Bediüzzaman Hz. bizi böyle zalimane fiilleri yapmak, fikren reddetmemekle zulmü iltizam etmek, hissen desteklemek ile zulme iltihak etmekten, zulme manevi ortaklıktan sakındırmakla, “musibet-i semaviyenin nüzulune sebebiyet vermekten çekinin” demiştir.
Umutların tükendiği her noktada, Allah’ın rahmet ve umut kapısı hep açıktır. Emîn olmalıyız ki, Allah Kendisine ilticâ edenlere şefkatle ve merhametle yardım eder. Mü’min, bütün kapılar yüzüne kapansa da, yalnız Allah’tan ummaya devam eder, Allah’tan umudunu hiçbir zaman kesmez.
İnsan, nefsine uymaz ve şeytanı dinlemezse manen terakki eder ve meleklerden daha yüce bir makama erebilir. Aksini yaptığı taktirde de hayvanlardan daha aşağılara düşebilir.
İlim dış, iman iç güvenlimizi sağlar. Hülasa ; “dinsiz ilim kör, ilimsiz din topaldır. İkisinin birleşmesinden hakikat doğar.” Sözü dilimize geçmiş. Bu bakımdan fen ilimleriyle, din ilimleri eşitlik arz etmektedir. Onun için insan her ikisini de birlikte öğrenmelidir. Yani tezgah ve seccade yan yana bulunmalıdır.
Bir dava adamı daha hakka yürüdü. Risale-i Nur’un kadim talebelerinden Mustafa Kırıkçı ağabey çarşamba günü vefat etmişti, bugün Cuma namazını müteakip Fatih Camiinde kılınan cenaze namazından sonra Kazlıçeşme’ye defnedildi. İşte cenazeden fotoğraflar ve daha fazlası…