Etiket arşivi: güzel dua

İlticam Sanadır Ey Rabbim! (Cuma Duası)

Ey Rabbim, ey Rabbim, Ey Rabbim!

Ey Mabudum, ey Seyyidim, ey Mevlam ve ey benim Sahibim! Meleklerin, semeklerin, Ay’ın, Güneşin, doğacak gerçek güneşlerin sahibi Sen’sin…

Ey varlığımı elinde tutan! Gecenin karanlığıyla varlığımı setredip istirahat için uyutan, bu Cennet ülkeyi bizim için vatan yapan Allah’ım! Uykumu derin, gafletimi kavi, yüreğimi katı eyleme! İslâm Ümmetine idrak, şuur, birlik, vahdet, meveddet, saâdet, basîret, iffet, merhâmet, nedâmet, meserret nasip eyle, günahlarımızı keffaretinle, merhâmetinle, âtifetinle, letâfetinle affeyle yâ Rab!

Ey zorluk ve çaresizliğimi bilen, göz yaşlarımı lütfuyla silen, cümle âlemi kudret elinde döndüren, yetimleri güldüren, mazlumları sevindiren Rabbim! Garip kalan, garip yaşayan, sırtında Kur’ânını taşıyan gariplere yardım eyle!

Ey fakirlik ve yoksulluğumdan haberdar olan! Mutlak gınasıyla kalbimi dolduran, zerreden kürreye her varlığı rızkıyla doyuran Rabbim! Maddî ve mânevî rızıklarımıza bereket, Kur’ânî hizmetlerimize hareket nasip eyle…

Ey Rabbim, ey Rabbim, ey Rabbim!

Hakkın, bin bir esmâ ve sıfatın, kutsiyetin, ehadiyyetin, Vahidiyyetin, Vahdâniyyetin, Samedaniyyetin hürmetine senden dileğim şudur ki: Gece ve gündüzden oluşan  vakitlerimi zikrinle, fikrinle, ibâdet ve taatinle  canlandır ve beni soyumla birlikte kendi hizmetinde, emrinde, himâyende, hıfzında tut, şerirlerin şerlerinden, insî ve cinnî şeytanların sosyal medyada kol gezen tuzak ve hilelerinden, nisa taifesinin şerrinden, câzibe ve fitnelerinden, göz ve gönül kaymasından, dil sürçmesinden, boş ve mâlâya’nî meşgûliyetlerden, zaman ve emek israfından, geçici ve fâni mahbuplardan, riya dolu amellerden, nefsimin, hevâ ve hevesimin evhamlarından, kötü arkadaş ve muzir dostluklardan muhafaza buyur Allah’ım!.. İhlaslı ve rızana muvafık amellerimi kendi indinde kabul buyur; öylesine ki,  bütün amellerim, tefekkür ve zikirlerim, okumalarım, temâşa ve hayretlerim öylesine tecessüm etsin ki, her hâlim tek zikir şeklinde dâim ve bütün davranışlarım Allah ve Resûlü’ne layık bir imana, akideye, ilmî, amelî ve edebî müstakîm hayata dönüşsün…

Ey Seyyidim, ey güvenip dayandığım ve ey kendisine hallerimi sunduğum (Allah’ım)!

Uzuvlarımı, latîfelerimi Sen’in dinine hizmet yolunda güçlendir; sana yönelmemde kalbime güç ve sebat ver; senden korkmada ve hizmetini sürdürmede bana öylesine bir ciddiyet ver ki, sana kulluktaki yarış meydanlarında, irşad ve tebliğ hizmetlerinde sana doğru koşayım ve rızana ulaşayım. Yakîn ehlinin korktuğu gibi Sana yaklaşayım ve Sen’den öyle korkayım.                                                        

Allah’ım! İslâm’a ve Müslümanlara kötülük yapmak isteyenlere fırsat verme; kurdukları tuzakları başlarına ve aleyhlerine çevirerek Âlem-i İslâm’a sevinç ve ferah bahşeyle..

