Etiket arşivi: Mindanao

Bediüzzaman’ın Talebeleri Filipinler’i ziyaret etti. (Filipinler Mektubu)

Üstadımızın Talebelerinin Filipinler Ziyaretleri

Necib ve Muazzez Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin mutlak vekili, hem varisi, hem evladı manevisi, hem Üstadımızın en yakınında bulunup hem şahsi, hem umumi hizmetlerini deruhte eden Hüsnü Bayram Abi ile Üstadımızın Neşirde Varisi ve İstanbul’da en çetin şartlar altında 70 senedir neşir hizmetinde yılmadan, yorulmadan, azami ihlas ve kanaat ve azami sadakat ile hizmetleri deruhte eden Ahmed Aytimur Abimiz Filipinlere geldiler. 

Evvela Malezya, sonra Endonezya ve akabinde Filipinlere gelen Ağabeyler her gittikleri yerde olduğu gibi burada da ehli hizmete şevk verdiler, nurlu hizmetlere vesile oldular.

Beş saatlik bir uçak seyahatından sonra Jakarta’dan Manilaya gelen Ağabeyler buradan Filipinlerin en güneyindeki Zamboanga şehrine geldiler. Akşam Zamboangada bir otelin konferans salonunda Nura Müştak Filipinli gençlerin iştirakiyle ders oldu. Ertesi sabah 25 Ocak tarihinde Sabah namazını müteakip Basilan Adasına geçildi. Bu adanın Valisi ElRaşid Sakkalahul tarafından karşılanan Abilerimiz Vilayette misafir edildiler, Hüsnü Abi burada İhlas Risalesini Valinin odasında okudu.

Bu Adada daha sonra Kuran Hıfz merkezindeki 120 yetim talebe ziyaret edildi. Burada 8. Meselenin Hülasası okundu. Daha sonra bu Adada Jubaira Said Tarafından hizmete verilen iki katlı büyük Medresetüzzehra Dersanesi ve okulu ziyaret edildi. Burada bizleri Adanın Müftüsü Hacı Osman Efendi hoşamedi etti.

Buralarda her gidilen yerde Üstadımızdan hatıralar dinliyor ve toplanan cemaatlerin sualleri cevaplandırılıyordu.

Basilan Adasından sonra Kuruan Karyesine geçildi. Burada Hacı Ape ve çocukları İdris ve Nurkisa Akosta tarafından vakfedilen bahçe üzerindeki 2 katlı ahşap Barla Dersanesi olarak tesmiye edilen hizmet mekanı Hüsnü ve Ahmet Abiler tarafından hizmete açıldı. (Bu dersane Çare Derneği tarafından inşa ve tefriş edilmiştir.)

Akabinde 10 saatlik bir seyahattan sonra İligan Dersanesine varıldı. Burada da gayretli ve yeni mühtedi genç üniversitelilerin iştirak ettiği bir ders oldu. Ertesi gün Marawide Risalei Nur Enstitü binası ziyaret edildi. Burada bulunan 3 dersane ziyaret edildi ve akşam umumi ders oldu. Ağabeylerimize 71 Üniversite ve 85,000 talebeye okutulacak olan Risalei Nur Müfredat programı takdim edildi, Ağabeyler dualar edip takdir ve tebrik ettiler. Marawi şehrinde hem Şerif Hanedanı hem Prof.Dr. Alonto ziyaret edildi. Burada Prof. Alonto “kanaatimce ittihadı islamın arefesindeyiz. Risale-i Nur ittihadı islamın hem vesilesi hem lideridir. Dolayısıyla Bediüzzaman hem bu asrın müceddidi ve hem de Halifesidir” diye buyurdu.

Cagayan’da ise en son gece umumi ders günü idi. 40 kadar talebe, 2 papaz ile Üniversite hocalarının iştirak ettiği ders hem çok şevkli hem nurlu idi. Papazların sualleri ve Kardeşlerin sualleri Agabeylerin açılmasına ve çok güzel neşeli bir havaya medar oldu.

Hülasa hem bizlerin ömrümüz boyunca unutamayacağımız, hem Filipin hizmetleri için çok müşevvik bir hafta geçirdik. Üstadımızında meslek ve meşrebine dair çok nurlu ve bize istikamet veren hatıratı dinledik.

