İnternette okuduğum bir yazı; uyuşturucu, alkol, rasgele cinsellik gibi birçok kötü alışkanlığı olan, ailesiyle ciddi sorunlar yaşayan artık neredeyse sokaklarda yaşayan çok sorunlu bir genç kızdan bahsediyordu. Kız günün birinde hastaneye düşüyor ve gözlerini açtığında annesini saçlarını okşarken buluyor ve soruyor:
– Sizi ne kadar çok üzdüm, yapmadığımı bırakmadım, çok acılar çektiniz. Sen hala beni seviyor musun anne?
Annesi:
– Evet diyor şefkatle.
Kız:
– Neden diye soruyor.
Annesi:
– Bilmiyorum diyor, bilmiyorum ama seviyorum kızım seni diyor.
Genç kızın beyninde o an şimşekler çakıyor ve her şeye rağmen sevildiğini anlıyor. Tedavi görmeye başlıyor ve elinden geleni yapıyor iyileşmek için. Ve düzelip normale dönüyor. Belki acı bir örnek ama koşulsuz sevmenin önemini anlatan ilginç bir olay.
Üç tip sevgi türü vardır;
1-Eğer türü Sevgi
Burada muhatabınızdan bir beklentiniz vardır. Muhatabınız sizin o beklentinizi karşılamazsa onu sevmeyeceksiniz demektir. Bundan dolayı “pazarlıklı bir sevgi türüdür eğer tipi sevgi.” Örneğin; eğer sınıfını geçersen seni severim veya eğer akıllı durursan seni severim gibi. Bu tip sevgi eğer bana ayak uyduramazsan beni unut tipi sevgi olduğundan makbul değildir. Günümüzde ailelerin bilmeden en çok çocuklarına hissettirdikleri sevgi tiplerinden biridir bu. Çocuklar sınıfını geçemezse veya akıllı olmazlarsa anne-babalarının kendilerini daha az sevecekleri kanaatindedirler. Sorumlu aileler eğer sorunlu çocuk yetiştirmek istemiyorlarsa bu tip sevgiden vazgeçmelidirler.
2-Çünkü tipi Sevgi
Bu tip sevgide koşul vardır. Eğer tipi sevgi ne olmasını- ne yapmasını istediğimiz cümleleri içerirken, çünkü tipi sevgide ne olduğuna dair cümleler içerir. Kısacası koşul içer. Örneğin;
– Seni seviyorum çünkü çok güzelsin.
– Seni seviyorum çünkü çok zenginsin gibi.
Burada kişi gerçek sevilme nedeninin kendisi değil de kendisi dışında her hangi bir sebep olduğu kanaatine varır.
3-Rağmen tipi sevgi
En makbul sevgi rağmen tipi sevgidir. Hiçbir önerme, koşul, gerekçe istemeden sevmenin adıdır rağmen tipi sevme. İnsanın bir şeyi olduğu için değil, olması gerektiği için değil veya olacağı beklentisi olduğu için değil, tüm bunlara rağmen sevmenin adıdır “rağmen tipi” sevme. Örneğin; çok tembelsin ama buna rağmen seni seviyorum. Çok pasaklısın, kirlisin, dağınıksın buna rağmen seni çok seviyorum. Güzel değilsin, hatta çirkin bile sayılırsın ben tüm bunlara rağmen seni seviyorum.
Çocuklarımızı rağmen tipine göre sevmeli ve bunu onlara hissettirmeliyiz.
“Bir insan ilk 5 yaşında yaşadıklarını sonraki 30-40 yıl boyunca telafi etmeye çalışır.”
Anne babanın en önemli görevlerinden biri de çocuklarında yüksek öz güveni oluşturmalarıdır. Yapılan araştırmalarda her 7 kişiden 6’sının öz güveninin düşük olduğu tespit edilmiştir. Sevginizi koşulsuz yapın. Her durumda sevginizi gösterin. Çocuğunuza ne yaparsa yapsın, onu her zaman, günün 24 saati, yüzde yüzden daha az sevmemize yol açamayacağını net bir şekilde anlatın.
Bir gün yolda yürürken bir annenin çocuğuna söylediklerini duydum: “Öyle yaparsan, başka çocukların annesi olurum.” Sevginin geri alınması ya da alınması tehdidi çocuğun kişiliğinde büyük yaralar meydana getirir.
Erkek bebekler, bir yaşına kadar kız bebeklerle aynı oranda fiziksel temas görürler. Yani anne ve babaları tarafından sevilir, öpülür, koklanır vs. Ama bir yaşından sonra bu oran kızlara göre daha azalır. Erkek çocukların problem ve zorluk yaratmalarının önemli sebeplerinden bir tanesi budur. Unutmayalım; çocuklarımızı hiçbir zaman gereğinden daha fazla sevemeyiz.
Aslında birçok ebeveyn çocuklarını rağmen tipi sever. Ama çocuklarını daha iyi eğitebileceklerini düşünerek onlarla olan sevgilerinin arasına koşullar koyar. Çocuğu yaramazlık yapan bir annenin bak çok yaramazlık yaparsan seni sevmem ve başkasının annesi olurum ha! Demesi o annenin çocuğuna olan muhabbetini azaltmaz ama çocuğun anneye olan güven ve sevgisinde derin izler bırakır.
Şimdiki aklımız olsaydı; çocuklarımıza olan sevgimizi her hangi bir koşula bağlamazdık. Onları yaptıkları hoşumuza gitmeyen olumsuz davranışlarına rağmen, sınavlardan aldıkları her türlü düşük puanlara rağmen sevdiğimizi söyler ve sevgimizi gösterirdik.
Uzm. Dr. Kenan Taştan / NurNet.Org / Çocuk Eğitiminde Şimdiki Aklım Olsaydı Kitabından Alıntıdır.