Etiket arşivi: malezya

Malezya’da “Bediüzzaman, Hukuk ve Ahlak” Konuşuldu

Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi, bu hafta başında uluslarası bir sempozyum düzenledi. Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi ve Türk-Malay Kültür Derneği’nin organize ettiği sempozyumda “Bediüzzaman’ın görüşleri ışığında hukuk ve ahlak” konuşuldu.

Malezya – Türkiye Dostluk Derneği’nden Emre Yaşar sempozyum izlenimlerini İyi Haberler’e anlattı….

Dost TV -İyi Haberler:

This is Tecdid ! (Malezyadan güzel haberler..)

Eğer küre-i arza işittirecek derecede yeterince büyük bir hoparlör olsaydı, “Ey insanlar bu gidiş nereye !” diye haykırıp İslamiyet’e çağrılar yapılırdı. Fakat böyle bir teknoloji olmadığı için, `hariç memleketler`deki hizmetkârların atlarını yeterince mahmuzlamaları gerekiyor.

 Allah kuvvet versin ! Mümtaz kardeşimizin karşısına bir radyo programcısını çıkarıyor Rabbim… Müslüman bir Malay olan bu zata kardeşimiz ağır ağır anlatıyor Nurları…

 Dikkatle dinliyor Malay Zat, Risale-i Nur sempozyum broşürü ve bazı Malayca Risalelerden alıyor ve sonra tekrar görüşmek üzere ayrılıyor.

 Mehmed kardeş ise meşhur bir TV kanalının iki prodüktörü ile karsılaşıyor bir ortamda biiznillah…

 O iki Müslüman zata Nurları anlatmaya başlıyor. Dikkatle ve tebessümle dinleyen Malay yapımcılar sorular soruyorlar, cevap alıyorlar ve bu muhaverenin sonunda birisi diyor ki :

– Hmm, this is Tecdid !

Kardeşimiz heyecanla kalkıp adamın elini sıkarak :

 – Hah abimiz doğru kelimeyi buldu ! diyor ve muhabbetle gülüyorlar.

Onlar da okumak ve incelemek üzere Malayca Risalelerden alıp ayrılıyorlar.

Ahmed kardeşimiz ise iş yerinde tanıştığı Maldivler`den arkadaşına, Kur’an Tefsirini yazan Bediüzzaman’dan bahsediyor.

Arkadaş da dikkatle dinliyor ve daha sonra yine Maldivler`den Şeriat üzerine doktora yapmış olan muhterem bir dostuna Üstad`ı soruyor, o da `Bediuzzaman bazı anti-İslami güçlere karşı mücadele etmiştir` diyor. Daha sonra Ahmed kardeşimiz bunu duyunca o Maldivliyi Risale-i Nur hizmetini merkezinde görmesi için Türkiye`ye davet ediyor. Allah hayırlara vesile etsin.

Mevla-yi Muteal`den niyazımızdır ki, günahlarımıza bakıp kesmesin inayetini, arttırsın bilakis fakrımıza binaen…

O zatların kalplerini telif eylesin, bu hakikatlere, Nurlara ısındırsın, bu milletlere medya ile de duyurmayı nasip etsin Nurları ! Amin…

 Kudret Barutcu / Malezya

www.NurNet.Org

Tapınakta iki Müslüman!

Mansur Abi ile beraber, ibret alacağımızı tahmin ederek, merak duygumuzun bizi sürüklemesiyle, soluğu

Batu Caves`te alıyoruz. Burası dünyadaki en büyük putlardan birine ev sahipliği yapan Malezya’daki Hint tapınağı…

Pazar günü olması hasebiyle, muhtelif milletlerden çok sayıda turist, uzak yerlerden kalkıp bu pek gizemli (!) mağaraları görmeye gelmişler. Kimisi mağaralarda aradığını bulamamış gibi heykele sırtını dönmüş kumruların fotoğraflarını yakalamakla meşgul… Bu insanların buralara kadar gelmesinde, filmlerde zoraki tasvir edilen yapmacık `gizemli Uzak Doğu` kurgusunun rolü büyük…

Felak-Nas’larımızı okuyup altın ile kaplanmış putun yanından mağaraya doğru uzanan üç yüz basamağı çıktıktan sonra nemli bir atmosfere giriyoruz. Buraya çıkmanın bir Müslüman için iki faydası var: Bir, tefekkür; iki, tırmanmak suretiyle kilo vermek!

Yüzümüze çarpan kesif bir koku burnumuzu yakıyor ve 2-3 metrelik (galiba hiç kesmediği) uzun saçıyla ayakta duran yaşlı bir Hintli kadını görünce kimyamız bozuluyor, yüzümüzü daha az kimya bozanlara çeviriyoruz. Manevi havanın çirkinliği ile etrafın kirliliği birleşince `ne göreceksek görelim ve burayı terk edelim fikri bizde kuvvet kazanıyor.

