Etiket arşivi: hizmet

Bulgaristan’dan Nurlu Hizmet Haberleri

25-26 Aralık’ta Edirne’de yapılan Esnaf Okuma Programına Bulgaristan’dan da gelenler olduğunu söylemiştik. İşte Bulgaristan’daki Hizmet haberleri.

  • Bulgaristan camilerindeki gençlerin hızla artması.
  • Yapılan kitap fuarında yaşanan hadiseler.
  • Cumhurbaşkanına Risale-i Nur ve Kur’an-ı Kerim’in Bulgarca Mealinin hediye edilmesi.
  • Posterlere olan ilgi ve alakalar.
  • Ruba Vakfı ve Hizmet Vakfı ortak çalışması olarak basılan Kur’an-ı Kerim’in Bulgarca Mealine gösterilen aşırı ilgi ve alaka. (Bu meal Hizmet Vakfı bünyesinde basılan ilk yabancı dildeki mealdir.)

Ve daha fazlası aşağıdaki videoda İhsan, Mehmet ve Nurettin ağabeyler anlattı.

Kırklarelinde “Döner” ile Yapılan Risale-i Nur Hizmeti

Kırklareli’nde esnaflık yapan dönerci Emin Ustanın işiyle beraber Risale-i Nur eserlerini müşterileriyle buluşturma adına çok güzel hizmetler yapmakta.

Emin ağabeyimizin işyerini ziyaret ettik dükkânında rafları küçük Risale-i Nur eserleriyle dolu güzel bir kitaplık gördük.

İşyerine gelen müsait müşterilerine bu eserlerden yaklaşık üç ayda 600 adet kitap hediye ettiğini ifade etti. Hayretle gayretini tebrik ve takdir ettik. Yerli, yabancı (Bulgar) her kesimden müşterilerinin memnuniyetle, sevinçle okuyarak geri döndüğünü, bu kitapları hasretle aradıklarını, dertlerine derman, problemlerine sıhhatli çareler sunduğunu hayretler içerisinde gördük. Bununla kalmayıp içlerinden daha istekli olan talebeleri Risale-i Nur derslerine getirerek hayatlarına yepyeni bir başlangıç yaptığını hayır dualarla yâd ettiklerini dinledik.

Risale-i Nur’ların:

1) Rızıkta bereket

2) Kalpte rahat ve sürur

3) Maişette suhulet (geçimde kolaylık)

4) İşlerinde muvaffakiyet verdiğini gözümüzle gördük

Peygamber Efendimizin (A.S.M) “Sizin en hayırlınız insanlara en faydalı olanınızdır” ve  “Seninle birinin hidayete gelmesi sahralar dolusu koyunu sadaka vermekten daha faziletlidir.” Hadis-i Şeriflerinden yola çıkarak insanlığa faydalı olmak adına hepimize ciddi sorumluluklar düştüğünü düşündük.

Küçük gayretler büyük neticeler verdiğini apaçık bir örnekle ders aldık.

Cenab-ı Allah bizlere Risale-i Nur’u okumak, anlamak, yaşamak ve yaşatmak ve neşrine çalışmayı ihlâs dairesinde nasip etsin.

Risale-i Nurları okumak, okutmak, dinlemek suretindeki meşguliyet talebe-i ulum sevabına kazandırır. İnşallah.

Son olarak Dönerci Emin ağabeyimiz hedefinin 60.000 kişiye kısacası bütün Kırklarelilere Risale-i Nurları vermek olduğunu açıkladı. Cenab-ı Hak yaptığı hizmeti dergâhında kabul eylesin. Bu davranışının bütün esnaf ağabeylerimize örnek olması temennisiyle.

www.nurnet.org

Meşrebi ne olursa olsun dava-yı Kur’aniyeye hizmet edenin ebediyyen minnettarıyım

Bir Nur Talebesi için en acı olan Risale-i Nura karşı mahcubiyettir. Kitaplar rafta, okumuyor. Bir Nur Talebesi bir gün, bir hafta, bir ay, bir yıl okumazsa ne olur? Bu dehşetli zamanda okumadan kendini muhafaza etmek mümkün değildir.

