Etiket arşivi: Türkçe

Türkçe-İngilizce Karşılaştırmalı Birinci Söz Hazırlandı

Türkçe ve İngilizce, karşılıklı satırlara tevafuk eden bu risale çalışması, sür’atle istifade edilmesi için önce A4 sayfasına taslak hazırlanıyor. Sonraki zamanlarda ise “booklet” *  dediğimiz bu şekilde kitapçıklar bastırmak üzere düzenleniyor. Elimizde bu tarz çalışmalardan vardır ve kim isterse bizimle irtibata geçebilir.

Bu çalışmalara bizi sevk eden amaçlardan birisi, yabancı dildeki hizmetlerimizi geliştirmek, Risalelere İngilizcede ecnebi kalmamaktır. Başlangıç seviyesinde iken, Türkçe ve İngilizce iki ayrı kitabı karıştırmak yerine, vaktimizi biraz tasarruf edelim niyetiyle Allah’ın bir ihsanı olarak bu işlere başladık. Dimağda bir kolaylık, fikirde bir derinlik ve genişlik, ülfette bir ciddiyet, mânada bir zenginlik, hizmetlerde ise muvaffakiyetler diliyoruz bu çalışmalarla.

Belki başka bir taifenin yapacağı ise, İngilizce Risalelerin seslendirilmesidir, biz ise bu konuda ehil değiliz. Çünkü Türkçe Risaleler bile Risaleleri anlayanlarca seslendirilince daha mânalı oluyor.. yani, Türkçe bilmek yetmiyor.. Bu hizmetlerde birbirimizden haberdar olabilirsek, bu alanda taksimü’l-a’mal hâsıl olabilir.

Not: Elimizde şu an gönderilebilir 2. Söz, 13.Sözün ikinci makamı hazır var. Ayrıca ileride tam hazır olabileceklerden 24. lema, 25.sözden bir parça, 19. Mektubdaki 1. Esas, Hikmet-i Hilkat-ı Alem konulu derleme çalışması, 22. Sözün 1. Leması ve biraz daha fazlası.. gittikçe artacak inşaallah.

(*): Booklet’ler çoğunlukla A5 ölçüsüne göre hazırlanıyor. Microsoft Word belgeleri PDF formatına dönüştürülerek oradan yazdırma ekranında “Sayfa ölçekleme” (Page Scaling) menüsünden “Kitapçık yazdırma” (Booklet printing) seçilirse, oradaki standart ayarlarla yazdırılabilir. Zaten Booklet’e uygun çalışmalarımızı ona göre düzenledik. Renk seçeneği sizin arzunuza göredir.

Buna ek olarak, belge yazdırıldığında tam ortasından ikiye katlanıp üstten ve alttan kırpmak gerekiyor: genişlik 11,5 cm, yükseklik 18 cm olarak ayarlanmalı. Ortasından zımbalandığında, kitapçık okumaya hazır şekildedir.

PDF formatında Kitabı indirmek için Tıklayın

Diğer çalışmalar için Tıklayın

Kıbrıs Magosa Nur Talebeleri Namına Lütfullah

ludevelop@gmail.com
Kuzey Kıbrıs
07/06/12

www.NurNet.org

İspanya-Madrid Uluslararası Kitap Fuarında Kuran ve Risale-i Nur Tanıtıldı

Türkiye yurtdışı hizmet meşveret heyetinin teşvikiyle Erzincan cemaati namına, Risale-i Nur’ların İspanyolcaya tercümelerinin hızlandırmak, bir zamanlar ezan seslerinin yankılandığı bu beldelerdeki hizmet ortamını görmek ve 5–7 Ekim 2011 tarihleri arasında İspanya’nın başkenti Madrid’de yapılacak olan LİBER uluslararası kitap fuarına katılmak üzere, küçük bir heyetle İspanya’ya gittik.

İspanya, Avrupa’nın güneybatısında, İber Yarımadası’nda yer alan, yaklaşık 40 milyon nüfuslu bir Akdeniz ülkesi. İspanya’da İspanyolca tek resmi dil olarak kabul edilirken; Katalanca, Galiçyaca, Baskça, Aranese gibi günlük hayatta kullanılan bazı diller de mevcut.

