Dünyadaki Maddi Felaketlerin Sebepleri

Yüce kitabımız Kuran-ı Kerimin önemli bir kısmı peygamberlerin kıssalarından ve bu peygamberlerin hak yoldan sapan kavimleri ile ilgili Allahın gazabından bahseder. Bu kıssalarda peygamberlerin Allahın emirlerine uyma hususunda tebliğ vazifesini yerine getirirken karşılaştığı zorlukları ve bu zorluklar karşısındaki tavırları insanlara ibretlik bir şekilde anlatılır.

Bu kısalarda, özellikle helak olan kavimlerin başına gelenler aktarıldığında insanın içine korku ve ürperti giriyor.Bunların en önemlileri Hz Nuh,Hz Lut ve Hz Salih’in kıssalarıdır.Bu kıssalardaki kavimlerin işledikleri suçlar karşısında başlarına gelenleri hatırlamaya çalışalım.

Hz. Nuh kavmi peygamberlerine uymadıkları için büyük bir tufan yani sel ile helak olmuştu.Bunların içinde Hz Nuh’un oğlu da vardır.Hz Salih’in Semud kavmi ise şiddetli bir ses ile helak olmuştu. Cebrail aleyhisselam onlari bir sabah vakti sayha ile azablandirdi. Semud’un muhkem binaları bile kendilerini kurtaramadı ve sayhanın şiddetinden hepsinin ödleri patlayarak helâk oldu.Hz. Lut kavminin helakı daha da ibretlikti. Kuranı Kerim Ayetlerde, kavmin helakini şöyle tarif ediliyor:

Derken,tan yerinin ağarma vaktine girdiklerinde onları (o korkunç ve dayanılmaz) çığlık akalayıverdi. Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık. Elbette bunda ‘derin bir kavrayışa sahip olanlar’ için gerçekten ayetler vardır. O (şehir de)gerçekten bir yol üstünde (hâlâ) durmaktadır.(Hicr Suresi, 73-76)

 

Böylece emrimiz geldiği zaman, üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık; Rabbinin katında ‘belli bir biçime sokulmuş, damgalanmış’ olarak. Bunlar zalimlerden uzak değildir. (Hud Suresi, 82-83)

Sonra geride kalanları yerle bir ettik. Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp-korkutulanların yağmuru ne kötü. Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler. Ve şüphesiz, senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır esirgeyendir. (Şuara Suresi, 172-173)

İnsan yukarıdaki bu ayetleri okuyunca titriyor.

Dünyada meydana gelen bu zulümler ve günahlar karşısında helak olan bu kavimlerin başına gelenler günümüz toplumlarına da gelir mi ? diye düşünüyor.

Aslında kurandaki helak olan kavimlerin kıssalarındaki cezaların aynısı gelmese de şiddet olarak az şiddetlileri dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanmaktadır.Bunlar deprem, tsunami ,sel ve bazen de kasırga olarak değişik şekillerde kendini göstermektedir.

Geçen yıl Uzak doğu Asya da meydana gelen tsunami tam bir ibretlik olaydır.Japonlar ne kadar ileri teknoloji kullansalar da teknolojileri onları Allahın gazabından kurtaramamıştır.

Yine birkaç gündür ABD’yi etkisi altına alan sandy kasırgası böyle bir gazaptır.Ne kadar önlem alınmasına rağmen yine yüzlerce ölü ve kayıp. Yıkık şehirler ve büyük bir enkaz bırakmıştır.Bir de en önemlisi ölüm korkusunu yaşayan milyonlarca insan bırakmıştır.

Bir televizyonda ABD’de kasırga ile haberi izlerken gözüme benzin sırasına girmiş insanlar dikkatimi çekti.Bana 2003 yılında ABD’nin Irak işgalinden sonra benzin kuyruğunda bekleyen Iraklıların görüntülerini hatırlattı.Iraklıların başına gelenlere Amerikalılar sebep olmuştu.Amerika’daki bu benzin kuyruğuna giren insanların başına gelenler de sanki Amerikalıların dünyadaki yaptığı yanlışların bedeli olarak Allahtan bir gazap olarak gönderilmişti.Ölüm korkusu ve tedirginliği Amerikalıların gözlerinden okunuyordu.

