Kategori arşivi: Günlük Paylaşımlar

Cuma Duası..(Cumanız Mübarek Olsun)

Hz. Ali(RA) Efendimizin Receb ayında yaptığı bir dua:

“Allah’ım, salat eyle Muhammed Aleyhissalâtü Vesselamın üzerine; hikmet yıldızları ve devamlı nimet ve ismet kaynağı ehl-i beytine.

Allah’ım, beni her türlü kötülükten koru. Beni unutkan etme ve gaflet üzerinde bırakma. Sonumu da hasret ve pişmanlıkla bitirme. Benden razı ve hoşnut ol. Senin mağfiretin zalimler içindir, ben de nefsime zulmettim.

Allah’ım, beni bağışla, beni bağışlamakla Sana bir zarar gelmez. Bana nimetlerini ihsan et, bana vermekle senin ihsanın azalmaz. Senin rahmetin geniş ve boldur. Hikmetlerin ise hoş ve güzeldir.

Allah’ım, bana sıhhat ve afiyet ver. Güven ve huzur ihsan eyle. Şükür ve takvaya ulaştır.

Allah’ım, Senden sabır ve doğruluk istiyorum. Bana işimde kolaylık ver. İşlerimi güçlükle gördürme. Aileme, çocuklarıma ve kardeşlerime iyilik ve ihsanda bulun. Onları mü’min ve Müslümanlardan kıl ve bu şekilde dünyadan ayrılmalarını nasip eyle.”

www.NurNet.Org

Batmayan Gemi

gemiEbu Müslim-i Saftar, evliyanın büyüklerindendir. Bir gün gemi ile yola çıktı. Yanında çok kimseler de vardı. Aniden ters yönden bir rüzgar çıktı. Dalgalar yükseldi. Gemi batacak gibi oldu. Gemide olan yükü denize attılar. Yardım istediler.

Ebu Müslim diyor ki:

Bizimle beraber gemide kim olduğu bilinmeyen bir köylü vardı. Yanında bir Mushaf vardı. Oradan kalktı ve Mushaf”ı elinin üzerine koydu ve şöyle yalvararak dua etti:

Ya Rabbi! Eğer bir kimsenin elinde dünya sultanından bir mektup bulunursa, hiç kimse ona saldıramaz, zarar veremez, belalardan emin olur.

Mushaf’ı kaldırdı ve;

Ya Rabbi! Bu Senin, bunu bize verdin. Ellerinde Senin kitabın bulunan kullarını suda boğmak keremine yakışmaz. Bizi tehlikeden kurtar.

Derhal dalgalar döndü ve deniz süt liman oldu ve sağ salim gittik.

Cumamız Mübarek Olsun ( Tazarru Ve Niyaz )

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla; 

1. Allah’ım, günahlarım beni dilsiz etti.İsyanlarımın çokluğu beni mahcup etti. Şiddetli gaflet sesimi kıstı. Rahmet kapını çalıyor ve efendim dayanağım olan Şeyh Abdül Kadir Geylâni nin Sence makbül ve kapıcın yanında tanınan sesiyle, mağfiret kapında durarak şöyle sesleniyorum: 

2. Ey rahmeti her şeyi kaplayan! Ey herşeyin iç yüzü ve hükümranlığı elinde olan!

3. Ey kendisine hiçbir şey zarar vermeyen, kendisine hiç bir şey fayda sağlamayan, Kendisini hiç bir şey mağlup edemeyen, Kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, Kendisinden hiçbir şey ağır gelmeyen, hiçbir şeyden yardım beklemeyen, hiçbir şey Kendisini başka bir şeyle meşgul olmasından alıkoymayan, hiçbir şey kendisine benzemeyen, hiçbir şey kendisini âciz bırakamayan Allah’ım!

4. Benim her şeyimi bağışla. Öyle ki beni hesaba çekeceğin hiçbir şey kalmasın.

5. Ey her şeyin dizgini elinde, her şeyin anahtarı yanında olan! Ey hiçbir şey yokken var olan! Ey her şeyden sonra da varlığı devam eden! Ey her şeyin üstünde varlığı zâhir olan! Ey her şeyden başka ve Bâtın olan! Ey her şeyi emri altında bulunduran Allah’ım!

6. Benim bütün günahlarımı bağışla, şüphesiz Senin her şeye gücün yeter.

7. Ey herşeyi bilen, herşeyi kuşatan, herşeyi gören, her şeye şahit olan, herşeyi gözetip kontrol eden, her şeye lütufta bulunan, her şeyden haberdar olan Allah’ım!

8. Bütün günah ve hatalarımı bağışla! Öyle ki, beni hesaba çekeceğin hiçbir şey kalmasın. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter.

9. Allah’ım senden ayrı yaşamaktan ve bayağı arzularımdan, Senin celâlinin izzetine, izzetinin celâline, saltanatının kudretine, kudretinin saltanatına sığınırım.

10. Ey dergâhına sığınanları koruyan Allah’ım. Beni şeytani arzulardan koru, beşeri kirlerden temizle, Peygamberin olan Hz. Muhammed’in (a.s.m ) candan sevgisini nâsip ederek, gaflet pasından cehâletten gelen evhamlardan uzaklaştır. Öyle ki benlik ve enaniyet tamamen yok olup her şeyim Allah için, Allah adına, Allah yolunda ve Allah tarafından olsun. Böylece Allah’ın nîmeti sayesinde ihsan deryâsına dalsın, Allah’ın kılınçlarıyla yardıma mahzar olsun, Allah’ın inayetiyle memnun olsun, Allah’tan alıkoyan her şeyden Allah’ın himayesiyle korunmuş olsun!