Yüzümü sana çevirdim ve ellerimi sana açtım; izzetin hakkına duamızı kabul eyle ve arzularımıza ulaştır; fazlın ve kereminden ümidimizi kesme; bizi, insî ve cinnî  düşmanlarımızdan koru.

Ey ismi deva, zikri şifa ve itaati zenginlik olan! Bizlere merhamet eyle.

Ey nimetleri tamamlayıp yayan, ey zorlukları defeden! Ey karanlıklarda dehşete kapılanların nuru! Dehşetimizi hayrete, itaate, ibâdete; zorluklarımızı sevinç ve meserrete tebdil eyle… 

Gelecek nesillerimizin gönüllerine iman, Kur’ân ve Resûlullah sevgisini bahşeyle…

Okullarımızı süfyanizmin, darvinizmin, siyonizmin bela ve tuzaklarından muhafaza eyle…

Hz. Muhammed (s.a.v) ve Ehli Beyt’ine salât ve selâm eyle…

Âmîn…

İsmail Aksoy

www.NurNet.Org

Seher Vaktinde Sessiz Haykırışlar!

Allah’ım! Zaman içerisinde ben nefsime uyup inhiraf etsem de, yani razı olduğun çizginin dışına çıksam da, nefsimi ibadetsizlik gibi bir talihsizliğe mahkum etsem de, bütün zaman ve mekanı kuşatacak şekilde şimdiden bağırıyorum:

“Ey Allahım! Bütün kainat şahid olsun ki Sen,sonsuz hamde, sonsuz övgüye, sonsuz şükre, sonsuz sevgiye ve sonsuz saygıya layıksın. Hem de bütün kainatın hamdine, hürmet ve muhabbetine layıksın.

N’olur güzel Allahım, inhirafımdan dolayı gazap edip te beni gözden çıkardıklarının içine atma.Şu andaki duygu ve düşüncelerime göre, şu seher vaktindeki yakarışlarıma göre bana muamele eyle ey merhametlilerin en merhametlisi!

Gelecekte ne olacağımı bilmiyorum.Bununla beraber bütün aleme ilan ediyorum, geçmişim ve geleceğim adına, manevi hayatım adına, bütün insanlık adına, bütün bir kainatla “Elhamdülillahi Rabbil alemin ve ettehıyyatü lillahi vassalavatü vettayyibatü, diyorum.

Sen bütün övgülere layıksın. Çünkü Sen alemlerin Rabbisin. Herkesin ve herşeyin elindeki servetin, şöhretin, marifet ve hünerlerin, meziyet ve başarıların asıl sahibiSensin. Dolayısıyla onların şükür ve teşekkürlerine layık olan da Sensin. Geçmişim ve geleceğim adına bu şehadetimi kabul eyle, bu yakinimi, bu imanımı koru Allahım!

Şimdiden itiraf ediyorum: Ben Senin yolundan sapsam da, Sen yine sonsuz hamde, şükre layıksın layıksınlayıksın! Benim sapmam Senin ibadete liyakatsizliğinden değil, benim Senin huzuruna kabul edilme liyakatimi kaybedişimdendir.Sen hep haklısın haklısınhaklısın.Sen yanlış iş yapmazsın. Beni, huzuruna kabul edilme liyakatini kaybetmiş zavallılardan eyleme!

Senden bir istirhamım var: N’olur Rabbim, beni, Kendinden, ibadetten, namazdan, hayır-hasenattan, dinine hizmetten uzaklaştırmakla cezalandırma.

Beni nefsime ve Senden başkasına bırakma, kötülüklerimi, iyiliklerle değiştir. Üzerimde hakkı olan herkesi ve her şeyi bağışla, ta ki kimsenin benden alacağı bir şey kalmasın.Üzerimde hakkı olanları öyle zenginleştir ki dünyada ve ahirette Senden başkasına muhtaç olmasınlar. Elimden ve dilimden hiç kimse zarar görmesin.

