Etiket arşivi: arjantin

Risale-i Nur’ları İspanyolcaya Çeviren Lorena’nın Mektubu

Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakattuhu

Kıymetli Kardeşlerim,

Risale-i Nur’ları İspanyolca’ya tercümesini yaptığım müddetçe yaşadıklarımı, basit kelimelerle anlatmam adeta imkansız. Tercüme işine ilk olarak, kardeşlerime yardımcı olmak amacıyla sıradan bir uğraş gibi başladım. Fakat çevirileri tamamladıkça, bu işe çok daha fazla vakit ayırmanın lazım olduğunu hakkalyakin hissettim.

Birçok kardeşime de söylediğim gibi; bu çok büyük bir vazife ve böylesine bir onuru hakedip etmediğimden emin değilim. Bediüzzaman’ın sözlerini tercüme etmek muazzam bir iş. Sadece edebi zorluklardan değil, aynı zamanda, günümüzde okuduğumuz bu eserlerin, yıllar önce yaşamış ve ve kendi zamanının çok ötesinde olan bir kişi tarafından yazılmış olması hasebiyle de muazzam bir iş.

Risale-i Nur’lar okunurken, Üstad’ın maruz bırakıldığı ağır şartlar ve hizmet-i imaniye esnasındaki zor koşullar nazara alınmalı. O zaman bütün külliyat ayrı bir mana kazanıyor. Günümüzde bilgiyi yaymak o kadar kolay ki, bunun için bir tuşa basmak yeterli oluyor, fakat Üstad ve onun sadık talebeleri için bu çok zordu.

Böylesine onurlu bir hizmetin parçası olmanın sorumluluğu altında eziliyorum. Bu çok büyük bir mesuliyet, çünkü biliyorum ki, anadili ispanyolca olan kişiler Risale-i Nur’u benim gözümden ve benim kelimelerimle okuyacak. İnşallah, Allah bana bu işi doğru bir şekilde yapmam için bana yardım eder, amin.

Şu ana kadar bazı kitapların tercümesini bitirmiş durumdayım, fakat özellikle enson 21.lema, ihlas risalesinin çevirisini yaparken çok garip bir durumla karşılaştım. Cümleleri monitörde ingilizcesinden okurken, ellerim klavyede ispanyolca olarak yazıyordum. Yazarken klavyedeki harflere bakmadığım için, sadece yazıyı okuyordum. Ancak birden farkettim ki, herzamankinden çok daha hızlı yazıyorum ve sanki birisi cümleleri bana söylüyor, ben de yazıyorum. Artık okuma, tercüme etme, yazma, kontrol etme süreci geride kalmıştı. Sübhanallah, ben sadece yazıyordum. Hatta yazdığım cümleleri Üstad’ın söylediğini duyuyordum. Müthiş bir şaşkınlık içerisindeydim ki, bir süre durmak zorunda kaldım. Bir klavyeme baktım bir de monitöre, sonra da etrafıma baktım. Bu yaşadığımın ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Sadece ne hissettiğimi biliyorum.

Tercümelere şevkle devam ediyorum ve en büyük arzum ise benim de öğrenmekte olduğum bu nurları, bütün insanların da anlaması ve sevmesi. Allah bu nurlu yoldaki herkesi, bilhassa 10 yıl önce ilk olarak “La ilaha ila-llah, Muhammadan rasul Allah” diyerek islamiyeti kalbime getirenleri muhafaza buyursun, amin

Allah’ emanet olunuz…

Lorena ( Vacide Abla )

Arjantin

www.NurNet.org

Arjantin – İspanyolca Tercüme Çalışmaları Tüm Hızıyla Devam Ediyor

Esselamualeykum ve rahmetullahi ve berekatuhu

Pek muhterem, kıymetli ağabeylerimiz,

Evvela, mubarek şuhur-u selasenizi tebrik ediyor ve Güney Amerika hizmetlerinin bir çekirdeği hükmündeki Arjantin medrese-i nuriyesinden binler selam ediyoruz.