Etrafta kutsal kutsal (!!) Hintliler, gerek özel tütsüler yakmak, gerekse misafirlere elle bir şeyler yedirmek vb. gibi kendilerince mistik ritüeller yapıyorlar.

Maymun sesleri horozun sesine karışıyor. Horozumuz buradakilerin sabah namazına kalkma ihtimalini hala seviyor ve sanırım o ümitle öttükçe otuyor. Ya da ayaklarını demire bağlamışlar mübareğin, kaçamıyor, her neyse…

Etrafta türlü türlü, ekseri fil figürlerinin hakim olduğu irili ufaklı heykelcikler var. Mansur abinin dediğine göre, bunlar adeta `sizden bize artık hayır gelmez, yenilerle yola devam edeceğiz` der gibi, eskimiş putlarını emekliye ayırıp bir kenara atıyorlarmış. Allah’ım sen bizim aklımızı muhafaza et, hayırlarda istihdam eyle. Amin !

Turistlere ulaşması için yanımızda getirdiğimiz Risale Tanıtım Kartları’nı koymaya layık temiz bir yer bulamıyoruz. Kısa sureli fakat derin ibretimizi bitirip derhal çıkışa doğru yürürken mağaradaki garip maketlere bakınmakla meşgul bir Alman turist ile karsılaşıyoruz. Kendisi üniversiteyi yeni bitirmiş bir genç.. Tanışıyoruz. Kısa bir Almanya-Türkiye muhabbetinden sonra, konuyu İslam dinine ve Kur’an’ın bir tefsiri olan Risale-i Nur’a getiriyor ve ona üzerinde kıymetli Nur sitelerinin de yazılı olduğu tanıtım kartı ve e-mail adreslerimizi vererek ayrılıyoruz (Allah hidayet versin..)

Bu uzun merdivenlerden inerken gözlerimiz uzaklara dalıyor, Türkiye’ye, vatanımıza doğru bakıyoruz. Bizi Osmanlı topraklarında, İslam`in bayraktarı Türkiye`de dünyaya getirdiği ve hiç aratmadan Kur’an hakikatlerini içeren Risale-i Nurları buldurduğu için O`na(C.C.) nasıl hamd edeceğimizi tam olarak bilemiyoruz.

`Bir islam memleketinde böyle büyük bir heykelin ne işi var` sorusu aklımıza gelse de, bizi ilgilendirmediği için, sorumlusunu aramıyoruz, su-i zan etmiyoruz.

Elhamdulillahi ala ni`metil İslam ve kemalil İman bi adedi zerrati kainati ve mürekkebatiha !

Ali Nureddin

www.NurNet.Org

Uzak Doğu’ da, Doğ Ey Güneş! Erit Taştan Putları !

Uzak Doğu’ da Doğ Ey Güneş! Erit Taştan Putları !

Teknolojik nimetlerin gelişmesi ve ucuzlaması ile, Manisa’dan İstanbul’a 1 saatte, oradan da Malezya’ya  11 saatte uçmak artık mümkün elhamdülillah…

Bu da şuurlu her Mümin için yepyeni hizmet imkanları anlamına geliyor.

Askerliğimi(!) yapmak için İstanbul’dan Singapur’a hareket ederken bambaşka bir aleme doğru gittiğimin farkındaydım. Bizim bahtımıza da `Uzak Şark` görevi düşmüştü.

Uzak Doğu milletlerinin arasında geçirdiğim bu uzun yolculuk boyunca sürekli tefekküre dalıyor ve bazen de gözlerimin yaşarmasına mani olamıyordum. Ya Rabbi, acaba bu uçaktaki insanların kaç tanesi Seni, Kitabını ve Habib-i Ekrem’ini doğru tanıyor! Bunlar için ne yapılabilir, nasıl hizmet götürmeli, Risale-i Nur’un elmas hakikatleri nasıl ulaştırılmalı?

Bu insanların inançları nedir? Çocukluktan beri yaşaya geldikleri dinleri onları gerçekten tatmin ediyor mu? Yoksa bazen kendi kendilerine soruyorlar mı:  “ Bu iş böyle olmamalı ama?” ve sonra çaresiz inanmaya devam fil kafalarına, maketlere, vesairelere..

“Şerait-i hayatın zorlaşması”na karşı hangi kuvvete istinad ediyorlar. Hasta oldukları zaman ne hissediyorlar, ya da yakınları öldüğü zaman?

