Etiket arşivi: meşveret

Vakıflar Heyetinin Sadeleştirme ile İlgili Lahikası

hizmet-mesveretindeki-vakiflar-heyetinin-sadelestirme-ile-ilgili-lahikasi4  NİSAN 2013 TARİHİNDE YAPILAN EHL-İ HİZMET MEŞVERETİNDE EHL-İ HİZMETİN SADELEŞTİRME İLE ALAKALI LAHİKASI 
Aziz, Sıddık, Vefakar ve Fedakar Ağabey ve Kardeşlerimiz!
Evvela: Binler selam ve hürmet ve muhabbetlerimizi arz eder, hizmet-i imaniye ve Kur’aniyemizde azami ihlas, sadakat, sebat, dikkat ve kanaat sırları ile ahir ömrümüze kadar istihdam olmamızı eltaf-ı ilahiyeden tazarru ve niyaz ederiz.
Saniyen: Rabb-i Rahimimize nihayetsiz hamd-ü senalar olsun ki; Hazreti Üstadımızın ifadesiyle, “Bu zamanın ilmi,mavevi ve ehemniyetli bir mürşidi olan Risale-i Nur Külliyatının ve ona mensup olan Nur Talebelerinin hizmetleri; Türkiye’de ve Küre-i Arz’da azami şevk ve muvaffakiyetle devam etmektir. Her bir kitabı bir SAİD olan ve Hazret-i Üstadımızın mübarek ve kudsi üslubu ile neşr-i envar eden Nurların bizzat devamlı olarak okunması, dersleri ve mütalaası ile bu külli istifade ve inkişafların hasıl olduğu umunun malumu ve hepimizin vicdani bir kanaatidir. Bununla beraber, sırrı teklif muktezası ile, bazı imtihanlar da  devam etmektedir. Bunlardan biri de; Risale-i Nur Külliyatının “SADELEŞTİRME” adı altında tahrif edilerek neşredilmesi ve yine, külliyatın Hazreti Üstadımızın bizzat tertip ve tanzimi ile neşredilen tarzın haricine çıkılarak değişik şekillerde neşredilmesi gibi husulardır.
Salisen: Bilindiği gibi Hazreti Üstadımızın hizmetkarları ve neşriyatla alakadar ağabeylerimiz 1991 yılında sadeleştirme ile ilgili bir lahika mektubu neşredip; bu gibi teşebbüslerin kabul edilemez büyük bir hata olduğunu tebarüz ettirdiler. Ayrıca daha önceki umumi meşveretlerde de bu mesele teferruatıyla tezekkür edildi. Bütün bunlara rağmen maalesef tamamen haksız ve hikmet-i hakikiyeden uzak olan bu teşebbüs ve neşriyatların devam ettiği görülmektedir.
Rabian: Bu imtihanlar karşısında Risale-i Nur’a mensup ve talebe olan bizlerin mühim bir mesuliyet ve vazifemize nazar-ı dikkati celp etmek için; bu lahikayı neşretmeye zaruret hasıl olmuştur. Bu vazife de ; nurlardan aldığımız ihlas, sadakat ve Hazreti Üstadımızın bize miras bıraktığı her şeye, kendi malımız gibi tesahub etmek gibi düsturlara imtisalen; Nur Talebeliğinin bir şiarı ve sadakatimizin bir vecibesi olarak, Risale-i Nur Külliyatı’nın aynen muhafaza edilerek neşredilmesi ve bu şekilde bizden sonraki nesillere intikalinin temin edilmesi hususudur.
Hamisen: Bu mes’ele ile alakalı vaki olabilecek suallere cevap verebilmek için yukarıda zikredilen neşredilmiş lahikalar , mektup ve makaleler, bizzat Risale-i Nur Külliyat’nde bulunan kesretli me’hazler mevcuttur. Bunlar defalarca neşredilerek herkesin malumu olmuştur.
Netice-i Kelam: Bütün dershane-i Nuriyelerde hizmetlerle devamlı olarak bilfiil iştigal eden umum vakıflar heyeti olarak, Hazret-i Üstadımızın Risale-i Nur’daki mevzu ile alakalı ders ve ikazlarına ittibaen Hazret-i Üstadımızın hizmetkarları olan ağabeylerimizin ve Türkiye Meşveret Heyetinin sadeleştirme ile ilgili meşveret lahikasını ve bu meseledeki tavırlarını ruh-u canımızla teyid ve tasdik ettiğimizi beyan ederek; Risale-i Nur’ları tahrif ve tağyir etmeye müteveccih “SADELEŞTİRME” başta olmak üzere her türlü teşebbüsü kat’iyyen tasvib etmediğimizi ve bu gibi teşebbüslerden derhal vazgeçilmesinin elzem olduğunu efkar-ı ammeye arz ediyoruz.
Risale Ajans