Cenab-ı Hakkın inayeti ve Ağabeylerimizin samimi dualarıyla Arjantin’de Nur Hizmetleri başlayalı üç ayı geçti. Elhamdulillah, bu kadar kısa süre içerisinde, tahminimizin fevkınde gelişmeler birbirini takip etti. Tercümelerin başlaması ve kitap fuarı faaliyetlerinin yanısıra, şimdi kitap basımına kadar gelebilmeyi Cenab-ı Mevlamız nasib etti.

Yirmi üçüncü söz şu an baskıda ve inşaallah önümüzdeki Cuma günü teslim alacağız. Bunun yanında en son halleriyle matbaadan aldığımız hastalar risalesi ve küçük sözler elimizde nümune olarak hazır, baskıya girmeyi bekliyorlar. İmkanlarımız elverdiğinde, hemen bu kitapların da basımını gerçekleştireceğiz, inşallah.

Arjantin hizmetlerinin belki de en önemli kısmı diyebileceğimiz, Nurların ispanyolca lisanına tercüme çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor. En son yirminci mektup, yirmibirinci lema ihlas risalesi ve onbirinci lema olan mirkatüssünne bitmiş durumda. Tercüme çalışmaları esnasında Vacide Hanımıın başından geçen acib bir hadiseyi ve hissiyatını anlatan mektubu okumak için tıklayın.

Geçtiğimiz günlerde, burada Ömer bin Hattab adındaki kolej tarafından bir konferans düzenlendi. Bu konferansın adı Arjantin’de İslam Gençliği, konuşmacı olarak lise talebesi Zekeriya Abdulcanab ve Arap Konsolosluğunda çalışan Şehy Abdulkerim katıldı. Bizim de dinleyici olarak katıldığımız bu konferansta çok kişilerle tanışma fırsatımız oldu. En başta Şeyh Abdulkerim’e ve Pakistan elçiliğinde çalışan Perviz isimli bir zata, Risale-i Nur’un, Kur’an-ı Kerim’in bu asrın anlayışına sunulan bir dersi ve tefsiri olduğunu ifade edip birer kitap hediye ettik. Üniversite, lise hatta ilköğretim talebeleri ile de uzun sohbetlerimiz oldu. Yine bu kardeşlerimize de nurlardan hediye ettik.

Buradaki mısırlıların alakadar olduğu El Ahmed isimli caminin iki imamı El Ezher mezunu Şeyh Abdunnabi ve Şeyh Muhammed Cafer, Nurları duymuşlar fakat okumak nasib olmamış. Şeyh Abdunnabi ismindeki zata bundan hemen hemen bir ay önce Arapça Sözler mecmuasını takdim etmiştik. Kitaba şöyle bir göz gezdirdikten sonra, beş ay içinde okuyabileceğini söylemişti. Birkaç gün evvel Cuma namazı sonrasında tekrar görüştüğümüzde ise bir hafta içinde Sözler mecmuasını bitireceğini bize söyledi. Halbuki okumaya yaklaşık bir ay önce başlamıştı. Demek Risale-i Nur’un cazibesine kayıtsız kalamadı ki, kısa süre içinde Sözlerin sonuna gelmişti. Ve iştiyakla haftaya Lemalar mecmuasını getirmemizi istedi.

Yine bu camide Ebubekir isminde arjantinli bir müslüman kardeşimizle tanıştık. Yirmi Üçüncü söz ve Küçük Sözleri verdik. Aradan bir hafta sonra tekrar camide karşılaştığımızda hem Nurların ehemmiyetinden hem de Üstadımızın Tarihçe-i hayatından bahsedelim dedik. Ama baktık ki; Ebu Bekir, Üstadımızın kısa tarihçe-i hayatını adeta bize özetliyor. Ayrıca bu zat kendı imkanları, yani fotokopi ile küçük sözleri çoğaltıp dağıtacağını söyledi. demek nurların burada çok ihtiyaç olduğunu o da idrak etmişti. zaten burada kitap verdiğimiz ve görüşlerini aldığımız birçok kişiden duyduğumuz cümleler hemen hemen aynı.diyorlar ki; “ispanyolca lisanında islami kaynak çok az ve bu eserlerin biran önce tercümesinin yapılıp, basılıp, latin amerikadaki insanlara hızla ulaştırılması lazım.”