Allahım! Dünya, Senin masum ve mazlum kullarına eziyet eden zalimlerin despotların, diktatörlerin seslerinden, sözlerinden, hakaretlerinden, şiddetinden, yalanlarından, iftiralarından, fısk u fücur haberlerinden usandı. Bu zalimleri Sen, etkisiz ve yetkisiz hale getir. Masum ve mazlumları onların şerrinden koru ve kurtar.

SEN NE VAZGEÇİLMEZ BİR DOSTSUN ALLAHIM!

Dostlardan biri bir seher vaktinde seslenmiş:

-Sen ne vazgeçilmez bir dostsun Allahım! İnsanlık aleminde nice dostlar gördüm; ya onlar beni terk etti, ya da ben onları. Ama Seni terk edemiyorum, Seni unutamıyorum.

-Neden?

-Çünkü Sen beni hiç terk etmiyorsun, Sen hiç benden ilgini kesmiyorsun. Sen öyle vefalı, öyle sabırlı, öyle merhametli bir dostsun ki ben Senden küssem de Sen benden hiç küsmüyorsun. Ben Senden ayrılsam, Seni unutsam da, Sen beni hiç ama hiç unutmuyorsun! Beni, benden çok düşünüyorsun.

Beni yokluk karanlıklarından çıkarmışsın; varlık nuruna kavuşturmuşsun. Taş gibi cansız bir varlıketmemişsin, canlı bir varlık yapmışsın, hayvan etmemişsin. İnsan olarak yaratmışsın.İnsanlığımı kaybetmeyeyim diye de İslamiyet’i göndermişsin. Kainatı bana bir konak olarak hazırlamışsın. Sayısız nimetlerle soframı donatmışsın. Sevmeseydin bunları yapmazdın, yaratmazdın, sevmeseydin donatmazdın.

Allah dostlarından birine sormuşlar:

-Allah’ın seni sevdiği nerden belli? O da Şöyle cevap vermiş:

-Allah beni sevmeseydi, hiç herkes uykuda iken beni huzuruna kabul eder miydi? Namaz kılma şerefini bana nasip eder miydi?

NEFS-İ EMMAREDEN GELEN SES, AKLIN VERDİĞİ CEVAP

Nefs-i emmareden sesler geldi:

-Neden günah işlemiyorsun? Kudretin var, kuvvetin var. Akıl cevap verdi:

-Evet, günah işleme kudretim var ama, yapmıyorum.

-Neden?

-Benim günahım başımdan aşkın, daha ne günah işleyeyim?

-Nedir o günahınız?

-Allah’ı hakkıyla takdir edemiyorum. Onu, Ona layık bir şekilde anamıyorum, Onunhakkı olan şükrü ve ibadeti hakkıyla Ona takdim edemiyorum. Bunlar günah olarak bana yetmez mi? Bunlar yetmiyormuş gibi bir de utanmadan kalkıp başka günahlar mı işleyeyim? İçki mi içeyim, kumar mı oynayayım, zina mı edeyim?

Peygamberimiz günde 70 kere, 100 kere tevbe istiğfar ediyordu. Günahkar mı idi ki tevbe ediyordu? Hayır haşa! Onun geçmiş ve gelecek günahları bağışlanmıştı. O masumdu. Peki öyleyse günde 70 kere, 100 kere tevbe-istiğfarı nedendi?Allah’a karşı fevkalade edebinden, fevkalade saygısından, sevgisinden, Allah’ı en iyi bilmesinden, tanımasından ve fevkalade takvasındandı. Ondan bu dersi alan ashabı da böyleydi. Suheyb hakkında şöyle buyurmuştu: “Suheyb ne güzel kuldur!Allah’tan korkmasaydı da yine Allah’a isyan etmezdi.” Neden? Edebi ve Allah sevgisi öylesine zirvedeydi ki isyana ve günaha yer ve zaman kalmıyordu.