Nur Talebesi, din-i İslamın meddahıdır. Bütün dünya beni medhü sena etse inandıramazlar ki ben iyiyim. Eğer bir Nur Talebesinde hayat ve yaşamak hissi din hissine galebe çalarsa o zat manen semavi tokada müstehak olmuş olur. Bir Nur Talebesinde dava ruhu istihsana çıkmazsa nakıstır. Bir şeyi ziyade beğenmek, ziyade sevmek, ziyade o şeyde fani olmak. Herşeyi bilmez bir şeyi bilir. İstihsanın esası kesretten kopuş ve hırz-ı can etmektir. Vahdete takarrup için, kesretten kopuş. Seninle olayım, isterse aç kalayım.

Meşreb ve mesleği ne olursa olsun dava-yı Kur’aniyeye hizmet edenin ben ebediyyen minnettarıyım. Böyle bir ruh Hz.Mus’ab’ın meşrebi. Meselelere şahsiyet alemi ile değil, hizmet alemiyle bakıyor. Hizmet edeni, hizmet namına kucaklıyor.

Üstadın hizmet rehberinde çizdiği modele, ihlas, sadakat, uhuvvet, tevazu ve mahviyet şartlarına uymayan bir Nur Talebesi medreseye yüz tane adam getirir, ileride belki bin tane götürür. Hizmet düsturları Risale-i Nurun rayıdır. Bunlar olmazsa sen makam-ı rızaya, makam-ı mahbubiyete, makam-ı sıddıkiyete çıkamazsın. Onların esası da sırr-ı ihlas ile sırr-ı uhuvvettir.

Risale-i Nur’un faidesi iki türlüdür: Biri istifade, diğeri istifaza… İstifade idrake, istifaza ise kalbe bakar. Kalp ne derece sade ve berrak olursa, o derece feyze mazhariyet artar. İnsan ne nisbette masumlaşırsa o derece feyz-i ilahiye mazhar olur. En büyük feyze peygamberler mazhar olmuşlardır. İstifaze, istifadeden daha önemlidir. Çünkü malumat bir adamı yalnız başına davada tutamaz. Hizmet ettiren istifazadır, füyüzat ve kudsiyettir. Füyüzat ve kudsiyete ulaşmak ise göze hakim olmaktan geçer. İnsan manen öyle bir hazinedir ki, nihayetsiz istidatlar taşır. Birisi iştiha ile bir harama baksa, belki bin istidadını birden köreltir.

Fitne insana dört kapıdan girer: Göz, kulak, burun, ağız. Ağızdan illa helal lokma girmesi lazım. Bu noktada bizim için beşaret var. Medresede yenilen yemek kirli de olsa temizdir. Bu asırda en büyük fitne gözden içeri giriyor. Çeşm-i basiret göze hakimiyetten sonra açılır. Gözüne hakim olmayan şifa-i sadr bulamaz. Bir insana füyüzat gelmezse o insanın malumatı kabuk olur, dilde kalır. Risale-i Nur bu demek değildir. Risale-i Nur hayattır, tatbikattır. Risale-i Nur hizmeti görünmek değil, olmaktır. Görünmek ile olmak arasında çok büyük bir uçurum vardır.

Bir Nur Talebesinin bu hakikatlerden tam istifade etmesi için gözüne hakim olması lazımdır. Can çekişen bir adama en güzel huriler musallat olsa, onlara şehvet damarı uyanır mı? Elbette hayır. Bu manada bir Nur Talebesi can çekişiyor. Çünkü hidayet-i amme yükünü omuzlamış. Bu halde iken taife-i nisaya nasıl nazar eder. Bir Nur Talebesinde gabavet olsa dahi, tam müttaki olduktan sonra Risale-i Nur’dan fevkalede istifade edebilir. Risale-i Nur’daki bazı esrarların açılmasında aslan payı, ittika’nındır. Bir Nur Talebesinde ittika kırılırsa, Risale-i Nur’la alakadarlığı fikir ve dil seviyesinde kalır. Kudsiyet, nuraniyet ve tesirat hasıl olmaz. Malumat kabilinden bilgi olur.