İspanya anayasasında resmi bir din belirtilmemiş olmasına karşılık, halkın büyük kesimi (%95) katolik. Nüfusun  yaklaşık %3’ünü İslam, %1’den az kısmını ise Yahudi dinine mensup kişiler oluşturmaktadır. İspanya’da çoğunluğunu Faslı Müslümanların oluşturduğu 1,5 milyona yakın Müslüman yaşamakta.

Fuar öncesinde Madrid, Sevilla, Granada, Badajoz gibi bazı şehirlere gidip, oralardaki camileri ve İslami birlikleri ziyaret ettik. Ziyaret ettiğimiz camilerde ve kurumlarda tanıştığımız insanlara Risale-i Nurları, Üstadımızı ve gerek yurtiçi gerek yurtdışı nur hizmetlerini dilimiz döndüğünce anlatıyorduk. Özellikle Arap asıllı Müslümanlar Türkiye’den geldiğimizi öğrenince bizlere teveccühleri ziyade oluyordu. Ziyaret ettiğimiz mekânlara, görevlilerden izin alıp farklı dillerde Risale-i Nurlardan hediye ettik. Ayrıca İspanya’nın en büyük birkaç üniversitesine kütüphanelerine konmak üzere birçok farklı dilde külliyat hediye ettik.

İspanyolca, sadece İspanya’da konuşulan bir dil değil. Brezilya hariç olmak üzere tüm orta ve güney Amerika kıtasında bu dil konuşulmakta. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri’nin ikinci resmi dili. Böylelikle İspanyolca dünya genelinde yaklaşık 750 milyon insanın konuştuğu bir dil olma özelliğine sahip. Dolayısıyla Risale-i Nurların bu dile tercümesi büyük önem arz etmektedir. İşte bu sebeple ziyaret ettiğimiz yerlerde, özellikle Granada ve Sevilla’da tercüme faaliyetleri ile ilgili birçok temaslarımız oldu. Granada ve Sevilla şehirlerine tercüme yapılmak üzere tanıştığımız ilim erbabına Risale-i Nurlar bıraktık.

Granada ziyaretimizde Risale-i Nur Külliyatından “33 Pencere”yi Arapçadan İspanyolcaya tercüme eden zat ile de görüştük. Bu Zat birçok Arapça eseri İspanyolcaya tercüme etmiş İspanyol asıllı bir müslüman. Kendisine tüm nur talebeleri adına teşekkürlerimizi sunduk. Kendisi şunları söyledi:

“Ben tercüme öncesinde İstanbul’a geldim ve Nur talebelerinin medreselerine misafir oldum. Ayrıca Risale-i Nurları Arapçaya çeviren İhsan Kasım Essalihi ile görüştüm. Böylelikle hizmetinizi yakından tanıma imkanı buldum. Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatını da okudum. Risale-i Nurların hangi zorluklar içinde telif edildiğini, hapishanelerden kibrit kutuları içinde nasıl çıkarıldığın iyi biliyorum.

Evet, gerçekten Risale-i Nur farklı eserler ve son derece entelektüel bir içeriğe sahip. Gayet derecede derin, külli, ulvi manaları uhdesinde barındırıyor. Risale-i Nurdaki o derinliği başkaca dillere tercüme edebilmek çok zor bir iş. Fakat elimden gelenin en iyisini büyük bir hassasiyetle yaptım.”

Biz kendisini Türkiye’de yine misafir etmek istediğimizi belirterek ve tekrar kendilerine teşekkürlerimizi sunarak ayrıldık.

5–7 Ekim 2011 tarihleri arasında İspanya’nın başketi Madrid ‘de yapılacak olan uluslararası “Liber Feria Del Libro” kitap fuarına katılmak üzere tekrar Madrid’e döndük. Bizim bu fuara katılmaktaki amacımız; üstadımızın seneler önce söylediği ‘’Bu hakikatleri bütün dünyaya okutturacağım.” sözü doğrultusunda, Risale-i Nurları bütün dünyaya, hususan Avrupa ve İspanya’ya neşretmekten ibaretti. Bu amaç doğrultusunda fuar bizim için güzel bir zemin oldu. Liber kitap fuarı, 26 ülkeden 446 yayınevinin katıldığı uluslararası büyük bir fuar. Biz de Türkiye’yi temsilen tüm nur talebeleri namına RNK Neşriyat olarak bu fuara katıldık. Bu fuara Türkiye adına sadece biz katılmıştık, tabir-i diğerle Madrid uluslararası kitap fuarında Türkiye, Kur’an, Cevşen ve Risale-i Nurlarla temsil edildi.

