Cuma Duası (Cumanız Mübarek Olsun)

“Amin! Elhamdu lillahi rabbi’l-alemin, ve’l-akibetu lil-muttekin va’s-salatu ve’s-selamu ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve ashabi ecmain.”

Ey Yüce Rabbimiz !

Sen bütün mahlukatına merhametli bilhassa inanmış kullarına pek lütufkarsın, el açtık kapına geldik sana dua ve niyazlarımızla yalvarıyoruz, dualarımızı kabul ederek bizlere af kapından bos çevirme Allah’ım!

Kıyamet gününün tek hakimi ve sahibi sensin, bizlere orada acı, cehennem azabından koru Ya Rabbi!

Biz yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardim dileriz, bizleri ibadet ve itaatin yolundan hiç bir zaman ayirma Allah’ım!

Hidayet üzere devamlı kalmayı, muttaki kullarından olmayı, dünya ömrümüzü iffet ve şerefimizle geçirmeyi cümlemize nasip eyle Allah’ım!

Gadabından hoşnutluğuna, cezandan affına, şeytanın şerlerinden senin sonsuz rahmetine sığınıyoruz, sen affedicisin, affetmeyi seversin, bizleri de affeyle Allah’ım!

Senin affına merhametine ve lütfüne daha çok ihtiyaç duyduğumuz şu zamanda bizleri sensiz bırakma Ya Rabbi! Sana yalvarıyoruz, kapına geldik bizleri boş çevirme Ya Rabbi!

Allah’ım sen de biliyorsun ki senden başkasına Rabb demedik, sadece sana kulluk ettik ve sadece senden yardım istedik, ve biliyoruz ki Allah’ım senin razı olmadığın işler yaptık, ama sen bizim Rabb’imizsin senden başkasına gidecek halimiz yok ki, ceza vermende sen bizim Rabb’imizsin, affetmende rabbimizsin, bizi bağışlarsan sen gafur ve rahimsin.

Sen affedicisin, affi seversin bizleri affeyle Ya Rabbi…

Ahirete göç eylemiş, kemikleri çürümüş bir fatihaya muhtaç olanların kabirlerini Kur’an’ın nuru ile aydınlat, makamlarını cennet eyle Allah’ım!

Kabirlerinde imanlarının ve Kur’an’ın nurunu onlara ortak eyle! Kabirlerini cennet bahçelerinden eyle. Cehennem çukuruna benzetme Ya Rabbi!

Beşer olarak, şaşarak işledikleri kusurları sebebiyle kabir azabı çekenler varsa, okunan Kur’anlar hürmetine sen onları kurtar Allah’ım! Sevgili Peygamber (asm)’in hürmetine onları affet Allah’ım! Kabe-i Muazzama, Ravza-i mutahhera ve diğer mukaddes yerler hürmetine sen onlara acı Allah’ım!

Dünyanın dört bir yanında zulme maruz kalmış bütün Müslüman kardeşlerimizin halleri sana arz ediyoruz Allah’m! Zulmedenleri ıslah eyle Ya Rabbi! Islah olmaları mümkün değilse, onları Kahhar isminle kahreyle Ya Rabbi!

Özellikle şuan dünyanın dört bir tarafında, biz burada rahat bir mekanda karnımız tok, başımızda çatı dua etmek bile nefsimize ağır gelirken ya onlar, ya onlar Allah’ım! Gecenin bir saatinde, soğukta, karnı aç ve bir köşede ölmeyi bekleyen Müslüman kardeşim “Ben burada bu haldeyken benden bir duasını bile esirgeyen Müslüman kardeşimden hesabimi soracak günü bekliyorum.” diyorsa, bunun hesabını nasıl veririz Allah’ım! Bizlere bu şuuru nasip eyle Allah’ım!