KULUN AŞINA GELEBİLECEK EN BÜYÜK BELA

İsrailoğullarından biri, bir gün Hz. Musa’ya (as):

-Ey Musa! Bunca yıldır ben, senin davet ettiğin Allah’a isyan ediyorum o hala benim belamı vermedi, demiş. Allah (cc) da, Hz. Musa’ya (as) şu bilgiyi göndermiş:

-“Ey Musa! O zavallıya söyle; ben ona belaların en büyüğünü verdim ama haberi olmadı.

-Nedir o?

-Benimle olma ve bana ibadet etme şerefini onun elinden aldım. Bundan daha büyük bir bela olur mu?”

“Onu kaybeden neyi bulur?

Onu bulan neyi kaybeder?!”

Dünyevi musibetler rahmettir. Asıl musibet dine gelen musibettir. Karda ve tipide insan ölse şehid olur, cennete gider. Deprem gelse malımızı telef etse sadaka ve zekat yerine geçer. Ama insan namazsız ve imansız ölse cehenneme gider.

Şimdi burada bir soru akla gelebilir:

-Hocam, Allah bir insanı kendisine ibadet etme şerefinden yoksun bırakmışsa kul ne yapsın, neden suçlu olsun?

Cevap:

-Evet Allah’a ibadet etme şerefini kulun elinden alan Allah’tır, ama ibadetetmemeyi isteyen de ve ibadet etmeyen de kuldur. Kul istemiştir, Allah da vermiştir. Allah, hayır isteyene hayır, şer isteyene şer verir. Ama şer isteyenlerden ve şer işleri yapanlardan asla razı olmaz. Böylelerini de cezasız bırakmaz. Ya bu dünyada, ya da ahirette gerekeni yapar.

Allah bizi şer isteyenlerden ve şer işleyenlerden eylemesin. Şerre bulaşanlara da derhal tevbe-istiğfar fırsatı ve şerefi nasip eylesin. Dini ve dünyevi musibetlerden hepimizi korusun. Bizi, Kendinden uzaklaştırmakla ve namaz kılmama belasıyla cezalandırmasın. Namaz aşkından, secde nimet ve lezzetinden, İslam’ın şefkatinden, merhametinden, Peygamberimizin güzel ahlakından bizi mahrum eylemesin.

Dr. Vehbi Karakaş / RisaleAjans

Cuma Duası

Ey kurtuluş isteyenlerin tahassungahı olan Allah’ım, Beni şeytani şehvetlerden kurtar; beşeriyetin kazuratından temizle;

Nebin olan Muhammed’i (s.a.v.) sıddıkiyet muhabbetiyle bana sevdirmek suretiyle beni gaflet paslarından ve cehalet vehimlerinden ter temiz kıl -öyle ki, enaniyet fena bulsun ve Allah’ın minnet bahrinde… Allah’ın nimetlerine gark olmuş, Allah’tan alıkoyan her meşgaleye karşı Allah’ın kılıcıyla mansur, Allah’ın inayetiyle mahzuz ve Allah’ın himayesiyle mahfuz olarak herşey Allah için, Allah ile, Allah’a ve Allah’tan olsun.

Ey Nurların Nuru, ey bütün sırların Âlimi, ey gecenin ve gündüzün Müdebbiri, ey Melik, ey Aziz, ey Kahhar, ey Rahim, ey Vedüd, ey Gaffar, ey gayb alemlerini her haliyle bilen, kalbleri ve gözleri dilediği gibi halden hale çeviren, ey ayıpları örten ve ey günahları bağışlayan, Günahlarımı bağışla; esbabın tazyikatına maruz ve bütün kapılar yüzüne kapanmış ve doğru yolda gidenlerin tarikine sülük etmek ona zorlaşmış ve bir kazanç elde edemeden ömrünü ve nefsini gaflet ve masiyet meydanlarında bad-ı hava harcamış olan kuluna merhamet et.

