Mehmet Zahid Kotku Kimdir? Neler Yapmıştır? Biyografisi..
Gümüşhânevî Dergâhı şeyhi Mustafa Feyzi Efendinin önde gelen talebelerinden. İsmi Mehmed Zâhid, soyismi Kotku`dur. Hoca Efendi lakabıyla da tanınmıştır. Babası İbrâhim Efendi, annesi Sâbire Hanımdır. 1897 (H.1315) senesinde Bursa`da doğdu. 1980 (H.1401) senesinde İstanbul`da vefât etti. Kabri, Süleymâniye Câmii hazîresindedir.
Mehmed Zâhid Efendi ilk tahsîlini Bursa Oruçbey İbtidâîsinde yaptı. Orta öğrenimini ise Maksem İdâdîsi ve Bursa Sanâyi-i Nefîse Mektebinde gördü. O sıralarda patlak veren Birinci Dünyâ Harbi sebebiyle on sekiz yaşındayken askere çağırıldı. Senelerce askerlik yaptı. Çok tehlikeli günler geçirdi.Hastalıklar atlattı. Ordunun Suriye`den çekilmesi üzerine binbir güçlükle İstanbul`a dönebildi. Yirmi beşinci Kıt`a Şûbe Yazıcılığı vazîfesiyle askerliğe devâm etti. Askerlik vazîfesi sebebiyle İstanbul`da kaldığı müddet içinde çeşitli dînî toplantılara, özel derslere ve câmilerdeki vâzlara devâm etti. Bilhassa Seydişehirli Abdullah Feyzi Efendinin sohbetlerine devâm etti.
B
Tekke ve zâviyelerin kapatılmasından sonra Bursa`ya dönen Mehmed Zâhid Efendi, 1929 senesinde babası İbrâhim Efendinin vefâtından sonra onun yerine Bursa`nın İzvat köyünde İmâm-Hatiplik vazîfesine başladı. On beş yıl kadar süren bu vazîfeden sonra, Bursa il merkezindeki Üftâde Câmii Şerîfi İmâm-Hatipliğine tâyin edildi. Kaleiçi`ndeki baba evine yerleşti. 1945-1952 yılları arasında buradaki vazîfesine devâm etti. 1952 senesi Aralık ayındaGümüşhânevî Dergâhı postnîşini ve eski dergâh arkadaşı Kazanlı Abdülazîz Bekkîne`nin vefâtı üzerine talebelerinin ve sevenlerinin ısrarlı dâvetleriyle İstanbul`a taşındı. Fâtih Zeyrek`teki Çivizâde Câmii İmâm-Hatipliğine tâyin edildi. Bir ara yine Zeyrek`teki Ümmügülsüm Mescidinde İmâm-Hatiplik yaptı.Ekim 1958 târihinde Fâtih İskenderpaşa Câmiine naklolunarak vefâtına kadar bu vazîfede kaldı.
Gerek Bursa`da gerekse İstanbul`da bulunduğu sırada etrâfında toplananlara vâz ve nasîhat ederek yol göstermeye çalıştı. Pazar günleri ikindi namazlarını tâkiben devamlı ders verirdi. Ahmed Ziyâüddîn Gümüşhânevî hazretlerinin derlediği Râmûzü`l-Ehâdis isimli hadîs-i şerîf kitabını okuyup açıklardı. Selâmlaşmanın önemiyle ilgili; “Selâmı yayınız.” hadîs-i şerîfini açıklarken: “Selâm sâdece iyi dilek ve temennîlerin sözle ifâde edilmesinden ibâret kuru bir görev değildir. Gerçekte selâm, yolda karşılaştığımız bir kardeşimizin ihtiyâcının var olup olmadığını, varsa bizimle giderilebilecek bir tarafının bulunup bulunmadığını, öğrenip elimizden geleni yaptıktan sonra yola devâm edip gitmektir.” buyurdu.
Müslümanların birlik ve berâberlik içinde bulunmaları gerektiğini açıklarken de şöyle buyurdu: “Görmez misin ki, yağmur ne kadar çok yağarsa yağsın, tânecikleri hemen birleşir, toplanırlar. Derken dereler, nehirler meydana gelir. Netîcede bunlar barajları doldurur. Enerji santrallerini işletir, arâziyi sular, şehirlerin elektriğini temin ederler. Bu nîmet sâyesinde insanlar rahata kavuşur, işleri kolaylaşır. Bu ne büyük bahtiyarlıktır. Bundan ibret almalı, birlik ve berâberliğimizi temine çalışmalıyız. Tek tek hareket edersek, hepimiz helâk oluruz. Ne kadar dindâr olursan ol, birlik ve berâberliği her işin üstünde tutmadıkça, herkes kendi başına buyruk hareket ettikçe bir yere varılmaz.” diyerek müslümanların her iş ve hareketlerinde tek yürek, tek kuvvet olması gerektiğine işâret etti.
Mehmed Zâhid Efendi; güler yüzlü, sevimli bir zâttı. Mütevâzî, azîm sâhibi, hiç kimsenin gönlünü kırmamaya önem verirdi. Tanıdığına, tanımadığına selâm verir, güler yüz gösterir, gönüllerini alırdı. Hâfızası kuvvetli, konuşması samîmî idi. Çoğu zaman halk telaffuzu ile konuşur, karşısındakine konuşma fırsatı verirdi. Kimseden doğrudan doğruya bir şeyi istemez, kapalı sözlerle ifâde ederdi. Anlaşılmazsa sabrederdi. Hiçbir zaman şeyhlik tavrı takınmaz, kendisini ve makâmını büyük bir mahâret ve tevâzû ile gizlerdi. Gece ve sabah ibâdetlerine riâyet eder, talebelerini de buna teşvik ederdi.
ESERLERİ
Ömrünü hizmete adayan Mehmet Zahid Kotku Hazretleri, bugün de insanlığın önünü aydınlatmaya devam eden çok sayıda eser verdi. Bunlar; Tasavvufî Ahlâk (5 cild), Cennet Yolları, Mü’minlere Vaazlar (2 cild), Ehl-i Sünnet Akaidi, Ana Baba Hakları, Hadislerle Nasihatlar (2 cild), Nefsin Terbiyesi, Tezkiretül-Evliyâ Tercümesi, Risâle-i Hàlidiyye Tercümesi, Evrâd-ı Şerif, Faydalı Dualar ve 32 Farz Mecmuası, Yemek Adâbı. Ayrıca Hocaefendi’nin konuşmaları derlenerek de Zikrullahın Faydaları, Özel Sohbetler, Peygamber Efendimiz, Tenbihler gibi kitaplar hazırlanmıştır.
1) Râmûzü`l-Ehâdîs Tercümesi Önsözü
2) Cihâd Önderleri; s.213
3) İslâm Dergisi; c.5, sayı 51, s.28
Kaynak : nedirkimdir.org