Son nefesimizde kelim-i şehadetle buyrun « Eşhedu el la ilahe illallah ve eşhedu anne Muhammeden abduhu ve rasuluh » diyerek bu dünyadan göç etmeyi, imanın ve İslamın doğru, temiz ve nurlu yolundan ayrılmadan göç etmeyi cümlemize nasip eyle Ya Rabbi!

Şerefimiz olan dinimizi, dünyamızı ahretimizi mamur eyle.

Gözümüzün, kulağımızın kalbimizin ve diger bütün azalarımızın şerlerinden bizleri koru.

Ey kalpleri tasarrufunda bulunduran Mevlamız, bizleri ve aile fertlerimizi sana itaatle hoşnutluğuna sebep olan işlerde ve doğru yolunda daim eyle!

Kabul olmayacak dua ile sana el kaldırmaktan, insanlığa ve İslamlığa faydalı olmayan bilgiden, bir Müslümana yakışmayan acizlikten, tembellikten, cimrilikten sana sığınıyoruz, bizleri de koru Ya Rabbi!

Amin diyen kullarını iki cihanda aziz eyle.

Cennetinle cemalinle bizleri müşerref eyle ve duamızı yüce dergahında kabul eyle Ya Rabbi!

Hulasa duaların özü; sevgili Peygamberimizin (asm) senden istediği hayırlı işlerin tamamını biz de Senden istiyoruz, bizlere de nasip eyle Ya Rabbi!

Sevgili Peygamberimizin (asm) sana sığındığı bütün şerlerden, fitne, fesat ve nifaktan bizde Sana sığınıyoruz, hepimizi koru Allah’ım!

Bütün mümin ve müsliminin günahlarını geniş mağfiretinle affeyle Ya Rabbi!

Bizlere hiçbir zaman düşünemediğimiz kadar büyük ve geniş nimetler ihsan eyle Ya Rabbi!

Hiçbir gölgenin olmadığı o dehşetli hesap gününde, senin gölgenin altında bulunmayı nasip eyle Allah’ım.

“Subhane Rabbike Rabbi’l-izzeti amma yesifun ve salamın ale’l-mirselin ve’l-hamdu lillahi Rabbi’l-alemin”

Bütün ölmüşlerimizin ve Sevgili Peygamberimizin (asm) ruhu için, Allah Teala’nın rızası için. El Fatiha.

www.NurNet.Org

Zamanın Sahabeleri Muhabbet Fedaileri

Zaman çoğunlukla insanların kendi menfaatleri doğrultusunda hayatlarını dizayn ettikleri ve insanlara menfaatleri doğrultusunda yaklaştığı bir zaman. Bencilliğin, menfaatin ön planda olduğu insani değerlerin ve dürüstlüğün toplumda alıcı bulmadığı bir dönem.

Bu dönemde bu kadar olumsuzluğa rağmen olumlu yönde yaklaşan insanlarda yok değildir. Toplumun manevi dinamikleri olarak kabul edebileceğimiz bu insanlar Muhabbet Fedaileridir.

Bu insanlar kendileri için yaşamazlar. Başkaları için yaşarlar.

Alkışları duymaz, eleştirilere kulak asmaz, yaptıkları şeyi gösterişsiz yaparlar.

Onlar içinde bulundukları toplumu aydınlatıp insanlığı yükseltme uğrunda onlarla bütünleşip onlarla içli dışlı olurlar.

Onlar bir tohum gibidirler. Kendileri çürürken yüzlerce başakları yeşertirler.

Onlar bir ışık gibidirler kendileri yanarken başkalarınıda aydınlatırlar.

Bu insanlar dünyayı bir amaç değil bir araç olarak görürler. Ben demezler her zaman biz derler. Onlar fedakârlık abidesidirler.

Herkes gezip oynarken bu insanlar kitap okuma ve okutma derdindedir. Acaba bugün kaç sayfa kitap okurum ve kaç sayfa kardeşimin kitap okumasına vesile olurum.Kardeşimin imanını nasıl kuvvetlendiririm derdindedirler. İnsanların manevi kurtuluşunu bir ideal olarak görürüler. Bir insanın manevi kurtuluşunu bir insanın idam sehpasından kurtuluşu gibi görürler.