Rabbimiz bu Ağabeylerden ve Onları yetiştiren Necib Üstadımızdan ebediyyen razı olsun.

Filipin Nur Talebeleri

www.NurNet.Org

 

Risale-i Nur Institute Philippines Successfully Spearheaded the Pre-Ramadan Activities

July 27, 2011

On July 25-26, 2011, a series of collaborative activities was conducted in Mindanao State University – Iligan Institute of Technology (MSU-IIT) in Mindanao, Philippines. The said series of activities was spearheaded by the Risale-i Nur Institute in collaboration with the Department of Extension of MSU-IIT, Association of MSU-IIT Muslim Employees Inc (AMMEI) and MSU-IIT Muslim Students Association (MIMSA). Included in the series were: the “Interfaith Symposium on Fasting as an Act of Worship”; the “Mini-Lecture on the Dos and Don’ts of the Islamic Fasting”; “Book Sale and Exhibits” and the “Interfaith Cafe”.

The interfaith symposium on “Fasting as an Act of Worship” was held in the morning of July 25 at the institute mini theatre. It was meant not only to prepare the Muslim constituents of MSU-IIT for the observance of the Holy Month of Ramadan but also to serve as avenue for interfaith dialogue and understanding between Muslims and Christians. Invited to speak about the Christian way of fasting were Father Ilah Agbene of the Catholic Campus Ministry and Bishop Quivido Origines of the Mormon Church in Cagayan de Oro City. To explain the wisdom of Ramadan, Olgay Serbetcioglu of the Risale-i Nur Institute came all the way from Manila to share his learnings on the subject with the Muslim constituents of MSU-IIT.

What followed the interfaith symposium in the afternoon of the same day (July 25) was the “Lecture on the Do’s and Don’ts of the Islamic Fasting”. The topic was especially requested by the young Muslim students of MSU-IIT who were eager to clarify things regarding practices that are clouded with ambiguity as far as local traditions are concerned. Dir. Alongan Abdulrahman Mangorsi of the Department of Extension, who has been very supportive of Risale-i Nur endeavors in MSU-IIT, was there to serve as resource speaker.

On the following day, July 26, the student lounge of the College of Arts and Social Sciences was transformed into a beautiful lounge area where Muslim and Christian students had a fellowship. Bystanders and passersby were invited to relax in the lounge to have a friendly conversation and exchange of ideas about faith and belief. Knowledgeable resource persons like Olgay Serbetcioglu , Abdulhaleem Baña, Remzi Calik, Director Alongan Mangorsi, Hadji Ismail Alango and others were present to answer the curious questions mainly coming from Christian students who showed serious interest about Islam, Muslims and the various issues associated with them. Among others, this activity was aimed at promoting better understanding about Islam and eradicating a lot of myths about this beautiful religion. During the informal sessions in the lounge, students get to freely ask questions while being served with snacks. According to Sittie Pandapatan, a faculty member of the college:

I think this is the first activity of its kind in the history of MSU-IIT. It is a great idea that we have this now where we can freely and informally discuss things which we never discuss normally in campus. This is a unique way of promoting understanding between Muslim and Christians. The relaxing ambience of the lounge is very ideal and conducive for informal and friendly conversations. Thanks for inviting me and my students here!

Along with the above mentioned activities, books from the Risale-i Nur Collection were also displayed for sale and exhibit. According to Ibrahim Abey, who took care of the book display and sale, the number of volumes sold during the two-day exhibit was great; and the buyers were not only Muslims but included Christians as well. This goes to show that perhaps our activities have caught the attention of the non-Muslims and that they have probably become interested or curious now.

May the Risale-i Nur spread Islam’s light in this part of the Philippines!

 Juvanni Yahya A. Caballero / RNIP – Iligan Institute of Technology

Nur(a) “Dershanesine” Seyahatim (Filipinler)

Nur(a) “Dershanesine” Seyahatim

Ben GüneyBatı Mindanao’nun Sulu bölgesinden, Müslümanların arasından geldim. Ezan sesinin bir melodi halinde sıkça duyulduğu bir toplumda yaşadım. Sürekli “iyi bir Müslüman” olmam hususunda beni uyaran bir ailede büyüdüm. Bayanların eşarp, erkeklerin takke taktığı bir İslami liseden mezun oldum. Bu benim üniversiteden önceki çevremdi, hristiyanlarin hâkim olduğu, Kuzey Mindanao’da üniversite hayatına başladığım Katolik bir okuldan önceki hayatım.