Düşünebiliyor musunuz ? Gücünün her şeye yettiğini sanan süper güç ABD’nin 17 eyaletinde günlerdir elektrik yok,su yok,akaryakıt yok .En önemlisi insanlık yok.Niçin insanlık yok diyorum. Çünkü halk açlık nedeniyle marketleri yağmalamaya başladı.

Hasılı kelam üstad Bediüzzaman’ın dediği gibi ‘’Beşer zulm eder kader adalet eder.’’Dünyada meydana gelen maddi felaketler, bazılarının dediği gibi sıradan bir doğa olayı değildir.Bu olaylar bazıları için ilahi bir ikaz; bazıları için de Allahın bir gazabıdır.

Vesselam….

Hamit Derman

Meşveret Üzerine Notlar

Meşveretleri çeşitli vesilelerle yapmak mümkündür mesela yemekte, çayda beraber bulunulduğunda muhabbet havası içinde meseleleri görüşmek gibi. Meşveret belli bir ölçü ve kaide içinde olması faydalıdır. Bizler bir meseleyi kendi aramızda muhabbet latife vs. gibi bir vaziyette istişare ediyoruz. Fakat mabeynimizdeki bu istişare umumu alakadar ediyorsa ya da külli hizmetle münasebeti varsa usulsüz olduğu için sıhhatli olmayan neticeler çıkabilir.

Sahabelerde meşveret kaidesi fazilet ve kemale göre esas alınır.Hz. Ebubekir Hz. Ömer Hz. Osman Hz. Ali Aşere-i mübaşere vb.

Sonuçta ne olursa olsun meşveretin ve meselelerin ciddiyetle karşılanması ve bunu muhabbet samimiyet içerisinde fakat ciddi bir manada ele almak gerekir o zaman meseleleri tatbik etmek mümkün olacağı gibi bu durum eğitim açısından da terakkimize vesile olur. Eğitimde-meşverette tecrübelerden istifade etmek ve bunun üzerine bir tuğla koyabilmek gerekir.

Meşverette iştirakçilerin katılımını tümüyle beklemek  mümkün değil önce tecrübeli kadim olanların daha sonra diğer kardeşlerin konuşmalarına veya fikirlerini beyan etmelerine yol açmak gerekir. Yeni kardeşler bazı iç dünyasında düşünmüş olduğu problemleri söylemekte çekinebilir. Bu durum meşveretten kendini uzak tutmak manasına gelmemeli. Bunu, kendisine yakın bulduğu abisine anlatarak bu vesileyle umumi meşverete intikal ettirebilir.

Yola çıkıp da yolu yarıladıktan sonra yapılacak meşveretin manası kalmaz meseleleri, hadiseler vuku bulmadan önce görüşmek daha elzemdir. Aksi halde hadiseye maruz kalan kardeşimiz daha büyük sıkıntı içinde kalabilir. Büyük ve ciddi meşveret, mesleğimizi ve bizi fikren muhafazaya götürür meşveretlerin umuma taalluk eden cihetlerini nazara vermek umumi faydayı temin eder. Küçük çaptaki meşveretlerde hususi meselelere girmekte fayda var. Çünki hizmette en küçük meselelerin yekünü hizmetin seyrinde müsbet yada menfi tesiri büyük olabilir. İstişare bir işin üzerine ciddi yürümektir.