Bu fuara Sözler Yayınevinden temin ettiğimiz 7 dilde Kur’an, cevşen ve İspanyolca başta olmak üzere İngilizce, Arapça, farsça, Fransızca, Almanca, Felemenkçe, Yunanca, Lehçe, Rusça ve Türkçe lisanlarında toplam 11 dilde Risale-i Nur ile katıldık. Ayrıca İspanyolcaya tercümesi henüz tamamlanıp, fuarın yaklaşık bir hafta öncesinde basılan “33 Pencere” de stantta yerin almıştı. Öte yandan Türkiye’de hazırlanan İspanyolca afişlerle standımızı süslemiştik.

Fuara bu kadar çok farklı dilde tercüme kitaplarla katılan tek yayınevi de bizdik ve bu yüzden standımız, gelen ziyaretçilerin, özellikle de mütercimlerin dikkatini çekiyordu. Gelen tercümanlara Risale-i Nurlardan bazılarını hediye edip, okumalarını ve kitaplar hakkındaki yorumlarını e-mail yoluyla bizler iletmelerini söylüyorduk. Geri dönen mailler, Risale-i Nurlara -hangi dinden, ırktan, milletten olursa olsun- tüm insanların ihtiyacının olduğunu gösteriyordu. Mesela kendisine İspanyolca 33 Pencere hediye edilen Romen bir bayan yazdığı mailde, “Allah’ın varlığını ve birliğini sağlam delillerle ispat eden bu kitapların sadece Müslümanlara has olamayacağını, Allah’a inanan herkesin bu kitaplara ihtiyacını olduğunu ve yapılacak olan diğer tercümeleri beklediğini“ yazmıştı.

Fuara bazı Arap ülkelerinden gelen katılımcılar, Türkiye’den gelen katılımcıların sadece Kur’an ve Kur’an’ın tefsiri olan Risale-i Nurlarla katıldıklarını görünce çok şaşırıyor ve çok da seviniyorlardı. Hatta kendisine “üç elif ittihad etmezse…” bahsi anlatılan bir Arap Müslüman şaşkınlık içerisinde “Bu örneği kim vermiş? Bu ifadeler kimin olabilir” diye sordu. Biz de kemal-i iftiharla Üstadımızın adını söyledik. Evet, hakikaten Risale-i Nurun tarz-ı beyanını görenler lakayt kalamıyorlar.

Yaklaşık 20 gün süren İspanya seyahatinde birçok insanla tanışılıp birçok Risale-i Nur dağıtıldı. Metroda, çarşıda, camide, fuarda… tanışılan insanlara elden geldiği ölçüde Kur’an hakikatleri ve Risale-i Nurlar anlatılmaya çalışıldı. Bir zamanlar Endülüs gibi bir İslam medeniyetine ev sahipliği yapmış, Muhyiddin Arabi gibi bir çok alim yetiştirmiş bu toprakların insanları, kendilerini bu inançsızlık, ahlaksızlık ve sefahat bataklıklarından kurtaracak bu eserleri (vicdanen) iştiyakla bekliyorlar.

Meseleyi Sevilla’da tanıştığımız Arap asıllı alim bir zatın söylediği şu manidar sözlerle sonlandırıyoruz: “Türkiye’deki kardeşlerimize selamlarımızı iletiniz. Sizin bu gibi faaliyetlerinizden bizler buralarda fevkalade memnun oluyoruz.”

Dualarınıza muhtaç kardeşleriniz…

www.NurNet.org

2011 Türkçe Olimpiyatları Başlıyor!

Gelin Tanış Olalım Dünyayı Yaşanır Kılalım!