Risale-i Nur hizmetinde veraset, hususiyet, kabuliyet, makbuliyet ve mazhariyet vardır : Veraset: Zengin bir baba öldüğü zaman malı bir çocuğuna kalmaz. Miras bütün çocuklarına aittir. Demek bütün çocukları manen o malı korumakta mes’uldür. Bu açıdan Nur Talebelerinin hepsi mes’uldür. Her Nur Talebesi vâristir. Risale-i Nur’u anlayan bir Nur Talebesi zerrat-ı mevcudat kadar mes’uldür. Çünkü Nur hizmeti hidayet-i ammeye mazhardır.

Prof.Dr. Şener Dilek’in Notlarından

Malezya’dan Hizmet Haberleri

Esselamüaleyküm ve Rahmetullahi ve Berakatühü ebeden daimen.

Uzakdoğu pasifik ülkesi Malezyadan binler selam ederiz.

Aziz, sıddık, fedakar diye Aziz Üstadımızın atfettiği siz değerli Ağabeyler ve kardeşlerimizin Kurban bayramını tebrik eder, Alemi islama hayır ve berekete, muhabbet ve uhuvvete vesile olmasını Cenab-ı Erhamurrahiminden niyaz ediyoruz.

Göndermiş olduğunuz kurbanları da aldık. Allah Kabul etsin. Akan kanlarının zerreleri adedince defter-i amalinize sevaplar yazsın.

Değerli ağabeylerimiz, kurban bayramının sevincini yaşarken aynı zamanda Risale-i Nurun okunmasının hem alem-i islam hem alem-i dünya da intişarının ruhlarımızda ve kalplerimizde intibaha getirdigi ulvi hislerden gelen sevinçleri yaşatması bayramlarımızı daha da küllileştiriyor, memnun ve mesrur ediyor.

Biz Malezya nur talebeleri olarak Peygamberimiz(Asm)in evvelen ve ahiren ve Üstadımızın evvelen ve daimen ve siz değerli ağabey ve kardeşlerimizin maddi ve manevi yardımlarını burdaki hizmetlere vesile olduğunu hissederek, buradaki hizmetlerden biraz bahsedelim istedik.

Biraz konumundan, ikliminden bahseder isek muhitin insanlar üzerindeki etkisini gayet iyi bir şekilde tahlil edebiliyoruz. Dolayısıyla hizmetlere sirayetini bu mana ile muttasıl olduğunu anlayabiliyoruz. Zira havası gibi insanları da hakikaten sıcaktırlar ve daimen tebessümün parıltılarını yüzlerinde ve gözlerinde görebiliyorsunuz. Bilakis Müslüman Malaylarda.

Burada genel itibariyle üç ayrı milletin, %55 Malay Müslüman, %35 Budist ve kominist Çin ve %10 da Hinduizm Hintlilerin bir arada birbirlerinin dinine sosyal ve siyasi manada müdahale etmediğini halihazırdaki vaziyetlerinden anlayabiliyoruz. Çinli ve Hindu müslümanlar da var onu da söyleyelim.

Coğrafi olarak çok da büyük olmayan bu ülke, maddi olarak gelişmiş. Hem yüzlerce Üniversite, Kolej ve diğer eğitim kurumlarının bulunmasına rağmen; çok güzel, cemati kalabalık camiler olmak ile beraber ellerinde pastalar börekler, meyveler ile ilahlarına bağışlamak üzere herbir köşede budist ve hindu tapınaklarına giden insanları görmek de mümkün.

