Etiket arşivi: hizmet

Bediüzzaman Yaz Aylarındaki Tehlikeye Şu Şekilde Dikkat Çeker

bediuzzaman-yaz-aylarindaki-tehlikeye-su-sekilde-dikkat-cekerYaz Aylarındaki Gaflet Tehlikesi

Yaz sıcaklarının kendisini hissettirmesiyle beraber insanların fizyolojik yapılarıyla orantılı olarak, psikolojik durumları da etkilenmektedir. Özellikle mevsim dönümleriyle beraber, vücudumuzda birtakım değişiklikler meydana gelmekte. Kimi insanlarda “yaz yorgunluğu” olarak ta bilinen bir takım rahatsızlıklara yol açmaktadır. Yaz ayları özellikle İman ve Kur’an hizmetinde çalışanlar içinde tehlikeli bir dönemdir. Maddi havanın bozukluğu insanların manevi hayatlarına da tesir etmektedir.
Yaz ayının verdiği rehavet duygusuna dikkatleri çeken Bediüzzaman Hazretleri, Barla Lahikası’nda bir yaz ayına girerken talebelerini şöyle ikaz eder:
Aziz kardeşlerim,
Bahar ve yazın meşgaleleri, hem gecelerin kısalması, hem şuhur-u selasenin gitmesi ve ekser kardeşlerimin bir derece hisse alması ve daha sair bazı esbabın bulunması, elbette bir derece neş’eli kış dersine fütur verir. Fakat onlardan gelen fütur, size fütur vermesin. Çünkü o dersler, ulum-u imaniyeden olduğu için, bir insan yalnız kendi nefsine dinlettirse yeter. Bahusus, siz daima bir-iki hakiki kardeşi de bulursunuz.
Hem o dersi dinleyenler yalnız insanlar değil. Cenab-ı Hakk’ın zişuur çok mahlukatı vardır ki, hakaik-i imaniyenin istimaından çok zevk alırlar. Sizin o kısım arkadaşınız ve müstemileriniz çoktur.
Bediüzzaman Hazretleri, yaz aylarında insanlarda oluşabilecek rehavete dikkat çekerek bir-iki kişiyle dahi olsa derslere ve hizmete devam edilmesi yönünde talebelerini ve bizleri uyarır. Yine Barla Lahikası’nda geçen bir mektubunda yaz aylarında oluşan rehavete şu şekilde dikkat çeker:
Bilirsiniz ki, yaz mevsiminde dünya gafleti ziyade hükmeder. Ders arkadaşlarımızın çoğu fütura düşüp tatil-i eşgale mecbur oluyor. Ciddi hakaikle tam meşgul olamıyor. Cenab-ı Hak, kemal-i rahmetinden, iki senedir ciddi hakaike nisbeten yemişler, fakiheler nev’inden tevafukat-ı latifeyle ezhanımızı taltif etti, zihnimizi neş’elendirdi. Kemal-i merhametinden o tevafukat-ı latife meyveleriyle, ciddi bir hakikat-i Kur’aniyeye zihnimizi sevk etti ve ruhumuza, o meyveleri gıda ve kut yaptı. Hurma gibi, hem fakihe, hem kut oldu. Hem hakikat, hem ziynet ve meziyet birleşti.
Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere yaz mevsiminde gafletin ağır basmasıyla ve bir takım meşguliyetlerin artması bir çok insanı neşeli kış derslerinden alıkoymaktadır. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri son olarak böyle bir fütur yaşanması durumunda özellikle İman hizmetiyle meşgul olanlara şu hatırlatmayı yapar:”
Hizmette halisane çalışanlara fütür geldiği vakit şefkatli bir tokat yerler, intibaha gelerek yine o hizmete girerler.”
Risale Ajans

Tunus, Zaytuna Üniversitesi’nde Risale-i Nur Paneli

Bir iki hafta gibi çok kısa bir zaman önce gündeme gelen Bediüzzaman’ın Islah Metodu konulu panel, İslam dünyasının en eski üniversitesi olarak bilinen ve İbn Haldun gibi büyük alimleri yetiştiren Tunus’un Zaytuna Üniversitesi’nde düzenlendi. Panele Mısır Ezher Üniversitesi’nden Prof. Dr. Muhammed Abu Leyla ile Türkiye’den İİKV vakıf yönetiminden Ali Katiöz Hoca ile Prof. Dr. Faris Kaya konuşmacı olarak katıldılar.

25 Nisan Çarşamba günü sabah saat 9’da Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan panelin açılısında bir konuşma yapan Zaytuna Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulcelil Selam bundan bir hafta kadar önce Cezayir’in Konstantiniyye Üniversitesi’nde Bediüzzaman’la ilgili düzenlenen bir uluslararası toplantıya katıldığını ve Bediüzzaman’ın fikirlerinden çok etkilendiğini, zaman geçirmeden küçük de olsa benzer bir toplantıyı kendi üniversitesinde yapmak istediğini söyledi. Ayrıca kendi üniversitesindeki gençlerin mutlaka Nursi’nin eserlerini ve hayatını okumalarını tavsiye etti ve bu hususta elinden gelen çalışmaları yapacağını söyledi.