Her yıl Türkiye’ye ‘Türkçe bayramı’ ve ‘Birleşmiş Milletler’ havası yaşatan Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’nın 9’uncusuna 10 yeni ülkeden öğrenciler katılacak. Uluslararası Türkçe Öğretimi Derneği (TÜRKÇEDER) tarafından düzenlenen ve geçen yıl 120 ülkeden 750 öğrencinin katıldığı Türkçe Olimpiyatları’na bu yıl 130 ülkeden, Türkçe sevdalısı 1000 finalist öğrenci katılacak. Her yıl mayıs sonu ile haziran başı arasında düzenlenen olimpiyatlar, 12 Haziran’da Türkiye’de yapılacak genel seçimler nedeniyle bu yıl 15-30 Haziran 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Geçen sene kullanılan ‘Aynı dili konuşuyoruz’ teması bu sene ‘Gelin tanış olalım’ sloganıyla yenilenirken, Türkçe Olimpiyatları’nın final yarışmaları bu yıl da Ankara ve İstanbul’da gerçekleştirilecek. Ayrıca Türkiye’nin 20’den fazla şehrinde kapsamlı il etkinlikleri düzenlenecek. Türkçe konuşan dünya çocuklarına iki hafta boyunca Türkiye’nin önde gelen tatil merkezlerinden Kızılcahamam Asya Termal Tesisleri ev sahipliği yapmaya devam edecek.

Türkiye’deki Yabancı Öğrenciler Unutulmadı

Bu yıl olimpiyatlara ‘resim’, ‘ses’ ve Türkiye’de okuyan yabancı üniversite öğrencileri için ‘deneme’ yarışması eklendi. Bu üç yeni kategori ile olimpiyatlardaki yarışma alanı sayısı 20’ye çıktı. Resim yarışmasının konusu ‘kutsal değerlere saygı’ olacak. Yeni eklenen ‘ses’ yarışmasında ile şarkı yarışması arasında ‘dil’ farkı olacak. Şarkı yarışmasındaki şarkılar Türkçe, ses yarışmasındaki şarkılar ise öğrencilerin kendi anadillerinde söyledikleri şarkılardan oluşacak. Böylece yarışmacılar kültür şölenindeki stantlarıyla kendi kültürlerini tanıtmalarının yanı sıra ses yarışması ile de kendi dillerini tanıtma fırsatı bulacak.

Her Yıl On Bin Öğrenci Olimpiyatlara Hazırlanıyor

Uluslararası Türkçe Olimpiyatları Genel Sekreteri Tuncay Öztürk, olimpiyatlar için dünya genelinde bir yıl boyunca hazırlık yapıldığını belirterek, ‘her geçen yıl hem ülkemizde hem yurtdışında sesini duyuran ve takdir toplayan Türkçe Olimpiyatları’na her yıl yaklaşık 10 bin öğrencinin hazırlandığını ve öğretmenlerinin gözetiminde Türkçe öğrendiğini’ belirtti. Öztürk, “Olimpiyat heyecanını Türkiye’ye gelmeden hissetmeye başlayan öğrenciler, finallere katılabilmek için kendi ülkelerinde oldukça çekişmeli geçen elemelere giriyorlar. Her öğrencinin olimpiyatlara yalnızca bir kez katılma hakkı bulunuyor. Bu sayede her yıl binlerce farklı öğrenci Türkçe öğreniyor ve kültürümüzü yakından tanıyor. Ülke finallerini Türkiye’den de çok sayıda katılımcı izliyor.” dedi.

 

Öğrenciler 20 Ayrı Kategoride Yarışacak

Türkiye’deki Türkçe Olimpiyatları bir final niteliği taşıyor. Her ülke kendi içinde yarışmalar düzenleyerek finalistlerini seçiyor ve Türkiye’ye gönderiyor. Türkçe Olimpiyatları’na daha önce katılmış öğrenciler ikinci kez olimpiyatlara katılamıyor. Şarkı, şiir, ses ve halk oyunları yarışmasına 12-16 yaş aralığındaki öğrenciler, diğer yarışmalara ise 13-19 yaş aralığındaki ilk ve ortaöğretim öğrencileri katılabiliyor. Üniversite öğrencilerinin katıldığı deneme yarışmasında ise üst yaş sınırı 25.

