Etiket arşivi: Dr.Selçuk Eskiçubuk

Veysel Karani (R.A.) (Şiir)

Ortalıkta üç beş ağaç, birkaç kuyu ve birkaç deve

ekin bitmez, kuru sıcak çölde ıssız bir belde

toprak damlı evlerin birinde doğurdu seni annen

Yemen’e yakın, kum dağlarıyla çevrili bir yerdi Karen

Dört yaşında kaybedince aniden babanı

yedirip içirirdin kör kötürüm ananı

sensin o ey temiz insan Veysel Karani….

Kervanlar uğrayınca develerle Karen’e

güttüğü develer için verenden ücret alır

fakirdir ama cömert , vermeyenden istemez

ıssız vadilerde dolaşır, haram yemez, yalan bilmez

dağlarda gezer bir garib deve çobanıydı kendisi

Duyunca birgün Mekke’de yaşayan son peygamberi

inanır, müslüman olur, görmüş gibi Hz.Muhammed’i

ama yüreğine düşer, onu birkez görebilme ateşi

annesinden izin ister gitmek için ama razı olmaz

”git bakalım beni kime bırakacaksın ”deyince

anne sevgisi için ,yüreğine gömer dayanılmaz hasreti

…Ve yaşı kırkı geçer böylece bizim Veysel’in

ama kimse dindiremez, içindeki yakıcı hasreti

dayanmaz ana yüreği onun bu acısına

birgün izin verir, ama bir şartı vardır

bulamazsa Medine’de Peygamberi,

dönecektir beklemeden hemen geri

Issız vadiler,çöller geçilir ver elini Medine

ama ne yazık ki Peygamber evde yok, Tebük seferinde

selam bırakır Hz. Ayşe’ye, Peygambere iletsin diye

döner gider göremeden söz verdiği için Karen’e

bırakarak ardında Harameynde bir güzel koku

gelince sorar Peygamber, Hz.Ayşe’ye

evimize hangi ulu kişi geldi diye?……

Hastalanınca birgün o yüce Peygamber

Hz.Ömer, Ali ve Ayşe’ye arkasındaki hırkayı

vasiyet etti, ölümünden sonra Veysel’e verilsin diye

zamanı gelince vasiyet yerine geldi, emanet teslim oldu

rağbet artınca sıkılır Veysel’e o da kaçar Basra’ya

yine sade bir hayat, Rabbine niyazdan hiç usanmadan …..

Sıffin savaşına davet etti onu Halife Hz.Ali

çekinmeden katıldı ama sonunda oldu şehit

gömülürken şehitler Fırat kenarında birer birer

Yemen’de, Şam’da ve Bitlis’te oldu onun üç kabri

kim bilebilir ki gerçeği, Veysel’in ki hangisi?

ama hırkanın son emin yeri:

Topkapı Kutsal Emanetler dairesi…

Dr.Selçuk Eskiçubuk

www.NurNet.Org

Yıldızlar – Semadaki Gösteri (Şiir)

YILDIZLAR

Arılar uçuşuyor, çiçekten çiçeğe

kuşlar cıvıldıyor, yemyeşil ormanlarda

uçaklar uçuyor, her gün kıtalar arasında

uçamamıştı ah!, Hazerfan Ahmet Çelebi

taktığı kanatlarla Galata’dan…..

Semada ışıklı saray gibi yıldızlar,

gökyüzünde sayısız burçlar,

var mıdır oralarda da uçuşan kuşlar?

Çoban yıldızından Jüpiter’e, Ay’a

Güneşten ,Satürn’ün halkalarına

günde kaç kez uçarlar acaba?

Kimde var söyleyin bana

yedi kat gökte uçacak

sıcakta yanmaz, soğukta üşümez

beni de uçuracak, kanatlar…..

 

SEMADAKİ GÖSTERİ

Balıklar yalnız su içinde mi yaşar?

Güneşin ateşinde dans edemez mi

renk renk ”ışıklardan balıklar”?….

böcekler, yırtıcı kuşlar , hayvanlar

gecenin karanlığından

çıkarken ortaya tek tek evrende

semanın uçsuz bucaksız karanlığında

yaşayamaz mı sayısız ”karanlıktan kuşlar”?…..