Daha sonra Bediüzzaman’ın hayatını ve fikirlerini anlatan bir tanıtım videosu gösterildi. Bu videoyu takiben İİKV’den Faris Kaya Bediüzzaman’ın hayatından kesitlerle onun hizmet anlayışından anekdotlar anlattı.

Sonra söz alan Ezher Üniversitesi öğretim üyelerinden Muhammed Abu Leyla, Bediüzzaman’ın ıslah metodunun ferd bazında, aile bazında ve toplumun farklı kesimlerinde ıslaha yönelik etkileri üzerinde durdu. Kendisinin dört İslam alimi hakkında eser yazdığını, bunlardan ilk üçünü, İbn Hazim, İbn Rüşd ve İbn Arabi’yi rüyasında gördüğünü, Bediüzzaman Hazretleri ile yakaza aleminde görüştüğünü kasemle temin ederek ifade etti.

Daha sonra söz alan Ali Katıöz Hoca ise Bediüzzaman’ın zamanın getirmiş olduğu olumsuzluklara Kur’an ve hadislerden çareler sunmak suretiyle her kesime hitap eden tatlı bir üslup geliştirdiğini ifade etti. Bu konulara örnek olarak Bediüzzaman’ın bilhassa hayata ve dünyaya ve kainata bakış için geliştirmiş olduğu üç kitap kavramını ve din ilimleri ile akıl ilimlerinin mezci ile akıl-kalp beraberliğinin O’nun üslubunun esasını oluşturduğunu ifade etti.

Yaklaşık 3 saat kadar süren program, uzun süren bir soru-cevap faslıyla son buldu. Ancak konuşmacılarla dinleyiciler arasında özel sohbetler halinde uzun sure devam etti.

Kaynak: İİKV

Mart Ayı Yurtdışı Hizmet Haberleri

Hollandalı Genç Namazını Rektörün Odasında Kıldı

Ben Müslüman olduğum zaman Müslümanlığın en büyük şartı namaz olduğunu öğrendim ve nerede olursam namazımı terk etmemeye karar verdim:

http://www.nurnet.org/hollandali-genc-namazini-rektorun-odasinda-kildi/

 

Kanada Nur Talebelerinden 3 Hizmet Mektubu Geldi

Amerika kıtasında yer alan Kanada’dan üç tane hizmet mektubu geldi. Mektuplarda Kur’an ve iman hizmetlerine dair bilgiler yer alıyor:

http://www.nurnet.org/kanadadan-3-hizmet-mektubu-geldi/

 

Tanzanya’dan İlk Selam

Türkiye’den Afrika kıtasındaki Tanzanya’ya giden hizmet kafilesi gözlemlerini kaleme aldı. İşte o notlar:

http://www.nurnet.org/tanzanyadan-ilk-selam/

 

Şehzadeler Şehri’nde Risale-i Nur Okumak

Gazetemizde hep gençlerimizin okuma programlarını ve onların tefekkürlerini okuyorduk. Şevk dolar ve gençlerimizi tebrîk ederdik. Âhirzamânda genç olmak zordu, ancak gençlerimiz o zorluğa rağmen okumayı başarıyorlardı. Ne bahtiyar gençlerdi onlar:

http://www.nurnet.org/sehzadeler-sehrinde-risale-i-nur-okumak/

 

İspanyolca Risalelere Kavuşan Perulu Patricia’nın Sevinci

Japonya’da yaşayan Perulu yeni müsluman olan birisine Risale-i Nurların İspanyolca tercümelerinin ulaşması sonrasında hissiyatını anlattığı bir mektubudur:

http://www.nurnet.org/ispanyolca-risalelere-kavusan-perulu-patricianin-sevinci/

 

İsviçre Hizmet Mektubu

İsviçre’de hizmet  Ali Uçar abilerin dönemlerinden beri var hatta o elim kazadan önce Ali Uçar abinin burda hizmetin gelişmesi amacıyla birkaç ay kalmak suretiyle sözü olduğu burdaki abilerden rivayet ediliyor:

http://www.nurnet.org/isvicre-hizmet-mektubu/

Kuran’ın Hizmetinde Ecdad

Kur’ânı dünyalara siz götürdünüz,              

İlim ve ahlakla kaleler ördünüz,

Firdevs cennetini buradan gördünüz,

Müthiş düşmanları dize düşürdünüz .

 

Bir Allah inancını yaşayan ecdad,

Ezik büzük gönülleri eylediniz şad,

Çok memleket sizinle olmuştu âbad,

Hüşyar kalp ile geleceği gördünüz.

 

Hak ve adaleti dünyaya yaydınız,

Feth olan ülkeleri hiç saymadınız,

Siz o sağlam kuvveti Haktan aldınız,

En hunhar zalimi dize düşürdünüz.