İşte hülasa olarak böyle bir vaziyette bulunan Malezyadaki hizmetimiz kemiyyeten ve keyfiyyeten inkişaf ediyor inşaalah.

Haftada mutad olarak, 3 Malayca ders, 3 Türkçe ders, 1 İngilizce ders bazen de Arapça dersler oluyor. Mesala İslam üniversitesinde öğretim görevlisi olan doçent  bir hocamızın evinde Malayca dersler, UKM Üniversitesinde görev yapan bir hocamızın evinde kendi okulunda ki akedemisyenlerin yoğun katılımıyla Malayca bazen Arapça ev dersleri, Bangi dershanemizde Malayca ve Türkçe dersler, İdeman nur dershanemizde Türkçe ve İngilizce dersler, Ayrıca Salı ve Perşembe günleri Malezyada bulunan Türk esnaf ve ağabeylerle Türkçe ev dersleri oluyor. Bazen de üniversite de okuyan kardeşlerimizin himmetiyle getirdikleri arkadaşların ülkelerinin dillerine göre dersler yapılıyor. Arapca, İngilizce, Malayca, Türkçe hatta Çince.

Geçen Ekim Ayı içerisinde UKM üniversitesinde yapılan kitap fuarında yüzden fazla Risale Malayca ağırlıkta olmak üzere İngilizce ve Arapça kitaplar Malezya-Türkiye Kültür Derneğimiz adı altında satıldı ve tanıtıldı. Elhamdülillah Risale-i Nurun ve Üstadımızın Üniversite talebeleri ve hocaları tarafından çoğunlukla tanındığını Nurları okuduklarını ve müştak olduklarını talebelerle olan tanışmalarımızdan, konuşmalarımızdan anlayabiliyoruz. Üstad için “Çok farklı biri, Ledün ilmiyle yazmış, müceddid gibi ; Risele-i Nur için baldan daha tatlı, diğer kitaplardan farklı bir metodu var” gibi ifadeleri duymamız çok barizdir.

İslam üniversitesinde okuyan bir kardeşimizin Üstadımızın hayatını sunum tarzında sınıfında anlatması talabelerin ve hocanın nazar-ı dikkatini celbediyor. Başkent Kuala Lumpur Devlet Hastahanesine 200 tane hastalar risalesi verildi. Hastahanenin başhekimliği de teşekkür yazısı yazarak derneğimize mektup gönderdi. Ayrıca Risaleleri okuyan bir ablamız, oğlunun düğünün de misafirlerine hediye etmek üzere 1000(bin) tane kadar küçük risalelerden aldı. Yine başka bir ablamız 50 tane hanımlar risalesini sipariş verdi, yakınlarına okutup hediye edeceğini söyledi. Ve bunun gibi kitap ve külliyat satışlarımız yapılarak Nurların neşriyatı devam ediyor.

Ayrıca geçen hafta Malezyanın önemli yayın evlerinden birisiyle olan görüşmemizde Risaleleri şimdilik kısmen tab edeceğinin sözünü aldık ve kendisine hanımlar rehberi ve hastalar risalesini verdik. Ve son olarak Malezya İslam Ünviversitesinde bir Öğretim Görevlisi ve UPM Üniversitesinde bir Öğretim Görevlisi ile olan görüşmemizde 2011 Haziran Ayında sempozyum yapılmasını kararlaştırdık. İçeriğini daha sonra inşaalah sizlerle istişare edeceğiz.

Biz Malezya Nur talebeleri hizmetler için burada münbit bir ortam olduğunu mümkün görüyoruz. İnşaalah maddi ve manevi imkanların zaman ve zemin hazır oldukça hizmetlerin daha da inkişaf edeceğine kanaatimiz geliyor. Tüm abi ve kardeşlerimize binler selam eder, sizleri de Malezya ya davet eder ve dualarınızı bekleriz.

Malezya Nur Talabeleri

www.malaysianur.com