Meşveret Üzerine Notlar

Meşveretleri çeşitli vesilelerle yapmak mümkündür mesela yemekte, çayda beraber bulunulduğunda muhabbet havası içinde meseleleri görüşmek gibi. Meşveret belli bir ölçü ve kaide içinde olması faydalıdır. Bizler bir meseleyi kendi aramızda muhabbet latife vs. gibi bir vaziyette istişare ediyoruz. Fakat mabeynimizdeki bu istişare umumu alakadar ediyorsa ya da külli hizmetle münasebeti varsa usulsüz olduğu için sıhhatli olmayan neticeler çıkabilir.

Sahabelerde meşveret kaidesi fazilet ve kemale göre esas alınır.Hz. Ebubekir Hz. Ömer Hz. Osman Hz. Ali Aşere-i mübaşere vb.

Sonuçta ne olursa olsun meşveretin ve meselelerin ciddiyetle karşılanması ve bunu muhabbet samimiyet içerisinde fakat ciddi bir manada ele almak gerekir o zaman meseleleri tatbik etmek mümkün olacağı gibi bu durum eğitim açısından da terakkimize vesile olur. Eğitimde-meşverette tecrübelerden istifade etmek ve bunun üzerine bir tuğla koyabilmek gerekir.

Meşverette iştirakçilerin katılımını tümüyle beklemek  mümkün değil önce tecrübeli kadim olanların daha sonra diğer kardeşlerin konuşmalarına veya fikirlerini beyan etmelerine yol açmak gerekir. Yeni kardeşler bazı iç dünyasında düşünmüş olduğu problemleri söylemekte çekinebilir. Bu durum meşveretten kendini uzak tutmak manasına gelmemeli. Bunu, kendisine yakın bulduğu abisine anlatarak bu vesileyle umumi meşverete intikal ettirebilir.

Yola çıkıp da yolu yarıladıktan sonra yapılacak meşveretin manası kalmaz meseleleri, hadiseler vuku bulmadan önce görüşmek daha elzemdir. Aksi halde hadiseye maruz kalan kardeşimiz daha büyük sıkıntı içinde kalabilir. Büyük ve ciddi meşveret, mesleğimizi ve bizi fikren muhafazaya götürür meşveretlerin umuma taalluk eden cihetlerini nazara vermek umumi faydayı temin eder. Küçük çaptaki meşveretlerde hususi meselelere girmekte fayda var. Çünki hizmette en küçük meselelerin yekünü hizmetin seyrinde müsbet yada menfi tesiri büyük olabilir. İstişare bir işin üzerine ciddi yürümektir.

Meşveret ise bunu fikren açmak demektir. Meşveret gurubunda kararlar yukarıdan aşağıya doğru olmasında fayda vardır. Üst gurup alt gurubun numunesi veya fikir kaynağı olmak zorundadır. Bununla beraber alt gurupların aldıkları kararlar üst guruba ters düşebilir. Burada esas nokta guruplardaki sıralamaya göre meşveret genelden hususa doğru inmeli. Yani umumi meseleden şahsi meselelere iniş durumu söz konusudur. Bazen şahsın durumu veya problemi hizmetin külliyetine tesir ederse bu da umumi meşverette müzakere edilir.Verilen vazifenin ortada kalmaması için hizmetin selameti noktasından yerine getirmek eksikliğimizle beraber elzemdir. Hizmette muhatap ehliyete göre olmalı. Netice olarak hizmetin köklü bir şekilde tesis edilmesi için meşveretin ehil olanların mabeyninde yapılmasında fayda vardır.

