Risale-i Nur merceğinden eşyaya bakılınca her şeyde bir dersi ibret görünür!
Fakat eşya ve hadiselerden ders almamız için, onlara “hükmü evvel ile değil” yani ön yargısız bakmamız lazım.
BAKIN AKILISIZ GÜNEŞ İLE DÜNYAMIZIN ARALARINDAKİ DENGEYE!
Çok merak ediyorum! Materyalistlere göre: Acaba dünyamı güneşe dedi, sakın daha öte gitme, yoksa her şey donar buz olur mu dedi. Beri de gelme ha! Yoksa her şeyi yakar kül edersin mi dedi. Yoksa o emir güneşten mi dünyaya geldi? Bu müşkülümüzü halletmeleri için materyalistlere biz sormayalım mı? Onlara göre bu mesafe acaba nasıl tayin edildi?!!! Yoksa köylüler iple tarlayı bölerken yaptıkları gibi mi yaptılar? Dünya güneşe, çek ipi oraya çak bir kazık. Daha öteye gitme, beri da gelme ha! Çünkü gelecekte dünyaya canlılar gelecekler, az daha beri gelsen onları yakar öldürürsün. Biri diğerine öylemi dediler?!!! Bu işlere: Tabii olaylardır dedikleri şeyde: Sağır, kör ve aptal tabiata hava demektir ki önceki misalden daha akıl kabul almaz bir olaydır maalesef. Başka türlü değil bu işler ancak Kudreti sonsuz bir Allah, kâinatın hulasası ve şuurlu meyvesi olan insana hizmetini en mükemmel vermesi için güneşi oraya çaktı.!!! Dünya’ya güneşin çevresinde dönerken, sana tayin ettiğim mesafeden ayrılma ha! Mı dedi? Kat’iyyen bunun başka alternatifi yok ama, ecnebi düşmanlar Müslümanları boş buldukları için maalesef çoğuna o baklayı yutturdular.
Diger bir soru? Dünyamız hem kendi ekseninde hem de güneşin çevresinde dönmesini faydalımı yoksa zararlımı buluyoruz. Kendi ekseninde dönmese idi ya her zaman gece, ya da her zaman gündüz olacaktı. İkisi de insan için felaket olacaktı değil mi? Lazım dememiz ki: Kudreti Sonsuz olan Allah bizim ihtiyaçlarımızı bizden iyi bilmiş ve Kerim Olan Rabbimiz noksansız ihtiyaçlarımızı te’min etmek için sebepleri ortaya sermiş.
Güneşin çevresinde dünyanın dönmesi de akıllı insanı hayran hayran dünyanın o hareketini seyrederken Allahu Ekber demekten kendine başka kurtuluş çaresi bulamaz. Dünyamız saatte 108000 kilometre hızla gidip 365 gün doldurduktan sonra tam saniyesinde ayni yere ulaşıyor. inanmazsanız bir sene evvel yazılmış takvime bakınız ve hiç şaşırmadan yol aldığını göreceksiniz. Oda yalınız bir sene değil milyon seneden beri ayni istikamette devam ediyor. Ve biliyorsunuz ki dünyamız elips şeklindedir, o hızla yol alırken bir yere gelince 23 derece bir tarafa eğiliyor ve 27 dakike o şekilde eğik gidiyor. Her dönüşünde ayni hareketi yapıyor. 108000 k.m. satte giderken niye sularımızı dökmiyor? Niye insanları havaya atmıyor? Yer çekimi varmış,o yer çekimi niye insanları yere yapıştırmayıp insanlar hareket edebiliyorlar sorusuna dinle ne gibi safsata cevap veriyorlar: insanın üstünde 3 ton yük varmış. Peki o yükle insan nasıl hareket ediyor, insanın duyguları öyle ayarlanmış ki onlar üzerinden o yükü def edebiliyormuşlar…
Şimdi hey gidi akılları gözlerine inmiş tabiatçılar hey haddinizden çok tecavüz ettiniz!!!
Bu ciddi meseleyi sizinle paylaşmamın tek sebebi, hem materyalist ve natüralistlerin neticesiz boş fikirlerini öğrenmek, hem de bizi yoktan var eden Allah’ımıza karşı vazifemizi yaparken gayretli olmaya yarar ümidiyle paylaşıyorum.
Abdülkadir Haktanır