Hadisenin Mustafa Kemal’in Isparta’nın Eğirdir ilçesini ziyaret ettiği günün sabahında yaşandığını anlatan Askerî Yıldız, o ziyaret esnasında yanında bulunduğunu söyleyen dönemin emniyet müdürünün aralarında geçen diyaloğu şöyle naklettiğini aktarıyor:
“Dönemin Isparta Emniyet Müdürü bana trende anlattı: ‘Mustafa Kemal Isparta’ya teftişe geldi. O gece Eğirdir’de kaldı. Sabahı çok erken saatte gizlice Barla’ya gitmek istediğini bana söyledi. Refakat ettim. Bir de şoför vardı. Hiç kimseye haber vemeden Bediüzzaman’ın odasına gittik. O ve ben, ikimiz içeri girdik. Bediüzzaman yatağa yan uzanmış bir halde üzerinde yorgan örtülü vaziyette uzanıyordu. Hiç kalkmadı. Mustafa Kemal’e yerdeki şilteyi gösterip, ‘Otur’ dedi. O da, rafta duran Kur’ân’ı alarak Tîn sûresini açtı, ‘Lekad halaknel însâne fi ahseni takvîm’ âyetini okudu. ‘Bu âyet bana bakıyor’ dedi. Bediüzzaman; ‘Yanlışlıkla komşunun kapısını çalmışsın. Yaptıklarınla, sonraki sûre sana bakıyor’ dedi. Ne o konuştu, ne ben, ne de Bediüzzaman. Oradan ayrıldık. Mustafa Kemal, dışarı çıkınca bana; ‘Hocaefendi aynı inadında devam ediyor’ dedi.”
Mustafa Kemal’in o yıllarda Eğirdir ziyareti yaptığı ise yine kitabın içerisinde bizzat bakanlıklar arasında yapılan yazışmaların belgeleriyle ve Mustafa Kemal’in Eğirdir tren istasyonunda çekilmiş bir fotoğrafıyla ispat ediliyor.
(CİHAN)