Kategori arşivi: Yazılar

Ayrılık Ateşi – Dualarımızı Kabul Et! (Şiir)

AYRILIK ATEŞİ

Cehennem ateşi, korkutmadı hiç beni

Cennet sevdası da

doldurmadı bu yüreği hiç

ateş de yakar, soğuk da elbet

bu aciz bedeni….

Kim görmüş, kim duymuş

ateş ,ateşi yakar mı hiç?

göremezsem zaten Seni

ayrılık ateşin, yakacaktır beni

ister kabul eder, isterse etmezsin

bir tek duam ,bu Senden

Rahman da Sensin, Rahim de Sensin…

 

DUALARIMIZI KABUL ET!

Açtık ellerimizi semaya

dualarımıza cevap ver, ya Mucib !

kaç kez bozduk tevbelerimizi, yine geldik kapına

tövbelerimiz kabul et, ya Tevvab!

bizleri çok bağışla, çok rahmet et, ya Vasi!

günahlarımızı bağışla,cezalarımızı affet, ya Gafurur Rahim!

günahlarımız çok… bizi çok çok bağışla, ya Gaffar!

affettiğin günahlarımızın izini bile ört, ya Settar!

sil bütün günahlarımızı,tertemiz kıl bizi, ya Afüvvün Kerim!

çok şefkat eden,esirgeyen,merhamet eden ya Rauf!

tertemiz kıldıysan bizi

Cemalinle de müşerref kıl, ya Cemil ya Allah…

Selçuk Eskiçubuk

www.NurNet.Org

Sonu Hüsran Aileler (Şiir)

Sonu hüsran âileler gafletle yaşıyor,

Baba hiç neticesiz şeylerle uğraşıyor,

Hanım ve kızları günah peşine koşuyor,

Bu evde İflas sesi duyulmaz mı uzaktan?

 

Bir düşün ev sahibi her şeyi yuvalarsa?

Allahın lütfü evladına sahip çıkmazsa?

Hanımla kızı birlikte giderlerse dansa.

Acaba kurtuluş zorlaşmazmı  bu tuzaktan?

 

Aileye karşı nasıl lakayt kalır baba?

Medeni asrında, olurmu bu kadar kaba?

Kız evden eve gezer hiç değilken akraba,

İmkâni varmı! Bu kız kurtulur mu kucaktan?

 

Ey Kardeş! Madem ki, dine uygun Ahmet adın,

Allah sana hediye vermiş, var kız evladın,

Çıplak salmazsan olabilir namuslu kadın,

Müsade etme, ona yakışmaz kısa fistan.

 

Aç gözünü ahlakla fazilet gidiyor elden,

Sokakta utanmadan konuşuluyor belden,

Fuhuş ve rezaleti hiç düşürmezler dilden,

Ahlak çöküntüsü başladı açık bacaktan.

 

Unutma! Şehit kanıyla yoğruldu bu vatan,

Sana namusu, emanet etti şehit atan,

Acaba nasıl bozuldu sendeki asil kan,

Bildim, küfrün kokusu geliyordu uzaktan.

 

Benim kalbim ağlıyor şimdiki halimize,

Dayanılır mi! Yaşanan izmihlalinize?

O düşman size gülüyor, gelin kendinize,

Yalvarın Allahı, duanın vakti geçti çoktan.

 

Evladın sakat değil kör değil ey gafil baba!

O yavruyu ateşe atmak razı mısın acaba?

Sakın yapma gel kendine olma bu kadar kaba

Sonra pişman olursun ama vakti geçti çoktan.

 

Sen ne akılla  soyunun izini bıraktın?

O menfur kişinin huyunu kafana taktın,

Şehit dedenin adetini kendinden attın.

Paha biçilmez hazineyi sattın hiç yoktan.

 

  Abdülkadir Haktanır

www.NurNet.Org / www.AlbNur.com

Bayram – İnsan (Şiir)

Benden selam olsun size
Bayramıız kutlu ola
Lütfen kalkın gelin bize
Gönlünüz sevgiyle dola

Dost ahbaba selam olsun
Onlarsız hayat yürümez
Kem gözlerin nuru solsun
Sevgi muhabbeti görmez

Benim sevgim insanlara
İlgilenmek vazifemdir
Sokaktaki berduşlara
İlgi göstermek elzemdir

Anne baba ve kardeşler
Eş evlat diğer akraba
Ak sakallar kara kaşlar
Yoksalar evler haraba

Şu mübarek bayram günü
Dargınlar kalmasın bizde
Yaşam sevginin ürünü
Kurtuluş vardır bu izde

Eyüphan KAYA
Diyarbakır

www.NurNet.Org

Bayramınız Kutlu Olsun (Şiir)

bayraminiz_kutlu_olsunBayram ortak sevincimiz

Bayramınız kutlu olsun

Sevinir yaşlı – gencimiz

Bayramınız kutlu olsun

 

Sabah camiye gidilir

Bayram Namazı kılınır

Dua ve niyaz edilir

Bayramınız kutlu olsun

 

Önce kabir ziyareti

Giyin güzel kıyafeti!

