Kategori arşivi: Duyuru & Etkinlikler

“Güzeli Görme”ye Davetlisiniz! (Seminer – 17.11.2013 – Ankara)

Metin Karabaşoğlu’nun, Bediüzzaman’ın kırk senelik hayat, otuz senelik tahsilinin anahtar kelimelerinden biri olarak zikrettiği ‘nazar/bakış açısı’ kavramı üzerinden geliştirdiği, Said Nursi’nin bakma-görme-düşünme ilişkisi paralelinde ‘Güzel gören güzel düşünür’ sözünün yeniden tahlilini içereren bir sunum yapmak üzere Ankara’da olacaktır.

Ankara Karakalem gönüllülerinin düzenlemiş olduğu “Güzeli görmek” konusundaki bu seminerimiz 17 Kasım PAZAR günü, 12:30-16:30 saatleri arasında Ankara Türkiye Yazarlar Birliği Şubesinde gerçekleşecektir. Ankara ve civarındaki tüm dostlarımız seminerimize davetlidir.

Hayırlı günler dileklerimizle…

Konu: “Güzeli görmek”

Konuşmacı: Metin Karabaşoğlu

Tarih/Saat: 17 Kasım Pazar / 12:30- 15:30

Yer: Ankara TYB Şubesi, Sümer 1 Sk. No:11 kat:4 Kızılay / Ankara

metin karabasoglu seminer ankara davet 2013

5 saat içinde ‘Kur’an-ı Kerim’ öğrenme garantisi‎!