Olimpiyatlar kapsamında Türkçe öğrenen yabancı öğrenciler için ‘konuşma, yazma, dil bilgisi, şarkı, şiir, ses, okuma, genel kültür, sunum, özel beceriler, resim, halk oyunları, deneme (1-2), ülke tanıtım stantları’ olmak üzere 15 ayrı yarışma düzenlenecek. Anadili Türkçe olup da yurtdışında yaşayan öğrenciler için ‘kompozisyon, şiir ve genel kültür’ yarışmaları düzenlenecek. Dünyaya Türkçe öğreten öğretmenler de olimpiyatlar kapsamında kendi aralarında yarışıyor. Bu öğretmenler ‘bilgi yarışması’ ile ‘ders anlatımı yarışması’nda hünerlerini gösteriyor. Olimpiyatlarla ilgili geniş bilgi ve başvuru için www.turkceolimpiyatlari.org internet sitesi kullanılıyor.

turkceolimpiyatlari.org

Dile Nasıl Hizmet Edilir?

Risale-i Nur’un dil özelliklerinden biri de şudur:

Okuyucunun İslam kültürüyle irtibatını devamlı nazara almış ve sağlam tutmuştur. Bilindiği gibi, bir dil, bir kültürün neticesidir veya bir kültürle bağlıdır. Bugün bir Alman dili Alman edebiyatıyla ve Alman kültürüyle bağlıdır. İngilizce, Anglosakson kültürüyle bağlantılıdır. Keza Fransızca Latin ve Fransız kültürüyle bağlantılıdır. Arapça geniş şekilde bir edebiyat dili ve İslam kültürüyle sıkı sıkıya bağlantılıdır. Bu diller daha çok o konularda ortaya çıkmış ve kullanılmış bir vasıtadır. Farsça edebiyat dilidir v.s. Buna benzer diğer misaller de verilebilir.

Risale-i Nur’un kullandığı dil ise, İslam kültürü ile Kur’an hükümleriyle, hadislerin mana ve muhtevasıyla sıkı bağlantılıdır. Bu özelliği söylüyoruz:

Türkçe’de yaklaşık 80 yıldır meydana getirilen veya getirilmek istenen tahribat çok büyüktür. Türkçe’deki Arapça ve Farsça kelimeler, ıstılahlar, dini ibareler sökülüp atılmak suretiyle Türkçe fakirleştirilmiş ve yozlaştırılmıştır. Bu sebeple uydurma Türkçe dediğimiz bir Türkçe ortaya çıkmaktadır ki, bu Türkçe’de asla İslami bir kültür, asla İslami bir mana yoktur ve böyle bir irtibat kullanmak da, bulmak da mümkün olmamaktadır.

Risale-i Nur’da kullanılan dil ise, özellikleri bir İslam kültürüne doğru gidişi, herhalde bir hadisin mana ve muhtevasına sevkedici, herhalde Rabbani hikmetleri anlamaya götüren bir özellik halinde kendini göstermektedir.

Bu konuda daha önce de, haftalık bir gazetede (İttihad) bir makale yazmıştım. Ve Risale-i Nur’un Türk diline yapmış olduğu hizmetlerin büyük olduğunu, bu konuda eşsiz bir eser olduğunu belirtmiştim. Çünkü çoğu defa mühim âlimler, İslam âlimleri, hatta İslam hukuku konusunda yazanlar dahi ya uydurma Türkçe kullanmakta ya da muhtevası çok zayıf, gramer kaidelerine uymayan bir metin halinde o ulvi hakikatleri dile getirmektedirlerdir ki, bu yanlış bir metoddur.

Çünkü o ulvi hakikatlar layıkı vechiyle ifade edilememektedir. Risale-i Nur ise, İslam kültürünü ihtiva eden bir dil ile yazılmıştır, mevzuun yüceliğini ortaya koyan ve o mevzua uygun kelimelerle ve İslamî muhteva ve manada bir istikamet vererek okuyucuya hizmet etmekte ve dolayısı ile Türk diline hizmet etmektedir. Bu sebeble diyebiliriz ki, Risale-i Nur’lar, bu açıdan hiçbir zaman diğer eserlerle karşılaştırılamaz.

Prof. Dr. Servet ARMAĞAN