Bu insanlar meyve ağacı gibidirler sesiz sedasızdırlar. Hiç bir zaman sesleri sedaları duyulmaz. fakat verdikleri hizmetlerle insanlara en kıymetli, değerli meyveleri verirler. Kendilerini insanların manevi hayatını kazanacak hazineleri dağıtmakla mükellef görürler. Her zaman pozitif düşünürler.

Üstadları gibi ve Üstad Bediüzzaman’ın  yolunda :

‘’Biz muhabbet fedaileriyiz husumetle vaktimiz yoktur.’’ düşüncesi ile her insana ve her olaya pozitiftirler.

İnsanlara sevgi ve şefkat ile yaklaşırlar. Bir insanın kalbini kırmayı Kâbe’yi yıkmayla eş görürler. Halim selimdirler. Fakat hiçbir zaman korkak ve ürkek değillerdir. Kendilerine haksızlık yapıldığında haksızlığa sesiz kalmazlar.

Kısacası onlar Muhabbet fedaileridirler ahiretini ve başkalarının ahiretini kurtarmak için dünyasını ve dünya namına değerli bildiği bütün değerleri bir kenara atmışlardır. Yalnız bir şeyi gaye edinmişlerdir. Allah rızasını Allah’ı razı etmeyi gaye edinmişlerdir. Allah onlardan razı olsun.

Hamit DERMAN

60 milyon Tamil Risale-i Nur’u Radyodan Dinleyebilecek

Sri Lanka devlet radyosundan Risale-i Nur dersleri başladı. Sri Lanka Nur Talebeleri’nin Risale Haber’e yaptığı açıklamaya göre Tamilce yapılan radyo yayını Hindistan-Malezya-Bangladeş’ten de dinlenebiliyor ve yaklaşık 50-60 milyon civarındaki insan istifade edebilcek.

Açıklama şöyle:

Sri Lanka’dan Selamun Aleykum. “Bu kitapları biz yazıyoruz biz okuyoruz” diyen Bayram Yüksel abiye “bu kitapları kâinat okuyacak” diye cevap veren Üstadımızın dediklerini bir bir müşahede etmekdeyiz Elhamdulıllah.

Bir zamanlar Türkiye’de birkaç kişinin yazdığı-okuduğu ve dinlediği Risale-i Nurlar şimdi çoğu dünya dillerine tercüme edilmiş bir vazıyette, geniş bir okuyucu kitlesine sahip olmuş ve günden güne terakki etmektedir. Bunun son bir misali, bulunduğumuz ülkede bir ilk olarak Budistler için Tabiat Risalesini tercüme ettik. Müslümanlar ve Hinduların konuştukları Tamil diline yine Risale-i Nurdan birkaç kitabı tercüme ettik ve şuan diğer tercümelerimiz devam etmektedır.

Şu an Sri Lanka’da binlerce kişi Risale-i Nur’u radyodan dinliyor Elhamdülillah. Cumartesi günleri öğleden önce buranın devlet radyosundan Risale-i Nurları okutuyoruz ve okunan Risale-i Nurlar sadece ülke sınırları içinde kalmayıp geniş bir dinleyici kitlesine sahip olan radyoyu Hindistan-Malezya-Bangladeş gibi ülkelerde de yayın yapmakta ve dolayısıyla bu ülkelerde de Risale-i Nurlar dinlenmekte. Bir vesile ile kendisiyle hastanede tanıştığımız bir doktorla sohbet esnasında Risale-i Nur’dan bahsettiğimizde, “Evet, Risale-i Nur’u biliyorum. Radyodan duydum ve cumartesi günleri dinliyorum” diyerek büyük bir ilgi duyduğunu söyledi.