Meşveret ise bunu fikren açmak demektir. Meşveret gurubunda kararlar yukarıdan aşağıya doğru olmasında fayda vardır. Üst gurup alt gurubun numunesi veya fikir kaynağı olmak zorundadır. Bununla beraber alt gurupların aldıkları kararlar üst guruba ters düşebilir. Burada esas nokta guruplardaki sıralamaya göre meşveret genelden hususa doğru inmeli. Yani umumi meseleden şahsi meselelere iniş durumu söz konusudur. Bazen şahsın durumu veya problemi hizmetin külliyetine tesir ederse bu da umumi meşverette müzakere edilir.Verilen vazifenin ortada kalmaması için hizmetin selameti noktasından yerine getirmek eksikliğimizle beraber elzemdir. Hizmette muhatap ehliyete göre olmalı. Netice olarak hizmetin köklü bir şekilde tesis edilmesi için meşveretin ehil olanların mabeyninde yapılmasında fayda vardır.

Trakya Meşveret Notları

www.NurNet.Org

Filipinlilere ÇARE Oldular

Asselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakatuhu,
Çaresizlerin ÇARE’sine selam olsun. Burada mutsuzluğa itilen halkların içinde, bizleri onların mutluluğu ile mutlu eden Rabbi Rahimime kesilen Kurbanların zerreleri adedince hamdü senalar olsun. Herşeyin, herkesin zamanla unutulduğu ama zamanların unutturamadığı ve kalplere kazındığı Peygamberimiz Hz Muhammed Mustafa ( SAV) Efendimize ve Al ve Ashabına Elfü Elfü salatu selamlar olsun.
Filipinler’de Kurban artık Filipin çoşkusu olmaktan çıktı bir dünya coşkusu, bir dunya mutluluğu, bir Dünya birligi haline geldi. Buradaki bu samimi insanlarin ihlaslı kıvılcımları diğer diyarlardaki nur madenlerini alevlendirir hale getirdi.

İngiltereden abiler, Avustralyadan abiler, Türkiyemin her köşesinden; Tavşanlıdan, Bursadan, istanbuldan, Malatyadan,Adıyamandan, Maraştan, Adanadan Nur Kahramanı abiler hep beraber bu çoşkuyu buralara taşıdılar. 15 sene sonra ilk defa bir bayramda kendi aileleri ile bayram geçirmeyen abiler, bu sevgilerini buradaki Garip aileler ile paylaştılar. Allah sebeb olandan vesile olandan, maddi manevi dua ve himmet eden bu mektubu okuyan herkesden  ebeden razı olsun.

Filipinlerler’de  bir Kurban heyecenı bir kurban coşkusu bir kurban festivali daha geldi ve geçti. İslamın bir Şiarı bir sünneti daha ihya edildi. Müslüman, Hıristiyan bütün insanların toplumun her kesiminin alemine güzel bir misal olarak kazındı. İslamda akıtılan kanların sadece Allah için akıtıldığı onunda kulların hayrına olduğu vurgulandı. Menfaat için, çıkar için değil dayanışma için yardımlaşma için yapıldığı ve bütün dinlerin Babası kabul edilen Hz İbrahim as.’ dan gelen ortak bir gelenek olduğu, Müslümanı, Hristiyanı, Yahudisi, Budisti herkese Filipinlerdeki söz sultanı abiler tarafından her kanalla ifade edildi.

Hapisanelere gidildi müslüman mahkumlara teselliler verildi, islamın güzellikleri ve Allahın Rahmeti anlatıldı. Medreselere gidildi, kurbanlar kesildi ufaklıklara cep harçlıkları verildi, yüzlerce ufaklığın bayramı tekrar bayram oldu. Camilere gidildi namazlar kıldırıldı ve kılındı, cemaatle kucaklaşıldı.

Gülmeyen yaşlı gözler bile o gün ellerinde 2-3 kilo et olan Çare Yardımlaşma ve Kalkınma Derneği poşetleri ile evlerine gülerek gitti. Üniversitelerde forumlara , meetinglere iştirak edildi, dekan ve rektörlerle buluşmalar oldu. Televizyonlarda gazetelerde islamın, Türkiyemizin, Nur Hizmetlerimizin faliyetleri ve toplumsal barışa katkılarından bahsedildi.