Cuma namazlarını ve bazı vakit namazlarını takip ettiğimiz El Ahmed Camii, insanlarla birebir irtibat kurabileceğimiz, hizmet için çok münbit bir zemin. Burada beş altı sene önce müslüman olan, üniversiteli ve liseli bir çok genç kardeşimizle tanışma imkanı buluyoruz. Ve Türkiye’de olduğu gibi bu kardeşlerimizi dershaneye çay içmeye davet ediyoruz. Bu gençlerle Cuma namazı sonrası medresemizdeki bir nevi talebe derslerimiz devam ediyor. Hatta bu derslerden birisinde Birinci söz bismillah bahsini okuduk. Üstadımızın üslubu onları etkilemiş olmalı ki sonrasında geri kalan kısmı mail olarak adreslerine göndermemizi istediler. Çünkü, maalesef halihazırda, kitap halinde basılmış Küçük Sözler mecmuası elimizde yok.

Elhamdülillah, bu El Ahmed Camiinde hizmet için çok münbit bir zemin var. Fakat şimdiki dershanemizin buraya uzak olmasından ulaşım sorunumuz vardı. Uzun zamandır aramamıza rağmen mescide yakın bir daire bulamamıştık. Ümitlerimizin tükendiği bir zamanda, Rabbimize yüzbinlerce şükürler olsun ki, camiye yürüyerek beş dakika uzaklıkta bir yer tuttuk. İnşallah birkaç gün içinde taşınacak olduğumuz yeni medresemiz, Ömer bin Hattab kolejine de çok yakın. Bu sayede oradaki talebelere de daha kolay ulaşabileceğiz.

Son olarak, önümüzdeki on gün içinde buradan bin kilometre uzaklıkta bir eyalet olan Cordoba’da bir kitap fuarı bizi beklemekte. Orada dağıtacak olduğumuz 10 bin adet broşürümüz şu anda hazır. inşallah, 23.söz ve hastalar risalelerini de yetiştirmeyi ümid ediyoruz. Bu kitap fuarına en azından bir hafta katılmayı ve şimdiden tanıştığımız, oralı bazı Müslümanlar vasıtasıyla yeni kitaplarımızdan, oradaki Müslümanlara da ulaştırmayı hedefliyoruz.

Allah’ın yardımı ve siz kıymetli Ağabeylerimizin dualarıyla, burada yapacak daha çok işimiz var. Rabbim buradaki muhtaç gönüllere, layık ellere bu nurları ulaştırabilmeyi nasip etmesi için dua ediyor, dua bekliyoruz…

Arjantin-Buenos Aires’ten  kardeşleriniz

Arif, Abdullah

www.NurNet.org

Arjantin’de İman Hakikatlerini Okuyanlar Artıyor

Selamün aleyküm, Kahraman Nur Talebesi Ağabeylerimiz!…

Arjantin’den Binler Selam ve Hürmetler… Elhamdülillah Arjantin’in başkenti olan Buenos Aires’teki hizmetler çok kısa bir zaman önce başlamasına rağmen Cenab-ı Hakkın yardımı ve sizlerin duasıyla hızla inkişaf ediyor.

Türkiye’den bir vakıf kardeşimiz daha geldi. Yani şimdi burada üç kişi olduk elhamdülillah… Dersanenin olması ve burada sahip çıkan, ilgilenen cemaatin bulunması; yeni gelen kardeşin de hiç yabancılık çekmeden hemen hizmetlere başlamasına vesile oldu.