 

Binbir çeşit dal, yaprak, ağaç ve çiçekler

süslerken bayram gibi her yeri

baştan başa gökyüzü bahçelerini

ışıl ışıl aydınlatamaz mı ”elektrikten ağaçlar”?….

 

Sonsuz semayı dolduran

havadan, karanlıktan, elektrik ve ışıktan

varlıklar yaşayamaz mı haberimiz olmadan?….

 

Sen ki canlı, akıllı, şuurlu, düşünen

ruhu olan insansın

hayır diyebilir misin hiç düşünmeden?…

Dr. Selçuk Eskiçubuk

www.NurNet.Org

Ey Allah’ım – Ya Rahman, Ya Rahim (Şiir)

EY ALLAH’IM!

Verdiğin nimetlere şükürsüzlükten,

kulluk görevlerimi unutmaktan,

nefsimin tembelliğinden ve kötü isteklerinden,

emirlerine isyandan,

sana sığınırım Allahım…..

Günahlarım yüzünden hesab gününde

Peygamberimiz H.z Muhammed’i utandırma!

O, senin emirlerini bize hakkıyla anlattı,

kusur da bende, suç da

beni , Onun ve ümmetinin yanında

mahcub etme ya Rabb!

Senin şanın yücedir affedicisin,affı seversin,

beni,annemi,babamı,eşimi,kızımı,

akrabalarımı,sevdiklerimi

ve beni sevenleri de affet, amin, amin….

 

YA RAHMAN !YA RAHİM!

Sen affedicisin ,affı seversin, bizi affet ki

günahlarımız, dünya-ahiret hayatımızı kirletmesin

zehir olmasın, şu kısacık ömrümüz

 

Sen affedicisin, affı seversin ve bizi affet ki

mahşere kadar daha çok var

kabir azabından, uzak olsun ruhumuz……

 

Sen affedicisin, affı seversin bizi affet ki

duyunca İsrafil’in Surunu

korkmadan izninle ölsün-dirilsin bedenimiz

 

Sen affedicisin, affı seversin bizi affet ki

günahlarımızın karalığı, yüzümüzü karartmasın

ak olsun kıyamette yüzümüz….

 

Sen affedicisin, affı seversin, bizi affet ki

az salih amellerimiz çok gelsin hesap gününde

taşısın amel defterini sağ elimiz……

 

Sen affedicisin, affı seversin bizi affet ki

kıldan ince kılıçtan keskin köprüden geçerken

birbirine dolaşmasın ayaklarımız.

 

Sen affedicisin ,affı seversin, bizi affet ki

arınıp bütün günahlarımızdan

 

Cemalini görmeye hak kazansın sayısız abdiniz….

Dr. Selçuk Eskiçubuk

www.NurNet.Org

Geceler – Eller (Şiir)

GECELER

Bülbül dinleyen aşık

 güneş doğsun ister mi?

 susuzluktan çatlamış topraklar

yağmur dinsin ister mi?


Semaya açılınca eller

bülbül gibi yalvarırsa diller

taprağa rahmet yağdıran eller

günahları süpürür ve siler…..

 

ELLER

Aşk, sevgi, nefret ve her şeyi

 bize anlatan sessiz diller

 

Eller, bizim eller!

konuşursa bir gün geçmişten

haber verir mi her gizli işten?

 

Eller, ah! öpülesi eller

 dualarla deler gök kubbeyi

Kalem bile değiştirir kötü kaderi…

Dr. Selçuk Eskiçubuk

www.NurNet.Org

Akşamın Sessizliği (Şiir)

Akşam olunca kapanır şehirde, tül perdeler

sabah evden çıkanlar, tek tek dönerler

ışıklar sızar, her pencereden

görülmez, bilinmez içerde olup bitenler

 

Ben Seni ararım, ey Sevgili !

hep akşamlarda.

yetmiş bin perde saklasa da Seni

doksan dokuz renkten ışık sızıyorsa perdeye arıyorum, mutlaka bulacağım Seni…..

 

Dünyayı dolaşıyor yüzyirmidört bin ırmak ve nehir çağlayarak akıp geçiyor çorak bahçelerden

Son Yağmur da yağdı tepemize

 

Rahmetini müjdeledi, getirdi bize

sırılsıklam ıslanmaya razıyım ben

bir sefer olsun görürsem Seni….

Dr.Selçuk Eskiçubuk

www.NurNet.Org