Etiket arşivi: sadeleştirme

Risale-i Nur Külliyatını Basmaya İzni Olan Kişiler

Barla Platformu Başkanı Said Yüce, Said Nursi hazretlerinin telif ettiği Kur’an Tefsiri Risale-i Nur Külliyatının korunmasına dair iddialar hakkında bilgiler verdi.

Bazı gazete ve haber sitelerinde yer alan “AK Parti Risale-i Nur’ları yasakladı” haberlerine sert tepki geldi. Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin Risale-i Nur Külliyatı’nı basmaları için yetki verdiği hayattaki varislerinin başvurusu üzerine alınan bir koruma girişimini “Risale-i Nurların basımı yasaklandı” şeklinde haber yapılması Nur camiasının tepkisine neden oldu.

Günümüzde 26 yayınevinin Risale-i Nur Külliyatı bastığı, basımı gerçekleştiren yayınevlerinden bazılarının Bediüzzaman’ın izni dışında eserleri eserleri sadeleştirdikleri ve tahrif ettikleri, bunun üzerine Bediüzzaman’ın varisi ve talebelerinin bu konuda yasal süreç başlattıkları öğrenildi. Bu konuda Sabah’a konuşan Barla Platformu Başkanı Said Yüce sorularımıza çarpıcı cevaplar vererek iddialara açıklık getirdi:

-Said Bey, medyada “Risale-i Nurların basımı durduruldu” şeklinde haberler okuduk. Bu iddialar doğru mu?
-Risale-i Nurların basımının durdurulması gibi bir durum sözkonusu değil. Bu eserlerin müellifi olan Bediüzzaman Said Nursi’nin eserlerin orjinaline bağlı kalınması gibi bir isteği var. Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin tayin ettiği ve bu eserleri basmaya tek yetkili olan varisleri bu konuda Kültür Bakanlığı nezdinde yasal bir girişimde bulunmuş. Yasal düzenleme yapılması ve eserlerin korunması için bu sürecin beklenmesi gerekiyor.

-Bediüzzaman’ın şu anda hayatta olan varisleri kimler?
-Said Özdemir, Abdullah Yeğin, Salih Özcan ve Hüsnü Bayram. Risale-i Nurları basmaya yetkili olan isimler bunlardır.

-Peki günümüzde Risale-i Nur Külliyatı kaç yayınevi tarafından basılıyor?
-Sanıyorum 26 yayınevi tarafından basılıyor. Bunlardan bazılarının Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin yasal varislerinden izin almadan bastıkları biliniyor

-Peki Gülen Cemaati’ne yakınlığı ile bilinen bazı yayınevlerinin Bediüzzaman Said Nursi hazretlerine rağmen Risale-i Nurları sadeleştirdiğini biliyoruz. Bu yayınevlerinin izni var mı?
-Benim bildiğim kadarıyla bu yayınevleri Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin hayattaki varislerinden izin almadan basım yapıyor.

-Kültür Bakanlığı’ndaki bu süreç nasıl işliyor?
-Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin hayatta olan varisleri, müellifin arzusuna uygun olarak basılması şeklinde bir müracatta bulunmuşlar. Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin eşi ve çocukları olmadığı için Telif Hakları Kanunu’na göre atanmış hak sahipleri basmaya yetkilidir. Bu hukuki dayanakla bundan sonra basılacak eserlerde söz sahibi olmak için bakanlık nezdinden müracatta bulunmuşlar. Kültür Bakanlığı yetkilileri bu başvuruyu değerlendiriyor.

-Mahkeme yasal varisleri haklı bulursa Risale-i Nur Külliyatını sadece bu isimler mi basacak?
-Sadece bu isimler, yani yasal varisler basabilecek. Ayrıca varisler isterlerse başka yayınevlerine de bu hakkı kullandırabilecekler.

-Diyanet İşleri Başkanlığı da Risale-i Nur Külliyatı basımına başlamıştı. Bu durum Diyanet’i etkileyecek mi?
-Etkilemeyecek çünkü Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin bu konuda açık vasiyeti var. Risale-i Nur Külliyatı’nın devlet tarafından basılmasını istiyor. Bu isteğini iletmesi için dönemin Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Akseki’ye talebelerine gönderiyor. Menderes’e de mektup yazarak bu isteğini bildiriyor.

-“AK Parti Risale-i Nurları durdurdu” şeklinde haberler yapıldı. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
-Sayın Başbakanın bu konudaki tavrı çok net. Risale-i Nur Külliyatının serbestçe basılmasından yana. Bu konuda İşaret-ül İcaz’ın 55 yıl sonra Diyanet tarafından basılması konusundaki gayretleri de ortada. Kültür Bakanlığı yasal varislerin başvurusu üzerine bir süreç işletiyor. Bir iki hafta içinde sonuçlanacağını ve yasal düzenlemenin sağlanacağını düşünüyoruz.