Ey dua edildiğinde cevap veren, ey hesapları sür’atle gören, ey Kerim, ey Vehhab, Hastalığı büyük ve şifası zor, çaresi zayıf ve belası kuvvetli olan ve Senden başka melce ve ümidi bulunmayan kuluna merhamet et.

İlahi! Derdimi, üzüntümü ve şikayetimi Sana arz ediyorum.

İlahi! Senin dergahında hüccetim, hacetimdir; azığım ise fakrım ve çaresizliğimdir.

İlahi! Senin cüd bahirlerinden bir katre bana yeter; Senin af nehirlerinden bir zerre bana kafi gelir, ey Vedüd, ey Vedüd, ey Vedüd, ey şan ve şerefi herşeyden yüce olan Arş-ı Mecid Sahibi, ey Mübdi’, ey Muid, ey herşeyi dilediği gibi yapan Fa’alün lima Yürid! Arşının rükünlerini kaplayan nur-u veçhin hürmetine, bütün mahlükatını hükmüne ram ettiğin kudretin hürmetine ve herşeyi kuşatan rahmetin hürmetine Senden istiyorum.

Senden başka ilah yoktur, ey Muğis, bize imdad et. Ve bütün ömrüm boyunca işlediğim bütün günahları ve lisanımın hatalarını rahmetinle bağışla, ey Erhamü’r-Rahimin. Âmin.

Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

www.NurNet.Org

Cumanız Mübarek Olsun (Cuma Duası)

Allahım! Kâinatın tılsımını bizlere açan Efendimize ve âl ve ashabına, yer ve gökler devam ettikçe, mevcudatın adedince salât ve selâm et. Amin!

Allahım! Bize Kur’ân’ın sırlarını anlamayı nasip et ve her an ve zamanda ona hizmet etmeye bizi muvaffak kıl.

Ey Rabbimiz, unutur veya hatâya düşer de bir kusur işlersek bizi bununla hesâba çekme. (Bakara Sûresi: 286.)

Ey Rabbimiz! nurumuzu tamamla ve bizi bağışla. Muhakkak ki Senin her şeye gücün yeter. (Tahrîm Sûresi: 8.)

Allah’ım! Bizi, dünyada Senin sevgin ve bizi Sana ve Senin emrettiğin gibi istikâmetli olmaya yaklaştıracak şeylerin sevgisiyle, âhirette ise rahmetin ve cemâlini bize göstermekle rızıklandır.

Allahım! Kur’ân’ı, bizim için, onu yazan ve benzerleri için, her türlü hastalıktan şifâ, bize ve onlara hem dünyada, hem de âhirette dost, dünyada yoldaş, kabirde arkadaş, Kıyâmette şefaatçi, Sırat üzerinde nur, Cehenneme karşı perde ve örtü, Cennette arkadaş ve bütün hayırlara bizi sevk eden rehber ve önder kıl. Bunu fazlın, cömertliğin, keremin ve rahmetinle yap ey merhametlilerin en merhametlisi ve ey bütün cömertlerden daha cömert olan! Duâmızı kabul buyur.

Allahım! Kendisine hakla bâtılı ayırt eden Kur’ân-ı Hakîmin indiği zâta, onun bütün âl ve Ashâbına salât ve selâm eyle. âmin, âmin.

Allahım! Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashabına, ezelden ebede kadar ilm-i İlâhîdeki mevcudatın adedince salât ve selâm et; bize ve dinimize selâmet ver. Âmin.

Ey Kur’ân’ı indiren Allahım! Kur’ân’ın hürmetine, Ay ve Güneş dönüp durdukça bize Kur’ân’ın esrarını tefhim et; kendisine Kur’ân’ı indirdiğin zâta ve bütün Âl ve ashabına salât ve selâm et. Âmin.