Trakya Meşveret Notları

www.NurNet.Org

Karadeniz Meşvereti

Karadeniz illeri tarafından her 4 ayda bir gerçekleştirilen Karadeniz Meşvereti Samsun’un Bafra ilçesinde yapıldı. Rize’den, Trabzon’dan, İnebolu’dan, küçük bir Barla hükmünde olan Bafra’dan, manen ikinci bir Isparta hükmünde olan Samsun’dan, Artvin’den, İzmir’den ve yurtdışından gelen ağabeylerin katılımı ile cumartesi akşam namazını müteakip Samsun’da deniz manzaralı büyük bir dershane olan Nur Sungur dershanesinde cemaate yemek verildi. Akabinde ders yapıldı. Dersi yurtiçi ve dışından gelen vakıflar okuyunca derse ahenk kattı. Gece misafirler dinlendi ve pazar sabahı  Risale-i Nurları Karadenize yayan Muammer Şenel ağabeyin memleketi Bafra’ya geçildi.

Meşveret Karadenizde buluşmak, kaynaşmak, muhabbet manalarını ihtiva eder. Karadeniz insanı fıtri bir şekilde zaten görüşülecek bir şey varsa ifadeden çekinmezler. Onun için bu manada buluşmalar muhabbete, ittihada, samimiyete ve tesanüde sebeptir. Gelenler arasında Zübeyir ağabeyin yanında uzun yıllar kalmış Eyüp Ekmekçi ağabey, Üstadı gören ve “seni otuz yıllık talebelliğime kabul ettim” dediği Hamdi Sağlamer ağabey, Üstadın akrabası Sabri Okur ağabey, Azerbaycan ve Rusya hizmetleri ile manen maddeten alakadar Ali İhsan ağabey ve yurtdışındaki misafirler vardı.

Dersten önce kardeşi rahatsız olan ve acil İstanbul’a dönmesi gereken Resul ağabey Kaleningrad’dan başlayan Polonya’ya kadar devam eden hizmet yolculuğunu kısaca hülasa etti ve yola koyuldu. Daha sonra dersler yapıldı. Hamdi Sağlamer ağabey Üstadla nasıl tanıştığını kısaca hulasa etti. Üstada yazdığı şiiri okudu. Bekir Berk ağabeyle olan bir hatırasını nakletti. (Malum Bekir ağabey Yassıada hakimi “neyine güveniyorsun” dediğinde Bekir ağabey Hamdi ağabeyin kolunun altındaki çantadan kefeni hakimin önüne fırlatıp atmış ve ortalık sükunete gark olan hadise…) Bizi tam Üstadın zamanına götürdü.

Arjantin’den gelen Hüseyin Doğru da oradaki yeni gelişmelerden cemaati haberdar etti. Ardından söz alan Ali İhsan abi Emirdağ’daki Üstadın müzesinin devlet eliyle yapılmasının ayrı bir önemi olduğunu ifade etti. Yine bu manada Sabri ağabey Van’daki Medresetüzzehra Sempozyumu ile ilgili izlenimlerini, valinin çok cesur bir insan olduğunu, bu cesaretin menbaını merak ettiğini düşünürken Vali’nin Rizeli olduğunu öğrendiğini söyleyince salondakilerin yüzleri tebessümle gark oldu. Demek bu cesareti Karadenizli olduğundanmış dedi.

Eyüp Ekmekçi ağabey de hakiki manada Medresetüzzehranın nur dershanesinde cereyanı vuku olduğunu ifade ettiler. Yapılan fiili dualar, hizmetlerin inkişafı, Üstadımızın himmeti ve manevi tasarrufatıyla 4+4+4’ün meyvesi olan Kur’an ve siyeri nebi derslerinin müfredata konulduğunu ifade etti. Azerbaycan’dan gelen Reşıt abi hapishane hatıralarını anlattı ve Rusya için dua istedi. Sungur ağabey ve hasta olan ağabeylerin sağlığı için dua istendi. Hatime olarak küçük bir ders yapan Sabri ağabey Bafra’dan Karadenize risaleleri yayan Muammer ağabeyin, İnebolu’dan İbrahim Fakazlı ağabeyin, Samsun’da tatlı hatiralar bırakan Hacı Fehmi Yazıcıoğlu ve Abdullah Tüfekçi abilerin ruhuna fatiha okuyup derse hatime verildi.