Rabbimizin bütün insanlığa hitabeden bir kelâmı olan Kur’an, Arapça olarak indirilmiştir. Buna Kur’an’da şu ayetle işaret edilir. “İşte böylece biz onu Arapça bir Kuran olarak indirdik…” (Taha suresi, 113. ayet.) Kur’an’da olan mucizevî tatlılık, güzellik, etkileyicilik ve çok yüksek edebî zevk ancak onu dikkatle okumakla anlaşılabilir. Onu okuyan kimse doğrudan doğruya Allah’ın sözünü dinlemiş ve Allah ile muhatap olmuş demektir. Bu çok şerefli muhataplığı kazanabilmek için Kur’an okumayı öğrenmek gerekir. Sevgili Peygamberimiz (sav), “Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir” (Buhari, Fedailu’l-Kur’ân, 21) buyurarak Kur’an öğrenmenin büyük faziletine işaret etmiştir.
Kur’an’ın anlatış ve üslublarındaki güzellik, söz sanatlarındaki zenginlik, az sözle pek çok şeyler anlatması, kalp ve ruhu etkisi altına alan akıcı ahengi, harf ve kelimelerinin seçimindeki ruhu okşayan zevk gibi birçok özellikleri mucize derecesindedir. Bütün İslam âlimleri, Kur’an’ın bu belağat seviyesine insanların yetişemeyeceği konusunda görüş birliği hâlindedirler. Bundan dolayı, peygamberimizin en büyük mucizesi Kur’an’dır. Çok kimseler, sadece Kur’an’ı dinlemekle “Bu güzel söz asla bir insan sözü olamaz. Bu ancak Allah kelâmıdır.” diyerek Müslüman olmuşlardır. Elbette değil bir insan, bütün insanlar toplansalar Allah’ın sözü kadar güzel ve mükemmel bir söz söyleyemezler. Kur’an buna şu ayetle işaret eder: “…Andolsun insanlar ve cinler bu Kuran’ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler.” (İsra suresi, 88. ayet.)
Peygamberimiz’in Kur’an okumanın fazilet ve değerine işaret eden pek çok hadisleri vardır. Onlardan bir kısmı şöyledir: “Kullar Allah’a ondan nâzil olan şu Kur’an’la yaklaştıkları gibi hiçbir şeyle yaklaşamazlar” (Tirmizi)
“Kur’an’ı okuyunuz Muhakkak ki o, kıyamet günü dostlarına şefaat edici olarak gelecektir.” (Müslim)
“Kur’an’ın acaiblikleri, hârikaları tükenmez. Çok okumakla eskimez. Onu okuyunuz. Çünkü Allah, onu okumanın her bir harfine karşılık (en az) on sevap verir.” (Hakim)
Üstad Bediüzzaman şöyle der:
Kur’an-ı Hakîm’in hadîsin bildirmesiyle her bir harfinin on sevabı var; on hasene sayılır, on Cennet meyvesi getirir.
Fazl-ı İlahîden o harflerin sevabı sünbüllenir, bazan yetmiş,
Âyet-ül Kürsî harfleri gibi bazan yediyüz,
Sure-i İhlas’ın harfleri gibi bazan bin beşyüz,
bazan Berat gecesinde ve makbul vakitlere okunan âyetler gibi on bin sevab kazandırır.
Ramazan-ı Şerifte her bir harfin, on değil bin
ve Âyet-ül Kürsî gibi âyetlerin her bir harfi binler
ve Ramazan-ı Şerifin Cum’alarında daha ziyadedir.
Ve Leyle-i Kadir’de otuz bin hasene sayılır. Kadir Gecesi’nin bin aya mukabil olduğunun Kur’an’da bildirilmesinin işaretiyle, bir harfinin o gecede otuzbin sevabı olduğu anlaşılır.
Evet herbir harfi otuzbin bâki meyveler veren Kur’an-ı Hakîm, öyle bir nurlu bir tûbâ ağacı hükmüne geçiyor ki; milyonlarla bâki meyveleri, kazandırır. İşte gel, bu kudsî, ebedî, kârlı ticarete bak, seyret ve düşün ki: Bu harflerin kıymetini takdir etmeyenler ne derece hadsiz bir zararda olduğunu anla!”
Tarih boyunca Müslümanlar, Allah’ın kelâmı olan yüce Kur’an’a çok büyük önem vermişlerdir. Bir ibadet aşkıyla okumuşlar, ezberlemişler, dinlemişler, yazmışlar, öğrenmiş ve öğretmişlerdir. Bu gün de ülkemizde Kur’an öğretimi, Kur’an Kurslarında, camilerde ve özellikle yaz kurslarında yapılmaktadır. Kur’an bilen veya öğrenen kimseler bunun kıymetini iyi bilmeli, düzenli olarak mümkünse her gün okumaya çalışmalıdır. Ayrıca ömür boyunca Kur’an okumayı hiç bırakmamalı ve sürekli olarak başından sonuna kadar Kur’an’ı okuyup hatmetme gayreti içinde olmalıdır. Kur’anı hatmetmenin önemi hakkında Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: Bir defasında kendisine, “Ey Allah’ın Resûlü, Allah’a hangi amel daha sevimlidir?” diye sorulduğunda “Kur’ân’ı başından sonuna okuyup, bitirdikçe yeniden başlamaktır” cevabını vermiştir. (Tirmizî, Kırâat 4)
Kur’an’da, öyle bir tatlılık var ki, en tatlı bir şeyden dahi usandıran çok tekrar, Kur’an okuyanlar için söz konusu olmaz. Hatta değil usandırmak, belki kalbi çürümemiş ve zevki bozulmamış insanlara tekrar tekrar okumak tatlılığını arttırdığı, eski zamandan beri herkesçe bilinen Kur’an’ın bir harikasıdır.
Kur’an okuyan kişilerin ona olan saygı ve hürmetlerinin bir göstergesi olarak abdestli olmaları gerekir. Allah, bunu Kur’an’da şöyle emretmiştir: “Ona ancak tertemiz olanlar dokunabilir” (Vakıa suresi, 79. ayet.) Ayrıca Kur’an’ı güzel okuma kuralları demek olan “Tecvid Kaidelerine” uygun bir şekilde, yavaş yavaş ve mümkünse manalarını da anlamaya çalışarak okumak iyi bir davranış olur. Kur’an’ı özenle okumaya işaret eden bir ayet-i kerimede Allahü Teala şöyle buyurmuştur: “…Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku.” (Müzzemmil suresi, 4. ayet)

Risale-i Nur Perspektifinden Dünya-Ahiret Dengesi (Tebliğ Çağrısı)

