasım ayında bu karar iptal edildi.

11 Eylül 2011 yılında caminin ana binası tamamen tahrip edilmişti. Ulu Cami’nin kapısı iyi kalpli ve temiz niyetli insanlara hep açıktı. Moskova bölgesinin ve Rusya’nın müftüsü Albir Krganov’a göre ABD’deki facia bir sene sonra Moskova’da kendimizin faciası oldu. 2013 yılına kadar caminin engelliler için de daha uygun yeni binasının yapılması planlanmakta.

Moskova Tarihî Cami… 1816 yılında Moskova’da yaşayan Müslüman tüccarlar Makay Abdulov, Nadran İzmaylov, Mirza Radi Navruzov ve Mula Abdula Uzbekov imparatora Kazan’daki ve St. Petersburg’daki taştan yapılmış minareli camiler gibi bir cami yapma teklifi sundular. Minareli caminin yapılması hükümdar tarafından yasaklanmıştı. Sadece 1823 yılında Müslüman topluluğundan tüccar Haşalov, dışarıdan bakıldığında ev gibi duran ve camiye hiç benzemeyen dua evini yapma izni almıştı. 1823 yılının sonbaharında Tatar Müslüman topluluğu tarafından tek katlı dua evi yapılmıştı. 1880’de ise yeni düzenleme planı onaylanmıştı.

Yapıldıktan sonra Moskova Tarihî Camii bütün imtihanlara rağmen zor zamanları inananların dualarıyla ve ümitle geçirip ayakta kalabildi. Sovyetler Birliği döneminde caminin imamı Abdulla Hazrat kurşuna dizilmekle kalmadı, 1939 yılında cami kapatılıp minaresi tahrip edildi. Caminin binasında askerlik şubesi kurulduktan sonra basım evi ve atölyeler açıldı. İnsanların çabalarıyla 1991 yılında Müslüman topluluğuna caminin binası geri verildi. Caminin yeniden yapılmasında Suudi Arabistan Büyükelçiğinin de büyük yardımı oldu. 1993 yılında Mayıs ayında açıldı. Günümüzde camide İslam temelleri ve Arapça dersleri verilen medrese çalışıyor. Dersler Rusça ve Tatarca veriliyor.

Moskova Anıtsal Camii… Moskova’da Tapma Dağında Zafer parkında kurulmuş Anıtsal Cami II. Dünya Savaşında ölmüş olan Müslüman askerlerin anısına yapılmıştır. Moskova bölge meclisinin milletvekillileri tarafından Rusya meclisine caminin kurulmasına karşı bir şikayet gönderilmesine rağmen cami Moskova belediye başkanının yardımıyla Tataristan, Başkurdistan, Adıgeya, Kazakistan devletlerinin maddi desteği ve Rusya devletinin de finanse etmesi sayesinde kuruldu. 6 Eylül 1997’deki açılış törenine Kazakistan devlet başkanı N. Nazarbayev, Başkurdistan devlet başkanı M. G. Rahimov, Tataristan devlet başkanı M. Ş. Şaymiyev ve Moskova belediye başkanı katıldı.

Caminin dış çehresi Tatar, Özbek, Kafkas gibi üç farklı Müslüman mimarlık ekolünün geleneklerini içeriyor. Camiye bağlı medrese ve cemaat var. Ana salonun altında imamların çalışma odaları, iş yerleri ve sınıflar bulunmaktadır.1998 yılından beri caminin imamı Şamil Alautdinov. 2000–2012 yılları arasında ikinci imam olarak Moskova Devlet İslam Üniversitesi’nden mezun olan Rinat Alautdinov da tayin edildi.

Yardyam Camii… Moskova’da Otradnoye bölgesinde bulunan Yardyam Camii, İnam Şii Camii, Ortodoks kilisesi ve sinagog da olan bir komplekste bulunuyor. 1996 yılında Tatar Hilal Vakfı’nın girişimi üzerine inşaat başladı. Açılış töreni 14 Eylül 1997’de yapıldı. İki simetrik minarenin yükselliği 41,5 metre, kubbenin çapı 26 metredir. Yardyam Camii 2000 kişi kapasiteli.

Aynı yerde camiye bağlı 200-250 öğrencinin eğitim gördüğü medrese, helal et mağazası, Müslüman kitap mağazası bulunmaktadır. Müslümanlar burada verilen cenaze hizmetlerinden, iftar, bağış yemeği yapılan kahvenin hizmetlerinden yararlanabilirler.