“Yâ Rab! Beni kurtar, emân ve emniyet ver” İsm-i Âzam olan o Esmâ Risâlesinin bereketiyle, beni teşettütten, perişâniyetten hıfzeyle yâ Rabbi!” Amin!

Yâ Rabbî ve yâ Rabbe’s-Semâvâti ve’l-Aradîn, yâ Halıkî ve yâ Halık-ı Külli Şey,

Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilâtıyla ve bütün mahlukatı bütün keyfiyatıyla teshir eden kudretinin ve iradetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı için, nefsimi bana musahhar eyle ve matlubumu bana musahhar kıl.

Kur’ân’a ve imana hizmet için, insanların kalplerini Risale-i Nur’a musahhar yap. Ve bana ve ihvanıma iman-ı kâmil ve hüsn-ü hâtime ver.

Hazret-i Mûsa Aleyhisselâma denizi ve Hazret-i İbrahim’e Aleyhisselâma ateşi ve Hazret-i Dâvud Aleyhisselâma dağı, demiri ve Hazret-i Süleyman Aleyhisselâma cinni ve insi ve Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâma şems ve kameri teshir ettiğin gibi, Risale-i Nur’a kalpleri ve akılları musahhar kıl. Ve beni ve Risale-i Nur Talebelerini nefis ve şeytanın şerrinden ve kabir azabından ve cehennem ateşinden muhafaza eyle ve Cennetü’l-Firdevste mesut kıl.

Allahım, ümmî peygamber, elçin, peygamberin ve kulun olan Efendimiz ve Dostumuz Muhammed’e, onun âline, Ashâbına, hanımlarına, nesline; peygamber ve resûllere, kendine mânen yaklaştırdığın meleklere, dostlarına ve sâlih insanlara salât, selâm bereket ve kerem ihsan eyle.

Bu Kur’ân’ın sûreleri, âyetleri, harfleri, kelimeleri, mânâları, işaretleri, remizleri ve delâletleri adedince en üstün salât, en bol selâm, en büyük bereketler halinde olsun.

Ey İlâhımız, ey Yaratıcımız, ey merhamet edenlerin en merhametlisi! Bu salâvâtlardan her birisi hürmetine bizi bağışla, bize merhamet et, bize lûtufta bulun. Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. Âmin.

www.NurNet.Org

Cumanız Mübarek Olsun! (İnşirah Duası)

Ey yalnızların, kendi başına kalmışların arkadaşı,
Ey mutsuzluğa düşmüşlerin yardımcısı,
Ey yoksulların zenginliği,
Ey zayıfların gücü,
Ey fakirlerin hazinesi,
Gariplerin sığınağı,
Ey tek güç ve kudret sahibi,
Ey ihsanıyla tanınan keremi sonsuz Rabbim,
Efendimiz ve yakınları hürmetine sıkıntılarımı gider.

Ey Rabbim!
Sen sıkıntılarıma karşı hazırlığım,
Musibetim anımda ümidim,
Yalnızlığımda arkadaşımsın.
Gurbetimde dostum,
Kederli anımda beni ferahlatansın.
İhtiyacım anında yardımıma koşan,
Zor anlarımda sığınağımsın.
Beni korkuların karanlığından kurtaran aydınlığımsın.
Ey Rabbim, sen şaşkınlığımda bana yol gösterensin.
Biliyorum Rabbim sen günahlarımı bağışlayan,
Ayıplarımı Örten, sıkıntılarımdan kurtaran,
Kalbimi sevginle süsleyensin.
Sen kalbimin hem tabibi, hem mahbubusun.
Sen ki şaşkınlara yol gösterir,
Muhtaçlara yardım eder,
Korunmak isteyenleri korursun.

Allah’ım, ben senin kulunum
Kulunun çocuğuyum.
Görüyorsun ki Rabbim sıkıntılıyım.
Bildirdiğin ve gizlediğin tüm isimlerini
Ve Kuran’ı Kerim’i kalbimin baharı,
Gönlümün nuru, sıkıntılarımın ilacı yap.
Ruhum susamış suya, kalbim özler seni
Gözlerimi senin sevdiğin şeylere çevirdim
Kulaklarımı seni çağıranın ülkesine bıraktım
Ve susayan bir toprak gibi bitkin kaldım
Kalbimi senin yoluna koydum
Ve ellerimi senin dergahına açtım
Bundan sonra da sana gelecek
Senden isteyeceğim…
Güneş ve ay senin nurundan almış nasibini
Güneş senin sevginden böyle ateş,
Ay böylesine mahzun,
Irmaklar senin hasretinden böyle çağlar,
Deniz bu ayrılıktan böyle deli böyle dalgalı,
Hep hüzünlü hep ağlamaklı.
Kuşların ümidi sen
Bitkilerin neşesi
Çiçeklerin rengi sen
Ve insanların hiç bitmeyen duası sen…
Mevla’m bizi bir an olsun terk etme
Sevgin içimizde hep uyanık kalsın
Yolun Rasul’ün yolu olunca ondan başka kime bel bağlayayım...
Rabbim Allah’tır benim,
Nurum ve kurtuluşum O’ndan gelecek.
Öyleyse O’nu bırakıp kime gideyim
Günahla örtülmüş varlığım içinde
Bir O’nun özlemidir beni yaşatan
Şefaatim O’nun dilindeyken
O’nu bırakıp kimi dinleyeyim
Mevla’m!
Beni kendine dost seçinceye kadar yaşat
Ve aşkınla yandığım bir anda al canımı
Al ki, ölüm aşkımın adı Olsun.

Ey Rabbim, ben ki günahı sevabından çok
Aklı dünyaya takılmış
Kalbi fani şeyleri anmış bir zavallıyım
Ama sen öyle Nur öyle Rahman’sın
Öyle güzelsin ki…
Ne olur Rabbim senden uzak kalan
Şu kulunu kendine yakınlaştır
İmanınla dirilt.
Ey sevdiklerini sevindirmekten hoşlanan Rabbim
Sana açılan ellerimi geri çevirme
Kalbime aşkınla tecelli et ki
Senden başka hiçbir şey kalmasın o kalpte
Senden başka hiçbir şeyi olmayacak kadar zengin eyle beni!
Her şeyde seni anmayı
Her şeyde seni görmeyi nasip eyle.
Bana isimlerinle güç ver ey Rabbim!
O isimlerin ki kalplerin nuru
Hiçbir şeyi olmayanların gururudur.
Ey Rabbim bize isimlerinin hakikatini göster.
Bizi sensiz bir an bile yaşatma.

Allah’ım sana Hz. Meryem(RA)’in temizliği ile gelmek istiyorum.
Günahlarla kirlenmeme izin verme.
Sana Hz. Musa(AS)’nın duası ile geliyorum,
Şeytana uymam için peşimden koşanlardan beni kurtar.
Hz. İsmail(AS)’in tevekkülü ile boynumu büküyorum,
Beni ve soyumu sana kul olarak yaşat.
Sana Hz. İsa(AS)’nın ruhu ile geliyorum,
Beni katına almanı diliyorum.
Sana Hz. Yunus(AS)’ın duası ile yalvarıyorum,
Beni yutan nefsimin karanlıklarından kurtarmanı bekliyorum.
Rabbim, sana Hz. Yusuf(AS)’ın gömleği ile geliyorum,
Beni düştüğüm ümitsizlik kuyusundan çıkarmanı diliyorum.
Sana Muhammed Mustafa(ASM)’ın kulluğu ile geliyorum,
Beni miraca çıkarmanı bütün sıkıntılarımı gidermeni diliyorum…