Etiket arşivi: Abdülhamid Han
Said Nursi’nin İstanbul Hayatı
Tek gayesi doğuda bir üniversite kurmak
Din ile fen ilimlerini birlikte okutmak
Müracaat eder bir dilekçe ile Padişaha
Görüşme kabul edilir büyük ihtişamla
Ulu Hünkâr Abdülhamid’in huzurunda
Şeyhülislam Cemaleddin Efendi yanında
Doğu Anadolu’nun durumunu izah eder
Eğitim öğretime ağırlık verilmesini ister
Fıtri metanet ve cesaretini açıkça gösterir
Osmanlı halkının isteğini de dile getirir
Mücahit’tir Osmanlı’nın büyük âlimleri
Tatbikatı mutlak gerekir ilmi tespitleri
“Halifelik Cuma selamlığından ibaret değildir”
“Dünyadaki tüm Müslümanların işine kefilliktir”
“Japonya’ya, Çin’e neden din âlimi göndermediniz”
“Osmanlı halkına bu durumu niçin ilan etmediniz”
“İslam dininde katiyen yoktur istibdat”
“Kişiyi bağımsız mahkemelere bırakır şeriat”
“Endişe, vehim ve desiselerle verilmez hüküm”
“Olursa eğer hafiyeliktir budur en son sözüm”
Bu ifadeler nedeniyle verilir mahkemeye
Yıldız askeri mahkemesi çağırır ifadeye
Padişaha söylediğini mahkemede tekrar eder
Görüşlerini hiç çekinmeden açıkça söyler
Mahkeme, İsmail Paşanın görüşüne uyar
Bediüzzaman’ı Toptaşı tımarhanesine atar
Beyan eder fikrini muayeneye gelen doktora
Tabip dinledikten sonra şöyle yazar rapora
“Bediüzzaman’da zerre kadar delilik varsa eğer”
“Dünyada hiç bir akıllı insan yokmuş meğer”
Zabıta nezaretinde tekrar geri gönderilir
Şahsına otuz lira maaş bağlandığını öğrenir
“Maaş dilencisi değilim diyerek kabul etmez”
Fikrinden döndürmeye kimsenin gücü yetmez
Bekir Özcan
www.NurNet.org
Bediüzzaman ile Abdülhamid Han
Van’daki sevdiklerini bırakıyor geride
Şarkta bir Üniversite kurmaktı düşüncesi
Arzu ettiği bu istek her şeyden en öncesi
Fen ve din ilimlerini beraber okutmaktı
Hazırladığı mektubu Padişaha sunmaktı
Daha önce Tahir Paşa bir risale yazmıştı
Bu referans mektubunu kendisine vermişti
Bu düşünceyle beraber İstanbul’a geliyor
Ve Ferik Ahmet Paşa’nın evine yerleşiyor
İlk önce dilekçesini hükümete sunuyor
Hükümetse mektubunu hiç dikkate almıyor
İki ay gibi bir zaman bu mekânda kalıyor
Buradan Şekerci Han’a gelip orda yaşıyor
Odasının kapısına Üstad bir levha asar
O levhanın üzerine şöyle bir yazı yazar
“Burada her bir suale hemen cevap verilir
Kimseye sual sorulmaz her müşkül halledilir.”
Bu levhayı astırmakla sanki meydan okuyor
Âlimlerle aydınları bununla korkutuyor
Said Nursi’nin gelişi herkesçe duyuluyor
O’nun meydan okuyuşu her yere yayılıyor
İnsanlar bu genç âlimin yanında toplanırlar
Hükümet yetkilileri O’ndan kuşkulanırlar
Birkaç kere tutuklanır ve serbest bırakılır
Sonunda tımarhaneye insafsızca atılır
Tımarhanenin doktoru sağlam rapor veriyor
Ne yazık ki yine Üstad serbest bırakılmıyor
Tımarhaneden çıkarıp O’nu tutukluyorlar
Hiçbir fırsat verilmeden içeri atıyorlar
Tutukluyken Padişah’tan O’na teklifler gelir
“Bunlar sus payıdır” diye cümlesi reddedilir
Ancak Üstad Padişah’la görüşme talep eder
Ne isteği kabul olur, ne de gelir bir haber
Ahmet Tanyeri – DİYARBAKIR