Yalnız kaldığında, zor zamanları geçirdiğinde, gidecek yer yokken sizin için bir kapı hep açık kalıyor. Bu Allah’ın kapısıdır. Beş vakitte o kapıya daveti duymak Allah’ın merhametine kavuşmak demektir. Gurbette bulunduğunda, kendini yetim gibi hissettiğinde İslam yolundan şaşmamak ve bütün zorluklara rağmen bu yolda yürümeye devam etmek gerçek cesarettir. Ataların cesareti oğullar için huzuru ve din hürriyetini sağladı. Mevlana Celaleddin Rumi’nin söylediği gibi “Gönlü ışık yakmayı, aydınlanmayı öğrenen kişiyi, güneş bile yakamaz.” Bir yola başlarken vazgeçmezseniz doğru kapıya gelirsiniz.

Moskova’daki camiler ve din hizmetleri için ziyaret edebilirsiniz: http://www.manar.ru/

Nataliya Tsaryk

Dünya Bizim

Keşke Tüm Camiler Engellilere Uygun Olsa!

Ben tekerlekli sandalyede bir engelliyim. 19 yıl önce babama doktorlar “Bu çocuk hiçbir iş yapamaz, götür evine yatsın” demişler. Fakat Allah her şeyi işitir, görür. Allah kaderimde öyle bir iş nasip etti ki, hem mesleğime göre bilgisayar başındaydı, hem de işyeri evime yakındı.

Gerçekten ben o doktorun dediği gibi, sonraları yatalak hale geldim ama Allah’a şükür babam var. Babam giydirdi, banyo yaptırdı, tuvalete götürdü, tekerlekli sandalyeye bindirdi, işe götürüp getirdi. Allah babamdan razı olsun. Allah devletimize de zeval (yokluk) vermesin. Devletimizin biz engellilere verdiği erken emeklilik hakkı ile 16 yıl çalışarak 2010 da emekli oldum elhamdülillah…

Ben yedi yıldır namaz kılıyorum. Teyemmümle tekerlekli sandalyede kılıyorum. Çalışırken kılamazdım ama eve gelince kılamadığım namazları kaza ederdim. Emekli olduğumdan beri hamdolsun namazlarımı kaçırmadan kılıyorum. Artık duamı uzunca yapabiliyorum.

Evimizin yakınına yeni bir mescit yapıldı. Sokaktan girişi düz ve kolay. Babam Allah razı olsun her Cuma sabah kahvaltıdan sonra banyo yaptırıyor ve tekerlekli sandalyeyle o mescite Cuma namazına götürüyor. Camiye girerken de götürdüğümüz nemli bezle tekerleri güzelce temizliyor.

Fakat Cuma namazı için mescite girince bazılarının bana bakışlarından şunu anlıyorum: “Sen engellisin. Canım Cuma namazı sana farz değil ki.” Bunun bende farkındayım ama birde şöyle düşünsek:

Devletimiz camileri tüm vatandaşlarının hizmetine sunmuştur. Engelli de bir vatandaştır. Camiye gitmek onunda hakkıdır. Ayrıca camide yanımdaki yaşlı amca da sandalyede kılıyor. Benim sandalyem tekerli… Fark bu.. Keşke tüm camilerimiz engellilere uygun olsa…

Eskiden 9-10 yaş çocukları namaza alıştırmak için Cuma namazlarına götürürlermiş. Cuma namazından çıkınca dedesi çocuğun elinden tutup dondurmacı, tatlıcı, lunapark gibi yerlere götürürlermiş. Bu adet günümüzde biraz unutuldu. Ama babam bu adeti uyguluyor. Nasıl mı?

Ben hareketsizlikten epey kilo aldım. Emekli olduğumdan beri diyetteyim. Günde az az iki öğün yiyorum. Sebze meyve ağırlıklı besleniyorum. Fakat babam haftada bir bana ödül veriyor.

Her Cuma, namazdan çıkınca dönerciye gidiyoruz. Bir hafta diyetin ardından o döner ne lezzetli geliyor bilseniz. Böylelikle babam hala o adeti yaşatıyor hamdolsun.

Her Cuma sabah banyodan önce sevdiğim dostların bazısını telefonla arayıp Cumalarını tebrik ediyorum. Hayırlı cumalar diyorum. Böylece Allah muhabbetimizi artırıyor hamdolsun.

Sevgili dostum Efkan Vural hocam her zaman benim için okuldan çıkıp bulunduğum mescite gelir sağolsun. Geçen Cuma namazı çıkışında Efkan hocam “Celal sen bu namazdan çıkışta yemeğe gidiyorsunuz ya, inşallah onunla ilgili bir yazı yazar mısın” dedi. Bende olur hocam dedim ve bu yazıyı yazdım.

