Etiket arşivi: siirt

Siirt’te Bediüzzaman’ın Millet Anlayışı Konuşuldu

siirtte-bediuzzamanin-millet-anlayisi-konusulduSiirt’te “İnsanlık ve Dünya Barışı için Bediüzzaman Said Nursi’nin Milliyet Anlayışı” konulu panel düzenlendi. Ahenk Derneği ve Risale-i Nur Enstitüsü tarafından Siirt Üniversitesi konferans salonunda düzenlenen panel Ulu Cami müezzini Mehmet Ramazan Toprak’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Açılış konuşmasında konuşan Ahenk Derneği Başkanı Halil Demir; günümüzde yaşanan sorunların çözümlerinin bazı alimler tarafından 100 yıl önce tespit edildiğini söyledi. Onlara kulak verilmediği için bugün hala sorunlarla uğraşıldığını ifade eden Demir, “Halbuki bu sorunlar ilk baş gösterdiğinde Bediüzzaman başta olmak üzere toplumun kanaat önderlerinin bu sorunlar için önerdiği çözümler dinlenseydi, bu kadar ağır bedel ödenmeden bu sorunlar çözülebilirdi” dedi.
Ankara Turgut Özal Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Battal’da panelde bir konuşma yaparak;”Birileri bizim lazım olmayan kimlikler ve fikirler ile kafamızı karıştırarak aramıza tefrika soktu. Bizi kardeşlerimizle birbirimize düşürerek büyük bedeller ödettiler. Halbuki Müslümanlar için tek hedef olmalıdır.O da, içimizdeki ve beynimizdeki sınırları, sonra da siyasi sınırları kaldırarak İslam’ı oluşturmalıyız. Ancak o zaman Bediüzzaman’ın ifade ettiği ve samimi Müslümanlar tarafından özlenen kardeşlik tesis edilebilir. Kendinden olmayanı dışlayarak kalıtımsal özellikleriyle övünme anlayışı, Hz. Adem’in nesline şeytandan bulaşmış.

İnsanlarda ise o kadar ileri gitmiştir ki neredeyse şeytanı bile geride bırakmıştır. Sanayi toplumuyla milliyetçilik belası çıktı. 1. ve 2. Dünya Savaşları’nda milyonlarca kişi öldü. Batı dersini aldı AB’yi kurdu. Kömür ve çeliği bomba yapmak için değil, birleşmek için kullandı. Akıllılık yapıp mikro, makro, milli ve ulus devleti bıraktı. İslam Dünyası bunu bırakmadı maalesef. Dördüncü halifeden sonra hilafet saltanata dönüştü.

Emeviler menfi milliyetçilik yaptılar. İslam dünyasına büyük zarar verdiler. Sonraki dönemlerde de zulümler yaşandı ve yatay gelişme oldu. Avrupa’nın gerisinde kaldık. Menfi milliyet etkisi ile ümmet birbirine düşman yapıldı.” ifadelerini kullandı.

Risale Ajans

Ders, İstanbul’da mı, Siirt’te mi ?

Günlerden Cumartesi.

O akşam Kurtköy Nur hizmetleri ile alakadar olan Kadir ağabey, beni aradı ve “Abi Siirt’e derse gideceğim, bana eşlik eder misin. Merak etme fazla durmayacağız, dersten sonra hemen döneceğiz” dedi.

Şaşırdım tabi. Şaka yapıyor olmalı diye geçirdim içimden ve gülerek, “tabi tabi neden olmasın. Hatta istersen ordan da Amerika’ya gidelim, oradan döneriz” deyince “şaka yapmıyorum, bana eşlik et, kendi gözlerinle gör” dedi.

Fesubhanallah. Var bunda bir iş” deyip kabul ettim.Ve birlikte yola koyulduk. Geldiğimiz yer Kartal’ın Yakacık bölgesinde bir mahallenin camiisi.

Durum böyle olunca dayanamayıp “hani siirte gidecektik.” deyince, o da “hele sabret abi” diye cevap verdi.   İçimden “galiba bu camiden oraya ışınlanacağız” diye geçirdim.

Akşam ezanı okunmaya başladı. Biz de o arada cami cemaatinden birkaç kişi ile tanışmak istedik. Konuşmalarından doğulu oldukları anlaşılınca memleketlerini sorduğum herkes ağız birliği yapmış gibi “Siirt” diyorlardı. Şaşırdım. Kime sorsam aynı cevabı alıyorum.

Namazı kıldık. Ve caminin çayhanesine geçtik. Bir de baktım sandalyelere oturmuş 20 civarında çocuk. Hepsi güzelce oturmuşlar bizi bekliyorlar (onların bir kısmını camide görmüştüm zaten). Biz de onların karşısına oturduk ve Kadir ağabeyin onlara ilk sorusu şu oldu. “Siirtli olanlar parmak kaldırsın”. İnanmayacaksınız ama 17 çocuktan biri hariç hepsi el kaldırdı. Meğersem burası Siirt’lilerin mahallesiymiş. O zaman jetonum düştü tabi.

İstanbul’u İstanbul olarak kabul etmek doğru değil aslında. Çünkü orası Türkiye’nin takendisi. Her şehirden gelenler koloni halinde bir arada oturuyorlar. O nedenle her il için bir iki mahalle mutlaka var İstanbul’da. Karadeniz mahallelerini bilmeyen yoktur.

İşte Kartal’a bağlı Siirt mahallesi de bunlardan biriydi. Akşam namazını kılmak için camisine girdiğimizde, hepsi kürtçe konuşan, kıyafetleri tamamen doğuya uygun olarak giyinmiş, “aranızda kimler Siirtli” diye soracak olursanız hepsin el kaldırdığını görebileceğiniz ilginç bir tablo ile karşılaşırsınız. Şâfi mezhebine göre namaz ve tesbihat yapılıyor. Kendinizi Adeta doğuda bir kenar mahalle camiinde zannedersiniz.

Caminin çayhanesindeyiz. Saat akşam 21.10 ve ders başlatalı iki hafta olmasına rağmen, derste  tam 17 çocuk var.  Kurtköy hizmetleri ile alakadar olan Kadir ağabey her hafta aynı gün Kurtköy’den Siirt mahallesine gelerek, bu çocuklara nurları ulaştırmaya başlamış. O akşam  Asây-ı  Mûsa’dan bir ders yapılıyor.  Çocuklar da pür dikkat dinliyorlar ağabeylerini.

Hatta geçen hafta yapılan ders ile ilgili sorulan sorulara, okullardaki gibi parmak kaldırarak cevap veriyorlar. Kadir abi de Çikolata ile onları ödüllendiriyor. Maşallah daha ilk haftadan itibaren 15-20 çocuk toplanmaya başlamış. Dua edin. Bu bir çekirdek olsun ve Siirt mahallesinde de çocuklarla başlayarak babalarına da ulaşmayı nasip etsin.

www.NurNet.org