Böyle bir konunun günlük tartışmalara malzeme yapılmasını da doğru bulmuyoruz.
Tarih : 09.04.2014 Kaynak : Sabah

Risale-i Nur’a Devlet Koruması Geliyor!

Nur talebeleri, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin eseri Risale-i Nur külliyatının korunması amacıyla bir dizi girişimde bulunuyor.

Risale Haber’in ulaştığı bilgiye göre Risale-i Nur’lar, Bediüzzaman Hazretlerinin hayattayken açıkladığı, eserlerinin çeşitli yerlerinde isimlerini belirttiği “naşirler, vekil ve varisler”in ortak kuracakları bir tüzel kişiliğe devredilecek.

Korsan yayınlar, sadeleştirilme ve tahrif edilmesinin önüne geçmek için başlatılan çalışmalar Kültür Bakanlığı nezdinde yapılacak ve böylece resmiyet kazanacak.

Kaynak: Risalehaber

Türkiye Meşveret Heyetinin Sadeleştirme ile İlgili Lahikası

sadelestirmeİçindekiler

1- 14 Nisan 2012 tarihinde yapılan Türkiye Umumi Meşveretinde Meşveret Heyetinin Sadeleştirme ile İlgili Lahihası …………………………………….5-20
2- 4 Nisan 2013 tarihinde yapılan Ehl-i Hizmet Meşveretinde sadeleştirme ile ilgili ehli hizmetin lahikası……………………………………..21-23
3- 1991 yılında Hz. Üstadın hizmetinde bulunan ağabeylerimizin tamim etmiş oldukları Sadeleştirme ile İlgili lahika mektubu……………….24-50

Broşürün tamamını indirmek için tıklayın : Sadelestirme.Brosuru.pdf

 

Vakıflar Heyetinin Sadeleştirme ile İlgili Lahikası

4  NİSAN 2013 TARİHİNDE YAPILAN EHL-İ HİZMET MEŞVERETİNDE EHL-İ HİZMETİN SADELEŞTİRME İLE ALAKALI LAHİKASI 
Aziz, Sıddık, Vefakar ve Fedakar Ağabey ve Kardeşlerimiz!
Evvela: Binler selam ve hürmet ve muhabbetlerimizi arz eder, hizmet-i imaniye ve Kur’aniyemizde azami ihlas, sadakat, sebat, dikkat ve kanaat sırları ile ahir ömrümüze kadar istihdam olmamızı eltaf-ı ilahiyeden tazarru ve niyaz ederiz.
Saniyen: Rabb-i Rahimimize nihayetsiz hamd-ü senalar olsun ki; Hazreti Üstadımızın ifadesiyle, “Bu zamanın ilmi,mavevi ve ehemniyetli bir mürşidi olan Risale-i Nur Külliyatının ve ona mensup olan Nur Talebelerinin hizmetleri; Türkiye’de ve Küre-i Arz’da azami şevk ve muvaffakiyetle devam etmektir. Her bir kitabı bir SAİD olan ve Hazret-i Üstadımızın mübarek ve kudsi üslubu ile neşr-i envar eden Nurların bizzat devamlı olarak okunması, dersleri ve mütalaası ile bu külli istifade ve inkişafların hasıl olduğu umunun malumu ve hepimizin vicdani bir kanaatidir. Bununla beraber, sırrı teklif muktezası ile, bazı imtihanlar da  devam etmektedir. Bunlardan biri de; Risale-i Nur Külliyatının “SADELEŞTİRME” adı altında tahrif edilerek neşredilmesi ve yine, külliyatın Hazreti Üstadımızın bizzat tertip ve tanzimi ile neşredilen tarzın haricine çıkılarak değişik şekillerde neşredilmesi gibi husulardır.
Salisen: Bilindiği gibi Hazreti Üstadımızın hizmetkarları ve neşriyatla alakadar ağabeylerimiz 1991 yılında sadeleştirme ile ilgili bir lahika mektubu neşredip; bu gibi teşebbüslerin kabul edilemez büyük bir hata olduğunu tebarüz ettirdiler. Ayrıca daha önceki umumi meşveretlerde de bu mesele teferruatıyla tezekkür edildi. Bütün bunlara rağmen maalesef tamamen haksız ve hikmet-i hakikiyeden uzak olan bu teşebbüs ve neşriyatların devam ettiği görülmektedir.
Rabian: Bu imtihanlar karşısında Risale-i Nur’a mensup ve talebe olan bizlerin mühim bir mesuliyet ve vazifemize nazar-ı dikkati celp etmek için; bu lahikayı neşretmeye zaruret hasıl olmuştur. Bu vazife de ; nurlardan aldığımız ihlas, sadakat ve Hazreti Üstadımızın bize miras bıraktığı her şeye, kendi malımız gibi tesahub etmek gibi düsturlara imtisalen; Nur Talebeliğinin bir şiarı ve sadakatimizin bir vecibesi olarak, Risale-i Nur Külliyatı’nın aynen muhafaza edilerek neşredilmesi ve bu şekilde bizden sonraki nesillere intikalinin temin edilmesi hususudur.
Hamisen: Bu mes’ele ile alakalı vaki olabilecek suallere cevap verebilmek için yukarıda zikredilen neşredilmiş lahikalar , mektup ve makaleler, bizzat Risale-i Nur Külliyat’nde bulunan kesretli me’hazler mevcuttur. Bunlar defalarca neşredilerek herkesin malumu olmuştur.
Netice-i Kelam: Bütün dershane-i Nuriyelerde hizmetlerle devamlı olarak bilfiil iştigal eden umum vakıflar heyeti olarak, Hazret-i Üstadımızın Risale-i Nur’daki mevzu ile alakalı ders ve ikazlarına ittibaen Hazret-i Üstadımızın hizmetkarları olan ağabeylerimizin ve Türkiye Meşveret Heyetinin sadeleştirme ile ilgili meşveret lahikasını ve bu meseledeki tavırlarını ruh-u canımızla teyid ve tasdik ettiğimizi beyan ederek; Risale-i Nur’ları tahrif ve tağyir etmeye müteveccih “SADELEŞTİRME” başta olmak üzere her türlü teşebbüsü kat’iyyen tasvib etmediğimizi ve bu gibi teşebbüslerden derhal vazgeçilmesinin elzem olduğunu efkar-ı ammeye arz ediyoruz.
Risale Ajans