Allah’ın bana nasip ettiği nimetleri saymaya kalksam bitiremem. En büyük nimetim anne ve babamın sağlıklı ve yanımda olması … Allah anne ve babamdan razı olsun, sağlıklı ve hayırlı uzun ömür versin.

Anne veya babası vefat etmiş olanlarımız mutlaka vardır. Ayrılıklarımız sadece kısacık bu fani dünyada olsun. Allah lütfuyla bizleri sonsuz hayatımız cennetinde de birbirimizden ayırmasın.

Hasılı O, Kendisinden dilediğiniz her şeyi verdi. Öyle ki Allah’ın size verdiği nimetleri birer birer saymaya kalkarsanız, mümkün değil, onları sayamazsınız. Gerçekten insan zalim ve nankördür.”

(İbrahim suresi, 34. ayet)

 Kaynak: Moralhaber.net

Almanya’da ‘Açık Cami Günü

Almanya’da doğu ile batının birleşerek yeniden tek bir ülke haline gelmesinin 22. yıldönümü bugün kutlanıyor. Birleşme günü vesilesiyle ülkedeki birçok camide geleneksel olarak “Açık Cami Günü” düzenlendi.

Almanya’da 1997 yılından bu yana bir gelenek haline getirilen camilerdeki açık kapı günü de 3 Ekim’de yapılıyor. Bu sene de binin üzerinde caminin halkın ziyaretine açıldığı bildirildi. DİTİB’e bağlı Köln’de henüz inşaası devam eden Merkez Camii’nde de ‘İslam Kültürü ve Sanatı’ adı altında yaklaşık 8 saat sürecek özel bir program hazırlandı.

Camilerde yapılan açık kapı gününde ziyaretçilere caminin hizmet bölümleri tanıtılarak, İslam hakkında bilgi veriliyor, sorular cevaplandırılıyor. Ayrıca cemaat tarafından hazırlanan sofralarda Müslüman ülkelerin yöresel yemekleri ikram ediliyor. Ancak Almanya’da bulunan bütün camiler sene içinde de sürekli olarak hem Müslümanlara hem de Müslüman olmayanlara kapılarını açık tutuyor. Bulundukları bölgelerden okullar, dernekler vs. gibi kuruluşlar tarafından yapılan ziyaret talebleri kabul edilerek, uygun bir şekilde organize ediliyor.

 Berlin’deki yaklaşık 20 camide düzenlenen “Açık Cami Günü” çerçevesinde kentin en büyük camisi olan Berlin Şehitlik Cami’yi ziyaret eden çok sayıda Alman vatandaşı, Hz. Muhammed’in hayatı ve İslamiyet hakkında bilgilendirildi.

Cami görevlileri, İslamiyet hakkında bir panel de düzenleyeceklerini ve “Açık Cami Günü” etkinliğinin yerel saat ile 19.00’a kadar süreceğini söyledi.

Camiyi ziyaret eden Alman vatandaşlar genelde, böyle bir etkinliğin gerekli olduğunu, etkinlik çerçevesinde İslamiyet’in gerçekte nasıl bir din olduğu hakkında bilgi edindiklerini belirterek, diğer yandan İslamiyet’in çok çeşitli yüzü olduğunu da gördüklerini ifade etti.

Yaklaşık 7 yıldan beri ebru sanatıyla ilgilenen Reyhan Şahingöz de ziyaretçilere ebru sanatı hakkında bilgi vererek, çeşitli çalışmalarını sergiledi.

Camiyi ziyaret eden vatandaşlara ucuz fiyatlarla yemek ve içecekler de satıldı. Ev yapımı Türk yemeklerini rahatça yiyebilmeleri için ziyaretçilere cami avlusunda masalar da konuldu.

Öte yandan, Baden-Württemberg Eyaleti Uyum Bakanı Bilkay Öney de Schorndorf Belediye Başkanı Matthias Klopfer ve Stuttgart Başkonsolosu Mustafa Türker Arı ile birlikte Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Schorndorf Cami’yi ziyaret etti.

Öney, ziyaretten önce Stuttgart kentinde yaptığı açıklamada, Müslümanlarla ilgili medyada ve siyaset alanında sürdürülen tartışmaların her zaman olumlu olmadığına dikkati çekerek, mevcut sorunların çözümü için Müslüman cemaatlerle eşit düzeyli bir diyaloğun yürütülmesi gerektiğini söyledi.

Toplumda genelde “iyi” ya da “daha az iyi” şeklinde Müslümanları derecelendirme eğiliminin olduğunu da ifade eden Öney, bunun eşitlik açısından doğru bir tutum olmadığını kaydetti.

Dünya Bülteni