Özen ve itina ile Kurbanlarımız  “ALLAHU EKBER ALLAHU EKBER LAİLAHE İLLALAHU ALLAHU EKBER, ALLAHU EKBER VELILLAHIL HAMD” lerle Hamdu senalarla vazifemiz eda edildi. 16 adet olan Nur merkezlerinde, dersanelerimizde, ofis ve yetimhanlerimizde, elimizin,gücümüzün, sesimizin yetiştiği Filipinlerin her köşesinde birbirinden güzel faaliyetlerimiz oldu Elhamdulillahi Rabbil Alemin.
Gelin bu çoşkuyu bütün Asyaya yayalım. Tayland`a, Viet Nam‘a, Cambodıa`ya, Myanmar`a, Taivan` a, Bhutan`a.

İsmini bile duymadığımız ama ezanların okunduğu, namazların kılındığı, müslümanların zalimlerin zulmü altında ezildiği bu diyarlara gidelim. Gelin bu islam şiarını unutulmaya yuz tutmus diyarlarda yeniden ihyaya vesile olalım.

Her  an düşünemesekte senede bir iki defa bile olsun düşünelim. Bir defa olsun bir bayramımızı kendi ailemizi ile degil , islamdan ve bizlerden islamı anlatmamızı bekleyen bu insanlarla geçirelim. İslam dininin temel prensiplerinden birisi olan “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.” Peygamberi uyarıdan kendimizi muhafaza etmeye çalışalım.

Tekrar bütün kalbimle Alemi islamın ve Türkiye’min geçmis Kurban bayramını kutlar, maddi manevi yardim ve dualarından dolayı başta ÇARE Derneği olmak üzere bütün yardımseverlerin hayırlarının kabulunu Cenabı Allah’dan niyaz ederim.

Filipin Nur Talebeleri namına
İBRAHIM KARA

02.11.2012
Risale Ajans

Tayland Bangkok Nur Dersanesi Açıldı

Allah’ın, içinde İsmi’nin yükseltilmesine ve zikredilmesine izin verdiği evlerin içinde (Allah’ın nuru) vardır. Orada O’nu, sabah akşam tesbih ederler. (Nur Suresi-36.ayeti kerime)

Oniki sene önceydi Uzakdoğudan, Endonezyadan bir mektup dalga dalga bir hizmet şevki hasıl etmişti. O mektubun başlığı Uzakdoğu Nurdoğu oluyor idi. Evet işte bir kaç sene içerisinde, bir parça gecikme ile nihayet Bangkok’a medresemizi açmayı Rabbim nasib etti. Bu bir kaç senelik dönemde ise Rabbim Malezya başta olmak üzere, Endonezya’da mülk dersaneler, Japonya’da iki medresei nuriye ve Filipinlerde 16 medrese-i nuriye açmayı nasib etti.

3-4 ay kadar önce bir keşif seyahatına gelmiş, Bangkok merkezde bulunan onlarca camiyi ve islam merkezini ziyaret etmiştim. Sadece Bangkok’ ta beşyüzbin müslüman yaşıyor. Bu yarım milyonu aşkın nüfus ve 11 milyon Budist’e Nurlar muhakkak ulaştırılmalıydı. Bunun ilk adımlarından birisi bir Nur Medresesinin bu bölgede açılmasıydı, Rabbimiz kerem ve lütfu ile bunu bize ikram etti.

Sakarya Kültür Eğitim Vakfı sahabetinde dersanemizi dün itibariyle açtık. Filipinler Risale-i Nur Enstitüsünden Mühtedi bir vakıf kardeşimizde bu dersane-i nuriyede kalacak inşaallah.

İhlas-Nur Neşriyat daha evvelden Ramazan-İktisat-Şükür risalesini Tay dilinde neşretmiş. İnşaallah en yakın zamanda bu tercüme faaliyetlerine sürat vereceğiz.