Sonra eş – dost ziyareti

Bayramınız kutlu olsun

 

Hatırlansın akrabalar

Önce anne ve babalar

Bu yönde olsun çabalar

Bayramınız kutlu olsun

 

Dargın kimseler kalmasın

Kimse şeytana kanmasın

Hilesine aldanmasın

Bayramınız kutlu olsun

 

İhya edilsin Bayramlar

Kalmasın keder ve gamlar

Bütün dostlara selamlar

Bayramınız kutlu olsun

 

Ahmet TANYERİ – DİYARBAKIR

www.NurNet.org

İki Bayram Gecesinde Yapılan İbadet!

Peygamberimiz (a.s.m.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurur:

 “Sevabını Allah’tan umarak iki bayram gecesinde kalkıp ibadet eden kimsenin kalbi, kalplerin öldüğü gün ölmez.

Her vesile ile bizleri ibadete ve ahiret amellerine teşvik eden Peygamber Efendimiz (a.s.m.) yılın iki bayram gecesinde kalkıp ibadet etmeyi tavsiye eder. Bu gecelerde uyanık bulunmanın, kalbin uyanıklığına vesile olduğunu bildirir.

“Arefe günü Besmele ile bin ihlâs okuyanın günahları (kul hakkı hariç) affedilir ve duası kabul olur.” Ebu-ş şeyh

Başka bir hadis-i şerifte:

“Kim ihlâs suresini Arefe gününde öğle ile akşam arasında bin defa okursa Allah (cc) ona ne isterse verir.” Buyurur.

Bediüzzaman Hazretleri ise: “Aziz, mübarek kardeşlerim! Pek çok selam. Bizim memlekette eskide Arefe gününde bin ihlâs-ı Şerif okurduk. Ben şimdi bir gün evvel beş yüz, Arefe’de dahi beş yüz okuyabilirim. Kendine güvenen birden okuyabilir.” demiştir. Şua’lar

Sa’d bin Evs el-Ensârî anlatıyor:

Resulullah, (a.s.m) Ramazan Bayramı sabahı melekler yollara dökülür ve şöyle seslenirler:

Ey Müslümanlar topluluğu! Keremi bol olan Rabbinizin rahmetine koşunuz. O, bol iyilik ve ihsanda bulunur. Sonra onlara bol bol mükâfatlar verilir. Siz gece ibadet etmekle emrolundunuz ve emri yerine getirdiniz. Gündüz oruç tutmakla emrolundunuz, orucu tuttunuz ve Rabbinize itaat etiniz, mükâfatınızı alınız.’’ buyurmaktadır.

Cemaatler halinde kılınan bayram namazında getirilen tekbirler, akıl, kalp ve ruh üzerinde bulunan gafletin kalkmasına ve Cenab-ı Allah’a şükür vazifesinin yerine getirilmesine en büyük bir vesiledir. Bayram namazlarında mü’minler beraber getirdikleri tekbirlerle adeta yeryüzü tek bir ağız ve bir dil ile tevhit sesleriyle, kâinatı bir semazen gibi vecdeye getirmektedir.

Peygamber (a.s.m.) günlük iftarların adabı bayramda da yerine getirirlerdi, orucunu tatlı bir şeyle açmayı adet edinen Peygamber Efendimiz (a.s.m.) Ramazan Bayramı sabahında hurma gibi bir tatlı almadan evinden ayrılmazdı. Bayramı tatlı yiyerek başlardı.

Ramazan bayramı, adeta her gün tutulan orucun iftar vaktindeki sevinci gibi, bir aylık orucun toplu bir iftar sevincini ifade eder. Eskide Anadolu’nun köylerinde, bayram sabahı maddi imkânı müsait olanlar evlerinde yemek sofrasını hazırlardı, bayram namazından sonra evler tek tek dolaşarak bayramlaşma yapılır ve hazırlanan yemekler toplu olarak yenilirdi.

Bayramlar aynı zamanda sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı, fakir ve yardıma muhtaç kimselere yardım elinin uzatıldığı, sevgi ve saygının artmasına vesile olduğu, dargın ve küskünleri bir araya getirdiği, dar-ı bakaya intikal etmiş kabirlerinden bir dua ve Fatiha bekleyenlere kadar uzanan güzel hasletlerdendir.

Ramazan bayramının bir diğer adı da ‘’İydü’l-fıtr’’ yani fıtr bayramı demektir. Bu nedenle  fitre, zekât ve sadaka, fakir ve yardıma muhtaç kimselere dağıtılarak, bayramın sevincini onlarla paylaşmak gerekir.

Bu vesileyle tüm İslam âleminin Ramazan bayramını kutlar hayırlara vesile olmasını dilerim. Saygılarımla

4.8.2013

Rüstem Garzanlı/ Diyarbakır

www.NurNet.org