Şu günlerde burada kitap fuarı var. Bu fuar Latin Amerikanın ve İspanyol dünyasının en büyük kitap fuarı… Bir çok farklı ülkeden katılım var. Bu kitap fuarı bir hafta daha devam edecek. Bizler de çarpıcı ve etkili vecizelerden müteşekkil İspanyolca bir broşür hazırladık. Şu an Elhamdülillah onları dağıtıyoruz. İlk önceleri baskıya dört bin adet gibi küçük sayılarda girdik. Sonra arkasından beş bin adet daha. Baktık ki; broşür yetmiyor daha çok ihtiyaç var. Biz de en son kırk bin adet broşür bastırdık elhamdülillah. Kitap fuarında günlük üç bine yakın broşür dağıtıyoruz. Şu ana kadar otuzbeş bine yakın broşür dağıtıldı Elhamdülillah. Broşür verdiklerimizden çok güzel intibalar alıyoruz. Gelip detaylı soranlar, tekrar isteyenler, broşürde mail adresimiz olduğu için sonradan mail atanlar…

Yaklaşık bir hafta daha devam edecek kitap fuarı. İnşaallah dua edin fuar bitimine kadar elli bin dağıtmayı düşünüyoruz. Cenab-ı Hak tesirini halketsin. Âmin. Aynı zamanda bu broşürlerden daha önce de dükkanlara, evlere,mağazalara, lise ve üniversite talebelerine, tıp öğrencilerine, doktorlara, öğretmenlere, şehir dışından gelenlere ve bir çok farklı ülkeden gelen kişilere (Uruguay,Peru,Venezuela, ABD, Çin, İsviçre, Rusya, Ukrayna,vb.) çok kitap ve broşür dağıttık elhamdülillah.

 

Mesela bir yaşlı teyzeye broşürlerden verdiğimizde birden heyecanlandı ve dedi ki: “Siz bunları okudunuz mu?” Biz de defalarca okuduğumuzu söylediğimizde şaşırdı. Üstadımızın:”İman hem nurdur, hem kuvvettir.” Vecizesini okuyunca çok etkilendi ve arkadaşlarına vermek üzere broşürlerden daha fazla istedi. Yani denilebilir ki; Risale-i Nur’lar Arjantin sokaklarında insanların ellerinde, mağazalarda, üniversite ve liselerde, dükkanlarda, evlerde, otobüslerde, metrolarda okundu ve okunuyor.

Sanki Arjantin yıllardır bu günleri bekliyor, sanki bu günlere hasret kalmış. Arjantin’de nurun bayramı var elhamdülillah… Nur Bayramı!..

Burada Brezilya ile de irtibatlıyız. Brezilya’nın malumunuz iki yüz milyon nüfusu var. Avrupa kadar yüzölçümü var neredeyse. Bizim de duyumlarımıza göre insanları İslamiyet için çok müsait. Orada iki kişi Portekizce tercümelere başladı. Biz de burada bilindiği üzere daha önceden İspanyolcalara başlamıştık. Rabbimize hamd ü senalar olsun. İnşaallah Cenab-ı Hak nasip etsin aynı vakitte iki tercümeyi de bitirelim. Aynı zamanda Brezilya’da bu tercümeyi yapanlar şiddetle bir an önce kendi ülkelerinde dershane açılmasını arzu ediyorlar, orada çok ihtiyacın var olduğunu ifade ediyorlar. İnşallah öyle bir niyet var Brezilya için. Ama bu hizmetleri sizlerin duasıyla yaparsak çok daha güzel olacak İnşaallah.

Hakikaten bazen acele etmek gerekiyor. Mesela, bizim için normal olan bir zamanda Türkiye’den çıktık buraya geldik. Ama Cenab-ı Hak zamanını öyle bir ayarlamış ki; bizim ihtiyarımız hiç hükmünde inanın. Bizim Arjantin’e geldiğimiz vakit okullar yeni açılmış, yaz tatili bitmiş. Devletin özel ücretsiz İngilizce ve İspanyolca kursları da okulların açılmasıyla birlikte başlıyormuş. Yani başka bir zaman gelsek, o kurslardan faydalanamayacağız.