11. Ey nûrların nûru! Ey sırları bilen! Ey gece ve gündüzü döndüren. Ey herşeyi elinde bulunduran Melik! Ey izzet sahibi Aziz! Ey düşmanlarına galip gelen Kahhâr! Ey sonsuz merhamet sahibi! Ey sonsuz şefkat sahibi! Ey günahları affeden! Gaybleri çok iyi bilen! Ey kalb ve gözleri halden hâle çeviren! Ey kusurları örten! Ey günahları bağışlayan! Günahlarımı bağışla! Çareleri daralan, yüzüne karşı kapılar kapanan, Hak ehlinin yolunda yürümesi güçleşen, ömür günleri tükendiği halde nefsi gaflet, günah faydasız amel sahalarında başıboş yaşamaya devam eden kuluna merhamet et! Ey dua edildiğinde cevap veren ve ey hesabı çabuk gören! Ey keremi bol ve kullarına bağışı çok olan! Hastalığı artan, şifası güçleşen, çaresiz kalan, musibeti fazlalaşan ve senden başka sığınak ve ümidi olmayan kuluna merhamet et!

12. Allah’ım Kederimi, üzüntümü ve şikâyetimi sadece Sana arz ediyorum! Allah’ım Tek delilim, muhtaç oluşum; hazırlığım elimin boş olması ve çaremin tükenmişliğidir. Allah’ım! Senin cömertlik deryalarından bir damla, benim bütün ihtiyaçlarımı karşılar. Senin af dalgalarından bir zerre bana yeter. Ey yaratıklarına karşı çok şevkatli olan Vedûd! Ey yaratıkları tarafından çok sevilen Vedûd! Ey mahlukatı yoktan yaratan ve onları öldükten sonra yeniden dirilten! Ey dilediğini yapan!

13. Arşının rükünlerini dolduran Zatının nuru hürmetine, bütün yaratıklarına galip geldiğin kudretin ve herşeyi kuşatan rahmetin hakkı için istiyorum. Senden başka ilâh yok, ey kullarının imdadına koşan Allah’ım bize imdât et! Ömrüm boyunca işlediğim bütün günahlarımı ve dilimin sürçmelerini bağışla. Bunu rahmetinle yap, ey merhamet edenlerin en merhametlisi! Duamızı kabül eyle! Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

(Cevşenül Kebir’den alıntıdır. Bediüzzaman Said Nursi Hz’nin ettiği bir duadır. )

www.NurNet.Org

Cuma Duası (Cumamız Mübarek Olsun)..

İbn-i Abbas (R.A.) dan rivâyet olunduğuna göre Nebiyy-i Ekrem, gece teheccüd için kalktığında şöyle derlerdi:

“Hamd olsun sana ya Rabb! Sen bütün semâları, arzı ve onlardakileri ayakda tutansın. Hamd sana mahsûsdur ey Rabbim! Sen semâlarda, arzda ve onlarda ne varsa hepsinin nûrusun. Hamd Sana mahsusdur ey Rabbim! Sen semâların, arzın ve onlardakilerin mâlikisin. Ve Sana yine hamd olsun ki, sen Hakk’sın. Senin va’din de hakk, sana kavuşmak da hakk, sözün de hakk, cennet de hakk, ateş de hak, nebîler de hak, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-de hak, kıyamet saati de hak. Sana teslîm oldum ey Rabbim! Sana îmân etdim, sana tevekkül etdim ve sana yöneldim, inanmayanlara karşı, sana dayanarak mücâdele etdim ve neticede ancak seni hakem olarak kabul etdim, benim evvelki yapdıklarımı da, sonradan yapacaklarımı da, gizli yaptıklarımı da açık yapdıklarımı da mağfiret et. Öne alan da sensin, geriye bırakan da sensin. Senden başka ilâh yoktur. Kuvvet ve kudret ancak, Allah’a dayanmakladır. ” (1)

 (1) Buhârî, Teheccüd, I.


İmam-ı Â’zam Hazretlerinin gece gündüz dilinden düşürmediği rivayet edilen meşhur tesbih duasının meali şöyledir:

“Ebed ve ebedî olan Allah’ı tesbih ederim. Bir ve tek olan Allah’ı tesbih ederim. Tek ve herşey kendisine muhtaç olan Allah’ı tesbih ederim. Semayı direksiz yükselten Allah’ı tesbih ederim. Yeryüzünü donmuş su üzerine yayan Allah’ı tesbih ederim. Mahlukatı yaratan ve onları çeşitlendiren Allah’ı tesbih ederim. Rızkı taksim eden, hiçbir canlıyı unutmayan Allah’ı tesbih ederim. Eş ve çocuk edinmeyen Allah’ı tesbih ederim. Doğurmamış, doğrulmamış ve hiçbir şey de kendisine denk olmayan Allah’ı tesbih ederim. Beni gören, yerimi bilen, beni rızıklandıran ve beni unutmayan Allah’ı tesbih ederim.”

www.NurNet.Org