DİCLE ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ, HASEV VAKFI VE İSTANBUL İLİM VE KÜLTÜR VAKFI İŞBİRLİĞİ İLE

ULUSAL SEMPOZYUM DUYURUSU

Risale-i Nur Perspektifinden Dünya-Ahiret Dengesi

1-Kapsam ve Amaç

Dinî düşünce ve uygulamanın ferdî ve toplumsal hayattaki yeri, önemi ve merkeziyeti gibi hususlarda değişimler yaşanıyor. Bu anlamda, Batı toplumlarında ve onlarla kültürel, ekonomik ve siyasî ilişkiler içinde olan dünyanın diğer önemli bir kısmında da dinin etki ve öneminin azaldığına inanılmaktadır. Bu değişim süreci dünyevileşme olarak ifade edilmektedir. Küreselleşmenin bir boyutu olarak, dinin etkisini kaybettiği tüketim merkezli Batılı hayat tarzının ve değerlerin dünya genelinde yaygınlık kazandığını söylemek mümkündür. Bununla birlikte, dinin bireysel ve toplumsal hayatta önem kazandığını gösteren, dinî canlanışa işaret eden emareler de mevcuttur.

Zaman ve şartlara bağlı olarak farklı mahiyette tezahür etse de ferdî ve  toplumsal hayatta  önemli unsurlardan birisi, dinî inanç ve değerlerdir. İnsanoğlu, önemli sayılabilecek birtakım sorulara din sayesinde cevap bulabiliyor. Din, insan hayatına bir anlam katıyor, bir hedef gösteriyor. Hayatın anlamının keşfedilmesine yardımcı oluyor. Hayatı farkında olarak yaşamaya yardımcı oluyor. ‘Ben kimim?’, ‘Nereden geliyorum, nereye gidiyorum?’ gibi temel sorulara cevap vermenin yanı sıra toplumu bir arada tutan ve toplumsal dayanışmayı sağlayan ortak değerlerin tesisine katkı sağlıyor. Yine sorumluluk duygusunun gelişmesinde ve toplumsal hayatı şekillendiren değer, norm ve kuralların üretilmesinde önemli rol oynuyor. Eylemlerimiz için birer kılavuz görevi görüyor. İnananların ebedi kurtuluşu ve mutluluğu için yol gösterici oluyor. Dolayısıyla dinî duygular hem dünya hem de  ahiret hayatı bakımından saadet vesilesidir. Bu açıdan,  dünyevileşme, dindarlar için sınırlı bir dünya hayatı için sonsuz bir ahiret hayatının feda edilmesi anlamına geliyor.

İşte bu ulusal sempozyumun genel amacı; din-toplum ilişkilerini araştırmak, dünyevileşme sürecinin sebep olduğu sorunları teşhis etmek, tartışmak ve çözüm önerileri sunmaktır. Bu anlamda Said Nursi’nin çağdaş Kur’an tefsiri Risale-i Nur Külliyatı, dünyevileşme süreci bağlamında incelenmesi gereken önemli bir kaynaktır. Risale-i Nur Külliyatı dünyevileşme süreci açısından incelenecek, özelde İslâm toplumunun ve genelde bütün insanlığın dünyevî ve uhrevî saadetine hangi ölçüde katkı sağladığı ilim ehli tarafından araştırılıp tartışılacaktır.

2-Sempozyum Alt Başlıkları

a) Teorik ve Felsefî Tartışmalar

İnsanın Mahiyeti, Fıtratı ve Hilafeti

Hayatın Manası Nedir?

İlim-İman-Amel İlişkisi ve Varoluşu Anlamlandırmaya Katkısı

Dünyanın Manası ve Mahiyeti Nedir?

Din-Dünya İlişkisi ve Dengesi

Kemiyet-Keyfiyet İlişkisi

Dünyevileşme Nedir?

b) Dünyevileşmenin Tezahürleri

Modern Dünyanın İçinde Bulunduğu Durum

Para ve Dindarlık

Din ve Kişisel Menfaatler

Hazcılık

Güç ve Şöhret Sarmalı

 c) Dünyevileşme ile İrtibatlı Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Irkçılık, Sosyal Adaletsizlik ve Toplumsal Dengesizlik ve Çözüm Önerileri