Sonra bize sahip çıkan, burada hizmetlerin başlamasına vesile olan, aynı zamanda risaleleri tercüme etmeye başlayan aile, bir sene sonra bin kilometre uzaklıkta başka yere taşınmaya karar vermişler. O ailenin burada bulunması, evlerinde derslerin olması, arkadaşlarını davet etmeleri, hatta kitap fuarında dağıttığımız broşürlerin hazırlanmasında bile bize yardımcı olmaları, her işimize koşturmaları Cenab-ı Hakk’ın hususi bir inayet ve istihdamı olduğunu müşahede ettik.

İnşaallah dua edin Rabbim buralardaki insanların kalplerine iman nasip etsin. Çünkü o kadar ihtiyaç var ki; etrafa bakıyorsunuz onlarca, yüzlerce insan oluk oluk akıyor. Ama içinizden diyorsunuz: “Bu insanlar imanla tanışmazlarsa, ebedi cehenneme gidecekler.” Bunu düşündükçe hem çok üzülüyor hem de şevk ve gayret için yeniden tazeleniyorsunuz.

O yüzden sizlerden ve bütün ağabeylerimizden çok dua ve himmet bekliyoruz…

Ahmet Hasan-Arif-Abdullah

Arjantin-Buenos Aires

www.NurNet.org

Arjantin Risale-i Nur’a Sahip Çıkıyor

Arjantin’de gönüllü Risale-i Nur Hizmetlerinde bulunan kardeşlerin mektubu:

Bismihi Sübhanehu

Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü

Türkiye’den 14 bin km uzaktan ve yüzölçümü Türkiye’nin 3.5 katı olan Arjantin’den başta Türkiye ve bütün dünyaya selamlarımızı takdim ediyoruz.

18 Mart Çanakkale Zaferi yıldönümü çıktığımız Arjantin yolunda, 22 saatlik uçak seyahatimizde tanışabildiğimiz kişilere Üstadımızdan ve Risale-i Nurdan bahsedip kitap takdim ettik. Ses sanatçılarından Atilla Taş ve yanındaki birkaç ünlüye de kitap vermek nasib oldu. Atilla Taş bize “Türkiyeden bu kadar kilometre uzakta ve yerden bu kadar yüksekte sizi bana Allah gönderdi, benim de bu ara böyle bir ihtiyacım vardı” diyerek hissiyatını ifade etti.

Aslında daha biz yolda iken Müslüman bir kardeşimiz bizi misafir etmek için dört gözle bekliyormuş. Tabi bizim bundan hiç haberimiz yok. Bu kardeşle, gitmeden evvel internette birkaç defa görüşmüştük. Mısırlı Fathi El Dessuki, 10 senedir Müslüman olan aslen Arjantinli ailesi ile beraber burada yaşıyor. Arjantin’e geldiğimizde bir yere uğradıktan sonra önce bu ailenin yanına da uğrayalım sonra bir otele geçeriz dedik. Baba oğul, Fathi El Dessuki ve 6 yaşındaki çocuğu Rami bizi çok hoş bir şekilde karşıladılar ve biz otele gitmek istediğimizi söylesek de kesinlikle bizi bırakmadılar. 60 m2’lik evlerinde bizi misafir ettiler. Ve iki gün boyunca bütün işlerini bırakıp bizim için Dershane aradılar. Türkiye’den bu kadar uzakta böyle misafirperverlik ve ikram karşısında hayretler içinde kalmıştık.

Risaleleri ve Aziz Üstadımızı bilen ve nur talebelerine karşı muazzam bir muhabbet taşıyan fakat henüz hiç Risale okumamış olan Fathi abi sanki senelerdir nur talebesi ve biz onları senelerdir tanıyormuşuz gibi bize ilgi, alaka gösterdiler ve her konuda yardımcı oldular ve oluyorlar.