Namazlar kılındı ve yemekler yenildi. Bir dahaki Karadeniz buluşmasında toplanmak üzere sona erdi. Allah Sungur abimize acil şifalar versin, amin.

Risale Haber

Risale-i Nur’un Sadeleştirilmesine Bakışımız

Muhterem Kardeşlerimiz;

Evvelâ selâm eder, maddi manevi hizmetlerinizde hayırlı muvaffakiyetler diler. 22Mayıs 2012 tarihinde başlayacak olan üç aylarınızı ve mübarek gecelerinizi tebrik eder, feyizyab olmanızı Cenab-ı Allah’dan niyaz ederiz.

1- Hizmet bölgelerinden gelen teklifler ışığında Risale-i Nur’un sadeleştirilme mevzuu görüşüldü. Görüşmeler sonucunda; aşağıdaki noktalar kardeşlerimizin dikkatlerine sunulmuştur:

a) Risale-i Nur, bu asrı, belki gelen istikbali tenvir edebilir bir mu’cize-i Kur’aniyedir. Kur’anıntereşşuhatıdır. Hakikat noktasında, Risale-i Nur’un sadeleştirilmesi, bu kudsîkelimatın feyzini uçurur, sünühat-ı Kur’aniyenin hüsün ve cemaline ilişir. Risale-i Nur’un selasetini bozar, fesahatini zayi eder. Dimağın cevelan sahasını daraltır, tefekkürü kısırlaştırır. Mana tabakalarının hayatiyet ve canlılığını kurutur. Bu nedenlerden dolayı, Hz. Üstadımızdan bize intikal eden Risale-i Nur’un asliyetinimuhafaza etmek bizim vazifemizdir. İlhamen yazdırıldığı herkesçe malum olduğundan, Risale-i Nur değiştirilemez. Sadeleştirme, Risale-i Nur’un yerine geçemez, yerini tutamaz.

b) Ancak şu var ki, Risale-i Nur’un mesleği, kavl-i leyyindir. Hiddet ve şiddete medar beyan ve ifadelerle, husumeti ihsas edebilecek tavır ve ahvallerle, mukabele manasını taşıyan hallere bürünmenin de Nur’un nezih mesleğine uygun olmayacağını da kardeşlerimize hatırlatıyor, hikmete medar bir biçimde, Risale-i Nur hizmetinin intişar ve inkişafına kuvvet vermelerini hasseten rica ediyoruz.

14 Nisan 2012 Geniş Daire – İstanbul (Marmara Bölgesi İstişaresi)

Sadeleştirme ile ilgili lahika mektubu‘nuda okuyabilirsiniz.

Trakya 4. Mezunlar Programında yapılan istişare’de Mehmet Şaylan hocamız sadeleştirme metnini değerlendirirken

 

Mesleğimizin Esası Meşverettir

29 Nisan tarihinde yapılan, Trakya 4. Mezunlar Programındaki Mehmet Şaylan Hocamızın meşveret metnini okumadan önce meşveret’in ehemmiyetinden bahseden kısmı.

Video, öncelikle programla ilgili kısa bir açıklamayla başlar.

Cemaatimizin meşverette alınmış olan kararlarının bizim için esas olduğu…

Şahsi kararlar cemaatimizi bağlamamakla beraber, şahsın bu hizmette ne kadar da aktif olsada meşveret metnine ters düştüğü zaman biz o şahsın düşüncelere bakmamaktayız.

daha fazlası videoda…

Meşveret kararlarımız; Kur’an-ı Kerim’den, Sünnetten ve Risale-i Nur’dan alınan esaslar içerisinden süzülerek yapılmış istişareler neticesinde ortaya çıkmaktadır.

Not: Meşveret metnindeki maddeler daha sonra ayrıca video olarak sitemize eklenecektir. Bir sonraki videoda “Risale-i Nur’un Sadeleştirilmesi” ile ilgili meşveret metninden bahsedilecektir.

Video: