Hac denince ilk akla gelen şeylerden bir tanesi Zemzem suyudur.
Zemzem ilk ortaya çıkışı ve hakkındaki hadis-i şerifler sebebiyle değer verdiğimiz, mukaddes bir sudur.
Bununla birlikte her şeyde olduğu gibi Zemzem hakkında da internette gördüğümüz veya hacda, umrede duyduğumuz her bilgi doğru değildir. Bu yazımızda Zemzem hakkında merak edilenleri, doğru ve yanlış bilinenleri inceleyeceğiz.
Zemzem Kuyusunun Konumu
Elbette Hz. İbrahim eşini ve oğlunu rastgele bir yere bırakmamıştır. Belki kendisinin de Zemzem’den haberi yoktur ancak ailesini bıraktığı yer, o sırada ortada görünmese de, daha sonra oğlu Hz. İsmail ile birlikte yeniden inşa edeceği Kâbe’nin kaybolmadan önce bulunduğu yerdir.
Öyle ki annesinin Hz. İsmail’i oturttuğu, yani Zemzem kuyusunun bulunduğu yer Kâbe’den 21 metre uzaklıktadır. Hz. İbrahim’in geride bıraktığı hanımı ve oğlu için yaptığı duadan da bu yerin rastgele seçilmediğini anlıyoruz. (İbrahim Suresi 37)
“Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe’nin) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler.”
Belki bu duanın da kabulü olarak, Zemzem suyunun da etkisiyle oradan geçmekte olan Cürhüm kabilesi bölgeye yerleşmiş ve Hz. Hacer ve Hz. İsmail inayet-i ilâhi ile yalnızlıktan kurtarılmıştır.
Zemzem Kuyusunun Tarihçesi
Uzun süre ortadan kaybolan Zemzem kuyusu Kâinatın Efendisi’nin (asm) dünyaya teşrif edeceği zaman yaklaştığında, dedesi Abdülmuttalip tarafından, kendisine rüyada yapılan ikazlar ve yönlendirmeler sonucunda tekrar bulunup ortaya çıkarılmıştır.
Zemzem Kuyusunun Ölçüleri ve Su Kaynakları
Genellikle internet mecralarında Zemzemin yerin 1,5 metre altından çıktığı bilgisiyle karşılaşılsa da bu bilgi yanlıştır. Kuyunun derinliği 1,5 metre değildir. Aslında 1,5 metre yerin altında olan şey Zemzem kuyusunun ağzıdır. Fakat kuyu ağzına kadar suyla dolu değildir. Kuyudan çekim yapılmadığı zamanlarda bile su seviyesi kuyu ağzından 3-4 metre aşağıda bulunur.
Zemzem kuyusunun toplam derinliği yaklaşık 30 metre civarındadır. Çapı ise 1,5 ilâ 2,5 metre arasında değişir. Kuyu bu 30 metre boyunca üç farklı özellikte yer katmanını geçer. Yukarıdan aşağıya doğru incelediğimizde yaklaşık olarak ilk 13 metrenin elle kazılmış olan yumuşak, kum, çakıl tabakasından oluştuğunu görürüz. Bu kısım toprağın kuyu içini doldurmasını engellemek maksadıyla duvarla çevrilmiştir. Fakat bu duvar su geçirimini de engellediğinden bu kısımdan kuyuya su girişi olmaz.
En alttaki 17 metrelik kısım ise kayadan oyulmuştur. Bir nevi depo vazifesi görür. Sadece çok ince, kılcal çatlaklardan su girişine izin verdiği için buradan giren suyun miktarı da kuyu beslemesinde ihmal edilebilecek seviyededir.
Bu noktada akla gelen bir soruya da hemen cevap verelim.
Peki, Zemzem Suyu Cennetten Gelmiyor mu?
Bununla birlikte bu teknik açıklama bu suyun cennet kaynaklı olmadığına da delil değildir. Bazı internet sitelerinde bu teknik açıklamayı yapan bilim adamları hakkında tekfire varan ifadeler olsa da bunların fanatiklikten öte bir anlamı yoktur. Çünkü bir şeyin sebebini açıklamak, o şeyin Allah’ın eseri ve nimeti olmadığı anlamını taşımaz. Aksine, Allah’ın eserlerini araştırmak, Onu tanımaya en büyük bir sebeptir.
Bu noktada şunun da altını çizmek gerekir. Zemzem’in tadı her zaman aynı olmamıştır. Tarih boyunca da iklim şartlarındaki değişiklikler tadını etkilemiş, bazı dönemlerde Zemzemi tatlandırmak için üzüm, hurma gibi meyvelerin bulunduğu düzeneklerden geçirme ihtiyacı hissedilmiştir.
Zemzem Laboratuvarda Üretilebilir mi?
Burada sıkça karşılaşılan başka bir soruya bakalım. Zemzemin analizini yapıp, aynı maddelerle meselâ gidip özel bir laboratuvarda bir su üretsek bu su Zemzem olur mu?
Cevap: Aynı su olabilir ama Zemzem olmaz. Zemzem olması için o kuyudan çıkması gerekir. Bu kimya ile ilgili değil manevi bir konudur. Nasıl ki insan vücudundaki elementleri aynı oranda bir araya getirmekle bir insan vücuda gelmiyor, Zemzemdeki elementleri bir araya getirmekle de Zemzem elde edilmez. Çünkü Zemzem hakkında şifaya sebep olduğu, ne niyetle içilirse o yönde netice verdiği şeklinde hadisi şerifler mevcuttur. Ayrıca birkaç defa Cebrail tarafından Sevgili Peygamberimizin kalbinin açılıp bu su ile yıkanması, bu suyu değerli kılmaktadır. Bu tip özellikler kimya laboratuvarında elde edilemez.
Zemzem’in Kıymeti
Zemzem’i mukaddes yapan özelliklerini sayıyorken şu olayı da hatırlamakta fayda olacaktır. Sevgili Peygamberimiz Mekke’nin fethinden sonra, Zemzem kuyusunun idaresini ve hacıların su ihtiyacının karşılanması işini İslâm öncesinde olduğu gibi amcası Hz. Abbas’a vermişti. Bir gün kuyudan su çeken amcası ve çocuklarına şöyle demişti:
Eğer bunun hac farzından bir parça olmasından çekinmeseydim, size kuyudan iple su çekmek için yardım ederdim.
Zemzem Vücuttan Nasıl Atılır?
Zemzem konusunda en çok sorulan sorulardan biri de idrara dönüşmediği şeklindeki iddiadır. Muhtemelen asrısaadetten beri ortaya atılan bir iddia olsa gerek ki bunun deneyi daha sahabeler hayattayken yapılmıştır. Bu deney için öyle bilim adamı falan olmaya da gerek yoktur.
Sahabeden Ebu Zer Gıfari Mekke’ye ilk geldiğinde 1 ay boyunca başka bir şey yemeden, sadece Zemzem içerek yaşadığı halde kilo aldığından bahsetmiş, ancak bu sürede tuvalete çıkmadığı hakkında bir şey söylememiştir. Eğer 1 ay boyunca tuvalete çıkmamış olsaydı bu, kilo almasından daha garip bir durum olacak ve öncelikle bu bilgiyi gündeme getirecekti. Çünkü bir insanın bir ay boyu tuvalete çıkmayıp hâlâ son derece sağlıklı olması, kilo almasından çok daha anormal bir durumdur.
Bu örnek Zemzemin aynı zamanda ne kadar besleyici olduğunu da göstermektedir. Merak edenler için bu deney yolu günümüzde de herkese açıktır. Hacda veya umrede isteyen herkes birkaç gün sadece Zemzem içerek beslenmeyi deneyebilir ve sonucu kendisi görebilir.
Zemzem Hakkında Diğer Merak Edilenler
15 yılı aşkın bir süredir, Zemzem denince ilk akla gelen kişilerden olan Zekâi Şen’in Başkanlığını yaptığı Su Vakfı’nda görev yaptığım, uzunca bir süredir de basın ve halkla ilişkilerini yürüttüğüm için kendisine en çok sorulan sorular ve verdiği cevaplardan bazılarıyla konuyu toparlamak istiyorum.
Zemzem bir gün tükenecek mi?
Bilimsel veriler, hesaplamalar ve yapılan testler tükenmeyeceğini gösteriyor. Fakat ortaya çıkması Allah’ın dilemesiyle olan bu özel su yine Allah dilerse elbette tükenir.
Zemzem bozulur mu?
10 yıl da beklese yosunlaşma olmaz, bozulmaz. Jeolojik kayaçlardan geçip Zemzem kuyusuna ulaşan bu suyun bu şekilde sahip olduğu karakteristik özelliği gereği içinde bakteri, organizma üreyemez.
Hacdan umreden sınırlı miktarda Zemzem getirebiliyoruz. Burada daha çok miktarda suya Zemzem katarak çoğalttığımızda bu su Zemzem olur mu?
Kimyasal olarak olmaz. Zemzem diğer suyun kimyasını etkileyip mayalayarak Zemzeme dönüştürmez. Fakat manevi olarak olabilir.
Ph derecesi ne kadar?
Zemzem alkali bir sudur. Ph derecesi 7’den biraz yüksektir.
Suudların Zemzem’i Kâbe temizliğinde ve tuvaletlerinde kullandığı söyleniyor, doğru mu?
Hayır. Kâbe’nin temizliğinde Zemzem kuyusuna 200-300 metre mesafede ve suyu çok tuzlu olan Davudiye kuyusunun suyu kullanılır.
Ayakta mı içmek gerekir oturarak mı?
Peygamberimizin (sav) ayakta içtiği bildirilmiştir. Bununla birlikte bu şekilde içmek farz değildir. Âlimler, Allah Resulü’nün suyun ayakta içilmesi konusundaki yasaklamasıyla birlikte değerlendirerek ya hac esnasında, kalabalıktan oturma imkânı bulamadığı için ayakta içmiş olabileceğini ya da normal suyu ayakta içmenin tenzihen mekruh olduğunu göstermek için böyle yapmış olabileceğini değerlendirmişlerdir.
Bizim köyde falanca yerden kaynayan su için de Zemzem deniyor?
İnanmayın.
Teşekkür:
Bu yazıyı, Suudi Arabistan’da uzun yıllar Zemzem Araştırma ve Geliştirme Merkezi Müsteşarı olarak görev yapan Zekâi Şen’in rehberliğinde hazırladım. Bu çalışma esnasında ve konuyla ilgili çizimlerin temininde yardımlarından ötürü kendisine teşekkür ediyorum. Zemzem hakkında daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler, Zekâi Şen’in Su Vakfı Yayınları arasında çıkan “Manevi ve Bilimsel Açılardan Zemzem Suyu” isimli kitabını inceleyebilirler.
Muhiddin Yenigün
Bu yazı gözden geçirilerek Zafer Dergisinin 2018 Ağustos (500.) sayısında yayımlanmıştır.