Abdurrahman İraz

Sürgün Hayatı Başlıyor

Talebeliğinde ilk sürgün Siirt’e başladı

İlminden başka neydi acaba kusuru kabahati

 

Hazırlıyordu kader asrın daha büyük musibetine

Göğüs gerecekti dağlar büyüklüğündeki felakete

 

Tillo’daki çok meşhur tarihi “kubbe-i Hasiye ye” gider

“Kamus-u Okyanus’da” “Bâb-üs Sine” kadar eder ezber

 

Kaptırmıştı kendini, ilmin sonsuzluk deryasına

Âleminde yok, karışmıyor kimsenin dünyasına

 

Yemeğin tanesini karıncalara verir, suyunu içer

Bu hayvanlar çok çalışkan, cumhuriyetçi der

 

Abdülkâdîr Geylani’yi (KS) gece rüyada görür

Hz. Gavs, Mustafa Paşayı irşat vazifesini verir

 

Kendinden emin, gözü kara, cesareti kuvvetli

Karşı koyamazdı kimse, görünce bu kudreti

 

Tillo’dan Miran aşiret reisine hemen gider

Cezire’deki bütün âlimleri ilzam edip ikna eder

 

Miran aşiret reisini, eder irşad hidayete getirir

Paşa, önceden vaat ettiği mavzer tüfeğini verir

 
Bekir Özcan

Bediüzzaman Said Nursi Destanından

www.NurNet.org

Rahmeti Bol Allahım

Allah’ım ben fakir muhtacım yalvarırım sana,

Rica ederim rahmetini esirgeme bana,

Gaflet engel olmasa, doyamam Seni ana ana,

Mahbubu kulubsun bir gün geleceyiz Sana.

 

Yüce Rabbim Senin kudret ve rahmetin sonsuzdur,

Yarattığın mahlukatın, tümü kudretten yoksuldur,

Bütün Esmaül-hüsnanın sıfatları kusursuzdur,

Bize unutturma ki bir gün geleceğiz Sana.

 

Allah’ım bu zamanın fitnesinden koru bizi,

Nurlar sayesinde kaybetmeyelim İzinizi,

Çok şükür Nurlar peşine insanlar dizi dizi,

Nurlara sahip çıksak ak yüzle geliriz Sana.

 

Allah’ım rahmetini bizden esirgeme sakın,

Yoksa bizleri mahv edebilir bu mel’un akın,

Sonumuz geliyor belki yarından daha yakın,

Hıfzu emanınla az günahla gelelim Sana.

 

Allah’ım Sen cansız zerrattan insan yaptın bizi,

Bize düşen her anu zamanda analım Sizi,

Sana ak yüzle gelmek için artır şevkimizi,

Lütfünle nasip et az günahla gelelim Sana.                             

 

Allah’ım her taraftan düşmanlar koşuyor bize,

Kurtuluruz ancak yaslanırsak hak dinimize,

Hak yolda önder ol ki günahsız gelelim Size,

Allah’ım cennetini nasip et Nurlu ihvana.

 

Rabbim! Nasip et Nurcularla olalım yan yana,

Kalan günleri geçirelim Seni ana ana

İnsu cin şeytanları bizi atmasın yabana,

Benlikten  bizi kurtar ki ak pak gelelim Sana.

 

Rahmetinle Üstadımız Nurlu yolu gösterdi,

Karanlıkta kalanların önlerine Nur serdi,

Düşmanı mağlup eden silahı elimize verdi,

Bize merhamet et ki akyüz le gelelim sana.

 

Ey şefkati gazabına galip gelen Allah’ım,

Bize yardım et ki Nurlardan bol hisse alalım,

Zanadiktan kurtulup Nur dairesinde kalalım,

Nurlara sahip çıkalım , orada kök salalım.

 

Abdülkadir HAKTANIR

www.NurNet.orrg

Dünyanız Nurlansın.

Exit mobile version