Risale-i Nur’un Sadeleştirilmesine Bakışımız

Muhterem Kardeşlerimiz;

Evvelâ selâm eder, maddi manevi hizmetlerinizde hayırlı muvaffakiyetler diler. 22Mayıs 2012 tarihinde başlayacak olan üç aylarınızı ve mübarek gecelerinizi tebrik eder, feyizyab olmanızı Cenab-ı Allah’dan niyaz ederiz.

1- Hizmet bölgelerinden gelen teklifler ışığında Risale-i Nur’un sadeleştirilme mevzuu görüşüldü. Görüşmeler sonucunda; aşağıdaki noktalar kardeşlerimizin dikkatlerine sunulmuştur:

a) Risale-i Nur, bu asrı, belki gelen istikbali tenvir edebilir bir mu’cize-i Kur’aniyedir. Kur’anıntereşşuhatıdır. Hakikat noktasında, Risale-i Nur’un sadeleştirilmesi, bu kudsîkelimatın feyzini uçurur, sünühat-ı Kur’aniyenin hüsün ve cemaline ilişir. Risale-i Nur’un selasetini bozar, fesahatini zayi eder. Dimağın cevelan sahasını daraltır, tefekkürü kısırlaştırır. Mana tabakalarının hayatiyet ve canlılığını kurutur. Bu nedenlerden dolayı, Hz. Üstadımızdan bize intikal eden Risale-i Nur’un asliyetinimuhafaza etmek bizim vazifemizdir. İlhamen yazdırıldığı herkesçe malum olduğundan, Risale-i Nur değiştirilemez. Sadeleştirme, Risale-i Nur’un yerine geçemez, yerini tutamaz.

b) Ancak şu var ki, Risale-i Nur’un mesleği, kavl-i leyyindir. Hiddet ve şiddete medar beyan ve ifadelerle, husumeti ihsas edebilecek tavır ve ahvallerle, mukabele manasını taşıyan hallere bürünmenin de Nur’un nezih mesleğine uygun olmayacağını da kardeşlerimize hatırlatıyor, hikmete medar bir biçimde, Risale-i Nur hizmetinin intişar ve inkişafına kuvvet vermelerini hasseten rica ediyoruz.

14 Nisan 2012 Geniş Daire – İstanbul (Marmara Bölgesi İstişaresi)

Sadeleştirme ile ilgili lahika mektubu‘nuda okuyabilirsiniz.

Trakya 4. Mezunlar Programında yapılan istişare’de Mehmet Şaylan hocamız sadeleştirme metnini değerlendirirken