Şiddet Kültürünü Besleyen Faktörler ve Çözümleri

Sorunların Çözümünde Nursi’nin Acz, Fakr ve Şefkat Esaslı Hizmet Mesleği

Sorunların Çözümünde Nursi’nin Muavenet, Şefkat ve Yardımlaşma Esaslı Yaklaşımı

Nursi’nin İktisat Anlayışının Problemlerin Çözümüne Katkısı

Tüketim Alışkanlıklarının Yönetimine İlişkin Çözümler

Ahiret İnancının Sorunların Çözümündeki Rolü

Dünyanın Mahiyeti ve İnsanlığın Mutluluğu Yönünde Kullanımı

d) İnsan, İman, Ahlak ve Dünyevileşme

Bütüncül Ahlak Anlayışı ve İnsanlığın Geleceği

İlim ve İmana Dayalı Ahlak Anlayışının Boyutları ve Nitelikleri

Pozitivist İlim Anlayışına Karşı İmanı Güçlendirmenin Önemi

Sorumluluk ve Hesap Verebilirlik Duygusunun Geliştirilmesinde İmanın Rolü

Şefkat ve Merhamet Duygularının Geliştirilmesinde İmanın Katkısı ve Rolü

İnsanın Mükerrem Oluşu

İnsan ve Edep

3- Önemli Notlar / Tarihler

1. Sempozyum 2-4 Mayıs 2014 tarihlerinde Dicle Üniversitesi’nde gerçekleştirilecektir.

2.Tebliğlerin Sempozyum Sekretaryasına ulaştırılmasıyla ilgili takvim şöyledir:

a) Tebliğ özetleri, 250 kelimeyi aşmayacak şekilde en geç 30 Kasım 2013 tarihine kadar Sempozyum Sekretaryasına http://www.iikv.org/dunyaahiret web sitesi üzerinden ulaşmalıdır. Kabul edilen özetlerin yazarlarına en geç 31 Aralık 2013 tarihine kadar bilgi verilecektir.

b) En fazla 15 sayfayı aşmayacak uzunluktaki tebliğler, hakemler tarafından değerlendirilmesi ve müzakerecilerin hazırlanabilmesi için tam metin olarak en geç 28 Şubat 2014 tarihine kadar Sempozyum Sekretaryasına ulaşmalıdır.

c) Sempozyumda sunulmak üzere kabul edilen tebliğ yazarlarına en geç 15 Mart 2014 tarihine kadar bilgi verilecektir.

3. Tebliğler Risale-i Nur Külliyatı ışığında, yukarıdaki başlıklar çerçevesinde hazırlanmalıdır. Bu kapsama uymayan tebliğler kesinlikle dikkate alınmayacaktır.

4. Risale-i Nur Külliyatı ve Nursi üzerine yapılmış muhtelif dillerdeki akademik çalışmalarwww.nursistudies.comwww.nuronline.org ve www.iikv.org sitelerinde bulunmaktadır. İlave bilgi ve kaynak Sempozyum Sekretaryasından temin edilebilir.

5. Sempozyum dili Türkçedir.

SON TEBLİĞ ÖZETİ GÖNDERİM TARİHİ : 30 KASIM 2013

İnançlı İnsanın Modern Dünya’daki Kılavuzu: “Risale-i Nur’un Öğrettikleri” (Kitap Tanıtımı)

Hal-i hazırda Georgetown Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Roma’daki Dinler Arası Diyalog İçin Cizvit Sekreteryası’nın eski genel sekreteri Prof. Dr. Thomas Michel’in en son kitabı, “Insights from the Risale-i Nur: Said Nursi’s Advice for Modern Believers” adıyla Amerika’da faaliyet gösteren Tughra Books (www.tughrabooks.com) tarafından İngilizce olarak yayınlandı.

2013 yılında okuyucu ile buluşan 255 sayfalık bu eser, bir Katolik rahibin Müslüman bir âlimle derin bir sohbetinin neticesidir. Yazar, Nursi’den çok şey öğrendiğini belirttikten sonra, onun fikirlerinden dolayı ve azim ve Allah’a teslimiyet açısından örnek bir insan olduğu için ona müteşekkir olduğunu belirtiyor. Risale-i Nur ile tanışması vesilesiyle dinî hayatı dâhil hayatının her alanının büyük ölçüde zenginleştiğine vurgu yapıyor. 19 konu başlığı altında Risale-i Nur’dan öğrendiklerini okuyuculara sunuyor.

Kitabın Türkçeye tercüme edilme süreci devam etmektedir. Kitabın Türkçe yayın haklarının sahibi olan İstanbul İlim ve Kültür Vakfı, kendi iktisadi işletmesi olan Vakıf Yayınları (vakifyayinlari.com) aracılığıyla çok yakında Türkçesini yayınlayacaktır.

İİKV