Etiket arşivi: üsküp

Dumanı Üfleyenler Bir Kez Daha Düşünsün

TÜTÜNSÜZ CAMİİ-ÜSKÜP 

İki kardeşmişler. Biri müthiş tiryaki imiş. Kardeşinin bütün ikazına rağmen sigara içmeye yıllarca devam etmiş. Sonunda hastalanmış ve sigarayı bırakmış. Tabii ki , “Neden daha önce vazgeçmedim?” diyerek de çok pişman olmuş.

 O derin pişmanlık ile, hemen bir karar vermiş: Bütün ömrünce içtiği sigaraların parasını hesap etmiş. Bu tesbiti yaptıktan sonra da ortaya çıkan toplam para ile bir cami yaptırmış. Böylece, Üsküb’ü hala süsleyen güzel bir mabet ortaya çıkmış:

Tütünsüz Camii…

Vehbi Vakkasoğlu

Makedonya Üsküp’te bulunan bu camiide 520 yıldır ibadet ediliyor. Dumanı üfleyenler neyi üflediğini birkez daha düşünsün.

Üsküp Kitap Fuarında Risale-i Nur Standı Açıldı

Üsküp; nüfusu 700 bini aşan Balkanların en eski yerleşim yerlerinden, içinde birçok dil ve millet barındıran, merhum şair Yahya Kemal’in tabiriyle Bursa’nın devamı olan yeşil, güzel şehir.

Makedonyanın başşehri. Bugünlerde bu güzel şehirde kitap fuarı heyecenı hakim. Bu heyecana iştirak etmek, Risale-i Nur adına bu heyecanı hissetmek, hissettirmek arzusuyla Allah’ın izni ile Risale-i Nur standı açıldı.

Açılışını 11 Nisan Pazartesi 19: 00’da Makedonya başbakanı Nikola Gruevski’nin yaptığı fuar, okuyucularına kapılarını 12 Nisan Salı günü açtı. Fuar 17 Nisan Pazar akşamına kadar devam edecek.

Üstadın tabiriyle vazifelerin içinde en kıymettar vazife; hayat-ı faniyenin hayat-ı ebediyyeye tebdil edilmesi olduğundan, bunun da en kısa ve en kat’i ve en mücerreb ve en müessir yolunun ilimden geçtiğine olan inancımızdan, insanlara bu iman hakikatlerini ulaştırarak, layıkıyla tanıtarak faydalı olabilmeyi Cenab-ı Hakk’tan diler, okurların duasını bekleriz .

Üsküp Nur Talebeleri

www.NurNet.org

Rumeli Seyahatimiz: Üsküp/Makedonya

Üstadımızın Sultan Reşat ile olan seyahatinde uğradığı ve kaldığı tarihi bir Osmanlı şehrine geldik. Tarihi mekanlarıyla önemli bir tarihi vesikamız olan Üsküp her yerden yükselen minarelerle hem Allah’ın birliğine hem Osmanlıya hem de istikbalimize şehadet fermanını kaldırmış.

Üsküp Nur Dershanesinde çok sayıda üniversiteli ve liseli gençleri görünce çok memnun olduk. İstikbalin ufuklarından parlayan ışıkların tuluundan haber veren bu hizmetler bizi mesrur eyledi.

Ertan’ın Ezanı:

Dershanede Risale-i Nur okurken apartmanımızdan komşumuz Ertan isimli ayakları özürlü masum bir genç emekleyerek içeri girdi. Erdoğan kardeşten Kur’an dersi aldı. Sonra tanıştık ve bizi Paşa camisine ezan okumak için davet etti.

Ezan-ı Muhammediyi çok sevdiğini söyleyerek, kendisinden beklemediğimiz bir tarzda tatlı sesiyle bir ezan okudu. Ve arkasından İstanbul camilerini televizyondan gördüğü kadarıyla dedi ki “O camileri görseniz bayılırsınız” diyerek hayret, hasret ve iştiyakını ifade etti.

Masum bir çocuğun Kur’an öğrenmesi, ezan okuması ve camilere iştiyakı ruhlarımızı ihtizaza getirdi.

NurNet Ekibi

 

 

Rumeli Seyahat notlarımızın devamı gelecek…

Yazı Dizisinin Tamamı için tıklayın

Üstad, padişahla Rumeli gezisinde

Bediüzzaman 1911’de Sultan Reşat’ın yanında Şark vilayetlerini temsilen özel konuk olarak Rumeli gezisine katıldı. Padişah ve erkanı ile önemli görüşmelerde bulundu. Bu görüşmelerde Doğu’nun sorunları ve çözüm yollarına ilişkin projelerini anlattı.

Sultan Reşat’ın bu seyahati 6 Haziran 1911’de Barbaros Zırhlısı ve refakatindeki büyük bir kafile ile İstanbul’dan hareketle gerçekleştirildi. Heyet, 7 Haziran günü Selanik Limanı’nda büyük bir tezahüratla karşılandı. Bediüzzaman ve Sultan Reşat, Selanik’te üç gün kaldılar. Oradan trenle Kosova’ya hareket ettiler. 11 Haziran 1911’de Üsküp’e intikal ettiler. Bu üç günlük tren seyahatinde Said-i Nursi padişaha Van’da kurmayı düşündüğü Medresetü’z Zehra-Doğu Üniversitesi ile ilgili projesini anlatma imkanı buldu.

Sultan Reşat Üsküp’te Hükümet Konağı balkonunundan halkı selamlarken Bediüzzaman da hemen onun yanında yer almıştı. Ayağında çizme, elinde gümüş saplı bir kamçı, belinde fildişi saplı bir kama, başında siyah poşusu vardı.

Bediüzzaman Rumeli seyahatinden döndükten sonra, Temmuz 1911’den itibaren eserlerinin tab işine (yayınına) yöneldi.

Bu seyahatte Padişah Sultan Reşat ile yaptığı görüşmeler sonucunda, Van Medresetü’z Zehra Üniversitesi için 20 bin altın tahsisi gerçekleştirilmişti. Tahsisat Van Valiliği kanalı ile Bediüzzaman’ın emrine tahsis edilmişti. Fakat ülkenin ve dünyanın içinde bulunduğu savaş şartları projenin hayata geçmesine imkan vermedi. Bu tahsisat da valilik hesabında kaldı. Bu olay, Bediüzzaman’ın en üst düzeyde davasının takipçisi olma özelliğini ortaya koymaktadır. Projenin hayata geçmesi adına daha önce Sultan Abdülhamit’ten alamadığı olumlu neticeyi Sultan Reşat’ın Rumeli seyahati vesilesi ile yine gündeme getirerek gerçekleştirme fırsatı bulmuştur. Bu Said-i Nursi’nin aktivist, idealist, düşünce, fikir takip ve icraat adamı olduğunun göstergesi olarak tarih sayfasındaki yerini almıştır.

Yeni Şafak