Daha evvel bir kaç defa Nur sempozyumlarına iştirak eden hocamız Prof. Dr. İmtiyaz Yusuf’ ta Tayland’da, Assumption Universitesinde Öğretim üyesi, bu üniversiteye dersanemiz yürüme mesafesinde. Assumption Universitesi ile alakalı www.au.edu adresinden alakadar kardeşlerimiz malumat alabilirler.

Burada geldiğimiz günden bugüne kadar gerek dersanenin tutulmasında gerekse şehri tanıma ve müslümanlarla tanışma noktasında hertürlü yardımı bizden esirgemeyen ve günlerdir arabasıyla bizi dolaştıran Abdulvahap Anand amcamızı duaya vesile olsun diye yad edeyim.

Tayland hususunda kısa bazı malumatla mektubuma nihayet vereyim.
1-Hernekadar Tayland’da müslümanlar azınlık iseler de son bir kaç yıldır müslüman nüfusta hızlı bir artış sözkonusu, son istatistiklere göre yirmi sene öncesine göre müslüman nüfus tam iki kat artmış durumda. 3,5 milyondan 7 milyona ulaştığı söyleniyor.

2- Tayland müslümanları sünnidir ve Şafi mezhebini taklid ederler.

3- Müslümanların yoğun olduğu bölgeler güneyde ki Patani, Yala ve Narathiwat eyaletleridir.

4- Müslümanların 3/4’ü Malay ırkından geri kalan kısmı ise Çin, Hindistan, Pakistan ve Kamboçya gibi ülkelerdendirler.

5-2007 istatistiklerine göre Tayland’da 3494 cami var, 636’sı Patani bölgesinde. Bu camilerin %99’u Sunni müslümanların ibadethaneleridir.

Tayland’da hem ilk gelişimizde hem şimdi müşahede ettiğimiz husus buraya gelmekte çok geç kalmışız. Rabbim kısa zamanda tevfikini yar etsin. Heryerde olduğu gibi burada da nurlara azami ihtiyaç var.

Geçen geldiğimde beni hususi arabsıyla Cuma namazına götüren ev sahibesine Tayland’da müslüman olan budist var mı diye sorduğumda yanımda ki diğer bir genç tebessüm etmiş ve ben budisttim demişti.

Rabbim inşaallah hidayetiyle bu millete islam ile şerefyab olmayı nasib etsin.

Bu arada Tayland’ın kuzey bölgesinde Myanmar Mülteci Kampları vardır. Arakan Müslümanları bu bölgedeki üç kampa yerleştirilmişlerdir. Geçtiğimiz Ramazanda Çare Derneği evvela Ramazan yardımları yapmıştı bu sene ise Kurbanda hakikaten çok güzel bir organizasyon ile bu kamplardaki binlerce çocuğa bayramlık göndertmişlerdi. Bu kurbanda da kurbanlar kesti Çare Derneği bölgede. Burma Kurtuluş Ordusu Komutanı ve Müslümanlar mabeyninde sözü emir telakki edilen 80 yaşlarındaki Abdulmecid Amcamızda nezaret etti bu yardım faaliyetlerine. Bangkok’tan da şimdi bizimle alakadar olan Abdulvahap Amcamızda iştirak etmiş bu yardım faaliyetlerine ve yüzlerce adet Türk Bayrağı yapıp götürmüş bölgeye.

Velhasılılı kelam inşaallah ümitvarız. Yakın bir zamanda Rabbimiz Taylandın dört bir tarafında bu hizmetleri neşvü nema edecek. Senelerce evvel Ömer Yılmaz abimiz Malezyadan Patani bölgesine Nurları götürmüştü, bu sene Filipinlerden Mahmut Abi Taylandın kuzeyine Nurları götürdü ve şimdi bizler Bangkokta dersanemizi açıyoruz. Bu ekilen Nur tohumları Uzakdoğuyu Nurdoğu yapacak inşaallah.