Bütün bu insan kitlesinin içinde “iyi bir kul” olmayı hak eden elbette çok insan vardır. Öyle ki, hakikati ona ulaştırdığınızda, “Evet, işte benim aradığım buydu, artik kainat ve eşya benim için anlamlı hale geldi” diyerek İslam ile şereflenmeyi bekleyen “ehl-i insaf ve müdakkik” Zatlar bekliyorlardır bizi !

Her diyarda Müslümanlar az-çok bulunur. “Evvela ehl-i imanın imanını kurtarmak” şartı ile, Müminleri bu zamanın Kur’ani metodundan haberdar etmek, yani göllere ve okyanuslara maya çalmak Hz. Bediuzzaman’ın talebelerine düşüyor. Allah mayayı tutturur bir gün !

Singapur’dan aktarma yaparak Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur`a inince saunaya girmiş gibi hissediyorum, hava nemli.. Beni şehir merkezine götüren Çinli taksiciye yol boyunca Nur’lu hakikatlerden bahsetmeye çalışıyorum, her bir meseleyi duydukça o Çinlilere has tepkileri veriyor ve hoşuna gidiyor. Allah`tan cep telefonumda Yasin kardeşe okuttuğumuz Çince Gençlik Rehberi kayıtları var. Onu dinletiyorum, çok hoşuna gidiyor.. İncelemesi için  www.nur.gen.tr gibi siteleri veriyorum. Ayrılıyoruz.

 Değişik zamanlarda değişik insanlara bu türlü tebliğler yapmaya çalışıyorum. Dinine göre, karakterine göre üslubumu ayarlamalıyım. Yoksa tamir edeyim derken tahrip edebilirim. Her neye inanıyorlarsa en azından ona saygılı olduğumu düşünmeliler.

Hıristiyanlara karşı çok nazik bir üslup ile (Hz. Üstad’dan iktibasla) Hz. Isa’nin bizim de Peygamberimiz olduğunu, ve Hz Muhammed`e (aleyhissalatu vesselam) ve Kur’an’a iman ederlerse kurtulacaklarını ifade ediyorum. Kırmamaya gayret ediyorum.

Çinli, Hintli ve Malaylar olarak, muhatap olduğum insanların hepsi şimdiye kadar (3 haftadir), dikkatle dinledi ve www.islamanswering.com, www.nursistudies.com, www.nur.gen.tr, www.wendaislam.com gibi sitelerden haberdar oldu. İncelemek artık onların vazifesi…

Müslüman Malaylar’a ve tabii ki asıl kendi nefislerimize Risale-i Nur şuurunu ve hamiyetini kazandırmak için çabalamalıyız. (devam edecek…)

Ali Nureddin

www.NurNet.Org

Malezya’nın En Ünlü Romancısı Bediüzzaman’ı Yazacak

Malezya’nın ünlü İslam tarihi roman yazarı Abdullatif Talib, 06-22 Eylül tarihleri arasında vakfımız tarafından misafir edildi. Ülkemizden binlerce km uzak olan Malezya’dan, Bediüzzaman Said Nursi’nin yaşamı ve davası ile ilgili roman yazmak üzere gelen Abdullatif Talib’e Malezya’da çeşitli alanlarda görev yapan öğretim görevlileri ve yayınevi sahibi de eşlik etti.

Çeşitli maksatlarla geldiklerini ifade eden Malezyalı misafirler; öncelikle Üstadın talebelerini ziyaret ederek yazılacak roman için bilgi toplamak ikincisi; Risale-i Nur hizmetini daha iyi anlayabilmek için dersane sistemini öğrenmek, Risale öğrenme metodlarını ve materyallerini keşfetmek olduğunu belirttiler. Ayrıca Üstadın yaşadığı problemleri ve zorlulukları yerinde görüp bunları Malezyalılara anlatmak da diğer hedefleri arasında yer aldığını belirttiler.

Programlarına Türkiye turu ile devam eden Malezyalı grup Bursa, Isparta, Konya, Yozgat, Ankara, Şanlıurfa illerini de gezerek Bediüzzamanın ardında bıraktığı eğitim sistemini yerinde öğrenmiş oldular. Hizmette her yaştan insanların olmasının çok ilgi çekici olduğunu ifade eden grup misafirperverlikten dolayı hem vakfımıza hem dershanelere hem de Türkiye’ye şükranlarını sundular.

İstanbul’da bulundukları sürede, vakfımızda misafir olan heyet, vakıf kütüphanesinde hem çeşitli araştırmalar yaptılar hem de Mehmet Fırıncı, Şükran Vahide, İhsan Kasım, Prof. Dr. Faris Kaya, Prof. Dr. Neşet Toku gibi isimlerle çeşitli mülakat ve toplantılar yaptılar.

iikv

Daha önce eklediğimiz haberin videosu: