Kategori arşivi: Şiirler

Kuranın Emrine Uy Ve Yaşa

İnsan yenilmez,  ne yazıyla ne de tüfekle;

Onun gözü doymaz, ne mal la ne de ekmekle.

Eğer bir insan yaşarsa manevi yürekle,

Allah ona vekildir, Kur’ȃnı yaşadıkça…

 

Öyle iman olacak, sökemesin kasırga;

O güçlenir  sabırla  ve müthiş imtihanla.

Bu insan, yükselebilir kavi bir imanla,

Hedeflere kavuşur, Kur’ȃnı yaşadıkça…

 

Müslüman düşmeden şerrin tuzağına;

Dayansın imanına, yürüsün  Allahına…

Düşmemesi için, düşmanların kucağına,

O kendini rahatlatır, Kur’ȃna uydukça…

 

Bir gönül ki sahip çıkar, ezik mazlumlara;

Kalbi de sevinir, yardım ederse  canlara.

O temizlenir, sahip çıkınca muhtaçlara,

Gönlü cuşu huruşla, Kur’ȃnı yaşadıkça…

 

Tahkiki iman, asla bozulmaz şüphelerle;

Ne dünya sıkıntısı, ne de herhangi şerle…

İnsan rahat olabilir, İlȃhi kederlerle,

Şahıs huzur bulur, Ku’ȃnı yaşadıkça…

 

Müslüman, utanma duygusu ile korunur,

Şeref ve ahlak, onun koruyucusu olur…

Pak edep, sahibine büyük bir servet olur;

Hayattan memnun olur, Kur’ȃnı yaşadıkça…

 

Allah aşkıdır ki, şuurluya şifa veren,

O zaman ona rahatlıklar gelir, her yerden…

Mutluluğun kaynağı, ona akar serverden,

Nuru Muhammedi’yi, Kur’ȃn’la yaşadıkça…

 

Yaşanır bir hayat ki, ne bele ne kanlı baş,

Ne yaralı mazlum, nede gözünden akan yaş.

Müslüman’ın cevher hayatına, durmadan şaş

Onu şafaklar bulur, Kur’ȃn’ı okudukça…

                            

Abdülkadir Haktanır

Bize Allahın Hediyesi Evlatlar

Bu gün, evladını yetiştiren bahtiyardır,

Onun ana görevi, anne ve babada dır ,

Ne yazık ki, o hususta çoğu yaya kaldı,

Onlar için, o müthiş hesap günü zor olur.

 

O evlatlar doğarken, sevindiniz sizler,

Onlarda, niye bıraktınız İsyankȃr izler,

Sizin bu yaptıklarınızdan, özgünüz bizler,

Hesap gününde, hesabınız hesabın zor olur .

 

Evladı verenin kanununa, uymadınız,

Acı salah seslerini, neden duymadınız,

Evladın yanlış yollarından, üzülmediniz,

Hesap gününde, sizin hesabınız zor olur.

 

Baba! Evladına niye Kur’an öğretmedin,

Ona, sende öleceksin bile hiç demedin,

Caminin kapısını bile, asla göstermedin,

O hesap gününde senin, hesabın zor olur.

 

Evladını, ateşte yanmak için hazırlamak,

Ona, dinini öğretmekte lakayt kalmak,

Bu ne biçim bir babadır, çok zor anlamak.

O hesap gününde, onu hesabın zor olur.

 

Evladın sakat doğsaydı, kahrın olurdu çok,

Sakat doğmadı ama, neden hiç şükrün yok,

Neden ona dinini öğretmekte, durursun tok,

Bunun için senin hesap günün, ağır olur.

 

Cehennemlik bir kıza, Allah kuvvet verecek,

Kız dört erkeği, cehenneme sürükleyecek

Baba, ȃbey, oğlu ve beyini de çekecek,

Yetiştirelim, yoksa o gün çok zor olur.

 

Çünkü onlar ona karşı vazife yapmadılar,

İslam dışı ahlakından, rahatsız olmadılar

Onun geleceğine, düşünmeye dalmadılar

Çetin hesap gününde, onların hali ne olur

 

Bugün, anne ile babanın en mühim işi,

Onlara vazife yapmalı, bu iki kişi,

O işi yapamaz, başka hangi erkek ve dişi,

Bunlar ancak, vazifeyi yapmakla kurtulur.

 

İnsan için, yok daha büyük zenginlik bilmekten,

Rabbim gençleri, kurtar dinini bilmemekten,

İnsan ancak ilimle kurtulur, imansız ölmekten,

Ancak, ilimle evlatlar  eğitilmiş olur.

 

Abdülkadir Haktanır

Ey İnsan Son Günün Geliyor

Ey insan! Geliyor seni bekleyen son gün,

Bağlandığın hayatın, bitecek bir gün,

Ters yolda isen, acep ne olursun o gün,

Herkesi bekleyen,  geliyor o hesap gün .

 

Duymuyor musun, her gün salahlar okunur,

Bunlar bizler için, tatlı ikazla olur,

Ondan alınan dersle, hazırlıklı olunur,

Hazır olmayanı orada, azap bulur.

 

Akıllı  oraya kendini, hazır eder,

Gafilleri orada, bekler büyük keder,

Lakayt yaşayanların, ömrü oluyor heder,

Günahkȃr olan orada ah! Ne yaptım der.