Türkiye’den irtibat etmek isteyen abilerimiz Sakarya Kültür Eğitim Vakfı ile irtibata geçebilirler.

Abdulveli, Ertan, Sorgun, Sudlu, Yigit, Muhammed Riza
Tayland Bangkok Medresei Nuriyesi

Risale Haber

Sierra Leone Kurban Faaliyeti ve Hizmet Mektubu

Bismihi Sübhanehu

Aziz sıddık ağabeylerimiz ve kardeşlerimiz,

Merzifon Cemaati olarak ilgilendiğimiz Sierra Leone % 65’ i Müslüman, % 35’ i Hıristiyan olan fakir-ül hal bir İslam ülkesidir. Sierra Leone Batı Afrika’da olup, komşuları Gine ve Liberya‘dır. Dünya elmaslarının %70 i bu ülkede bulunmaktadır.

170 KG KİTAPLA YOLA ÇIKTIK

Kurban Bayramı münasebetiyle iki kişi olarak gittiğimiz Sierra Leone ‘ye yanımızda yine yüzlerce Arapça, İngilizce eserler, Kuran-ı Kerim ve yüzlerce Elif Cüzü olarak toplam yüz yetmiş kg yükümüzle yola çıktık.

Fas üzerinden 15 saat yolculuktan sonra önünde büyük bir levha üzerinde Medreset- üz Zehra yazılı dersanemize geldik. Biraz dinlendikten sonra dersanenin mescidine duvar kağıdı ve bazı tefrişatlar yaptık. Cemaatın çok hoşuna gitti. Dersanede gençler haftada iki gün ders yapıyorlar. Daha önce sayıları 35 civarında olan genç kardeşlerimiz sayıları 60 olunca dersane küçük gelmiş ve bu kardeşlerin yarısı da camide derslerine devam ediyorlar.

HAYIRLI RÜYADA GELEN ZAT

Yakup ismindeki genç kardeş sayıları 15 civarında olan ilkokul talebelerine getirdiğimiz Elif Cüzleriyle Kuran öğretip Risale-i Nur okumaya devam ediyor. Gündüz gençlerle ders yaptıktan sonra Alfa Nelege ismindeki bir genç gece rüyasında sarıklı cübbeli bir zatı görüyor. Dersanede kalabalık bir cemaate sarıklı cübbeli olan zat kitap dağıtıp, ders yapıyor ve biriside bu zatın konuşmasını onlara tercüme ediyor ve çay vakti geldiğinde çay içilirken bu zat kayboluyor, arıyorlar ve bulamıyorlar. Bize bu rüyayı anlattığında üstadın resmini gösterdik rüyasında gördüğü sarıklı cübbeli bu zatın Üstad olduğunu söyledi. Bizde bu rüyadan Allah’ın inayetinin ve Üstadın himmetinin bizimle olduğunu hissedip kuvve-i maneviyemiz ve şevkimiz arttı. Alamet-i makbuliyet olarak kabul ettik.

HUTBEDE CEMAATİ SELAMLADIK VE TEKBİRLERLE KARŞILANDIK

Dersanede gençlerle ve gelenlerle saatlerce mütalaalar oldu. Pazar günleri 15 civarında alimler ve imamların Arapça Risale-i Nur dersi yapılıyor, bu dersleri çok ciddi takip ediyorlar. Arapça İhlas ve Uhuvvet risalelerinden mütalaalar ile devam eden bu derslerde alimlerin ve imamların hakikatlere olan ilgi ve hayretleri gözlerinden, hallerinden ve ifadelerinden anlaşılıyordu. Bu âlimlerin başı olan Şeyh İsa Sesay Risale-i Nurda geçen mevzuların hepsinin hazır birer Hutbe konusu olduğunu ve cemaate okunmasının lüzumunu söyledi. Diğerleri de onu tasdik edip not aldılar.