Buenos Aires’e ayak bastıktan iki gün sonra Rabbimiz bize içindeki eşyalarla beraber hiç kullanılmamış bir Dersane nasib etti. Şehrin merkezinde olan bu dersanemiz yirmi bin metre kare üzerine inşa edilen ve içinde bir spor kompleksi ve iki okul bulunan Kral Fahd camiine otobüsle 10 dk uzaklıkta. Bu camiye de gidip çok kişilerle tanıştık. Üstadımızdan Risalelerden bahsettik. Bunun yanı sıra bize metro ile yarım saat uzaklıkta bulunan ve Mısırlıların alakadar olduğu diğer bir camiye de gidip en başta imam ve müezzinle tanışıp kitaplarımızı hediye ettik, çok memnun kaldılar. Cemaattan de çok kişilere kitap verdik.

Yine camide tanıştığımız ve sonradan arapça Hutbe-i Şamiye ve Uhuvvet risalelerini verdiğimiz aslen mısırlı Usame isminde avukat bir zatı kitapları okuduktan sonra dersanemize davet ettik. Çok memnun olup dershanemize geldi. Arapça ders esnasında “Maşaallah Şeyh Bediüzzaman bu kelimeleri nerden bulmuş, ben anlıyorum ki o direkt Kurandan ders veriyor.” Mealinde hissiyatını beyan etti ve bize Risalelerin neşri hususunda yardım edeceğini belirtti ve hemen ne gibi planlarımız olduğunu sordu.

Buranın insanları genellikle cana yakın, samimi, saygılı insanlar. Geleli iki hafta oldu ve üç dilde (Arapça, İspanyolca ve İngilizce) derslerimiz oldu. Erkekler arasında da Hanımlar arasında da dersler başladı, Risale okuduklarında çok beğendiklerini ve aşk ve şevkle Nurlara sarıldıklarını müşahede ediyoruz. Burada tanışabildiğimiz herkese taksi şoföründen, manava, ayakkabıcıya, otobüste, durakta, metroda hemen hemen merhaba değimiz herkese kitap verdik.

Cenab-ı Hakka yüz binlerce şükürler olsun ki daha yola çıkmadan düşündüğümüz ve dertlendiğimiz tercüme hususunda da bize öyle bir kapı açtı ki hayretler içinde kaldık. Tanıştığımız iki zat’a, -birisi sonradan Müslüman ve aslen Arjantinli-, kitaplarımızı verdiğimizde tercüme hususundan da bahsettik. Onlar bu konuda bize yardım edebileceklerini söylediler. İkisi de İngilizce öğretmeni olan bu zatlar kariyer ve tecrübe sahibi, önceden kitap tercümesi yapmış kişiler. Hatta yerli alan bu kardeşimiz, konusunda profesyonel birisi. Haftada 18-20 saat, ikisi ayrı bir şekilde çalışıp yani toplam 35-40 saat çalışarak tercüme işiyle alakadar olacaklar. Önümüzdeki altı ay zarfında inşaallah büyük risalelerden 2-3 kitap basmayı planlıyoruz. Ve bir ay gibi bir zaman dilimi içinde de bize en elzem olan küçük kitaplardan 5-6 tane basmayı planlıyoruz.

Müstecab Dualarınız istirham ediyoruz.

Buraya geldiğimizde Aziz Üstadımızın Emirdağ Lahikasında buyurdukları:

Bu zamanda onun bir mu’cizesi ve nuru olan Risale-i Nur dahi, felsefe-i maddiyeden gelen dehşetli dalalet-i ilmiyeye karşı avam-ı ehl-i imanın taklidî olan imanlarını, o dalalet-i ilmiyenin savletinden kurtarıp, umum ehl-i imana bir nokta-i istinad ve yakın ve uzaklarda olanlara dahi, zabtedilmez bir kal’a hükmüne geçmiştir ki; bu emsalsiz dehşetli dalaletler içinde, yine avam-ı mü’minînin imanını şübhelerden ve İslâmiyetini hakikatsızlık vesveselerinden muhafaza ediyor.

manasını ve burada en başta ehl-i imanın Risale-i Nur’a ne kadar şedid ihtiyaç içinde bulunduğunu idrak ettik.