 

Sizdiniz fatihi sayısız kalplerin,

Hallettiniz müşkülünü çok şüphenin,

Oturdunuz kalbinde bir çok ülkenin,

Bütün yolları Allah’a düşürdünüz.

 

İmanla erdiniz ufkuna gayretin,

Kalbinizde parladı günü gecenin,

Sizlerde manası vardı her hecenin,

Bütün gönülleri Nura düşürdünüz.

 

Ecdad din derdi ile yaşadı durdu,

Cihanın her yanına mâbedler kurdu,

Buraydı birçok asır hilafet yurdu,

Siz çok yolsuzları yola düşürdünüz.

 

Sizin harekâtınız Kur’âna bakar,

Bütün tarihinizden sanki bal akar,

Hatta her yaptığınızda çok mana var,

Kalplerden pasları silip süpürdünüz.

 

Ecdadım her yerde şükranla anılır,

Ruhlarına rahmet ve  dua salınır,

Her yerde sizin hayatınız aranır,

Ahret azığını burada dürdünüz.

 

Ey tarihe şeref saçan nurlu ecdad,  

Sonuna dek medh ile edilecen yad,

Unvanın Hz. osmandan almıştı, ölmez ad,

Nurlu âtinizi dünyadan gördünüz.   

 

Abdülkadir Haktanır

Nurlarla Beraberliğin Kıymetini Bilmeliyiz

Hizmet-i Kur’âniye ve imaniye adına, özellikle de Risale-i Nur hizmetleri adına; bundan elli sene önce, kırk sene önce, otuz sene önce, yirmi sene önce, hatta on sene önce yapılmasını istediğimiz, olmasını arzu ettiğimiz, büyük ümitlerle beklediğimiz şartlar, olgular, fikirler, düşünceler ve fiilî ameller, faaliyetler yüzde yetmişlere varan bir oranda gerçekleşmiş ve gerçekleşmeye devam ediyor elhamdülillah…
Nurların parlaması, elbette ki sadece Nurlarla alâkası olanların himmet ve gayretlerine çalışmalarına bağlanamaz. Nasip, ihsan-ı İlâhî, ikram-ı İlâhiyeyle tezahür eden, genişleyen, gelişen ve parlayan Nur hizmetlerinde alâkalı kişilerin katkısı da, bir şart-ı adi ve vesile olarak zikredilebilir. Ama irademizin sarfıyla sahiplenilen hizmetlerin içerisinde de mühim rolleri, inşaallah hademe olarak, hizmetkâr olarak yüklenebiliriz…
Gevşeme, rahatlık ve gaflet olan; yapılan, ortaya konan işlere hizmet adına kanaatkârlık bizlere ancak tembelliği ve gafleti getirebilir.
Ümidin çalışmanın şevkin kaynağı olan öğrenmek bilmek istediği ve okumak bizim vazgeçilmez üçlümüz olarak bizleri daima muharrik bir vaziyette tutabilmeli, emellerimiz, Ümitlerimiz, arzularımız, isteklerimiz ve hedeflerimiz daima hali hazır hizmetlerimizin kat kat fazlasına ziyadesiyle açık olmalıdır. Büyük hedeflere ulaşmak için çok büyük düşünmek ve bu düşünce dairesini okuyarak, öğrenerek alabildiğine genişletmek gerekir.
Hayatı veren, idare eden; hizmeti veren ve istihdam eden Hâlık-ı Zülcelalimizin kapısını edeble ve tevazu ile boynumuzu bükerek çalıp,  hizmet-i Kur’ânîye ve imanîye için çalışmalıyız. En küçük bir dünyevî isteğimizin, arzumuzun gerçekleşmesi için hiç çekinmeden ve durmadan istekde bulunduğumuz  Rabbimizden, uhrevî, ahirete dair, imanî, Kur’ânî hizmetler içinde daima isteklerde bulunabilmeliyiz…
Bizler eğer tembellik eder tenperverlikle hizmetin peşinde değil de, hizmetin gayrinin peşinde koşmaya ağırlık verirsek hizmet de bize sırtını döner…. Herkes unutmamalıdır ki herkesin hizmete ihtiyacı var, fakat hizmetin kimseye ihtiyacı yoktur. Cenâb-ı Hak istediği kulunu hizmet-i Kur’ânîye ve imanîyede koşturur, çalıştırır istihdam eder. İhsanda ve ikramda bulunur.
Şu haberdarlığımızı, Risale-i Nurlarla olan beraberliğimizi çok iyi değerlendirmeliyiz ve kıymetini  çok iyi bilmeliyiz. O’na, O’nun yolunda olabilmek için çok bol duâ etmeliyiz… İnşaallah Rabbim bizleri nurlarla hizmette ebediyen daim kılsın… Amin amin amin demeliyiz ve yine O’na yalvarmalıyız…
Rıfat Okyay / Nur Postası