Bayram namazı çevre camilerin birleşmesiyle büyük bir açık alanda kılındı. Yaklaşık 3000 kişinin katıldığı Bayram namazında bizleri tanıttılar ve bizde cemaati selamladık. Cemaat Türkiye’den geldiğimizi kurban ve kitaplar getirdiğimizi öğrenince tekbirlerle karşılık verdiler.

BU ZAMANA KADRKİ EN BÜYÜK KURBAN KESİM FAALİYETİ

Yedi bölgede kesilen 44 büyük baş hayvan bilet usulü yaklaşık 3000 aileye dağıtıldı. Burada her aile 6 -7 kişiden oluşmaktadır. Belki bu aileler senede bir kez kurban vesilesiyle et yiyorlar. Ülkedeki bu zamana kadar en büyük kurban kesimi olduğunu ifade ettiler. Vesile olanlara çok dua ettiklerini söylediler.

Mile 91 şehrinde önceki gelişimizde bizimle dersanede kalan saatlerce risalelerden ders yaptığımız Ali kardeş bu şehirde ders başlatmış, sayıları 20 civarındaki bu gençler her gün ikindiden sonra ders yapıyorlar. Bu şehirde oteldeki Samuel isminde bir gence kitap verdik ve yorgun olduğumuz için bizi sabah namazına kaldırmasını söyledik. Samuel verdigimiz kitapları sabaha kadar okumuş ve bir kâğıda bu kitapların harika bir şey olduğunu Allah sizi korusun manasında bir not yazmış. Hayretlerini küçük bir kağıt parçasına yazdığı bu cümlelerle ifade etmiş. Elektriğin nadir geldiği bu ülkede manevi nur olan Risale-i Nurlar girdiği yerleri, girdiği kalbleri aydınlatıyor.

Sonra biz aramızda ülkenin ikinci büyük şehri olan Bo‘da bir dersanemiz olsa ve Risale–i Nurları oraya nasıl ulaştırsak diye istişare ettik. Birkaç saat sonra El Haja isminde ülke genelinde büyük çalışmaları ve projeleri olan Bo şehrinde de Cami, yurt, klinik, konferans salonları ve misafirhaneye sahip, Türkiye ve birçok ülkeye gitmiş ehli hizmet birisini Cenab-ı Allah karşımıza çıkarttı. El Haja’ya kitapları verdik ve bir daha ki gelişimizde Bo şehrine geleceğimizi ve orada faaliyet yapmak istediğimizi anlattık çok memnun kaldı ve dört gözle bizi beklediğini söyledi.

Bu tevafuklarla bizim en küçük hafi arzu-yu kalbimizi bilen Cenab-ı Allah’ın bizi himaye ve istihdam ettiğini ve hiçbir şeyin tesadüf olmadığını Risale-i Nur ‘dan aldığımız derslerden anladık.

BAYANLAR DA RİSALE-İ NUR’LARA SAHİP ÇIKIYOR

Bayanlar arasında da Risale- i Nurlar yayılmaya devam ediyor, sayıları 20 kişi olan Calabatown‘daki bayanlar cumartesi günleri ders yapıyorlar. Şehrin batısında 20 kişilik bir grupta derslerine devam etmekteler. Hizmetleri sahiplenmişler ve Risaleler-i Nurları ciddi okuyorlar.

Burada Kuran öğrenmek için elif cüzleri olmadığından tablet tahta kullanıyorlar. Bizim götürdüğümüz elif cüzleri çok rağbet gördü. Sınırlı sayıda götürdüğümüz elif cüzlerini Risalelerle birlikte dağıttık.

Bütün ağabey ve kardeşlerin geçmiş kurban bayramlarını tebrik ediyor ve hizmetlerin devamı için dualarınızı bekliyoruz. Binler selam…

 01/11/2012

MERZİFON NUR TALEBELERİ

Dünyanız Nurlansın.

Exit mobile version