Önceleri Cagayan de Ora şehrine gitmeyi, -orada yalnız başına Katolik bir okulda okumayı, benim gibi Müslüman birisinin çok zorlanacağı bir hal olduğunu düşünerek- ağırdan alıyordum, isteksiz davranıyordum. Ailemin benimle beraber olamayacağını bilmek benim gibi genç bir Müslüman için zor bir imtihan olacağını düşünüyordum. Kısacası imanımın giderek zayıflayacağından korkuyordum. Etrafımdaki zehirli balların etkisiyle boğulacağımı, kendimden geçeceğimi düşünüp korkum ziyadeleşiyordu. Sonra babamdan şu sözleri işittim:

Ahir zaman fitnesi her yerdedir, hatta Mekke gibi bir şehirde bile bulunur. Onlardan kaçıp uzaklaşamazsın. Bu bizim için açılmış bir imtihanın parçasıdır. Sen böyle bir durumla karşılaştığında yalnızca imanını kalbinde sağlamca tutmayı bilmelisin. Bundan sonra ancak bu şekilde ödüllendirilirsin ve hatırlamalısın, Allah’ın Hidayet Kapısı acıktır.

Bu sözlerle hareketlendim ve daha parlak bir nazarla geleceğe baktım. Xavier Üniversitesinin sunduğu bursu almaya karar verdim. Düşündüm ki, bu Halık-ı Kerim tarafından hayatta bir defa karşımıza çıkarılan bir fırsattır, neden almayayım ki? Evet babam haklıydı. Ben yalnızca pozitif olmalıydım ve daima Allah’tan Sırat-ı Müstakim üzere olmak ve zehirli ballara karsı sağlam bir muhafaza bağışlaması için dua edip yalvarmalıydım.

Elhamdülillah Yüce Rabbim dualarıma cevap verdi ve etrafımdaki herşey mükemmel bir tarzda benim ihtiyaçlarımı karşılamaya geliyordu. Üniversitenin kapısından girdiğimde Müslüman bir öğrenci grubu ile karsılaştım. Grubun ismi Siraç’dı. Beni sıcacık bir gülümseme ile karşıladılar. Okulda namazlarımı vaktinde kılabileceğim bir de oda şeklinde mescit vardı. Müslüman bir öğrenci olduğum için Hristiyanlik Dersi almak yerine İslam Dersine girebilme ayrıcalığı tanınmıştım. Diğer yandan okulun dışında da yeni Müslüman erkek ve bayan arkadaşlar edinmiştim. Hatta bazıları benim akıl hocam olmuştu. Oruç ayı olan ramazana yaklaştığımızda beklediğim kadar zor olmadığını gördüm, her nasılsa şehirde bir İslami atmosfer hissettim.

Ama beni gerçekten ulvi hislere bürüyen başka bir olay vardı. Latif olan Allah beni Risale-i Nur ile tanıştırdı. Nurlarla alakalı olan grup ile karşılaşmam ilk yılımın ikinci döneminde dinler-arası manevi diyalog seminerinde olmuştu. Organizatörlerden biri de, benim de üye olduğum Saraç grubu idi. Kur’an’ın ve hususen İman hakikatlerini, ta Türkiye’den gelerek latif bir tarz ile anlatan konuşmacının sözleri beni kendine cezp etti, sonuna kadar dinlemek arzu ettim. Daha sonraları ismini Rıza ağabey olarak duyduğum bu insanla tanışmak, konuşmak istedim ama maalesef utangaçlığım beni yendi ve köşemde yalnızca çıkışa doğru gitmelerini izledim. Ama dilimden kalbime gizliden gizliye “Sübhan ve Kadir Olan Allah’ım beni bu grup ile bir kere daha karşılaştır” duaları dökülüyordu. Elhamdülillah karşılaştırdı.

Risale-i Nur Enstitüsü başkanlığını yapan Muhammed Rıza Dalkılıç abi yeni gelen Müslüman öğrenciler için bir konuşma yapıyordu. Yine Halik’ımızın varlığına dair delilleri beni çarpmıştı. Risale-i Nur’u tanıma ve öğrenmeye ilgim, isteğim ziyadeleşiyordu. Daha sonra bu Enstitünün öğrencileri, nur dershanesi olarak adlandırdıkları, kendi açtıkları evlerde kalmak için davet ettiklerini duydum. Hiç düşünme ihtiyacı duymadan bu daveti kabul ettim ve  üniversitedeki arkadaşlarımla konuşup onları da dersanede kalmaya teşvik ettim.

Benim bütün emelim, iman ve İslam hakkında bu güzel açıklamaları daha fazla dinlemek ve imanın ve dinin kışırsız hakikatini anlayan doğru bir Müslüman olmaktı. Bunu başarmanın bu zamanda yalnızca bir yolu olduğunu düşündüm ki bu da bana sürekli Allah’ı hatırlatan kimseler ile beraber yaşamaktı, yani nur dershanesinde yaşamaktı. Çoğunluğunu Gayri-Müslim kimselerin oluşturduğu bir yerde,  tonlarca Zehirli Bal ile beraber yaşadığımın farkına, nur dershanesine olan ihtiyacımı bütünüyle nefsimin gözüne dahi gösterdi. Elhamdülillah, Muhammed Eşref isminde yakın bir arkadaşım da benimle aynı fikirdeydi. Böylece ikimiz de dershaneye taşınıp, dünya çapında büyüyen dev bir kardeşliğin birer parçaları olduk.

İki yıl süren dershane hayatımda (aslında 3 yıl olmalıyken yurt dışına öğrenci değişim programı ile gitmem nedeniyle bir yıl dershanede kalamadım) yalnız kendi dinim ve imani mevzular hakkında değil, gerçek bir Müslüman olarak nasıl yaşanacağını da öğrendim.

  • Allah’ın varlığının delillerinden bahseden 33 pencereyi öğrendiğim gibi, mahlûkat üzerinde tefekkür etmeyi de öğrendim.
  • Ölüm ve ahireti öğrendiğim gibi, ubudiyet vazifedarlığımı da öğrendim.
  • Hayatın gayesini öğrendiğim gibi, kendime ve diğerlerine hidayet vesilesi olmayı da öğrendim.
  • Acı ve hastalık hakkındaki hikmetleri öğrendiğim gibi, olaylar karşısında sabırlı ve kararlı olmayı da öğrendim.
  • İhlâs hakkında öğrendiğim gibi, kendimi kibirden ve bencillikten uzak tutmayı da öğrendim.
  • Allah’ın nimetlerini öğrendiğim gibi, şakir ve muktesit bir insan olarak yaşamayı da öğrendim.
  • Zehirli balı öğrendiğim gibi, Rabb-i Rahimimden her an hidayet ve muhafaza talep etmeyi de öğrendim.

Elhamdülillah dershanede kalmak ve Risale-i Nurları tanımak Rabbimin bana en büyük bir ikramı bir lütfudur. Beni genç bir Müslüman olarak hidayet üzere kılması ve bir öğrenci olarak hayatımı muhafaza etmesi kelimelerle tarif edilemez bir lütufdur. Rabbime binlerce  şükür ki beni Bediuzzaman’in eserleri ile tanıştırdı. Ve Risale-i Nur dairesi içinde benim fikir üstadım ve esin kaynağım olan ve benim daha mükemmel bir Müslüman olmakla kalmayıp hayatımda bildiklerimi yaşamaya vesile olan harikulade onlarca bacı ve kardeşler ile tanıştırdığı için yine şükrümü kelimelerle ifadeden acizim. Allah’tan dileğim odur ki, bize ihsan ettiği hikmet ve iman kuvvetini daim kılması, birbirimize ve diğerlerine Nur-u İlahiyi yansıtmaya ilelebet vazifedar eylemesidir.

Ridwan N. Landasan

Xavier Üniversitesi, Ateneo de Cagayan

Aluba dershanesi – Cagayan De  Oro