 

Kendimizi, ikide bir kontrol edelim,

Yol açık iken, biz dememeli ne edelim,

Namazımızı, muhakkak eda edelim,

Biz bunu yaparsak, oluruz akli selim.

 

Yoldan sapsan, herkese eğlence olursun,

Çok pişman olursun, boşuna yolunursun,

Yuvandan, sevdiklerinden, uzak olursun,

Uğraş ki o son günün, sana tatlı olsun.

 

Misafirlerini, memnun etmeye çalış,

Kahretmeyi değil, sevindirmeyi alış,

Boş yere değil, ilim meclisine karış,

Kendini çok zorla, ahlaklılara karış.

 

Hanım kardeş! Sen açık saçık yola çıkma,

Na mahremlere soyunup, günaha dolma,

Sakın, nefis ile me’lun şeytana uyma,

Onlara kulak tıka, sözlerini duyma.

 

Bizi yoktan var eden, Rabbim bizi hıfzet,

Memnun olmadığın halleri, bizden def et,

Her iki şeytana karşı, bize Sen çek set,

Amman Allah’ım, bizlere Sen merhamet et.

 

Abdülkadir Haktanır

Allahın Kudreti Sonsuzdur

Sonsuz ȃlemleri zerreden var eden Kudret,

Çok şükredelim, çünkü ondan gelir bereket,

Ona itaat edenler için, asla yok dert,

Sana ne kadar şükretsek, azdır Allahım!

 

Rabbim bizleri, bütün günahlardan koru Sen,

Tüm hayırları, bu aciz Senden dilerim ben.

Nolur! Günahlardan ötürü yanmasın bu ten,

Ben biçareyim, yalvarırım afet Allahım!

 

Yaptığım bütün günahlardan, pişman oldum ben,

Tevbe ettim, kurtar beni gurur ve kibirden,

Gaffarsın ben sana sığındım, kurtar beni Sen,

Senden başka affeden, asla yoktur Allahım!

 

Günah pislikleri, her an saldırıyor bize,

Bu aciz az günahla, gelmek istiyor Size,

Allahım! Nolur biz fakiri düşürme dize,

Acizler af etmez, Sen afet büyük Allahım!

 

Senden başka yok, Kudreti sonsuz olan biri,

Ancak Sensin ki, sözünden asla dönmez geri

Bizim gibi aciz değilsin, her zaman diri,

Sen sözünde duransın, bizi affet Allahım.

 

Senin Rahmet Kapını çalan, hiç geri dönmez,

İstediğimizi, senden başkası veremez,

Aciz mahlukat, bizim derdimizi bilemez,

Bizleri, acizlere muhtaç etme Allahım.

 

Kudreti sonsuz olan, Kadiri Mutlak Sensin,

Mahluklarından insanları, en çok sevensin,

Mademki, ancak Sen Gaffarsın ve affedensin,

Bizim günahlarımızı, Sen bağışla Rabbim.

 

Tüm dertlerimiz için, bize derman  verensin,

Basirsin, bütün yaptıklarımızı görensin,

Kur’anda, günaha yaklaşmayın bize dersin,

Bizleri günahlardan, Sen uzak tut Allahım.

Paylaşan: Abdülkadir Haktanır

Her Hali İle Konferans Veren Hanımlar

Alnı ak günlü pak, seccadeden doğrulup,

Asrımızı parlatan, Nurlarla yoğrulup.

 

Gönlünü arşa açıp, duaya el kaldırıp,

Ruhunu hakikatin, gerçeğine daldırıp.

 

Harama dolanlardan, duramadın kaçtın.

Karanlıkta olanlara,aydınlatan Nur saçtın,

 

Kapalı yolları, gayret ile açtınız,

Rabbın kanunundan, lazım olanı aldınız.

 

Giyinip kuşanmakta, çoğu gıpta ediyor,

Güzel örnek olmanıza, hayran ediliyor.

 

Bir asırdan fazla, itildiniz ters yola,

Güzel ahlaktan sizler, gitmediniz sola.

 

Siz ki Rabbın yolundasınız, tebrikler size,

Yaptığınıza  sevinmek, düşüyor bize.

 

Vatanın en büyük derdi, açık saçıklık,

Bunun peşinde, hemen gelir iffetsizlik.

 

Bu halinize bizler, çok fazla sevindik,

Rabbim bunlara çok sevap, yazdır dedik.

 

Mutlu olun ki siz, şeytanla savaştasınız,

Hak yolda olduğunuzdan, bahtiyarsınız.

 

Mademki tesettürlü, çıktınız odadan,

Kurtuldunuz, yüzsüzlük ile modadan.

 

Açık saçık, dar ve dandiklikten kurtuldun,

Bununla Rabbin sevdiği kıyafeti buldun.

 

 

Uyanıklık büyük şeref, kazandırdı size,

Bunun ile mutluluklar, verdiniz bize.

 

Bacım kimseye aldanıp, taviz vermeyin,

Rabbim bizi bu hak davada, koru deyin.

 

Ona dayanmakla, hayatınız cennet olur,

Ummadığınız yerden, hayırlar sizi bulur.

 

Rabbim bu bacılara, rahmet elini ver,

Düşmanlara karşı, onlara Sen perde ger.

 

Son nefeslerine kadar, pak yaşasınlar,

Böylece, o sonsuz rahmetini bulsunlar.

 

Abdülkadir Haktanır