Ahmet  Hasan ve Arif

Latin Amerika – Arjantin

www.NurNet.org

Arjantin Buenos Aires’de Dershane Açıldı

Esselamu Aleykum Verahmetullahi Veberekatuhu

Hamdu senalar olsun ki İstanbul’dan bindiğimiz uçakla 22 saatin akabinde Madrid aktarmalı seyahatimizle nihayet Arjantin bize kucağını açtı.

Hizmet henuz Arjantin’e inmeden başlıyor ve Rabbimiz uçaktakilerle tanışıp anlatmayı nasib ediyor. Bizde elimizdeki Nur destelerini derip derip muhtaçlara veriyoruz.

Biriniz şarkta Türkiye’desiniz, birimiz de garbda Arjantin’deyiz belki, ama Risale-i Nur’un verdiği ders ile feyiz ve Nurla hakikaten beraber oluyormuşuz ki İliklerimize kadar hissediyoruz…

Risale-i Nurların okunduğu yerde Üstadımız; “hazırız” diyor. Sadakte Üstadım, hazırsınız, buradasınız, biliyoruz, aşikar. Evet Üstadım sen demiyor mu idin, “Bu hakikatler tüm dünyada aksi sadasını bulacak” diye Sadakte…

İşte Arjantin’de Dershanen, evet burada da açıldı, hemde tam merkezinde. Buenos Aires‘te Risale-i Nurları buradaki hava zerratı üzerine okuyoruz. Buenos Aires, Arjantin’in başşehri, manası da “Güzel Havalar” demek. Bizi burada karşılayan da, ağırlayan da buranın yerli bir Nur Talebesi bir aile. “Demek burada biz gelmeden evvel de medreseler açılmış, evlerde okunuyor imiş” desek yanlış olmaz

Gördüğümüz o ki bizim buraya gelmemiz, hizmet müşahedelerimizi size aktarmak imiş. Yoksa zaten Nurlar bu vazifenin, yani Üstadımız, bu hizmetin başında sonunda duruyor, durmadan ilerliyor, yani hayatdar. Bizi de bu hizmet meşgalesinde kabul buyururlar ise Meksika’dan Şili’ye kadar 33’lük tesbih taneleri gibi 33 ülke bizleri bekliyor, ihtiyacın şiddetini anlatamam, “ancak gelin ve görün” diyoruz.

“İnsanları şeker gibi” derler ya, aynen öyle, sıcacık insanlar. Sanki diyoruz; Bu hakikatleri bu Hizmetleri Dershaneleri bekliyorlarmış!

Dershanemiz Buenos Aires‘in merkezinde müslümanların yoğun olduğu bir bölgede. Osmanlı zamanında buraya Araplardan çok gelenler olmuş. Türkler de mevcut, ama tamamen buralı gibi olmakla beraber, umumu Müslüman. Bu şehirde 1 milyon müslüman var. 40 milyon nüfuslu bir ülkede 1 milyon müslüman sayısı da küçümsenemez.

Latin Amerika kısmı; tarzı, insanları, yaşayışı, havası bakımından birbirine çok benzediği için Latin Amerika’yı tek ülke, ülkeleri de şehirler olarak kabul edebiliriz ve bu Latin Amerika ülkesi 500 küsür milyon bir nüfusa sahip. Türkiye’den uzak olması hasebi ile bu kadar önemli bir bölgeye teveccüh zayıf kalmış. Malum Dershane tarzı da bu ülkelerden ilk defa Arjantin’de 40 Milyon nüfuslu ülkede, 40 metrelik bir Dershane, yani bir tohum ile başlıyor.

40 sene durmadan hizmet etsek yine yetmez, “Allah ömrümüzü ve şevkimizi artırsın” diyoruz, ve dün tanıştığımız Arap asıllı ve bize camide ;”Eğer anlatacağınız dava Hak ise dört el ile sarılacağım” diyen kardeşimizle görüşmek için yola çıkıyoruz.

Dualarınızı bekler ve Cuma günü ilki gerçekleşecek olan Dersimize de umumunuzu bekleriz.

 

 

Arjantin Nur Talebeleri

 www.NurNet.org